EKONOMİ - 24 Nisan 2018 Salı 16:07

İhlas Yapı’dan 28’inci yılında 3 yeni proje

A
A
A
İhlas Yapı’dan 28’inci yılında 3 yeni proje

İhlas Yapı’nın 28’inci yılında hayata geçirdiği 3 yeni proje basın toplantısıyla tanıtıldı. Tanıtım toplantısında bir konuşma yapan İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Mücahid Ören, “Yarınımız mutlaka bugünümüzden daha iyi olacak inancıyla çalışıyoruz" dedi.

Yıllardır ürettiği projelerde birçok noktada 16 bin aileyi ev sahibi yapan İhlas Yapı, 28’inci yılında 3 yeni projeyi daha hayata geçiriyor. Bizim Evler Güzelce, Marmara Evleri 4 ve Bizim Evler 8 Projeleri İhlas Holding Binası’nda gerçekleştirilen basın toplantısıyla tanıtıldı. 

Toplantıya İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Mücahid Ören, İhlas Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Celep, İhlas Yapı Genel Müdür Yardımcısı Yüksek Mimar Dr. Recai Akdoğan, Bizim Evler Güzelce Satış Koordinatörü Ahmet Kasım Değerli, Marmara Evleri 4 ve Bizim Evler 8 Satış Koordinatörü Mehmet Erhan Değerli, İhlas Haber Ajansı Genel Müdürü Hamit Arvas, Türkiye Gazetesi Yayın Koordinatörü Yücel Koç, İhlas Yapı çalışanları ile gayrimenkul sektörü temsilcileri katıldı. 

Toplantıda Ispartakule’deki Bizim Evler 8, Büyükçekmece’de Marmara Denizi’ne yakınlığıyla dikkat çeken Kale Grubu ile yürütülen Bizim Evler Güzelce ve Beylikdüzü’ndeki Kiler GYO grubu ile gerçekleştirilen Marmara Evleri 4 projeleri hakkında bilgiler verildi. Projelerde her bütçeye uygun evlerin olduğu ifade edilirken alıcıların lansman fırsatlarından yararlanabileceği ifade edildi. Her 3 projede de 2+1 dairelerin bulunduğu ve Bizim Evler 8 Projesi'nin İstanbul'un önemli projelerinden olan Kanal İstanbul'un yanı başında olması projeye değer katan birçok etmenden biri olduğu belirtildi.

“Kendimiz nasıl rahat ediyorsak müşterimiz de öyle rahat etsin öyle yaşasın istedik"
İhlas Holdingin birçok alanda başarıyla faaliyet gösterdiğini dile getiren İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Mücahid Ören, “22 Nisan’da İhlas Holdingin temel taşı olan Türkiye Gazetesi’nin kuruluş yıl dönümünü kutladık. 48 sene bitti 49 yaşına girdi. Kurulduğu gün kurucu Dr. Enver Ören diye yazı jeneriği vardı, bugün aynı şekilde devam ediyor. Bunu gururla söylüyoruz, bize özel olduğu için söylemeye de devam edeceğiz. Kurulduğu günden beri sahibi, sahipliği, kuruluş ilkeleri değişmeyen herhalde en eski gazete; Türkiye Gazetesi. Tabi Türkiye Gazetesi İhlas Holdingin temel taşı, onu takip eden yıllarda İhlas Holding kuruldu, holdingleşti. 28 sene önce de İhlas Yapı Şirketi kuruldu. İhlas Holdingin bu gün en önemli iş alanlarından, faaliyetlerinden biri oldu. Biz içinde yaşasaydık, kendi yerimiz olsaydı nasıl bir yer olmalıydı, nasıl rahat ederdik? Bu dediğim çok yanlış değil zaten biz bu evlerde yaşıyoruz. Personel arkadaşlarımız hepsi bir şekilde ya Marmara ya Bizim Evler Projelerindeler kendimiz için yapıyoruz. Kendimiz nasıl rahat ediyorsak müşterimiz de öyle rahat etsin öyle yaşasın istedik. Böyle olunca bu projelerin hepsi dört dörtlük yaşam alanları haline geldi. Herkesin bir aile ortamında rahat edebileceği şehircikler oluşmaya başladı” dedi.

