DÜNYA - 20 Eylül 2014 Cumartesi 10:45

Hollande: 'Filistin-İsrail arasında kalıcı bir barış anlaşması gerçekleştirmeliyiz'

A
A
A
Hollande: 'Filistin-İsrail arasında kalıcı bir barış anlaşması gerçekleştirmeliyiz'

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Filistin ile İsrail arasında kalıcı bir barış anlaşmasının gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi.

Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, resmi temaslardan bulunmak üzere Paris'te bulunan Filistin Devlet Başkanı Abbas ile dün Elysee Sarayı'nda görüştü. Bir saati aşkın süren görüşmenin ardından Hollande ve Abbas ortak basın açıklaması yaptı.

Basın toplantısında, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na katılmadan önce Fransa’ya gelmeyi seçtiği için Abbas’a teşekkür ederek konuşmasına başlayan Hollande, Abbas'la gelecek hafta bu toplantıda bir arada olacaklarını belirtti. 2 binden fazla insanın hayatını kaybetmesine yol açan, binlerce kişinin yaralandığı ve insanların bugün yoksulluk içerisinde yaşamasına neden olan Gazze’deki feci olayların birlikte hatırlanması gerektiğini dile getiren Hollande, "Sayın Abbas’ı, Mısırlılarla ve daha pek çok katkıyla birlikte kalıcı bir barış sağlamak ve daha fazla insanın hayatını kaybetmesini önlemek için gayretlerinden dolayı tebrik etmek istiyorum. Aynı zamanda Fransa’nın da desteğini de belirtmek istiyorum. Hem halkın yanında olduğumuzu belirtmek, hem de Gazze’nin yeniden imarı için elimizden gelen katkıyı yapacağımızı belirtmek istiyorum. Ancak Gazze üçüncü kez bu duruma geliyor. Elbette biz elimizden geldiği kadar bu yardım görevimizi yerine getireceğiz. Ancak asıl gerçekleştirmemiz gereken, kalıcı bir barış anlaşmasıdır" dedi. Bunun için durdurulan müzakerelerin yeniden başlatılması gerektiğine dikkat çeken Hollande, "Bu görüşmeler, müzakereler, askıya almalar, durdurmalar artık çok uzadı. Bir çözüm gerek. İsrail-Filistin çatışması sanki hiç bir zaman çözümlenemeyecekmiş hissine bir son verilmeli artık" diye konuştu.
Hollande şöyle devam etti:

"Aslında tüm parametreleri biliyoruz. İsrail’e ve Batı Şeria’ya gittiğimde bu ilkelere değinme fırsatım oldu. Güvenlik Konseyi’ne sunulacak bir karar tasarısında çok açık bir şekilde süreçten beklentilerimizi ve çözümün ne olması gerektiğini dile getirmemiz gerekecek. Bu sırada bölgede yaşanan gelişmeler hakkında da görüşmek istedik. Terörle mücadele, IŞİD hareketiyle çok farklı bir yön aldı. Zaten bölgede var olan başka hareketlerle de bağlantılı sonuçta. Fransa sorumluluklarını göstermek istedi. Sayın Başkan’a düşündüğümüz müdahaleyi anlatma fırsatım oldu. Girişimimiz aslında Iraklı yetkililerin talebine cevabımızdır. Irak’ı tehdit eden, ancak aynı zamanda tüm bölgeyi hatta ötesini tehdit eden terörist hareketin zayıflatılmasını sağlayacaktır."

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Abbas ile görüşmelerinin, hem kişisel anlamda aralarında, hem de Fransa ve Filistin halkı arasındaki olağanüstü ilişkinin göstergesi olduğunu belirtirken, ülkesinin aynı zamanda İsrail’in de güvenliğini istediğini ifade ederek, "Biz herkesle konuşmayı biliyoruz ve bu yüzden bu çatışmaya son vermek için ortak bir çözüm katkı sağlayabileceğimizi düşünüyoruz" dedi.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas da Hollande ile görüşmekten çok memnun olduğunu dile getirerek, "Her iki tarafı da ilgilendiren belli konuları görüşmek için iyi bir fırsat oldu. Filistin halkının bağımsızlığına ve özgürlüğe ulaşmasını hedef alarak, bugün kendisiyle barışa ulaşmanın yolları üzerine ve bölgede istikrarı sağlamanın yolları üzerine odaklandık. Bunun, özellikle de İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşından sonra uluslararası güvenlik ve barış üzerinde doğrudan bir etkisi olacaktır. Sayın Hollande'a, Fransa’nın Filistin halkına yönelik destekçi ve yardımsever tavrından dolayı şükranlarımızı sunduk. Ayrıca barış yönünde ve halkımızın bağımsızlığına erişmesi yönünde kendisinin ve ekibinin gayretlerimizde bize gösterdiği destek için de şükranlarımızı dile getirdik" ifadelerinde bulundu.

