POLİTİKA - 29 Mayıs 2015 Cuma 22:16

HÜDA-PAR'dan saldırı açıklaması

A
A
A
HÜDA-PAR'dan saldırı açıklaması

Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) Genel Başkanı Mehmet Hüseyin Yılmaz, 6-8 Ekim olaylarında Yasin Börü’nün öldürülmesinin talimatını veren Eşbaşkanlar gibi talimat vermeyeceğini belirterek, “Lice’de ne işleri var diyen birisi gibi söylemeyeceğim. İdil’in Kozluca köyünde de çalışma yapacaklar. Her partinin ülkenin her yerinde siyasi parti çalışması yapmaya hakkı vardır” dedi.

HÜDA-PAR Genel Başkanı Mehmet Hüseyin Yılmaz, Şırnak’ın İdil ilçesine bağlı Kozluca köyünde HÜDA-PAR üyelerine düzenlenen silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden 2 kişi için basın açıklaması düzenledi. Diyarbakır HÜDA-PAR Diyarbakır İl Başkanlığı’nda düzenlenen basın açıklamasına, Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu, HÜDA-PAR’ın desteklediği bağımsız aday Zekeriya Yapıcıoğlu ve çok sayıda partili katıldı.

HÜDA-PAR Genel Başkanı Mehmet Hüseyin Yılmaz, şuan yüreklerinin kan ağladığını bu saldırıların ve zulüm ile vahşetin ne zamana kadar devam edeceğini bilemediklerini söyledi. Yılmaz, “Karşı taraftan da bu saldırıları durduracak bir girişim ile çaba yok. Her katliam ve saldırı sonrası cılız bir şekilde işi provokatörlere ve provokasyona havale edip zeytin yağı gibi üste çıkma, soğutma yoluna gidip kalıcı bir çözüm için çaba gösterilmiyor. Bu kaçıncı diyelim. Kardeşlerimize yönelik vahşi saldırılar adına topluyoruz. Bu amaçla sizi topladığımız son toplantı olur. Bu tip saldırılar için sizleri toplamayalım. Ama son olması içinde saldırganın kendisine bir çekidüzen vermesi lazım. Kin ve nefret üzerine kimseyi doldurmasınlar. Bunların bitirilmesi lazım artık. Kendi tabanlarını muhaliflere ve karşıtlarına karşı öfkeyle ve kışkırtmaktan vazgeçmeleri lazımdır. Batıda barış havaları doğuda ise bir elde molotof bir elde ise kaleşnikof silahlarla toplumun vicdanını top yekün rehin almaya çalışmak ne ahlaki nede vicdanidir” diye konuştu.

İdil’in Kozluca köyünde daha önce PKK ve KCK’dan cezaevine girip tutuklanan aynı zamanda tahliye edilen bir şahıs olduğunu dile getiren Yılmaz, “6-8 Ekim olaylarının talimatını veren Yasin Börü’nün vahşice katledilmesinin talimatını veren Eşbaşkanları gibi söylemeyeceğim. Lice’de ne işleri var diyen birisi gibi söylemeyeceğim. İdil’in Kozluca köyünde de çalışma yapacaklar. Her partinin ülkenin her yerinde siyasi parti çalışması yapmaya hakkı vardır. Daha önce 1990’lı yıllarda dahi örgütün silahla dahi giremediği Kozluca köyünde seçim çalışması adı altında gidip orada örgüt propagandası ve halkı tehdit etme gibi girişimlerde bulunan parti çalışması yapmamıştır. Örgüt marşlarıyla o köylüleri ve insanları tahrik etmek parti çalışması sayılmaz” şeklinde konuştu.

“OLAYLARIN TEKRARLANMAMASI İÇİN NE YAPMALARI GEREKTİĞİNİ BİLİYORLAR”
Bu olayların bir daha yaşanmaması için onların neler yapması gerektiklerini ifade eden Yılmaz, “Çok iyi biliyor. Özel görüşmelerde kendilerine bunları bildirdik. Nasıl bir tavır halinde bulunmaları gerektiği bilgisi kendilerine ulaşmıştır. Onu yapmaları lazımdır. Biz bu kabusların bitmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Öte yandan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Bursa’da katıldığı mitingdeki "Hayatını kaybeden kim olursa olsun büyük acıdır. Bütün halkımızı bu konuda dikkatli olmaya davet ediyorum. Koltuklar, seçim insan canından kıymetli değil. Hangi parti olursa olsun son derece hassas olun. Diğer parti seçmenleri bizim düşmanımız değil" şeklindeki ifadelerine ise Yılmaz, eğer gerçekten üzülüyorsa bunlara engel olması gerektiğini hatırlatarak, “Yasin Börü ve arkadaşlarının katledilmesinde de sorumluluğu bir tarafa bırakıp ciddi anlamda bir pişmanlık belirtisi bile göstermedi. Sadece tavsif etmiyoruz demekle bu işler olmuyor. İnsanların, yetkililerin ve parti liderlerinin eğer liderse gerçekten partisine hakim ise çaycılarından odacılarından talimat almıyorlarsa o zaman bunu engellemeleri gerekir. Eğer engellemiyorsa PKK ve örgütün vesayetinde olmaları sadece orada lidercilik oynamaları bir şey ifade etmiyor" dedi.