“Yarınımız mutlaka bugünümüzden daha iyi olacak inancıyla çalışıyoruz"
Birbirini ardına gelen projelerin başarısını inanarak, kaliteli ve hatasız şekilde ilerleyen süreçlere bağlayan İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Mücahid Ören, “Bugün tanıtımını yaptığımız projelerde inşallah önümüzdeki 1-2 sene içinde tamamlanacak. Ardından mutlaka başka projelerimiz olur. Bizim Evler 1-2 diyorduk Allah nasip etti bugün 8’incisinin satışı başladı. Bu markalar İstanbul ile bütünleşti, bilinen inşaat markaları haline geldi. Bir markayı oluşturmak kolay şey değildir. Bunlar zaman alan, hata yapmadan inanarak sürdürebilmesi ile mümkün olacak işler. Türkiye’nin bu yaşadığı süreç, bugün belki içinde olunan dalgalı süreç olabilir. Biz bunların hepsini hesaplayarak, görerek, ama tam bir itimatla, güvenle yarınımız mutlaka bugünümüzden daha iyi olacak inancıyla çalışıyoruz. Bu beklentiyi hem kendimiz, hem ülkemiz için aynı şekilde hissettiğimizden, yılmadan, yorularak hiçbir zaman geri adım atmadan özellikle bugün burada olmaya sebep olan inşaat projelerimizi Allah’a şükür birbiri ardında ilave ederek bugüne geldik. Daha da iyi yerlere gideceğinden hiç şüphemiz yok” diye konuştu.

“Her üç projemizde 2+1 dairelerimiz mevcuttur”
İhlas Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Celep de projelerde her kesime hitap eden evlerin yer aldığını ve çalışmaların titizlik içerisinde sürdürüldüğünü söyledi. Celep, “Ispartakule’de sekizinci projemizi yapıyoruz, Kanal İstanbul’a çok yakın bir semttir Ispartakule. Orada büyük bir değer artışı var, eski ev sahibi olanlar bundan istifade ediyor. Bizim Evler Güzelce ve Marmara Evleri 4 projelerimiz her biri inşaat maliyetleri, arsa hariç 350 milyon Türk Lirası’nın üzerinde projelerdir. Bizim Evler 8 Projemizde arsa hariç inşaat maliyeti 150 milyon Türk Lirası civarındadır. Özellikle genç evlilere hitap eden 2+1 evlerimiz tercih ettiği, dar bütçelilerin de ulaşabileceği dairelerimizdir. Her üç projemizde 2+1 dairelerimiz mevcuttur” ifadelerini kullandı.

“Projelerimizden 2’si İhlas Yapı’nın kendi tasarım grubu tarafından tasarlanmış”
Başarılı projelerin yeni projeleri beraberinde getirdiğini ifade eden İhlas Yapı Genel Müdür Yardımcısı Yüksek Mimar Dr. Recai Akdoğan ise, “Bugün size tanıttığımız projelerimizden ikisi İhlas Yapı’nın kendi tasarım grubu tarafından tasarlanmış, bir diğeri de ülkemizin saygın ofislerinden biriyle beraber çalışarak tasarlanmış bir projedir. Ispartakule bütünüyle toplu konut yerleşmesi olarak planlanmış bir bölgedir, biz buraya 6 bin konut ile katkıda bulunduk. Marmara Evleri ve Bizim Evler markasıyla projelerimizi üretmekteyiz” şeklinde konuştu.

“Kanal İstanbul Manzaralı daireleri biz daha evvel bitirdik ve hazırladık”
Marmara Evleri 4 ve Bizim Evler 8 Satış Koordinatörü Mehmet Erhan Değerli de vatandaşların ihtiyaçları gözetilerek üretilen projelerde devamlılık sağlandığını kaydederek, “Bizim Evler markası Ispartakule’de başladı. Ispartakule ise bu yıl ihalesi yapılacak olan Kanal İstanbul projesinin komşusu. Tercihlerini bizden yana kullanan aileler örnek dairemizi görüp birebir aynısı ile karşılaşıp, vaat ettiğimiz sürenin öncesinde, taahhüt ettiğimiz kalitenin üzerinde, daireleri teslim ettiğimizde gördüler. Başlayacak olan kanal İstanbul Manzaralı daireleri biz daha evvel bitirdik ve hazırladık. Bilgi toplumunda üretmek çok kolay ancak insanlara takdim etmek beğenilerini kazanmak ve daha sonra da satın almalarını gerçekleştirecek satın alma stratejilerini geliştirmek fevkalade önemli” dedi.

