TEKNOLOJİ - 09 Aralık 2015 Çarşamba 09:24

İğnesiz aşıların öncüsüne TÜBİTAK’tan ‘Özel Ödül’

A
A
A
İğnesiz aşıların öncüsüne TÜBİTAK’tan ‘Özel Ödül’

TÜBİTAK 50. Bilim, Özel ve Teşvik Ödülleri, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen törenle sahiplerine verildi. TÜBİTAK ‘Özel Ödül’üne modern yollarla aşı uygulamaları üzerine yaptığı öncü çalışmalarıyla bilinen Prof. Dr. Hazire Oya Alpar layık görüldü. Deneyimlerini Türkiye’ye aktarmak isteyen Prof. Dr. Alpar, ilk yerli Aşı Üretim Merkezi’nin kurulması için çalışmalarına devam ediyor.

50. TÜBİTAK Bilim, Özel ve Teşvik Ödülleri Töreni’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden Özel Ödül alanında verilen ödülün sahibi İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hazire Oya Alpar, “ Bu ödülü hem Türkiye’de ve çoğunlukla da yurtdışında bilime az da olsa yaptığım, katkıda bulunduğum çalışmalarla aldım” dedi. Alpar, TÜBİTAK’tan 50 yıl içinde Özel Ödül alan 15. bilim insanı oldu.

AŞI ARAŞTIRMALARININ ÖNCÜSÜ OLDU
İngiltere ve Türkiye’de çalışma yürüten İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Teknoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Oya Alpar, öncü aşı araştırmalarına başladığı yılları anlattı:

“Çalışmamın ana konusu aşılardır. Aşı konusunda 70li yıllarda Hacettepe’de ‘‘Galenic Pharmacy’’ departmanını kurdum, o yıllarda dünyanın hemen hemen hiçbir yerinde benim çalışma yöntemlerimin benzeri yoktu. Kendi gücümle elde ettiğim imkânlarla, İngiltere’de bu çalışmayı daha büyük bir çerçevede devam ettirdim.
2009 yılında İngiltere’de UCL (University College London)’da erken emeklilik aldım. 2009’dan beri de Türkiye’de çalışmalarımı sürdürmeye devam ediyorum, bilgi ve teknik transferi yapmak istiyorum. 1990lı yıllara yakın Dünya Sağlık Teşkilatı, bütün bilim insanlarının yeni aşıların yapılması konusunda çalışmaların başlatılmasını istemişti. 1980li yıllarda ise ben, aşıların iğne yolunda değil de diğer yöntemlerle özellikle mukozal yol dediğimiz ağız yoluyla ve solunum, yani burun ve akciğer yoluyla verilmesi ya da deriden direkt olarak verilmesi üzerine çalışmalara başlamıştım”.

İĞNESİZ AŞI TEKNOLOJİSİ
İğnesiz aşı çalışmalarının avantajlarını da aktaran Prof. Dr. Alpar, “İğne yapılmasından korkarım, diyen insanlar var. Bu onlar için özellikle de bebekler için bir avantajdır. O küçük yaşta belki 20-25 tane iğneyle aşı yapılıyor. İğneyi ortadan kaldırmak bir kolaylıktır. Ayrıca immun organları çocukluk ve yaşlılık dönemlerinde hastalıklara karşı daha zayıftır. Mukozal yolla verildiğinde özellikle kanser hastaları, yaşlı ve bebeklerde, yani immun sistemi zayıf olan kişilerde aynı aşı daha da etkin hale geliyor, çünkü hastalara daha fazla immun cevabı oluşturacak aşı verilmiş oluyor” dedi.

TÜBİTAK’ın Bilim Ödülü eşdeğeri olarak oluşturulan yurt dışında yaptığı çalışmalarla bilime uluslararası düzeyde katkıda bulunan, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bilim insanlarına takdim edilen ‘Özel Ödül’e layık görülen Prof. Dr. Alpar, “Bu ödülü almak, gurur verici bir olay. Her bilim insanı kendinden tatmin olan kişidir, ancak toplumun nezdinde takdir edilmesi de insana ayrı bir gurur veriyor. Türkiye’de bu ödülün verilmesi, özellikle Türk halkını temsilen Cumhurbaşkanı’nın elinden bana verilmesi fevkalade gurur ve mutluluk verici bir olay olmuştur” diyerek mutluluğunu ifade etti.

AŞI ÜRETİM MERKEZİ PROJESİ BAŞLATILDI
Alpar’ın bir zamanlar öğrencisi olduğunu belirten İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Kurucu Dekanı Prof. Dr. Akgül Yeşilada, Alpar’ın Kemerburgaz Üniversitesi’nde olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Yeşilada, Aşı Üretim Merkezi için de harekete geçtiklerini söyledi:

“Bu yola birlikte çıktık. Biyoteknoloji alanında birlikte araştırma başlatmak ve geliştirmek istiyoruz. Sağlık Bakanlığı politikası olarak Türkiye yerli aşı geliştirme çalışmaları yapıyor. Biz de bu alana, hocamızın bilgi birikimini kullanarak katkı yapmak istiyoruz. Aşı Üretim Merkezi’ni hayata geçirmek istiyoruz, bunun için adımlar atılıyor. Kalkınma Bakanlığı’ndan aldığımız bir proje var, ilk aşama bitti, diğer aşamalar da gerçekleşirse Aşı Üretim Merkezi’ni kuracağız”.

