SAĞLIK - 24 Nisan 2022 Pazar 09:54

İdrar kanalı darlığı 15 yıl hayatını kabusa çevirdi

A
A
A
İdrar kanalı darlığı 15 yıl hayatını kabusa çevirdi

Adana’da idrarını yapmakta güçlük çeken bir kadın bunu utanıp yıllarca kocasına bile söyleyemezken 15 yıl sonra gittiği hastanede idrar kanalı darlığı teşhisi konup, dar olan kısım kesilerek ağzından alınan bir dokunun buraya dikilmesiyle sağlığına kavuştu.

Leyla Şahin (42) bundan 21 yıl önce özel güvenlik görevlisi olan Nuri Şahin (52) ile hayatını birleştirdi. Şahin’in bu evliliğinden 4 çocuğu oldu. Ailesiyle birlikte mutlu bir hayat süren Şahin’in hayatı, 2007 yılında yaşadığı idrar yapamama ve zorlanmaya başlamasıyla kabusa döndü. Şahin, ilk başta utandığı için yaşadıklarını eşi dahi kimseyle paylaşamadı, ancak sağlık sorunu baş edilemez bir noktaya gelince bu durumunu eşine anlattı.

Nuri Şahin, eşine sık sık su içmesini tavsiye etti, ancak bu da çözüm olmadı. Leyla Şahin’in durumu daha da kötüleşince çift, hastanenin yolunu tuttu. Buradaki doktor Şahin’e; ‘kemik eğriliği’ teşhisi koydu ve ameliyata aldı. Önce her şey yolundaydı, ancak bir hafta sonra yine aynı sorunları yaşadı Şahin. Bir başka doktor ona; idrar kanalında darlık olduğunu belirtip, ameliyata aldı ‘sonda’ tedavisi uyguladı ama geçen 15 yılda derdine çare bulamadı.

Son bir umut, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’ne başvuran Şahin, Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mutlu Değer tarafından tedavi altına alındı. Yapılan ameliyat sonrasında Şahin’in idrar kanalında dar olan bölümü kesildi; yerine de ağız içinden alınan parça dikildi. İdrar kanalı genişletilen Şahin, yaklaşık 2 hafta süren bir tedavinin ardından idrar yollarındaki sonda da çıkartılarak hastaneden taburcu edildi.

Leyla Şahin, “İdrarımı yapmakta zorlanınca ilk başta bundan çok utanmıştım. Eşim dahi hiç kimseye bu sorunumu anlatmadım, ancak sonrasında durumum kötüleşince kocama derdimi anlattım. O da bana; ‘Sık sık su iç’ diye tavsiyede bulundu ama böyle olmayacağını biliyordum. 15 yılda 5 kez ameliyat oldum ve her ameliyat sonrası sadece bir hafta huzur buldum, sonrasında hep başa dönmekten yorulmuştum” dedi.

"Allahım canımı al da kurtulayım"

Şahin, “Yeniden sağlığıma kavuşmak için gitmedik hastane, çalmadık kapı bırakmadık ama hiçbiri derdime çare olamadı. Kimi doktor teşhis koyamadı, kimisi tedavi edemeyeceğini söyledi. 15 yıldır derdime çare arıyordum. Yaşadığım gerginlik ve stres nedeniyle eşim ve çocuklarımla sürekli tartışıyordum. Bazen oturduğum yerde ağlayıp, ‘Allah’ım canımı al da kurtulayım’ diye yakarıyordum. Çok zor günlerdi” ifadesini kullandı.

Rahatsızlığı nedeniyle eve kapanıp kaldığını, hiçbir yere gidemediğini anlatan Şahin, “Dışarı çıksam da soluğu bulduğum ilk tuvalette alıyordum. Sık sık tuvalete gitsem de damla damla idrarımı yapabiliyordum. Bu durum beni çok yıpratıyordu. Moralim ve de psikolojim altüst oluyordu. O kadar zor günler geçirmiştim ki, kendi kendime; ‘Çık kendini damdan aşağıya at da kurtul’ dediğim bile oldu. Çok zor bir durum. Allah kimseye böyle çile vermesin” dedi.