BURAK EMEK

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Metin Öztürk: “Hedefimiz 105 puan ile şampiyon olmak” Galatasaray İkinci Başkanı Metin Öztürk, Y. Adana Demirspor galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada, “Hedefimiz tüm takımları yenerek 105 puan ile şampiyon olmak" dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Galatasaray, deplasmanda Adana Demirspor’u 3-0 mağlup etti. Maçın ardından sarı-kırmızılı takımın ikinci başkanı Metin Öztürk, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Galatasaray’ın 15 maç üst üste kazanarak bir rekora imza ettiğini belirten Öztürk, “Tabii ki rekorlar kıymetli ama bizim yolculuğumuz belli, 24. şampiyonluk için gidiyoruz. Önümüzdeki yıl Dursun Özbek Başkanımızın liderliğinde tekrar şampiyon olup 5. yıldızı takacağız. Bu tabii bir hedef. Neticede 19 kıymetli rakibimiz ile oynuyoruz” şeklinde konuştu. “12 puan daha var” 4 maçları daha olduğuna dikkat çeken Öztürk, "4 tane daha maçımız var. Demek ki 12 puan daha var. Yani hiçbir şey garanti değil. Oynayacağımız rakipler arasında küme düşme hattında olanlar var. Bizim gibi şampiyonluk yolumda yarıştığımız Fenerbahçe de var. Bir takımla oynadığınız performans ve aldığınız puanlar aslında diğer takımları da ilgilendiriyor. O yüzden biz gücümüz yettiğince sadece şampiyonluk yolunda değil tüm takımları yenerek ligi planladığımız gibi bitirmeyi hedefliyoruz” sözlerine yer verdi. "Farkı 7 puan olarak algılamak doğru değil" Farkı 7 puan olarak algılamanın doğru olmadığını ve Fenerbahçe’nin henüz maçını oynamadığını kaydeden Öztürk, “Farkı 7 puan olarak algılamak doğru değil. Şu an hala aramızda 4 puanlık bir fark var. Rakibimiz henüz oynamadı. Rakibimiz oynadıktan sonra ne olacağına bakacağız. İster 7 puan olsun, ister 4 puan olsun bizim hedefimiz 105 puan ile şampiyon olmak” ifadelerini kullandı. “Hakem kardeşlerimiz elinden geleni yapıyor, yeter ki kasıt olmasın” Metin Öztürk, ayrıca çok fazla hakem konuşmaya gerek olmadığını, ancak hakemlerin maçları yönetirken niyetlerinin önemli olduğunu kaydetti. Öztürk, “Artık bence çok fazla hakem konuşmaya gerek yok. Yunanistan’da da görüyorsunuz yabancı hakemler var. Orada da Yunan takımları bundan şikayetçi. Herkes elinden geleni yapıyor. Eminim ki hakem kardeşlerimiz de elinden geleni yapıyor. Kasıt olmasın, kötü kalp olmasın. Biz spordan da oynanan futboldan da çok memnunuz. Adana Demir ilk devre inanılmaz bir futbol oynadı. Maç iki tarafa da gitti geldi. Futbol bu, sonucun ne olacağı belli olmuyor” dedi. "Bugün harika bir Mertens resitali izledik" Dries Mertens’in önümüzdeki sezon devam edip etmeyeceğine yönelik soruya da yanıt veren Öztürk, daha sonra şunları söyledi: “Buna karar verecek olan hocamız Okan Buruk ve Başkan Vekilimiz Erden Timur. Ancak bir izleyici olarak şunu söyleyeyim bugün harika bir Mertens resitali izledik. İnanılmaz. İnsan olarak müthiş. Ümit ediyorum ki bu performansını önümüzdeki sene bizimle devam ettirir. Ama devam ettirmese de kalbimiz her zaman onunla. Takımımıza şampiyonluk yolunda diğer futbolcu kardeşlerimiz gibi çok önemli katkı sağlıyor."
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.