BÜŞRA AKMAN/HÜSEYİN ÇAKMAK 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Depremde tamamen yıkılan Emek Mahallesi, inşa çalışmalarıyla yeniden ışıl ışıl Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan ve depremde yaşanan yıkımlarla yerle bir olan Emek Mahallesi, enkazın kaldırılmasıyla boş araziye dönmüştü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın çalışmalarıyla Emek Mahallesi, binalarla doldu ve ışıl ışıl çehreye kavuştu. Kahramanmaraş merkezli depremde en çok yıkımın olduğu Hatay’da binlerce bina yerle bir olurken yaklaşık 25 bin insan hayatını kaybetti. Asrın felaketinin en çok hasara uğrayan ilçesi olan Antakya kent merkezi, depremden sonra enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı kısa sürede çalışmalara başlamıştı. Depremzede vatandaşların yuvalarına kavuşmaları için gece gündüz emek veren ekiplerin çalışmalarıyla Antakya kent merkezi adeta yeni baştan inşa edildi. Depremden önce gecekondu ve harabe evlerin olduğu Emek Mahallesi’nde; asrın inşasının ardından modern, estetik ve sağlam görünümlü yeni konutlar yapıldı. Depremin ardından enkazın kalkmasıyla çorak araziye dönen mahalle, inşa çalışmalarının ardından afetzede vatandaşlarını bekleyen sıcak yuvalara dönüştü. "Enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü, devletimiz gücünü burada göstererek evlerimizde ışıklar yanmaya başladı" Depremle birlikte boş araziye dönen mahallesinin yeniden inşa edildiğini söyleyen Emek Mahallesi Muhtarı Celal Sarı, "Cumhuriyet Caddesi üzerindeyiz ve arkamda bulunan yerde Emek Mahallesi. Deprem olduktan sonra bu mahallede hiçbir şey kalmamıştı. Binalarımızın çoğu ağır hasarlı veya yıkılmıştı. Mahallemde de birçok can kaybı da oldu. Mahallemizde birçok yerde sadece ağaçlarımız kalmıştı. Depremden sonra mahallemiz enkazla doluydu ve sonra enkaz kaldırılmıştı. Enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü. Sadece sağlam kalan ağaçlarımızdı. Devletimizin gücünü burada görülmektedir. Evlerimizin ışıkları yanmaya başladı. Allah da en kısa zamanda mahalle sakinlerimizle birlikte oturmamızı nasip etsin. İnşallah böyle acılarda yaşamayız. Bu mahalleyi deprem dümdüz boş araziye çevirdi. Devletimizin gücü o kadar güzel ki burada yapılan işler anlatmakla bitmez. Sadece görmeleri gerekiyor. Emek Mahallesi’ne gelin bakın neler yapıldığını görün. Sayın Cumhurbaşkanıma teşekkür ederim. Depremden önce burası gecekondu ve harabe evler vardı, şimdi ise her şey yapıldı ve dört dörtlük oldu" ifadelerini kullandı.
Kocaeli YEDEP 2026 proje teklif çağrısı yayımlandı: Başvurular 1-31 ocak tarihleri arasında alınacak Kocaeli’de Yerel Destek Programı kapsamında 2026 Yılı Proje Teklif Çağrısı ilan edildi. Sivil toplumun güçlendirilmesi ve katılımcı yerel yönetim anlayışının yaygınlaştırılmasını hedefleyen program için STK’lara yönelik bilgilendirme ve eğitim süreci başlarken, başvurular 1 Ocak’ta başlayacak ve 31 Ocak’ta sona erecek. Yerel Destek Programı (YEDEP) 2026 çağrısı, önceki yıllarda olduğu gibi kentlilik bilincinin artırılması ve katılımcılığın güçlendirilmesi ana temasıyla hayata geçirilecek. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Kent Konseyi ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliğiyle sürdürülen program kapsamında; gönüllülüğün teşvik edilmesi, toplumsal dayanışmanın güçlendirilmesi, yerel değerlerin korunması ve tanıtılması, sürdürülebilir kalkınma ve kapsayıcılığın desteklenmesi öncelikli alanlar arasında yer alıyor. 2022 yılından bu yana kesintisiz devam eden YEDEP ile kentte daha bilinçli, katma değeri yüksek ve iş birliğine dayalı projelerin hayata geçirilmesi amaçlanıyor. STK’lara yönelik bilgilendirme ve eğitimler düzenlenecek Proje teklif çağrısının ilan edilmesiyle birlikte, Kocaeli genelinde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarına yönelik bilgilendirme ve eğitim toplantıları düzenlenecek. Toplantılarda programın kapsamı, hedefleri ve başvuru süreçleri detaylı şekilde anlatılacak, katılımcılara rehberlik sağlanacak. Eğitimlerin yer ve tarihleri, STK’lara SMS ve e-posta yoluyla duyurulacak. YEDEP 2026 için son başvuru tarihi 31 Ocak 2026 olarak belirlendi. Sivil toplum kuruluşları proje başvurularını, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren online olarak yapabilecek. Kimler başvurabilir? YEDEP 2026’ya başvuracak kuruluşların; kar amacı gütmeyen tüzel kişiliğe sahip STK (dernek, vakıf, federasyon veya konfederasyon) olması, Kocaeli’de faaliyette bulunması, son yıla ait beyannamesini vermiş olması, Sivil Dünya Kocaeli platformuna kayıtlı bulunması gerekiyor. Program kapsamında küçük, orta ve büyük ölçekli olmak üzere üç ayrı destek alanı bulunuyor. Küçük ölçekli projeler için STK’nın 2026 yılı veya öncesinde kurulmuş olması, orta ölçekli projeler için STK’nın 2024 yılı veya öncesinde kurulmuş ve mali, proje ile idari kapasite açısından deneyimli olması, büyük ölçekli projeler için ise STK’nın 2023 yılı veya öncesinde kurulmuş ve yeterli deneyime sahip olması şartı aranıyor.