Utanıp da sorunu gizlemesinler

Son 15 yılda 6. kez ameliyata girdiğinde endişeli olduğunu, ancak 2 hafta süren bir tedavi sonrasında yeniden sağlığına kavuştuğunu ve şu anda kendisini çok iyi hissettiğini dile getiren Şahin, “Benimle aynı durumda olan kadınlar, asla utanmasınlar ve sağlıklarını ihmal etmesinler. İyi bir doktora mı denk gelmedim, Rabbim beni mi sınıyordu bilmiyorum ama 15 yıl bu çileyi çektim. Buna da şükür” yorumunu yaptı.

Nadir görülen bir hastalık

Doç. Dr. Mutlu Değer, “Hastamızın; idrar yapamama, sık sık tuvalete gitme ve idrarını yaparken zorlanma şikayeti vardı. Yaklaşık 15 yıldır da bu hastalıktan yana muzdaripti. Tanısı geç konulmuş bir hastaydı. Bize başvurduktan sonra yapılan tetkikler sonrasında kendisine idrar kanalı darlığı teşhisi koyduk. Bu oldukça nadir görünen bir hastalık olduğu gibi tanısı da oldukça zor konuluyor. Bu nedenle tedavisi de nadir merkezlerde yapılabiliyor” dedi.

Değer, “Biz bu hastamıza tanı koyduktan sonra ağız içinden bir parça alarak, oral mukozayı kullanarak, idrar kanalı darlığını tedavi ettik. Ameliyattan sonra da sondasını çıkarttık. Tüm bu cerrahi müdahale sonrasında da hastanın şikayetlerinin azaldığını tespit ettik ve bu da bizi mutlu etti. Kadınlarda idrar kaçırma, idrar yapamama gibi durumlarda bundan utanıp gizliyorlar. Bu çok yanlış olduğu gibi tanı ve tedaviyi de geciktiriyor” ifadesini kullandı.

