RAMAZAN - 16 Mayıs 2019 Perşembe 12:22

İftara hafif başlayın, sahura mutlaka kalkın

A
A
A
İftara hafif başlayın, sahura mutlaka kalkın

Diyetisyen Merve Sena Nazlı, iftarda hafif bir başlangıç yapmanın iftardan sonraki mide kramplarının önüne geçeceğini, sahura da mutlaka kalkmak gerektiğini söyledi.

Medicana Konya Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Merve Sena Nazlı, Ramazan ayında, iftar ve sahurda beslenmeyle ilgili dikkat edilmesi gereken hususlarda bilgi verdi. Ramazan ayının kesinlikle kilo verme dönemi olmadığını ifade eden Diyetisyen Nazlı, bu ayın bedenen ve ruhen arınma dönemi olarak adlandırılabileceğini belirtti. Bireylerde bu ayda çok yüksek kilo verme hayallerinin olmaması gerektiğini kaydeden Nazlı, “Kilo verenler de olabiliyor ama burada önemli olan zaten kas ve su kaybı. Biz kesinlikle bunu önermiyoruz, yağ kayıpları bizim için önemlidir. O yüzden Ramazan’da verdiğimiz kiloları eğer ki bayramda geri alıyorsanız bu kaybettiğiniz kaslardan ve sudan kaynaklıdır, burada dikkat etmeniz gerekiyor” dedi.

“İftarı ikiye bölelim”
İftarda hurma ve bir bardak su ile orucun açılabileceğini dile getiren Diyetisyen Nazlı, suyun oda ısısında olmasını, kesinlikle soğuk suyla başlanmaması gerektiğini söyledi. Nazlı, “Çünkü midemiz zaten uzun bir açlıktan dolayı boş oluyor. Bir de soğuk bir suyla başladığımız zaman mide problemleriyle karşı karşıya kalıyoruz. Gün içerisinde şekerimiz düşük seyrettiği için orada bir tane tüketeceğimiz hurma hem lif almamız açısından hem de kan şekerimizin yavaşça yükselmesinde bize yardımcı olacaktır. Öncelikle çorbayla başlıyoruz. Bir kepçe kadar çorbamızı içip, yanında salata ve yoğurtla beraber böyle hafif bir başlangıç yapmak, iftardan sonraki mide kramplarının da önüne geçmiş olacak ama ben hep diyorum ki iftarı ikiye bölelim. Çorbamız, salatamız, suyumuz ve hurmamızla başladıktan sonra bir 5-10 dakika kadar ara verelim. Daha sonra ana yemeğimizle başlıyoruz ama ana yemeğimizde kesinlikle kızartmalardan, hamur işlerinden uzak durmamız gerekiyor. Etli yemeklerimiz olabilir, tavuklu yemekleri tercih edebiliriz ya da etli sebze yemekleri şeklinde tercih edebiliriz. Kuru baklagil birazcık unutuluyor Ramazan’da. Haftada 2 gün de mutlaka kuru baklagillere yer verilmesini istiyoruz. Sebze yemekleri de mutlaka olsun. Kırmızı et tüketiminde de haftada 2 günle sınırlarsak bizim için daha iyi olacak. Yanında pilavımız, makarnamız, böreğimiz olabilir ama eğer şayet kişiler kilo almaktan korkuyorlarsa burada dikkat etmeleri gerekenler; börek ya da pilav, makarna grubunu ikramlarını reddedemeyecekleri kişilerde tercih ederlerse bizim açımızdan daha iyi olacak. Yanında mutlaka yoğurt, cacık ya da ayran tercih edebiliriz. Yanında da tam tahıl ekmek ya da bir ya da iki dilim olacak şekilde, bunu kişiye göre ayarlayabiliriz. Pide yemek isteyenler için de ölçümüz; bir dilim ekmek yerine bir avuç içi olacak şekilde de pide tercih edebilirler. Böyle oturup tabii ki yarım pide yememeye dikkat etmek gerekiyor. Bireyler isteğe göre iftardan 1-1,5 saat sonra ara öğün yapabilir. Ara öğünden kastımız burada, tüketeceğimiz meyvemiz, yanında yoğurt, süt, ayran grubu ya da meyveyle, ceviz, badem, fındık grubunu tercih edebiliriz. ‘Ben tatlısız yapamayanlardanım’ diyorlarsa da orada 2 top sade dondurma ya da bir porsiyon sütlü tatlı tercih edebilirler. Şerbetli tatlı kesinlikle önermiyoruz" şeklinde konuştu.