Bizim Evler Güzelce Projesi
Büyükçekmece’de Marmara Denizi’ne ve E-5 Otoyolu’na yakınlığıyla dikkat çeken 92 bin 293 metrekare arsa üzerinde 709 konut ve 111 ticari üniteden oluşan Bizim Evler Güzelce’de 2+1 daireler lansman dönemine özel 362 bin TL’den başlıyor. 60 bin metrekarelik alanın peyzaja ayrıldığı projede bisiklet yolu ve koşu parkurunun yanı sıra; 2 adet sosyal tesis, dört mevsim kapalı yüzme havuzu, sauna, buhar odası, Türk hamamı, fitness salonu, çocuk oyun alanları, futbol, voleybol ve basketbol sahaları bulunuyor.

Marmara Evleri 4 Projesi
İhlas Yapı’nın Beylikdüzü’nde inşa ettiği Marmara Evleri 1, 2 ve 3 projeleri 5 bin 400 aileyi ev sahibi yaparken Marmara Evleri 4 projesinde 639 daire ve 44 adet dükkanın yer alacak. E-5 ve TEM Otoyoluna ulaşım kolaylığıyla ön plana çıkan projede peyzaj alanlarının yanı sıra; kapalı yüzme havuzu, çocuk oyun parkı ve açık spor alanları, yürüyüş yolları, mescit, taziye evi, bay ve bayanlara özel ikişer adet fitness salonu, hamam ve saunalar yer alıyor.

