TEKNOLOJİ - 01 Aralık 2015 Salı 10:22

İnanmamanız gereken 6 Facebook efsanesi!

A
A
A
İnanmamanız gereken 6 Facebook efsanesi!

1 milyardan fazla kullanıcı sayısıyla dünyanın en büyük sosyal medya ağı olan Facebook hakkında gün olmasın ki yeni bir dedikodu çıkmasın. İşte o dedikodular

Aktif kullanıcı sayısı 1 milyarı aşan Facebook, eğer bir ülke olsaydı, dünyanın en büyük üçüncü ülkesi olacaktı. Çok fazla insanın bulunduğu her yerde olduğu gibi Facebook'ta da birçok yanlış bilgilendirmeye rastlamak mümkün. Aşağıdaki maddeleri okuduğunuzda Facebook'la ilgili bazı inandıklarınızın doğru olmadığını göreceksiniz.

Efsane: Facebook profilinizde kimlerin gezdiğini görebilirsiniz

Facebook, buna izin vermiyor ve bunu yapmanıza yardımcı olacak hiçbir uygulama da yok. Eski sevgilinizin profilinize kaç kere baktığını oturduğunuz yerden öğrenmenizin herhangi bir yolu üzgünüz ki bulunmuyor. Facebook'un kendisi bile böyle bir işlev sunmadığını söylemekten yoruldu.

Efsane: Arkadaşlarımdan gelen mesajlar güvenlidir

Arkadaşlarınızın size zarar vermek gibi bir niyeti olmayabilir, ancak bunu kullanmak isteyen kişiler var. Bazen arkadaşınızdan, sizden garip bir şey isteyen bir mesaj ve bir bağlantı alabilirsiniz. Bu bağlantıya tıklamayın! Facebook'u hedef alan zararlı ve virüsler oldukça yaygın, bu yüzden internette olduğu kadar Facebook'ta da dikkatli olmalısınız.

Efsane: Facebook ücretli bir hizmet olacak

Facebook'un ücretsiz hizmetinin sona ereceğine ve sizden ücret talep edeceğine dair gönderiler, sosyal ağda adeta uçuşuyor. Endişe etmeyin çünkü bu, hiçbir zaman olmayacak.

Son dönemde dedikodular o kadar yoğunlaştı ki Facebook bile şu açıklamayı yapmak zorunda kaldı: "Marsta su olabilir ancak bugün internette okuduğunuz her şeye inanmayın. Facebook ücretsizdir ve her zaman ücretsiz olacaktır."

Elbette Facebook için gerçek para ödemeseniz de, her şeyin bir fiyatı var. Burada "ücretsiz", bazı verilerinizin reklamcılara satılması anlamına geliyor.

Efsane: Facebook, fotoğraflarınızın sahibidir ve onları reklamcılara satar

Facebook, herhangi bir bilginizi kimseye kimseye satmadığını ve hiçbir zaman satmayacağını söylemişti. Bununla birlikte Facebook'un Times Square'deki bir reklam panosunda gösterdiği reklamda profilinizi veya yazdığınız bir şeyi bir an görürseniz şaşırmayın. Facebook'un paylaştığınız şeyleri kendi reklamını yapmakta kullanma hakkı bulunuyor.

Efsane: Yasal uyarıları kopyalayıp yapıştırarak korunursunuz

Facebook'ta zaman zaman hukuk diliyle yazılmış görünen ve kullanıcının paylaştığı içeriklerle ilgili Facebook'a verdiği veya vermediği izinlerden bahseden gönderilere rastlıyoruz. Ancak kanunlar böyle çalışmıyor, bu çöplüğü başkalarıyla paylaştığınız için hiçbir şey değişmiyor. Yalnızca cahilliğinizi etrafınıza göstermiş oluyorsunuz.

Facebook'ta hesap açarken kabul ettiğiniz koşullar, gayet açık ve net. Duvarınızda bir şey paylaşmak, geçtiğimiz senelerde bazı avukatların da söylediği üzere, koşulları değiştirmiyor.

Efsane: Facebook kullanmıyorsanız, site sizin hakkınızda hiçbir şey bilmez

Bu oldukça saf bir düşünce çünkü Facebook'u kullanan birçok kişi tanıyorsanız, sosyal ağ sizin hakkınızda da bir şeyler biliyor demektir. Buna "gölge profil" adı veriliyor.

Olanlar şundan ibaret: Arkadaşlarınız Facebook'u kullandıklarında, adres defterlerini ve buradaki kişisel bilgileri Facebook'a sunmuş oluyorlar. Arkadaşlarınızdan bir tanesinin adres defterinde telefon numaranızın olduğunu düşünün. Bir başka arkadaşınızda ise hem telefon numaranız, hem de eposta adresiniz olsun. Facebook, bu bilgileri telefon numaranız yoluyla eşleştirecek ve böylece eposta adresinizi de öğrenmiş olacaktır. Patronunuz, sizi ev adresinizle birlikte kaydettiyse, bu bilgi de Facebook'un olacaktır. Sonuçta Facebook, sizin hiç haberiniz olmadan, isminizi, eposta adresinizi, ev adresinizi içeren "gölge profilinizi" oluşturacaktır.