“Sahura mutlaka kalkalım”
Sahura mutlaka kalkmak gerektiğini ifade eden Diyetisyen Merve Sena Nazlı, "Çünkü zaten 17-18 saatlik bir açlık söz konusu. Sahura kalkmadığımız zaman neredeyse 24 saatlik açlık söz konusu oluyor. Çok uzun bir açlık olduğu için bağışıklık sistemimiz de düşüyor beslenememekten kaynaklı. Sahurumuzu kahvaltı gibi yapalım. Peynir tercih edebiliriz ama peynirin tuzsuz olmasına dikkat edelim ki gün içerisinde çok fazla susamayalım. Daha sonrasında yumurta tüketebiliriz. Yumurta çünkü anne sütünden sonra en güzel, en kaliteli protein kaynağımız. Burada tüketeceğimiz yumurtayı haşlayıp, menemen, omlet, nasıl istiyorsa tercih edebilirler. Zeytine biraz dikkat edelim istiyoruz. Zeytin, tuz içerdiği için gün içerisinde susamamıza yol açacak. O yüzden onun yerine ceviz, badem, fındık gibi yağlı tohumlar tercih edersek hem tokluk sağlayacak hem de susamamızın önüne geçecek. Yanında mutlaka tam tahıllı ekmek istiyoruz. Pide değil ama burada tam tahıllı lif içeriği yüksek bir besin olsun ki bizi gün içerisinde tok tutmaya yardımcı olsun. Yanında mutlaka yoğurt, süt, proteini mutlaka olsun istiyoruz. Yanına da bir porsiyon meyvemiz ya da isterlerse 1 kase kadar şekersiz ya da az şekerli bir komposto tercih edilebilir. Çünkü Ramazan’da meyve yemeyi de birazcık unutuyoruz. İftarla sahur arasında da 1,5-2 litre kadar su içmeye de özen göstermemiz gerekiyor. İftarla sahur arası çok yakın, ara sıra su içmekte zorlanıyoruz ama biraz kendimizi zorlayalım istiyorum. Mutlaka sahurda salatalık tüketirsek gün içerisindeki o susamamızın da önüne geçecektir” diye konuştu.  

