ASAYİŞ - 06 Aralık 2016 Salı 12:44

İkinci Münevver Karabulut cinayetini özel ekip çözecek

A
A
A
İkinci Münevver Karabulut cinayetini özel ekip çözecek

Adana'da çöp ayrıştırma tesisinde bulunan kadın bacağının sırrının çözülmesi için oluşturulan özel ekip, 4 gündür tesislerde yaptığı aramada aynı kadına ait olduğu tahmin edilen bir kol buldu. Kadının diğer parçalarını bulmak için ekipler çöplerin ayrıştırma işlemini sürdürüyor.

Edinilen bilgiye göre, 3 Aralık Cumartesi günü saat 16.00 sıralarında Sarıçam ilçesine bağlı Yeşiltepe Mahallesi'ndeki katı atık tesisi çalışanları, çöp ayrıştırma işlemi yaptığı sırada üzerinde pantolon ve çorap olan bir kadın bacağı buldu. Görevliler, durumu hemen polise haber verdi. Olay yerine gelen polis ekipleri, inceleme başlattı. 

Olay için özel ekip kuruldu 

Polis, yaptığı araştırmada kadın bacağının kadavra olmadığını cinayete kurban giden bir kadına ait olduğunu belirledi. Bunun üzerine Adana Emniyet Müdürü Osman Ak, Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı Cinayet Büro Amirliği'nde bulunan deneyimli dedektiflerden iki özel ekip kurulması talimatını verdi. Ak, cinayet çözülene kadar bütün Adana'daki ve çöp ayrıştırma tesisindeki çöplerin didik didik aranması kadının diğer uzuvlarının bulunması içinde talimat verdi. 

Bunun üzerine araştırmayı derinleştiren cinayet dedektiflerinden oluşan ekipler kadının öldürüldüğü ve daha sonra parçalara ayrılarak mahalle aralarındaki çöp kutularına ayrı ayrı atıldığını belirledi.

Polis 4 gündür çöp ayrıştırıyor 

Kadının 30-35 yaşlarında olduğunu diğer parçalarının da çöp ayrıştırma tesislerinde olacağını düşünülürken özel ekibin biri tesislerde çöp ayrıştırmaya başladı. 4 gündür çöp ayrıştıran polisler dün akşam saatlerinde kadının kesilmiş bir kolunu da buldu. Polis bugün de kadının diğer parçalarını bulmak için tesislerde çöp ayrıştırmaya devam ediyor. 

500 çöp kutusu incelendi 

Polis kadının diğer parçalarına ulaşmak için sadece çöp ayrıştırma tesislerinde değil mahalle aralarındaki çöp kutularını da tek tek kontrol ediyor. Polis 30 mahallede 500 çöp kutusunu tek tek inceledi. Polis ayrıca bu çöp kutularını gören yaklaşık 350 güvenlik kamerasını da incelemeye aldı. 

Karabulut cinayetini hatırlattı

Cinayet dedektifleri kadının bulunan bacak ve kollarında yapılan incelemede cesedin profesyonel bir şekilde kesildiğini ve çöpe atılarak yok edilmeye çalışıldığını bu biçimiyle İstanbul'da ünlü iş adamının oğlu Cem Garipoğlu tarafından kız arkadaşı Münevver Karabulut'u öldürdüğü cinayete benzediğini belirledi. Polis yaptığı araştırmada genç kadının öldürüldükten sonra tek tek parçalara ayrıldığı ve çöpe atıldığını da tespit etti. 

