EKONOMİ - 11 Ocak 2018 Perşembe 05:14

İGİAD, 2018 insani geçim ücreti rakamlarını açıkladı

A
A
A
İGİAD, 2018 insani geçim ücreti rakamlarını açıkladı

Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD) tarafından yapılan araştırma sonucunda İstanbul’da ortalama büyüklükte bir ailenin, insani şartlarda aylık geçimini sağlayabilmesi için insani geçim ücreti (İGÜ), 2018 yılı için 2 bin 385 TL olarak belirlendi.

İGİAD İnsani Geçim Ücreti Tespit Komisyonu, her yıl Aralık ayında yaptığı bir araştırmanın sonuçlarını düzenlediği toplantıyla açıkladı. Rakamların açıklandığı basın toplantısına İGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Karahan, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yusuf Alpaydın, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz ve çok sayıda basın mensubu katıldı.

Araştırma Türkiye’de farklı bölgelerdeki ailelerin geçinebilmesi için gerekli olan asgari ücret seviyesini tespit ediyor. Buna göre; TÜİK tarafından üretilen veriler kullanılarak yapılan hesaplamalara göre, işverenlerin İstanbul'daki bir çalışana ailesini geçindirebilmesi için asgari olarak aylık toplam 2 bin 385 TL (prim, ikramiye, yardım vb. yan ödemeleri dahil) ödemesi gerekiyor. Tespit edilen İGÜ rakamı, SGK, vergi ve devlet tarafından karşılanan eğitim giderlerini içermiyor. İGİAD, bu rakamı, çalışana verilmesi gereken insani geçim ücreti tutarı olarak işverenlere tavsiye ediyor. Her bölge için farklı ücretlerin belirlendiği çalışmada, Türkiye ortalaması fiyatlarla hesaplanan İGÜ bin 857 TL oldu.

2018 yılı için İGÜ'yü açıklayan Ayhan Karahan, ''Türkiye'de uygulanmakta olan ve devletin her yıl Aralık ayının sonunda ilan etmiş olduğu asgari ücret rakamının açıklanmasını bekliyoruz. İGİAD'ın 15 yıldır uygulamada olan insani geçim ücretini Ocak ayının ilk haftasında kamuoyuyla paylaşıyoruz. 2018 yılı İGÜ'nün belirlenmesi hususunda, 2017 yılında araştırma ekibimiz yaklaşık 13 bin 452 haneyi ziyaret ederken, TÜİK verilerini elde ederek hane halkı harcama giderlerini hesap ederek İGÜ rakamımıza ulaşıyoruz. 2018 yılı ulaştığımız rakam İstanbul için dikkate alırsak 2 bin 385 TL'dir. Türkiye ortalaması ise bin 857 TL'dir. Bu çalışmayı sadece İstanbul'a özel yapmıyoruz. Bu çalışmayı bütün Türkiye'ye ve TÜİK'in ayırmış olduğu 12 ayrı bölgeye göre değerlendiriyoruz. 12 bölgenin de İGÜ'sü birbirinden farklılık arz edebiliyor. Buda o bölgedeki temel tüketim ürünlerinden, fiyatların farklılaşması, konut kiraların farklılaşması bölgeler arasındaki ücret farkını beraberinde getiriyor. En yüksek ücret 2 bin 385 TL olarak İstanbul göründüğüne göre en düşüğü Batı Karadeniz diye belirttiğimiz bölge İGÜ açısında en düşük ücretin olduğu bölgedir. Burada rakam bin 650 TL'dir'' dedi.