"FİLİSTİN HALKININ HAKLARINI SAVUNMAYA KARARLIYIZ"
İsrail’in, Filistin Devleti’nin topraklarını işgalinin sona ermesi için siyasi bir süreç içerisinde ve geniş çaplı uluslararası görüşmeler çerçevesinde Filistin halkının haklarını savunmaya kararlı olduklarını dile getiren Abbas, "İsrail’in yürüttüğü Apartheid politikası, kolonileşme, topraklara el konulması, bütün bunların sona erme zamanı geldi. Hem Batı Şeria için istiyoruz, hem de Doğu Kudüs için. Biz bunları talep ediyoruz. Ayrıca 1967 sınırlarına dayanarak iki ülke arasındaki sınırın belirlenmesini talep ediyoruz" şeklinde konuştu.

Siyasi görüşmeler çerçevesinde Arap ülkelerinin desteğini kazandıklarını belirten Abbas, "Dost ülkelerle ve bölgesel gruplarla da görüşmelerimize devam ediyoruz. Amacımız, modern tarihin en uzun işgaline artık bir son verilmesi ve yolu belirleyen bir kararın alınması için Güvenlik Konseyi’ne seslenmek" diye konuştu.
Tüm ülkelerin ahlaki, etik ve siyasi sorumluluklarını üstlenmelerinin zamanı geldiğine dikkat çeken Filistin Devlet Başkanı Abbas, "Filistin halkına yönelik bu tarihi haksızlığın düzeltilmesi için, 66 yıldan fazla bir süredir devam eden bu çatışma durumunu sona erdirmenin zamanı geldi. Bilindiği üzere Arap ülkeleri 2002 yılında bir barış girişiminde bulunmuştu. Bu girişimin hayata geçirilmesi için hala fırsatımız var. Bölgedeki tüm halkların barış içerisinde ve iyi komşuluk ilişkileri içerisinde yaşayabilmeleri için bir fırsatımız var. Bu sayede terörün daha fazla yayılmasına karşı yakın zamanda alınan bölgesel ve uluslararası önlemler inandırıcılık kazanacaktır" dedi.

Fransa’nın, tutumu ve nüfuzu sayesinde Arap ülkelerinin bu barış girişimini bir uluslararası seferberliğe doğru götürebileceğinden emin olduklarını belirten Abbas, bunun bölgede istikrar ve barış için bir fırsat olduğunu ifade etti. Abbas, Arap ülkelerin barış girişiminin, tüm Arap ve Müslüman ülkelerin İsrail ile ilişkilerini hemen normalleştirmeye hazır olduklarını gösterdiğini kaydederek, "57 ülke hemen İsrail Devleti'ni tanıyabilir. Ancak İsrail, bunun karşılığında Arap topraklarından çekilmelidir" dedi.

Arap ülkelerinin barış girişiminin mülteciler konusunda da olağanüstü bir çözüm önerdiğini vurgulayan Abbas, "Her iki tarafın onayını alan ve 194 numaralı karara dayandırılan bir çözüm sunuyor. Bu girişim 2002 yılından bu yana masada. Bu fırsatı kaçırmamalıyız" ifadelerini kullandı.