Fatih Keçe - Serkan Çetinkaya
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana ‘Bir Yörük Öyküsü Sergisi’ büyük ilgi görüyor Türk kültür ve sanat hayatına önemli katkılarda bulunan özgün eserler, hizmetler sunan kişi veya kurumları, devlet adına onurlandırmak ve özendirmek üzere verilen Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne sahip, Türk sanat dünyasının önemli isimlerinden Etem Çalışkan’ın ‘’Bir Yörük Öyküsü’’ isimli sergisi Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde açıldı. Etem Çalışkan’ın harflerle resim yapan, renklerle duygularını anlatan, Türkiye’de belki dünyada da yaşayan tek sanatçı olduğunu söyleyen serginin küratörü Haluk Uygur, “Yörüklerin bağımsızlığını ve özgürlüğünü Çukurovalıların ise çalışkanlığını ve bereketini eserlerine taşıyan Çalışkan, Türk sanat tarihinde Anıtkabir’in hatlarını yazan, Atatürk’ün kişisel tarzını, liderlik anlayışını ve vasfını da yansıtan, son derece etkileyici, Türkiye’nin dört bir yanındaki resmi belgelerde, anıtlarda ve kamuya açık alanlarda yer alarak, halkın zihninde ve kalbinde özel bir yere sahip Atatürk’ün imzası olarak bilinen K.Atatürk simgesini tasarlayan kişi olarak tanınmaktadır. Dünya sanat tarihinde de harflerle resim yapan önemli bir sanatçı olarak anılacaktır’’ dedi. Sergi açılışının ardından düzenlenen söyleşide Etem Çalışkan, yörük kültürüne olan ilgisini ve bu kültürün sanatı üzerindeki etkilerini anlatarak, eserlerinin arkasındaki hikayeleri ve sanatsal sürecini de paylaştı. Büyük ilgi ve yoğun katılımla Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Kışla Yerleşkesi’nde gerçekleştirilen bu etkinlik sayesinde katılımcılar, hem sanatçının eserlerini yakından inceleme fırsatı buldu hem de Çalışkan’ın kişisel hikayelerini dinleyerek eserlerine ve düşüncelerine dair derinlemesine bilgi edindi.
Rize Tomurcuk çayın alım fiyatı 4 bin TL oldu ÇAYKUR kilogram fiyatı 40 bin TL’yi bulan beyaz çayın hammaddesi olan tomurcuk çayı bu yıl üreticiden 4 bin TL’ye satın alacak. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR) İmparatorların Çayı olarak bilinen Beyaz Çay üretiminde kullanılan tomurcuk çayın alış fiyatını açıkladı. Geçtiğimiz yıl kilogram fiyatı bin 500 TL olan tomurcuk çay, bu yıl kilogram fiyatı 4 bin TL’den alınacak. ÇAYKUR yapılan yazılı açıklamada beyaz çayda talebin arttığı dile getirilerek “Teşekkül olarak 2014 yılından itibaren üreticilerimizden yaş çay tomurcuğu satın alarak ürettiğimiz beyaz çay üretimine, artan piyasa talepleri doğrultusunda bu yıl da devam edilmektedir. Markamızın prestij ürünlerinden olan “Beyaz İksir” beyaz çayımızın üretim hammaddesi olan tomurcuk çayın geçen yıl 1.500 lira olan kilogram alım fiyatı, bu yıl 4.000 lira olarak belirlenmiştir. Yoğun uğraş ve toplama hassasiyeti gerektiren tomurcuk çay hasadına üreticilerimizin geçen yıllara göre daha fazla ilgi, özen göstermesi ümidiyle; hayırlı, bereketli bir çay sezonu temenni ederiz” ifadelerine yer verildi. Öte yandan üreticiden yaş olarak kilogram fiyatı 4 bin TL’den alınacağı duyurulan tomurcuk çayın ÇAYKUR tarafından işlem gördükten sonra kavanozlar halinde ‘Beyaz iksir’ adı altında satışı yapılıyor. Güncel fiyatı 800 TL olan 20 gramlık kavanozlar halinde satılan beyaz çayın kilogram fiyatı 40 Bin TL’ye ulaşıyor.
Trabzon Trabzon ’Gülcemal’ini bekliyor Trabzon’un Ortahisar ilçesinde Beşirli sahil şeridinde 9 yıl önce dolgu çalışmaları ile başlayan Gülcemal Projesinde tahkimat çalışmaları sürüyor. Dönemin Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu’nun Vizyon 2019 Projeleri arasında yer alan Sahil Dolgu Projesi’nin (Gülcemal) yapım çalışması 9 yıldır sürüyor. Trabzon’a soluk aldıracak yeni bir yaşam alanı olması için Karadeniz Sahil Yolu’nun Beşirli mevkiinde 2015 yılında dolgu çalışmalarının başladığı projede 250 dönümlük alanın tahkimatı yapıldı. Kalan 500 dönümlük alanda tahkimat çalışmaları sürürken, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç projede gelinen son durumu anlattı. Her yaştan vatandaşa hitap edebilecek bir yaşam alanı yapacaklarını belirten Başkan Genç, “Hemşerilerimizin geçmişte şöyle bir yakınması oldu. Bu sahil yolu yapıldı, önemli bir ulaşım aracı ama denizle birazcık bağlantımız kesildi şeklinde. Bu konuda bazı lokasyonlarda adımlar attık ama biz istiyoruz ki Ganita’dan başlayıp kesintisiz bir şekilde Akyazı’ya doğru ulaşalım. Öyle bir sahil bandımız hem de bir yaşam alanımız olsun. Bu açıdan Gülcemal ismiyle düşündüğümüz proje bizim için çok önemli. 250 dönümlük alanın tahkimatı yapıldı. Kalan 500 dönümlük alanda tahkimat çalışmaları bir taraftan devam ediyor. Burası bir yaşam alanı, regülasyon alanı gibi hem çocuklarımıza hem gençlerimize hem büyüklerimize ayrı ayrı hitap edecek ünitelerden oluşacak. Şehrin gelişen trendimiz turizm biliyorsunuz. Çok ciddi sayıda ziyaretçimiz geliyor. Onlar da bu tür alanlar istiyorlar. Lunapark tarzında da çocuğun eğleneceği alanlar, dinlenilecek eğlenecek şekilde bir konseptle birlikte bu dönem inşallah bunu şehrimize kazandıracağız” dedi.