DÜNYA - 12 Ocak 2024 Cuma 09:10 | Son Güncelleme : 12 Ocak 2024 Cuma 10:16

ABD ve İngiltere, havadan ve denizden Yemen'deki Husileri vurdu

A
A
A

ABD ve İngiltere, Kızıldeniz'de ticari gemileri hedef alan Yemen'deki Husilere ait askeri noktalara havadan ve denizden saldırı gerçekleştirdi. ABD Başkanı Joe Biden, saldırının Husilere açık bir mesaj olduğunu ifade etti. Husiler ise ABD ve İngiltere'nin Yemen'i vurarak "büyük bir hata" yaptığını belirtirken, Suudi Arabistan saldırılardan büyük bir endişe duyulduğunu vurguladı.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırılarında 98. güne girilirken, ABD ve İngiltere ordusu Kızıldeniz'de İsrail ile bağlantılı ticari gemileri hedef alan Yemen'deki Husileri vurdu. Yerel kaynaklar, ABD ve İngiltere'nin gece boyunca düzenlediği saldırılarda İran destekli Husilerin kontrolünde olan başkent Sana'nın kuzeyindeki bir askeri üssün, Hudeyde Havalimanı çevresinin, Saada ili ve Zamar şehrindeki bazı noktaların, askeri birliklerinin hedef alındığını aktardı.

Biden: “Husilerin saldırına karşılık olarak gerçekleştirildi”
ABD Başkanı Joe Biden yaptığı yazılı açıklamada, “Bugün benim talimatım doğrultusunda ABD askeri kuvvetleri İngiltere ile birlikte, Avustralya, Bahreyn, Kanada ve Hollanda'nın desteğiyle Husilerin dünyanın en hayati öneme sahip su yollarından birinde seyrüsefer özgürlüğünü tehlikeye atmak için kullandığı bazı hedeflere başarılı bir saldırı gerçekleştirdi. Bu saldırılar, tarihte ilk kez gemisavar balistik füzelerin kullanılması da dahil olmak üzere Husilerin Kızıldeniz'deki uluslararası ticaret gemilerine yönelik benzeri görülmemiş saldırılarına doğrudan yanıt olarak yapıldı” ifadelerini kullandı. Biden, Husilerin Kızıldeniz'deki ticari gemilere yönelik saldırılarının ABD personelini ve sivil denizcileri tehlikeye attığını, seyrüsefer özgürlüğünü tehdit ettiğini belirten Biden, Husilerin 19 Kasım'dan bu yana bölgede gerçekleştirdiği 27 saldırıdan 50'den fazla ülkenin etkilendiğini, 20'den fazla ülkeden mürettebatın tehdit edildiği veya rehin alındığını vurguladı. Biden, 2 binden fazla geminin Kızıldeniz'deki saldırılar nedeniyle rotasını değiştirmek zorunda kaldığını, bu durumun da nakliye süresinin uzattığını belirtti.

“Bu saldırı açık bir mesajdır”

Biden, “9 Ocak'ta Husiler, doğrudan ABD gemilerini hedef alarak bugüne kadarki en büyük saldırısını başlattı. Uluslararası toplumun bu pervasız saldırılara tepkisi ortak ve kararlı olmuştur. Geçtiğimiz ay ABD, uluslararası gemiciliği savunmaya ve Kızıldeniz'deki Husi saldırılarını caydırmaya kararlı 20'den fazla ülkenin bir araya geldiği bir koalisyon olan Refah Muhafızı Operasyonu'nu başlattı. Ayrıca Husi tehditlerini kınamak için 40'tan fazla ülkeyle birlikte hareket ettik. Geçtiğimiz hafta, 13 müttefikimiz ve ortağımızla birlikte Husi isyancıların saldırıları durdurmadığı takdirde sonuçlarına katlanacaklarına dair açık bir uyarıda bulunduk. Dün de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Husilerin ticari gemilere yönelik saldırılarına son vermesini talep eden bir kararı kabul etti” ifadelerini kullandı. Biden, “Bu hedefli saldırılar, ABD ve ortaklarımızın personelimize yönelik saldırılara tolerans göstermeyeceğine veya düşman aktörlerin dünyanın en kritik ticari yollarından birinde seyrüsefer özgürlüğünü tehlikeye atmasına izin vermeyeceğine dair açık bir mesajdır. Gerektiğinde halkımızı ve uluslararası ticaretin serbest akışını korumak için daha fazla önlem almaktan çekinmeyeceğim” ifadelerine yer verdi.