Denizde kadın gövdesi bulundu 

Özel ekip sır cinayeti çözmeye çalışırken Mersin'in Silifke ilçesinde denizde kesilmiş bir kadın gövdesi bulundu. Adana Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırılan kadın gövdesi de incelemeye alındı. Polis çöp ayrıştırma tesislerinde çıkan kol ve bacaktan DNA örneği alınarak denizden çıkartılan kadın gövdesi ile eşleştirme yapılması için çalışma başlattı. Denizden çıkan kadın gövdesinin genç kadına ait olma ihtimali de bulunuyor. Polis Adana ve çevre illerde kadının diğer parçalarını ararken bir taraftan da kayıp başvurularını mercek altına alıyor. Polis kurduğu özel ekiple sır cinayeti ortaya çıkartmak için gece gündüz 7 gün 24 saat çalışıyor. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas (Düzeltme) 58 yıldır gerçek kimliğini arıyor Sivas’ta yaşayan 58 yaşındaki Raziye Şimşek, doğduğu günden bu yana gerçek kimliğine kavuşamadı. Hikâyesiyle filmlere konu olacak olayın aydınlatılması için Şimşek’in biyolojik babasının mezarı açılarak DNA örneği alındı. Sivas kent merkezinde yaşayan Raziye Şimşek, 1 yaşında annesini kaybettikten sonra yaşadığı dramatik hayat hikâyesiyle duyanları derinden etkiliyor. Şimşek, annesinin vefatının ardından babası tarafından 1 yaşındayken yurda verildi. İddiaya göre, o dönemdeki yurt müdürü Şimşek’i kaydettirmeden resmi olmayan şekilde bir aileye verdi. Bu aile de sahte kayıtlarla Şimşek’i öz çocuklarıymış gibi nüfusa kaydettirdi. Şimşek, evlendikten sonra evlat edinen aile tarafından reddedilerek evlatlıktan düşürüldü. Evlat edinen ailenin çıkarttığı kimlik kartı numarası ve kendisinin çıkarttığı kimlik kartı numarası bulunan Şimşek, bu nedenle devlet kurumlarına gittiğinde birçok sorunla karşılaşıyor. Yaklaşık 3 yıldır bu durumun çözümü için mücadele eden Şimşek, “Ben bir yaşımdayken annem vefat etti. Bana bakan olmadığı için beni yurdun kapısının önüne bırakıyorlar. O dönemin yurt müdürü beni el altından yurda kaydetmeksizin beni büyüten aileye veriyor. Onlar da sahte kayıtla beni kendilerinin üzerine geçiriyorlar. 18, 19 yaşına gelip evlendiğimde beni üzerlerinden düşürüyorlar. Bunun zorluğunu hep yaşıyorum. Benim ablalarım bütün aile fertlerim beni kabul ediyor ama daha büyük aile bireylerimiz olmadığı için Hâkim Bey DNA testine karar verdi. 2,5 yıldır çok büyük zorluklarla uğraşıyorum. Hem maddi hem de manevi sıkıntılar yaşıyorum. Sürekli mahkemelere gidip geliyorum. Yaşadığım şeyleri tekrar tekrar yaşıyorum” dedi. Adına iki farklı kimlik numarası olduğunu ifade eden Şimşek, “Geçmiş yakamı bırakmıyor ki rahat edeyim. 1965 yılından bu yana bu hayatı yaşıyorum. Şuanda benim adıma iki farklı TC kimlik numarası var. Birisi onların üzerine diğeri de benim şuan kullandığım TC kimlik kartı numarası. Devlet kurumlarına gittiğim zaman problem oluyor. Hastanelere falan gittiğimde eşimin üzerine muayene olduğum için pek sorun yaşamadım ama yine de ben bu durumdan da rahatsız oluyorum. Her zaman elim yüreğimde. İnşallah son mahkeme olur, bu konudan dolayı hem maddi hem manevi çok yoruldum. 58 yaşındayım 25 yıl olmuştu ben unutalı. Ama ben 2,5 yıldır bu durumu mahkeme kapısında tekrar tekrar yaşıyorum, geçmiş yakamı bırakmıyor” şeklinde konuştu.