"İSRAİL’İN İŞGALİNE SON VERMEDEN VE BAĞIMSIZ FİLİSTİN DEVLETİ'Nİ KURMADAN TERÖRÜ YENEMEYİZ"

"Terörle mücadele ve IŞİD'e karşı mücadele bizim için gerçek bir hedef. Aynı zamanda bu terör hareketlerini besleyen kaynakları da kurutmalıyız" diyen Abbas, barışa ulaşmadan, İsrail’in işgaline son vermeden ve bağımsız Filistin Devleti'ni kurmadan terörü yenemeyeceklerinin altını çizdi.
Abbas şöyle konuştu:

"İsrail’in saldırıları kabul edilemez. Buna göz yumamayız. Mısır bir ateşkes için çok çalıştı, iki taraf arasında sakinliğin geri gelmesi için. Bugün durumu stabilize etmek ve güçlendirmek için Mısır'la ortak çalışıyoruz. Ayrıca Filistin hükümeti, Gazze’de halkın normal bir hayata dönmesi, elektrik ve suyun geri gelmesi, evlerin yeniden inşa edilmesi, fabrikaların yeniden çalışması için BM ile işbirliği içerisinde inşaat malzemelerinin tedarikini organize etmeli. Yardım planına katılan ülkelerin katkısı konusunda ısrarcıyız. Herkesi Mısır’da 12 Ekim’de düzenlenecek yardım konferansına katılmaya davet ediyoruz."