''Dünyaya örnek olabilecek bir hesaplama sistemi''

İGÜ'nün nasıl hesaplandığı konusunda bilgi veren Yrd. Doç. Dr. Yusuf Alpaydın, ''Çok detaylı bir hesaplama sistemimiz olduğunu söyleyebilirim. Hatta dünyaya örnek olabilecek bir hesaplama sistemi. Araştırmaları yaparken, hesaplama sistemlerini inceledik. En gelişmiş hesaplama sistemini oluşturduk ve kullandık. Çok sayıda veri ve data kullanımı içeriyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun yayınladığı birçok istatistiği kullanıyoruz, tüketici fiyatları kullanıyoruz, hane halkı araştırmalarındaki verileri kullanıyoruz, istihdamla ilgili verileri kullanıyoruz, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun verileri kullanıyoruz, Sağlık Bakanlığı Hacettepe Üniversite'sinin geliştirdiği beslenme rehberini kullanıyoruz. Bunlar gibi sayamadığım birçok veriyi analiz ediyoruz. Neticesinde 12 farklı bölge için İGÜ'yü hesaplıyoruz'' diye konuştu.

''İGÜ, insanı merkeze alıyor''

İGÜ'nün önemine değinen Prof. Dr. Adem Korkmaz, ''İGÜ yaklaşımı, esasında merkeze bir insan kavramın koyuyor. Her şeyden soyutluyor; çalışan işçidir, üretim sürecine katılan kişidir, verimliliği şudur gibi tartışmaları dışarıya çıkarıyor. Diyor ki; bu kainatın en değerli varlığı olarak insanın, onurlu şekilde insanca yaşamına yetecek bir geliri elde etmesi lazım. Bütün ekonomik ve rekabet piyasa tartışmaları dışarısında insanı bir obje olarak merkeze alıyor. O zaman yapacağını değerlendirmeler şeklini değiştiriyor. Asgari ücret tartışmaları günümüzde politik bir zeminde ilerliyor. Yada komisyonun niteliği gereği pazarlık ücreti çerçevesinde yürüyor. Yada hükümetin o yılki ekonomik programıyla ilgili yaptığı varsayım yada orta vadeli planlamaların bir parçası olarak kendine şekil veriyor. İGÜ tartışmasında tüm bunların dışında çalışan bir insan olarak içinde yaşamış olduğu sosyoekonomik ortamda namerte, hatta merte muhtaç olmadan, ailesiyle beraber huzurlu şekilde en azında alt sınırlar içinde temin edebilecek bir gelirin hakkın olduğu varsayımında'' ifadelerini kullandı.

2018 yılı bölgelere göre aylık insani geçim ücretleri şöyle:

İstanbul: 2 bin 385 TL
Batı Marmara: bin 697 TL
Ege: bin 784 TL
Doğu Marmara: 2 bin 215 TL
Batı Anadolu: bin 968 TL
Akdeniz: bin 872TL
Orta Anadolu: bin 789 TL
Batı Karadeniz: bin 650 TL
Doğu Karadeniz: bin 763 TL
Kuzeydoğu Anadolu: bin 726 TL
Ortadoğu Anadolu: bin 783 TL
Güneydoğu Anadolu: bin 877 TL
Türkiye Ortalaması: bin 857 TL

