ÇEVRE - 13 Nisan 2015 Pazartesi 10:37

Heyelan bir köyü yok ediyor

A
A
A
Heyelan bir köyü yok ediyor

Bursa’da 10 yıl önce yangın faciasıyla evlerini kaybeden köylüler, bu kez de heyelan nedeniyle evlerini boşaltıyor.Köyün toprağının şahlandığı heyelan sebebiyle yeni yapılan konutlar dahi oturulamaz hale gelirken, gözlerine uyku girmeyen köylüler devletten yardım bekliyor.

Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesine bağlı Karaköy Mahallesi, büyük bir şanssızlık yaşıyor. 10 yıl önce yaşanan yangında köyün tamamına yakını yanarken, çok sayıda hayvan telef olmuştu. Bunun üzerine dönemin Başbakanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla yapılan yeni konutlarla köylüler rahat nefes almıştı. Aradan geçen 10 yıl boyunca köyde zaman zaman heyelan yaşanmaya başladı. Köyün üst tarafında olan su kanalının yerine su deposunun yapılmasının ardından yaşanan yoğun kar ve yağmur sebebiyle su deposuna fazla gelen su, köyün altından geçmeye başlayınca heyelan yaşandı. Son 2 aydan bu yana heyelanların derecesi ve sayısı artınca, eski ve yeni evler kullanılmaz hale geldi. Toprağın adeta şahlandığı köyde, evler, mezarlar ve ağaçlar kayarak şekil değiştirdi. Köy yollarının dahi yok olduğu köyde vatandaşlar tedirginlik yaşarken, 18 ev tamamen boşaltıldı.

AFET EVLERİ DE HEYELANA TESLİM OLDU
Karaköy Mahallesi Muhtarı Hidayet Uzun, 2006 yılında elektrik aksamından çıktığı tahmin edilen yangın nedeniyle köydeki ev ve ahırların yüzde 90’ının yandığını hatırlatarak, “10 yıl önce meydana gelen yangında evlerin kullanılamaz hale gelmişti. Hayvanların tamamı telef olmuştu. Yangından sonra devletimiz sahip çıktı ve dönemin Başbakanı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla TOKİ tarafından yeni evler yapıldı. Tek katlı yapılan evlerle birlikte köyün üst tarafında bulunan su kanalı kaldırılarak su deposu yapıldı” dedi.
Evlerin yapılmasından sonra su kanalı kalktığı için kar ve yağmur sularının toprağın altından geçerek akmaya başladığına vurgu yapan Uzun, “Su kanalı olmadığı için o günden bugüne köyümüzde heyelan olmaya başladı. İlk yıllarda seyrek olan heyelan, giderek artmaya, evlerimizde hasar oluşturmaya devam etti. Bu yıl yoğun kar yağışı ve yağmur olmasından dolayı, biriken sular, toprağın altından geçerek köyün altından akmaya başladı. Evlerin altı su dolu. Bu da heyelana sebep oldu. Bu kış sürekli heyelan yaşıyoruz” diye konuştu.

KÖY TAMAMEN BOŞALTILACAK MI?
Heyelanın evlerde hasar oluşturmasının ardından 18 evin boşaltıldığının altını çizen muhtar Uzun, “Köyde yaklaşık 100 hane yaşıyor. Bu evlerden 18’i birinci derece risk taşıdığı için boşaltıldı. Diğer evler de riskli ve tehlikeli. 10 yıldan buyana heyelan yaşıyoruz. İstinat duvarları çöktü, evler yıkıldı, yollar çöktü. Köyün zemininde çok aşırı su var. Zemin sularının bir şekilde direne edilmesi gerekiyor. Aksi halde köyümüzde çok büyük risk var. Hatta insanların canlarını tehdit eder şekilde heyelan var. Eğer bu sorun çözülemezse yapılacak bir şey kalmıyor. Ya devlet köyü tamamen boşaltacak, ya da insanlar kendileri boşaltacak” ifadelerini kullandı.

“BİZE EVLERİ VEREN CUMHURBAŞKANIMIZDAN YARDIM BEKLİYORUZ”
Gece heyelan olacak diye uyku bile uyumadıklarını ifade eden köylüler, “Heyelan olduğunda kapılar açılmıyor, korkudan ne yapacağımızı şaşırıyoruz. Evlerimizin zeminleri, duvarlar ayrılmış durumda. Bir yangın tehlikesi yaşadık, bir de heyelan. Can tehlikesiyle yaşamaya çalışıyoruz. Yollarımız yok oldu, mezarlıklarda cenazelerimiz birbirine girdi. Buraya devlet tarafından evler yapıldığında şimdiki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gelip evlerimizin anahtarlarını vermişti. Bu yapılan evlerin tamamı heyelan tarafından kullanılamaz hale geldi. Evlerimize girmeye korkuyoruz. Cumhurbaşkanımızdan gereken yardımı yapmasını, bizlere sahip çıkmasını istiyoruz” şeklinde konuştular.

Evine girmeye korktuğunu ve sürekli sesler geldiğini anlatan Fatma Demir, "Benim oturduğum afet evini Recep Tayyip Erdoğan teslim etmişti. Evimizde misafir etmiştik. Ancak şu anda zor durumdayız. Mutfağımızın duvarları komple çatladı. Namaza duruyorum, bir tıkırtı geliyor. Korkuyorum. Çok korkunç. Evin kapıları bile heyelandan dolayı şişti, açılmıyor" diye konuştu.

