Uzun süreli açlıkta metabolizma hızının düştüğünü hatırlatan Sayın: “Hamur işi, pirinçli yemekler, patates ve makarna aynı besin grubunda yer alır. Tabağınızı oluştururken bu gruptaki yemeklerden sadece bir tanesini tercih edin. Asıl almamız gereken besinler ise ana yemek, yoğurt, salata ve sudur. Sahurda da iftarda da probiyotik yoğurt tüketmenizi tavsiye ederim. Ayrıca bağırsak fonksiyonları için önemli olan salata, sebze ve bakliyata mutlaka yer verin” dedi.
“Bir avuç içinden fazla pide tüketmeyin”
Ramazan ayında tutulan oruçla birlikte beslenme düzeninin tamamen değiştiğine dikkat çeken QNET Uzman Diyetisyeni Işın Sayın: “İftariye tabağındaki fazla yiyeceklerden uzak durun. Sadece hurma ya da zeytin yeterli. Yemeğe başlamadan önce mutlaka birkaç kaşık bile olsa çorba tüketin. Ramazan boyunca kilo almak istemeyenler ise bir avuç içi kadar pideden çok yemesin” dedi.
Çay kahve ve maydanoz üçlüsüne dikkat edin
Ramazanda iftardan sahura kısıtlı zaman aralığında su tüketiminin sıklıkla ihmal edildiğini söyleyen Sayın, çay, kahve ve maydanozun idrar sökücü özelliği olduğu için idrar vücudu daha da susuz bırakacağını belirtti. Sayın sözlerini şöyle sürdürdü: ”Türk milleti olarak çaya düşkünlüğümüz bir gerçek. Fakat çayımızı en azından açık ve az sayıda tüketmeye özen göstermeliyiz. Bunun yanı sıra kahve uyumanızı engelleyebilir, tansiyonunuzu da yükseltebilir. Bu yüzden kahve tüketimini de minimuma indirmeliyiz” dedi.
Ramazanda da en az 2 litre su içilmeli!
Günde ter bezleri, idrar yolları, akciğerler ve bağırsaklar yoluyla yaklaşık 2 litre su kaybettiğimizi hatırlatan Sayın: “Yaz aylarında terleme ile birlikte su kaybı daha da artıyor. Oruç tutarken de vücutta sıvı kaybı artar ve eksilen vücut suyunun yerine konulması gerekir. İftarla sahur arasında 2 lt su tükettiğinize emin olun” dedi.
Musluk suyu arıtılarak kullanılmalı!
QNET Uzman Diyetisyeni Işın Sayın’ın, Gıda Teknolojileri Dergisi’nde yayınlanan Gıdalardaki Ağır Metal Kontaminasyonları: Bulaşma Kaynakları, Sağlık Riskleri ve Ulusal/Uluslararası Standartlar tezinde ve birçok araştırmada da belirtilen eski binalarda kullanılan musluk sularının paslı borulardan geçmesi, enfeksiyon, bağışıklık sorunları, alzheimer, parkinson gibi çeşitli nörolojik hastalıklara neden olabiliyor. Bu durumu hatırlatan Sayın şöyle konuştu: “Paslanan borularla birlikte zararlı bakteriler içme suyuyla, yemek yapımında ve diş fırçalama ile vücuda girer. Bu noktada QNET’in, doğal kaynakları korumak ve arıtılmış temiz suyu insanlarla buluşturmak için geliştirdiği HomePure Nova’yı denemenizi tavsiye ederim.”