Son Gazze savaşının gerçekten çok farklı olduğuna dikkat çeken Abbas sözlerini şöyle sonlandırdı:
"On binlerce hane yıkıldı, binlerce insan öldü, on binlere kişi yaralandı. Binlerce insan sokakta yatıyor. Fabrikalar, kurumlar, okullar, ibadet yerleri yıkıldı. Ancak biz aynı zamanda iki yıla bir Gazze’yi yeniden inşa etmek zorunda kalmak istemiyoruz. Güvenlik, barış istiyoruz. Biz İsrail’in daha fazla saldırısına maruz kalmak istemiyoruz. Barışmak lazım. 1967 sınırlarına dayanarak Batı Şeria’da ve Doğu Kudüs’te Filistin Devleti'ni kurmak lazım. Çözüm budur. Bu bölgeler tek bir yönetim altında toplanmalıdır."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Kapıdağ Turizm Geliştirme Komisyonu’ndan ilk ziyaret Bandırma Ticaret Odası ve Erdek Ticaret Odası arasında imzalanan iş birliği protokolü ile oluşturulan “Kapıdağ Turizm Geliştirme Komisyonu” ilk ziyaretini Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı’ya gerçekleştirdi. Yeni oluşan komisyonunun ilk hedefinin sezon öncesinde Erdek ile ilgili farkındalığı en üst seviyeye getirerek, turizmde verimli bir sezon geçirmek olduğunu belirten Erdek Ticaret Odası Başkanı Hüseyin Uz, bundan sonraki süreçlerde akademi ve turizm sektörünün aktörleri ile iş birliği içerisinde bölgenin tanıtımına yönelik gerekli adımların atılması gerektiğini belirtti. Komisyonun yol haritası ile ilgili Prof. Dr. Mustafa Sarı’ya bilgi veren Bandırma Ticaret Odası Başkanı Adem Yılmaz ise bölgenin turizm payının artması için her türlü iş birliğine hazır olduklarını dile getirdi. “Erdek Körfezi Marmara Denizi’nin En Temiz Körfezi” Komisyon üyelerine Marmara Denizi ile ilgili son bilgileri veren Prof. Dr. Mustafa Sarı; Marmara Denizi’nde bulunan körfezler içerisinde en temiz körfezin Erdek Körfezi olduğunu, dünyada yaşayan tek pinaların bu bölgede bulunduğunu ve pinaların dünya koruma listesinde olan çok özel bir canlı türü olduğunu belirtti. Denizi temizlemede doğaya muhteşem katkıları olan pinaların korunarak bu alanda çoğalmasının sağlanması gerekliliğine işaret eden Prof. Dr. Mustafa Sarı, işletmelerin bu konuda azami dikkat göstermesi gerektiğini dile getirdi. Yapılan bu iş birliğinden duyduğu memnuniyeti de ifade eden Prof. Dr. Mustafa Sarı, protokol kapsamında yapılacak etkinliklere destek vereceğini belirtirken, bundan sonra gerçekleştirilecek etkinlikler ile ilgili fikir alışverişinde bulunuldu.
Balıkesir Vali Ustaoğlu Karesili Muhtarlarla Buluştu Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Balıkesir’in Karesi İlçesi’ne bağlı mahalle muhtarları ile bir araya geldi. Sırrı Yırcalı Anadolu Lisesi Toplantı Salonunda gerçekleştirilen toplantıya Vali İsmail Ustaoğlu’nun yanı sıra İl Jandarma Komutanı Tümg. Nurettin Alkan, Karesi Kaymakamı Metin Arslanbaş, İl Emniyet Müdürü Hasan Yiğit, Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık, kurumların bölge ve il müdürleri, muhtarlar ve ilgililer katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan toplantının açılış konuşmasını yapan Karesi Karesi Kaymakamı Metin Arslanbaş yapılan ve planlanan çalışmalar ile ilgili bilgi verdi. Toplantıda konuşan Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık da önemli paydaşları olan muhtarlarla belediye olarak işbirliği içinde çalışmalara devam edeceklerine değindi. Toplantının devamında J.Yrb. Samet Ali Kılıçoğlu İl Jandarma Komutanlığınca yürütülen çalışmalar, polis memuru Ayşegül Bayındır ise İl Emniyet Müdürlüğünce yürütülen çalışmalar ilgili sunum yaptılar. Ustaoğlu, “Muhtarlar Devletin Gören Gözüdür” Toplantının sonunda değerlendirmede bulunan Vali İsmail Ustaoğlu, muhtarlık kurumunun devletle vatandaş arasında bir köprü olduğuna vurgu yaptı. Ustaoğlu, “Muhtarlık müessesesi çok önemli bir konumdadır. Vatandaşla devlet arasında adeta bir köprü vazifesi görmektedir. Muhtarlarımızın devletimizin gören gözü, işiten kulağı ve merhametli elidir.” diye konuştu. Toplantıda yapılan sunumlarda bilgi verilen konulara değinen Vali İsmail Ustaoğlu telefon dolandırıcılığına karşı özellikle yaşlı vatandaşların uyarılması konusunda muhtarlardan destek beklediğini söyledi. Vali Ustaoğlu vatandaşların gerekirse tek tek ziyaret edilerek bu dolandırıcılık yönteminin anlatılmasını, gerekli uyarıların yapılmasını dile