Mustafa Uslu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ordu Uzmanından pazartesi sendromu için tüyolar Pazartesi sendromunun üstesinden gelmede etkili 7 yöntem önerisinde bulunan Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Dilek Günaydın, “Pazartesi sendromunu yenmek için öncelikle pozitif düşünün, uyku düzeninizi koruyun. Fiziksel aktiviteye zaman ayırın, çeşitli zihinsel sağlık pratikleri uygulayın, plan yapın ve hedefler belirleyin” dedi. Pazartesi günü haftanın ilk iş günü olması ve tatilin bitişi nedeniyle olumsuz bir izlenim uyandırır. Pazartesi sendromu, tıpta bir klinik bir hastalık olarak kabul edilmemekle birlikte, özellikle pazar akşamlarından başlayan üzüntü, isteksizlik, sinirlilik, halsizlik, uyku sorunları, motivasyon kaybı ve genel olarak olumsuz duyguların yaşandığı durumu ifade eder. “Olumsuz duyguları deneyimleyebilirler” İnsanların özellikle hafta sonunu dinlenerek geçirdikten sonra, pazartesi günü işe ya da okula geri dönmek zorunda kaldıklarında olumsuz duyguları deneyimleyebileceğinden bahseden Medical Park Ordu Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Dilek Günaydın, pazartesi sendromunun üstesinden gelmenin çeşitli yollarını paylaştı. “Pazartesi sendromu ile mücadelede etkili 7 yöntem” Uzm. Dr. Günaydın, pazartesi sendromunun üstesinden gelmede etkili olacak 7 öneride bulundu: Pozitif düşünün: Pazartesi sendromunu olumsuz bir deneyim olarak değil, yeni bir başlangıç olarak görmeye çalışabilirsiniz. Yeni haftanın size getireceği fırsatları düşünerek pozitif bir bakış açısı geliştirebilirsiniz. Uyku düzenini koru: Hafta sonu bile olsa düzenli uyku alışkanlıklarına dikkat etmeliyiz. Yeterli ve kaliteli uyku, pazartesi sendromunun etkilerini azaltmaya yardımcı olabilir. Fiziksel aktiviteye zaman ayır: Hafta sonu dinlenirken egzersiz yapmayı ihmal etmemeliyiz. Düzenli egzersiz, ruh halini iyileştirebilir ve stresi azaltabilir. Zihinsel sağlık pratikleri uygula: Meditasyon, derin nefes alma egzersizleri veya yoga gibi zihinsel sağlık teknikleri, stresi azaltabilir ve iç huzurunu artırabilir. Plan yap ve hedefler belirle: Pazartesi gününe hazırlıklı olmak için hafta sonu plan yapılabilir. Yapılacaklar listesi oluşturmak, hedefler belirlemek, güne kolay bir görevle başlamak motivasyonunuzu artırabilir. İş ve kişisel yaşam dengesi kur: Hafta sonları sadece işe odaklanmaktan ziyade kişisel zevklerinize ve hobilerinize de zaman ayırmakta fayda vardır. Bu, ruh halini ve motivasyonu olumlu yönde etkileyebilir. Profesyonel destek: Pazartesi sendromunun nedenleri ve etkileri kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Bu durum devam ediyorsa veya kişinin günlük işlevselliğini etkiliyorsa, alanında uzman bir psikiyatrist veya psikologla görüşmek faydalı olabilir. Profesyonel destek, duygusal ve zihinsel olarak destek sağlayabilir.
Gaziantep İspanya üniversiteleri ile GİBTÜ arasında ikili işbirliği protokolleri imzalandı Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, İspanya Üniversiteleri ile Erasmus İkili İşbirliği Anlaşmaları ve Üniversiteler Arası İşbirliği Protokolleri (MOU) İmzaladı. Yapılan anlaşmalar öğrenci ve akademisyen değişimlerini destekleyerek kültürel alışverişi ve akademik işbirliğini güçlendirmeyi amaçlıyor. Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, uluslararası bir marka olma hedefi kapsamında işbirliklerini güçlendirerek yeni adımlar atmaya devam ediyor. Bu kapsamda, İspanya’nın önde gelen üniversitelerinden Granada, Sevilla ve Cordoba Üniversiteleri ile Erasmus İkili İşbirliği Anlaşmaları ve Üniversiteler Arası İşbirliği Protokolleri (MOU) imzalandı. Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’ni temsilen, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Feridun Bilgin, Prof. Dr. Metin Bedir ve Uluslararası İlişkiler ve Erasmus Koordinatörü Öğr. Gör. Kübra Çınar, Granada Üniversitesi, Sevilla Universitesi ve Cordoba Üniversiteleri ile yakın temasta bulunarak akademik işbirliği anlaşmalarına imza attılar. Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Feridun Bilgin ve Prof. Dr. Metin Bedir, bu anlaşmaların, GİBTÜ’nün uluslararası alanda prestijini artırarak akademik mükemmeliyeti teşvik etmesinin yanı sıra öğrencilere ve öğretim üyelerine uluslararası öğrenme ve öğretme deneyimleri sunma potansiyeline sahip olduğunu vurguladı. Ayrıca, bu işbirliği anlaşmalarının, disiplinler arası işbirliği ve bilimsel araştırma alanlarında ortaklıkların geliştirilmesine yönelik bir zemin oluşturacağını belirttiler. İspanya’nın en büyük 2. devlet üniversitesi olan ve 15. yüzyılda kurulan Sevilla Üniversitesi, Endülüs İslam döneminin önemli eğitim kurumlarından biridir. Aynı şekilde, 16. yüzyıla dayanan köklü tarihiyle İspanya’nın en eski ve en saygın eğitim kurumlarından biri olan ve Avrupa’nın en büyük kampüslerinden birine sahip olan Granada Üniversitesi ile Dünya Mirası Listesi’nde yer alan tarihi Cordoba şehrinde bulunan, Endülüs İslam döneminde bilim, felsefe ve tıp alanlarında önemli bir merkez olan Cordoba Üniversitesi ile Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi arasında imzalanan Erasmus İkili İşbirliği Anlaşmaları ve Üniversiteler Arası İşbirliği Protokolleri sayesinde bilimsel ve kültürel alışverişin desteklenmesi hedeflenerek, yapılan bu uluslararası anlaşmalar üniversiteler arasındaki işbirliklerinin önemli bir adımını temsil etmektedir. İmzalanan Erasmus İkili İşbirliği Anlaşmaları ve Üniversiteler Arası İşbirliği Protokolleri (MOU) ile Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, uluslararası alanda işbirliği ağını genişleterek öğrencilerine ve akademik personeline daha zengin bir eğitim ve araştırma ortamı sunmaya devam ediyor.
Gaziantep GKV’li Ada Arslan Piyano Solisti Kategorisinde Dünya üçüncüsü Danubia Talents Sanat Derneği tarafından bu yıl ilk kez Türkiye’de Gaziantep’te düzenlenen ve müzik alanındaki en önemli yarışmalardan birisi olan 1. Danubia Talent Uluslararası Müzik Festivali’ne katılan Gaziantep Kolej Vakfı Özel İlkokulu öğrencisi Ada Arslan yarışmanın Piyano Solisti kategorisinde dünya üçüncüsü oldu. Eğitim alanındaki başarılarını sosyal kültürel, sanatsal ve sportif başarılarıyla taçlandıran Gaziantep Kolej Vakfı Özel Okulları kuruluşunun 60.yılında yeni başarılara imza atarken bu kez de müzik alanında düzenlenen bir yarışmada dünya üçüncülüğüne imza attı. Danubia Talents Sanat Derneği tarafından bu yıl ilk kez Türkiye’de Gaziantep’te düzenlenen ve müzik alanındaki en önemli yarışmalardan birisi olan 1.Danubia Talent Uluslararası Müzik Festivali’re katılan Gaziantep Kolej Vakfı Özel İlkokulu öğrencisi Ada Arslan yarışmanın Piyano Solisti kategorisinde dünya üçüncüsü oldu. Yarışmanın finalinde dünya üçüncülüğü kupasını kazanan Gaziantep Kolej Vakfı Özel İlkokulu öğrencisi Ada Arslan mutluluğunu arkadaşları ve öğretmenleriyle paylaştı. Uluslararası yarışmalarda Gaziantep Kolej Vakfı Özel Okulları öğrencilerinin başarıdan başarıya koşmasının bir tesadüf olmadığını ifade eden GKV Özel Okulları Genel Müdürü Fevzi Gürsel minik şampiyonu kutlayarak başarılar diledi.