Bizim Evler 8 Projesi
Kanal İstanbul’un yanı başında, 43 bin 874 metrekare inşaat alanına sahip Bizim Evler 8’de iki blok halinde 236 daire, 29 dükkan yer alıyor. 2+1’den 4+1’e kadar dairelerin yer aldığı sitede spor alanları, kapalı yüzme havuzu, süs havuzları ve çocuk oyun alanlarıyla ailelere sosyal alanlarda etkinlik imkanları da sunuyor.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Terör örgütü PKK Avrupa’nın başına bela oldu PKK/KCK’lı terörist ve sempatizanları, çıkardıkları şiddet olayları ile Avrupa ülkelerinin başına bela oldu. Geçtiğimiz günlerde basına yansıyan habere göre, Belçika ve Fransa’da eş zamanlı gerçekleştirilen operasyon sonucu 8 PKK/KCK’lı gözaltına alındı. 8 kişiye yöneltilen suçlar, ‘terör eylemleri hazırlamak ya da finanse etmek, bir terör örgütünü finanse etmek için para sızdırmak veya sızdırmaya teşebbüs etmek için komplo kurmak’ olarak açıklandı. Belçika polisinin PKK/KCK’nın Belçika merkezli Sterk TV ve Medya Haber TV kanallarının stüdyolarına düzenlediği operasyonda doküman ve teknik malzemelere el konuldu. Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgilere göre, eş zamanlı olarak Fransa’da da PKK/KCK’ya müzahir Drancy Demokratik Kürt Toplum Merkezi’ne ve üyelerin evlerine operasyon düzenlendi. Söz konusu operasyonun örgüte karşı Avrupa ülkelerinin attığı adımların somutlaşması açısından önem arz ettiği belirtildi. Avrupa’da PKK/KCK yapılanması nasıl çoğaldı? Avrupa, PKK/KCK tarafından Türkiye’ye karşı stratejik bir cephe olarak görülmekle birlikte lojistik, finansman ve kadro temini için önemli alanlardan biri. Avrupa’da örgütün bu yapısının oluşmasında AB ülkelerinin sessiz kalarak, yer yer destek olduğu ifade ediliyor. PKK/KCK, Avrupa Birliği ülkelerinde terör örgütleri listesinde yer alıyor. Kürtlerin sözde ezilen halk olarak yaptıkları algı politikası ve AB’deki ilgili kurum ve kuruluşlar ile siyasi çevreler içinde oluşturulan diplomasi Avrupa kamuoyunda karşılık bulurken, AB’ye üye birçok ülkenin örgüte karşı gerekli adımları atmaması da örgütün Avrupa’da sesinin yükselmesinde ve daha cüretkâr davranabilmesinde etkili oldu. Avrupa’da artan PKK/KCK şiddeti PKK/KCK, propaganda faaliyetlerini daha çok Avrupa’da Kürt nüfusunun yoğun olduğu Almanya, Fransa, Avusturya, İsviçre ve Hollanda gibi ülkeler ile örgütün faaliyetlerinin merkezi olması sebebi ile Belçika’da gerçekleştiriyor. Bununla birlikte Avrupa’da geniş bir alana yayılmış olmanın verdiği avantaj da her eylem ve etkinlikte kullanılıyor. Avrupa sınırları içinde düzenledikleri eylemler sırasında ivedi bir şekilde organize olup, şiddet içeren girişimlerde bulunabilen örgüt üyeleri, güvenlik güçleri ile çatışıp çevreye zarar verebiliyor. Tüm bunlara Avrupa makamları tarafından göz yumulurken, ancak son zamanlarda PKK/KCK yüzünden artan şiddet olayları Avrupa ülkelerine bile “dur” dedirtti. Avrupa makamlarından PKK/KCK’ya karşı tepkiler arttı Belçika’da yaşanan PKK/KCK’nın kızıştırdığı son olaylar ve bu olayların diğer Avrupa ülkelerine de sirayet etmesi ile Avrupa ülkeleri, görmezden geldikleri PKK/KCK şiddetine karşı adım atmaya başladı. Özellikle Belçika’da Türk kökenli nüfusa yönelik şiddet olaylarının artması, bu olaylarda güvenlik güçlerinin yetersiz kalması, PKK/KCK’ya müzahir basın organlarında manipülatif haberlerin yapılması Avrupa vatandaşlarının da tepkisine neden oldu. PKK/KCK’nın asıl hedefindeki Türkler ise Türk siyasetçilerinin telkinleri ile sakinliklerini hep koruyarak, şiddet olaylarından kaçınmaya çalıştı. Olayların artması sonucu Belçika Başbakanı Alexander De Croo yaptığı basın açıklamasında, “PKK/KCK lehine gösteriler kabul edilemez. Belçika’da fikir özgürlüğü garanti altındadır ancak terör örgütü PKK/KCK lehine ifadelere tolerans gösterilemez. Zira Kürt sorununa sempati duymak farklı bir şeydir” ifadelerini kullandı. Belçika Federal Adalet Bakanı Paul Van Tigchelt’ten de benzer bir açıklama geldi. Van Tigchelt, “Belçika için PKK/KCK, açık şekilde bir terör örgütü olarak kabul edilmektedir. Bu kırmızı çizgimizdir. Bu bağlamda PKK/KCK’nın Belçika’daki faaliyetleri kabul edilemez” dedi. Avrupa, PKK/KCK şiddetinin giderek artmasından endişe ediyor Belçika’da yaşanan olaylardan sonra Avrupa makamları PKK/KCK sempatizanları nedeni ile şiddet olaylarının artmasından endişe ediyor. Örgüte müzahir basın-yayın organlarında yaşanan şiddet olaylarının işlenme şekli ile Avrupa’daki örgüt yandaşlarını şiddete teşvik etmesi tedirginliği de arttı. Bu yayınlar yüzünden özellikle örgüte müzahir genç kesimin zaman zaman şiddet içerikli eylemlere başvurmasından korkuluyor. PKK/KCK, Avrupalı gençlerden örgüte adam devşiriyor Türkiye’de geçmişte olduğu kadar kolay kadro bulaman PKK/KCK, Avrupa’da Türk milliyetçileri ile Kürtlerin çatışmasını ön plana çıkararak gençlerden kadro temin edebilmek için bir zemin oluşturuyor. Kürt gençleri militarize eden örgüt, olaylara karışan ve adli yaptırım uygulanacak Kürt gençlerini örgüte sığınabileceği vaadiyle kandırıyor. Türkiye’den uzak ve PKK/KCK gerçeğinden habersiz Kürt gençlerini politize eden örgüt, “örgütsel bilinç” kazandırmaya çalışıyor.