getirdi. Uyuşturucuyla mücadele noktasında da muhtarlardan destek beklediğini ifade eden Ustaoğlu, kurumlarla işbirliği içerisinde olarak zehir tacirlerine geçit verilmemesi için çalışmaların hassasiyetle yürütülmeye devam edeceğini belirtti. Değerlendirmede havaların ısınmaya başlaması ile birlikte yangın riskinin arttığını dile getiren Vali Ustaoğlu, muhtarların vatandaşlara hatırlatmalarda bulunmasını istedi. En ufak bir yangın durumunda vatandaşların ivedi olarak ilgili birimleri bilgilendirmesine yönelik duyarlılığın büyük yangınların önüne geçilmesine önemli katkı sağladığını sözlerine ekledi. Görevlerine yeni seçilen muhtarlara hayırlı olması temenni eden Vali Ustaoğlu, devam eden muhtarlara da çalışmalarında başarılar diledi.
Hatay 5 milyon euroluk Avrupa Birliği projesi deprem bölgesinde tanıtıldı Deprem bölgesinde ekonomik kalkınmanın öncüsü olan Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA), Sosyal Girişimcilik Güçlendirme ve Uyum Projesi çerçevesinde; Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye’de hızlandırma hibe programını tanıttı. Asrın felaketinde hasara uğrayan deprem bölgesinin yeniden ayağa kalkması için yürütülen çalışmalar devam ediyor. Deprem bölgesinde en büyük hasarı alan illerden olan; Hatay, Osmaniye ve Kahramanmaraş’ın ekonomik anlamda değer kazanmasına öncülük eden Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA) bölgedeki faaliyetlerini sürdürüyor. Sosyal Girişimcilik Güçlendirme ve Uyum (SEECO) Projesi; kapsamında DOĞAKA öncülüğünde Kahramanmaraş, Osmaniye ve Hatay’da hızlandırma hibe programı tanıtıldı. SEECO Projesi kapsamında ilan edilen Hızlandırma Hibe Programı’nın açılış ve tanıtım toplantısı potansiyel faydalanıcılar ve kamu kurumlarının temsilcileri ile Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinde gerçekleştirildi. Toplantıda katılımcılar, SEECO projesi hakkında bilgilendirildi. SEECO projesi; Avrupa Birliği’nin FRIT (Türkiye’deki Mülteciler için AB Mali Yardım Aracı) Programı kapsamında, Dünya Bankası ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda yürütülmekte olan bir çalışma. SEECO Projesinin amacı, sosyal girişimcilik yoluyla kadınların ve gençlerin sosyal ve ekonomik yönden güçlendirilmesine ve toplumsal uyumunun sağlanmasına katkıda bulunarak, kadınlar ve gençler için yeni istihdam alanları oluşturulması. Toplam bütçesi 5 milyon euro olan hibe programı kapsamında, Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinde KOBİ’lere yönelik ve en az 1 yıl önce kurulmuş şahıs işletmelerine, şirketlere ve kooperatif işletmelerine, KDV hariç 3 bin ile 25 bin Avro arasında hibe desteği sağlanması amaçlanıyor. SEECO projesi çerçevesinde başlayacak olan ‘Hızlandırma Hibe Programı’ için son başvuru tarihi 17 Mayıs 2024 olarak açıklandı.
Manisa Özgür Özel’den milliyetçilik vurgusu Manisa’nın Kula ilçesinde halka seslenen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Ben yakamdaki parti rozetindeki 6 okun altısına da aşığım. Bu altı oktan milliyetçilik okunu hiç kimseye bırakamayız. Onun için birileri kendini milli kendinden olmayanları gayri milli, kendisini makbul geri kalanları hain ilan etmeye kalkıyordu. Bu oyuna gelmeyiz. Ne milliyetçiliği ne milli olmayı ne de vatan severliği asla ve asla size bırakmayız. Bunun üzerinden algı operasyonlarına teslim olmayız" dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, memleketi Manisa’daki ziyaretlerinin üçüncü ve son durağı olan Kula ilçesinde vatandaşların sevgi gösterileriyle karşılandı. Özel, partisinin Kula ilçe başkanlığını ve Kula Belediye Başkanı Hikmet Dönmez’i ziyaret ettikten sonra Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanında otobüs üzerinden halka hitap etti. "Atatürk’ün iki emanetine gözümüz gibi bakacağız" Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanında halka seslenen Özel, “Cumhuriyet tarihinde ilk kez Manisa’da hem büyükşehiri hem merkez ilçeleri hem 15 ilçeyi kazanıp bugün sizin karşınıza büyükşehir belediye başkanlarımızla, ilçe belediye başkanlarımızla büyük bir onur ve gururla çıktık. Hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Hiç şüphe yok bu başarı sadece CHP’ye ait değildir. Öyle yaparsak büyük bir haksızlık yapmış oluruz. Bu başarı Kula ittifakının başarısıdır. Herkesin