Husilere ait askeri noktalar vuruldu

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin de yaptığı yazılı açıklamada saldırıyla ilgili detay verdi. Austin saldırıda Husilerin insansız hava araçlarının, balistik ve seyir füzesi ile kıyı radarı ve hava gözetleme kapasitelerinin hedef alındığını aktardı. Austin, “ABD meşru müdafaa hakkını saklı tutuyor ve gerekirse ABD güçlerini korumak için daha fazla eylemlerde bulunacağız” ifadelerini kullandı. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) da Husilere ait radar sistemlerine, hava savunma tesislerine, silah depolama, insansız hava araçları ve füzeler için kullanılan fırlatma alanlarına saldırı düzenlendiğini aktardı.

“4 Typhoon savaş uçağının hassas saldırı gerçekleştirdi”

İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Kraliyet Hava Kuvvetlerine ait 4 Typhoon savaş uçağının Husilere ait 2 askeri noktaya "hassas saldırılar" gerçekleştirdiğini açıkladı. Shapps, “Masum hayatlara ve küresel ticarete yönelik tehdit o kadar büyük hale geldi ki bu eylem sadece gerekli değildi, aynı zamanda gemileri ve seyrüsefer özgürlüğünü korumak da görevimizdi” ifadelerini kullandı.

“ABD ve İngiltere hata yaptı”

Husilerin üst düzey isimlerinden Muhammed El Bukhaiti ise yaptığı açıklamada, ABD ve İngiltere'nin Yemen'e yönelik saldırılarından "pişman olacaklarını" ifade etti. Londra ve Washington'un Yemen'e savaş başlatmakla "hata" yaptığını belirten El Bukhaiti, dünyanın artık "haklıyı ve haksızı" destekleyenlerin açıkça belirlenebildiği benzersiz bir savaşa tanık olduğunu kaydetti. El-Bukhaiti, "Taraflardan birinin amacı, Gazze'deki soykırım suçlarını durdurmak, diğer tarafın hedefi ise ABD ve İngiltere'nin temsil ettiği failleri desteklemek ve korumaktır. Bu dünyadaki her kişi, üçüncüsü olmayan iki seçenekle karşı karşıyadır, ya soykırım kurbanlarının yanında ya da faillerinin yanında yer alacak" dedi.
Yemen Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada da ülkedeki hedeflerin bombalanması nedeniyle ABD ve İngiltere'ye karşı “güçlü bir misilleme” yapılacağı konusunda uyarıda bulunuldu. Açıklamada, “Ülkemiz, ABD ve İngiliz gemileri, denizaltıları ve savaş uçakları tarafından büyük bir saldırıya maruz kalmıştır ve onlar, bu bariz saldırganlığın tüm vahim sonuçlarına karşı ağır bir bedel ödemeye hazırlanmak zorunda kalacaklardır” ifadeleri kullanıldı.

Riyad: “Yemen'deki saldırılardan büyük endişe duyuyoruz”

ABD ve İngiltere'nin Yemen'e yönelik saldırısına Suudi Arabistan'dan da açıklama geldi. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, ABD ve İngiltere'nin Yemen'deki Husi hedeflerine yönelik saldırılarının ardından “bölgede tansiyonun yükselmesinin önlenmesi" çağrısında bulunuldu. Açıklamada, “Suudi Arabistan Krallığı, Kızıldeniz'de gerçekleştirilen askeri operasyonları ve Yemen'deki bazı noktalara düzenlenen saldırıları büyük endişeyle takip ediyor" denildi.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.