Yapılan bilgilendirmede, İGİAD’ın 2004 yılından beri Asgari Geçim Ücreti (AGÜ) ismiyle İstanbul için yaptığı çalışma, 2014 yılı itibariyle İGÜ olarak revize edilmiş ve hesaplamada daha ileri yöntemlerin kullanılmasına geçildi. İGÜ, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) İstatistiki Bölge Sınıflaması’nda yer alan 12 farklı bölge için yapılmaya başlandı. Ortalama büyüklükte bir hanenin aylık insani geçim maliyetinin hesaplanmasından hareketle yapılan bu araştırma, bir ailenin; gıda, giyim, konut, su, elektrik, gaz ve diğer yakıtlar, mobilya, ev aletleri ve ev bakımı, sağlık, ulaştırma, haberleşme, eğlence ve kültür, eğitim hizmetleri ve sair harcamalarını içeriyor. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Bitki biyolojik çeşitliliğinin korunmasında botanik bahçelerinin önemi vurgulandı Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından düzenlenen Ziraat Fakültesi Konferansları serisinin üçüncüsünde, Bölgesel Kalkınma ve Bitki Biyolojik Çeşitliliğinin Korunmasında Botanik Bahçeleri "Hortus Botanicus" konusu ele alındı. Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi, Süs ve Tıbbi Bitkiler Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜSTİBAM) Müdürü Prof. Dr. Necmi Aksoy’un konuşmacı olarak katılım sağladığı programa; Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aybike Ayfer Karadağ ile öğretim üyeleri ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Botanik bahçelerinin (Hortus Botanicus) tarihi gelişimiyle ilgili bilgiler vererek sunumuna başlayan Prof. Dr. Necmi Aksoy, biyoçeşitliliğin ex situ (yerinde olmayan) korumasında hayati rol oynadığının altını çizdi. Botanik bahçelerinin, bilimsel araştırma, koruma, sergileme ve eğitim amacıyla belgelenmiş bitki koleksiyonuna sahip olan canlı bitki müzeleri olduğunu da sözlerine ekledi. Botanik bahçelerinin, yerel-bölgesel ve ulusal ölçekte sosyo-ekonomik kalkınma için stratejik bir yaklaşım olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Aksoy, bu merkezlerin gelecek nesillere bırakılabilecek en kıymetli bilimsel miraslardan biri olduğunu vurguladı. Düzce Üniversitesi Süs ve Tıbbi Bitkiler Botanik Bahçesi’nin, Batı Karadeniz Bölgesi’nin en önemli bitki biyolojik çeşitlilik merkezlerinden biri olduğunu dile getiren Prof. Dr. Necmi Aksoy, başta Düzce ili olmak üzere bitki biyolojik çeşitliliğinin korunması üzerine yapılan bilimsel araştırmalara ve eğitim çalışmalarına ev sahipliği yaptığını belirterek katılımcılardan gelen soruları da yanıtladı.
Hakkari İçişleri Bakanlığı’ndan Hakkari’ye 45 yeni hizmet aracı İçişleri Bakanlığı tarafından Türkiye genelinde emniyet ve jandarma teşkilatlarının kullanımına sunulmak üzere temin edilen 9 bin 200 araçtan 45’i Hakkari’ye gönderildi. Yeni Mahalle’de bulunan Fatih Kışlası’nda düzenlenen törene; Vali Ali Çelik’in yanı sıra vali yardımcıları, Cumhuriyet Başsavcısı Burak Hazinedaroğlu, İl Jandarma Komutanı Cafer Öz, İl Emniyet Müdürü Atilla Ayata, İl Sağlık Müdürü Hamdullah Kaya, kurum müdürleri ile asker, polis ve sağlık personeli katıldı. Vali Çelik, Türkiye genelinde güvenlik birimlerine toplam 9 bin 200 aracın teslim edildiğini belirterek, bu araçlardan 45’inin Hakkari’ye tahsis edildiğini söyledi. Hakkari’nin coğrafi yapısına dikkat çeken Çelik, ilin yüzde 89’unun dağlık alanlardan oluştuğunu belirterek, "Coğrafyanın getirdiği zorluklarla mücadele eden bir şehirde yaşıyoruz. İçişleri Bakanlığımızın başlattığı çalışma kapsamında Hakkari’mize toplam 45 araç tahsis edilmiştir. Bu araçları İl Jandarma Komutanlığımıza, İl Emniyet Müdürlüğümüze ve İl Sağlık Müdürlüğümüze teslim ediyoruz" dedi. Yeni araçlarla birlikte güvenlik ve acil müdahale hizmetlerinde önemli bir hızlanma sağlanacağını vurgulayan Çelik, şehir merkezinde ortalama 6 dakika, kırsal bölgelerde ise 15 dakika olan olaylara intikal süresinin daha da kısalacağını ifade etti. Araçlar, İl Müftüsü Hüseyin Okur’un yaptığı duaların ardından ilgili birimlere teslim edildi.