 MESUT DEMİR -HASAN YALÇIN 
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Denizli’de 40 bin metre balık ağıyla yakalanan 7 kişiye 292 bin lira ceza kesildi DENİZLİ (İHA) – Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğünün talimatlarıyla, ülke genelinde eş zamanlı su ürünleri denetimleri devam ediyor. Denizli Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Balıkçılık ve Su Ürünleri Şube Müdürlüğü ekipleri, 22- 26 Nisan 2024 tarihleri arasında il genelindeki iç sularda, perakende balık satış yerleri ve soğuk hava depolarında eş zamanlı denetimler gerçekleştirdi. Gerçekleştirilen denetimlerde, balıkların avlanabilir asgari boyları, tazeliği ve kontrolü gibi konularda bilgilendirme notları dağıtıldı, ayrıca uyulması gereken usul ve esaslar üzerine bilgilendirme yapıldı. İl Müdürü Şakir Çınar, konu ile ilgili yaptığı açıklamada; "Bilim dünyası, balık tüketmenin sağlık için birçok faydası olduğunu defalarca kanıtlamıştır. Özellikle Omega-3 yağ asitleri bakımından zengin olan balık, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu birçok besin maddesini içermektedir. Balık yüksek kaliteli bir protein kaynağıdır. Protein, kaslarımızın, dokularımızın ve hücrelerimizin yapı taşıdır. Dolayısıyla, düzenli olarak balık tüketmek, kaslarımızın güçlenmesine, dokularımızın onarılmasına ve vücudumuzun sağlıklı bir şekilde gelişmesine katkı sağlar. Balık tüketimi kalp-damar sağlığını korur, beyin fonksiyonlarını iyileştirir, bağışıklık sistemini güçlendirir. Bu faydalardan yararlanmak ve sağlıklı bir yaşam sürmek için vatandaşlarımızı haftada en az 2 gün balık yemeye davet ediyorum" dedi. İl Müdürü Çınar, sürdürülebilir avcılık için her balığa bir kere üreme fırsatı verilmesi gerektiğini, bilimsel olarak belirlenmiş yasal avlanabilir asgari boyun altında av ve satışının yapılmaması gerektiğini ifade etti. Cezai işlemlere de değinen Çınar, “Kaçak avcılık ve satışı konusunda yapılan denetimlerde, 40 bin metre balık ağına el konularak 7 şahsa 292 bin 326 TL idari para cezası uygulanmıştır. Kaçak avcılığa karşı yapılan denetimlerimiz kararlılıkla devam edecektir” diye konuştu.
Erzurum Erzurum’da çiftçiye makine desteği Erzurum’da hayvancılığın geliştirilmesi ve çiftçiye destek olmak için yüzde 75 hibe destekli süt sağım, koyun kırkım ve yem ezme makinesi dağıtıldı. Erzurum’da yüzde 75 hibe destekli süt sağım, koyun kırkım ve yem ezme makinesi dağıtıldı. Erzurum İl Tarım ve Orman Müdürü Alparslan Kenger törende yaptığı konuşmada, tarımın bilhassa hayvancılığın başkenti konumunda olan Erzurum’un aynı zamanda besi materyali üretim deposu olduğunu ifade ederek, “695 bin büyükbaş, 878 bin küçükbaş hayvan varlığıyla ülkemiz hayvancılığının en önemli hayvansal üretim merkezlerinden olan ilimiz için hayvancılık, şehir ekonomisinde önemli bir yer teşkil eder. 4 milyon 700 bin dekar alanda çiftçilerimiz tarafından yapılan bitkisel üretimde bitki deseni genel anlamda hayvancılığı destekleyici niteliktedir. Bakanlığımız, valiliğimizle ve büyük şehir belediyemizin katkıları ve destekleriyle hayvansal üretimde modernizasyon ve makineleşmeye yönelik projeleri yetiştiricilerimizle buluşturmaya devam ediyoruz. Hayvansal üretimin ana unsurlarından olan süt ve değer katmak, sütün özellikle soğuk zincirle hijyenik bir şekilde endüstriyel aktarılmasını sağlamak önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bu kapsamda süte değer projesi uygulamaya konulmuş olup dönem içerisinde desteklenen projeye ek uygulamalar ilimiz hayvancılığına önemli katkılar sundu. Sütün hijyenik şartlarda sağılması ve hayvansal üretimin iş yükünün azaltılması anlamında suç sağma makineleri, hayvan beslemede verimliliğin ana unsurlarından olan kesik yem rasyon hazırlamasında ve yem maliyetlerinin azaltılmasında katkı sağlayacak yem ezme makineleri, küçükbaş yetiştiriciliğinde yetiştiricilerimizin ihtiyacı olan koyun kırpın makineleri, bereketli meralarımıza swaplar ilimiz yetiştiricilerine ve hayvancılık sektörüne olsun diyorum” dedi. Vali Mustafa Çiftçi, AK Parti Erzurum Milletvekilleri Mehmet Emin Öz ve Abdürrahim Fırat, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen de yaptıkları konuşmalarda; Erzurum’da tarım ve hayvancılık anlamında ciddi bir potansiyel olduğu ifade ederek bunun hem bölge hem de ülke ekonomisine katma değer olarak daha fazla harekete geçirilmesi gerektiğini dile getirdi. Konuşmaların ardından çiftçilere süt sağım, koyun kırkım ve yem ezme makineleri sembolik olarak dağıtıldı. Protokol üyelerinin de katıldığı etkinlikte koyun kırkımı yapıldı. Makine dağıtım törenine Vali Mustafa Çiftçi, AK Parti Erzurum Milletvekilleri Mehmet Emin Öz ve Abdürrahim Fırat, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, kurum yöneticileri, çiftçiler ve vatandaşlar katıldı.