katkısının farkındayız. Bundan sonra iş bu büyük birlikteliği bir arada tutmak. Hikmet Başkanımız belediyenin kapılarını ardına kadar açtı. Onun hedefi Kula’ya en iyi hizmeti yapmak. Biz de Kula’ya destek için ne gerekiyorsa Mansur Yavaş’sa Mansur Yavaş’tan, Ekrem İmamoğlu ise Ekrem İmamoğlu’ndan her türlü destek. Biz bu seçimlerde bir zafer kazanmadık. Biz bu seçimlerde bir görev aldık. CHP olarak bu büyük ittifakı büyütmenin, korumanın, önümüzdeki seçimlere taşımanın ve dolayısıyla cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk genel seçimlerinde partimizi birinci parti yapmanın, Atatürk’ün partisini iktidar yapma görevi aldık. BU görev partizanca bir görev değildi. CHP herhangi bir parti değildir. BU parti Cumhuriyeti kim kurduysa, bu memleketi kimler kurtardıysa onların kurduğu bir partidir. BU parti baba ocağıdır. Hepimiz baba ocağına doğarız, orada büyürüz. Kimi ırakta oturur, kimi yakında oturur ama herkes bilir ki baba ocağı oradadır, bacası tütmekte, çorbası kaynamaktadır. O bacayı tüttürenler CHP’lilerdir. BU baba ocağı sadece CHP’lilerin değildir. Burası hepimizin. Burası dedemizin, babamızın partisidir. Biliriz ki başımız sıkınca gideceğimiz yer baba evidir. Zorda kalırsak, başımız sıkışırsak gideceğimiz yer baba evidir. Kimse size şimdiye kadar neredeydiniz demez. Kim Atatürk’ü seviyor, kim bayrağını, ülkesini seviyorsa biz de onu seviyoruz. Kim ki İstiklal Marşı çalarken ağlayan filenin sultanlarıyla ağlıyor, kim ki milli takım gol attığında havalara sıçtırıyorsa onlarla birlikteyiz. Biz kibre, güç zehirlenmesine kapılmayacağız. Aksine sorumluluğumuzun farındayız. Bu ülkede yoksulluk, işsizlik var. Çifti, esnaf perişan, emekliler açlığa terk edildi. 10 bin lira ile. Kira versin aç kalırsın, karnını doyursan sokakta kalırsın. Böyle bir ülke oluşturdular. Onun için mücadele verip halkın iktidarı kurmak, tekrar Atatürk’ün cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir sözünü hatırlamak, uygulamak, işsizliği, yoksulluğu bitirmek, emeklinin yüzünü güldürmek, çiftçiyi milletin efendisi yapmak için hep birlikte çalışacağız. Birileri kavga etmemizi istiyor. Asla ve asla suni gündemlerin peşine takılmayacağız, kimlik siyaseti oyunlarına gelmeyeceğiz. Biz bu ülkenin gerçek sorunlarını konuşup onu dile getirip çözmek için mücadele edeceğiz. Diyorlar ki ‘Gel benimle kavga et’ ben kavga edeceksem, çiftçinin, emeklinin, yoksulun kavgasını edeceğiz. Millet bizden kavga istemiyor. Millet, oturun, çalışın ve derdime çare olun diyor. Yeniden seçimler olup iktidar olana kadar ana muhalefet partisiyiz. Bu ülkenin çıkarları için sonun kadar mücadele edeceğiz. Atatürk’ün iki emaneti olan hem Türkiye Cumhuriyeti’ne hem de partimize gözümüz gibi bakacağız" dedi. "Milliyetçilik oyununa gelmeyiz" "Ben yakamdaki parti rozetindeki 6 okun altısına da aşığım" şeklinde konuşmasına devam eden Özel, "Bu altı oktan milliyetçilik okunu hiç kimseye bırakamayız. Onun için birileri kendini milli kendinden olmayanları gayri milli, kendisini makbul geri kalanları hain ilan etmeye kalkıyordu. Bu oyuna gelmeyiz. Ne milliyetçiliği ne milli olmayı ne de vatan severliği asla ve asla size bırakmayız. Bunun üzerinden algı operasyonlarına teslim olmayız. Yaşasın cumhuriyet. Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi. Bu ülkeyi Atatürk’ün emanet ettiği gibi çiftçisine de, işsizine de sahip çıkana kadar, emekliler hakkını alana kadar önce muhalefet mücadele edeceğiz sonra iktidarda hepsinin yüzünü güldüreceğiz. Bize oy verenleri pişman etmeyeceğiz, oy vermeyenlerin de gönlünü kazanacağız. ‘Keşke ben de verseydim’ dedirteceğiz. İlk seçim gelsin oy atacağım dedirteceğiz. Bu partiyi nasıl yüzde onların altında Kula’da yüzde 50’nin üzerine getirdiysek, neredeyse Türkiye şampiyonu yaptıysak hep birlikte bu partiyi çok çalışarak iktidar yapacağız. Bunun için başta şunu ifade edeyim. Hikmet Başkan kazandı Kula kazandı, Ferdi Başkan kazandı Manisa Kazandı. Türkiye İttifakı kazandı, Türkiye kazandı. Ben partimizin genel başkanı olarak Hikmet Başkana şunu söylüyorum, sen çalış biz arkandayım. Örgütümüz bana emanet, örgütümüze Hikmet Başkanı emanet ediyorum, Hikmet Başkana Kula’yı emanet ediyorum sizleri de Allah’a emanet ediyorum" diyerek konuşmasını tamamladı.