Trabzon Türk balıkçı tekneleri okyanusları mesken tuttu Türkiye’de bin 600 kadar endüstriyel balıkçı teknesi bulunurken bu tekneler yurt içi ve yurt dışı sularda avcılık yapıyor. Ülkemizde denizlerde 15 Nisan’da başlayan av yasağının ardından bazı balıkçı tekneleri ağırlıklı olarak Atlas ve Hint Okyanusu’na yönelerek avcılık yapıyor. Türkiye, Afrika ülkeleri başta olmak üzere 12 ülkeyle balıkçılık konusunda antlaşması yaparken, 15 ülke ile de antlaşma yapmak üzere müzakereler sürüyor. Türkiye’den yapılan uluslararası anlaşmalar kapsamında Türk balıkçı gemileri ağırlıklı olarak Atlas Okyanusu’nun Batı Afrika sahilleri olmak üzere Fas, Moritanya, Fildişi Sahili, Somali gibi ülkelerin sularında tıpkı Karadeniz, Ege, Marmara ve Akdeniz’de olduğu gibi farklı balık çeşitlerini avlıyor. Uluslararası sularda avlanan gemilerin çoğunluğunu Doğu Karadeniz’den giden balıkçı gemileri oluştururken, Türkiye şu ana kadar Afrika ülkeleri başta olmak üzere 12 ülkeyle balıkçılık konusunda antlaşması yaptı. 15 ülke ile anlaşma yapmak üzere müzakereler devam ediyor. Türkiye karasuları dışında onlarca balıkçı teknesi, 2 binin üzerindeki tayfası ile avlanma yaparken, son yıllarda ülkemizde gerek iklimsel değişiklik gerekse çevresel faktörlerden dolayı su ürünleri avcılığı üretiminde yaşanan dalgalanmalar endüstriyel balıkçılık yapan balıkçı teknelerinin zor duruma düşmesine neden oluyor. Hem balıkçıların avlanma miktarını nispi olarak artırmak hem yeni ürün alanları bulmak için son yıllarda Türkiye su ürünleri üretiminin olduğu ülkelerle beraber ikili balıkçılık antlaşmaları yaparak bu doğrultuda Atlas ve Hint Okyanusu’nun yolunu tuttu.
Kayseri ERÜ, THE 2024 Asya Üniversiteleri sıralamasında ilk 500’de Dünyanın en itibarlı üniversite derecelendirme organizasyonlarından birisi olan Times Higher Education (THE) 2024 Asya Üniversiteleri Sıralaması açıklandı. Açıklanan sıralamaya göre Erciyes Üniversitesi (ERÜ) en iyi 401-500 üniversite aralığında sıralanarak önemli bir başarı elde etti. THE 2024 Asya Üniversiteleri Sıralaması açıklandı. 2023 yılına ait kurumsal veriler dikkate alınarak gerçekleştirilen THE Asya 2024 sıralamasında Türkiye’den 75 üniversite sıralamaya girdi. Açıklanan sonuçlara göre, ERÜ en iyi 401-500 üniversite aralığında sıralanarak önemli bir başarı göstererek, devlet üniversiteleri arasında ise 13. sırada yer aldı. THE Sıralama Sistemi Asya üniversitelerini, dünya üniversiteleri sıralamasında kullandığı Öğretim, Araştırma Ortamı, Araştırma Kalitesi, Endüstri ve Uluslararası Görünürlük olmak üzere 5 ana başlıkta 18 göstergeye göre derecelendirmekte olup, toplam puan belirlenirken Araştırma Kalitesi yüzde 30, Araştırma Ortamı yüzde 28, Öğretim yüzde 24.5, Endüstri yüzde 10 ve Uluslararası Görünürlük ise yüzde 7.5 oranında ağırlığa sahip bulunmaktadır. Erciyes Üniversitesi’nin kuruluşundan itibaren her zaman kendinden söz ettiren ve her zaman üst derecelerde yer alan bir Üniversite olduğuna dikkat çeken ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, bu önemli başarıya katkı sağlayan tüm ERÜ mensuplarına teşekkür etti.