Bu, verilerin nasıl bir araya geldiğini gösteren basit bir örnek. Facebook, daha hassas bilgileri eşleştirmeye yönelik çok daha karmaşık algoritmalarla çalışıyor. Bugün, dünyadan soyutlanıp, fotoğrafınızın çekilmesini tamamen engellemek dışında Facebook'tan tamamen uzak kalmanın malesef bir yolu yok.

Kaynak: CHİP

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Erzurum CİMER’de 40’ıncı sırada Erzurum’da Vali Mustafa Çiftçi başkanlığında, Tarımsal Araştırma Enstitüsü Toplantı Salonu’nda, Bölge ve İl Müdürleri Toplantısı düzenlendi. Toplantıda Vali Mustafa Çiftçi, kamu hizmetlerinin daha etkin, düzenli ve verimli yürütülmesine yönelik değerlendirmelerde bulunarak il müdürlerine çeşitli talimatlar verdi. Personel görevlendirmeleri konusunda, il müdürlüklerince yapılacak yer belirlemelerinde tek taraflı kararlar yerine, vali yardımcılarıyla birlikte istişare edilmesinin önemine dikkat çeken Vali Çiftçi, birimlerin ihtiyaç duyduğu personelin ortak değerlendirme ile belirlenmesi gerektiğini vurguladı. "Yetki sınırları gözetilmeden yapılan yazışmalar" Kamu kurumlarının fiziki şartlarına da değinen Vali Çiftçi; kurum binalarının bahçelerinden başlayarak iç mekânlarına kadar temiz, düzenli, bakımlı ve kurumsal bir görünüme sahip olmasının kamu hizmetinin saygınlığı açısından büyük önem taşıdığını ifade etti. İmza yetkileri yönergesinin tüm kurumlarca dikkatle incelenmesi gerektiğini belirten Vali Çiftçi, yetki sınırları gözetilmeden yapılan yazışmaların aksamalara yol açtığını, her birimin yetkisi dâhilinde hareket etmesinin önemini vurguladı. Personelin bilgi ve donanımını artırmaya yönelik hizmet içi eğitimlere özel önem verdiklerini belirten Vali Çiftçi, Ocak ayından itibaren 12 aylık süreçte yöneticilere, mesleki gelişime ve kişisel gelişime yönelik 36 eğitim başlığının planlandığını ifade etti. İyi uygulama örnekleri raporlanacak Yıl sonuna yaklaşılırken, bölge ve il müdürlüklerince yürütülen başarılı çalışmaların, iyi uygulama örneklerinin ve projelerin faaliyet raporu hâline getirilerek Valiliğin kurumsal iletişim kanallarında kamuoyuyla paylaşılacağını belirtti. Kış mevsimi tedbirleri kapsamında; trafik güvenliği, ulaşımın aksamaması, yol kapanmaları ve yolda kalan vatandaşlara yönelik destek hizmetlerinde tüm kurumların AFAD koordinasyonunda hazırlıklı olması gerektiğini vurguladı. İlçelerde teşkilatı bulunan il müdürlüklerinin, ilçe birimlerini yerinde denetleyerek yıl sonu değerlendirmelerini yapmalarını isteyen Vali Mustafa Çiftçi, tespit edilen eksikliklerin raporlanarak ilgili mercilere iletilmesini talep etti. CİMER başvurularına verilen cevapların niteliğinin büyük önem taşıdığını belirten Vali Çiftçi, ilimizin 81 il arasında 40’ıncı sıraya yükseldiğini, hedefin ise ilk 10 il arasına girmek olduğunu ifade ederek bu konuda hassasiyet çağrısında bulundu. Toplantı, karşılıklı değerlendirmelerin ardından iyi dilek temennileriyle sona erdi.
Ordu ‘Karın ağrısı, şişkinlik ve gazın nedeni huzursuz bağırsaklar olabilir’ Huzursuz bağırsak sendromunun bağırsaklarda yapısal bir hasar olmadan gelişen fonksiyonel bir sindirim sistemi hastalığı olduğunu belirten Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Fuat Ekiz, "Karın ağrısı, gaz, şişkinlik, ishal veya kabızlık gibi sindirim sistemi şikayetleri, toplumda sık görülen ancak çoğu zaman ‘stres kaynaklı’ sanılarak göz ardı edilen irritabl bağırsak sendromu (huzursuz bağırsak sendromu) hastalığının habercisi olabilir" dedi. Medical Park Ordu Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Fuat Ekiz, ülkemizde huzursuz bağırsak sendromu olarak da bilinen irritabl bağırsak sendromunun (IBS) yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebileceğini belirterek, erken tanının önemine dikkat çekti. "Her karın ağrısı masum değil" Bu sendromun, bağırsaklarda yapısal bir hasar olmadan gelişen fonksiyonel bir sindirim sistemi hastalığı olduğunu belirten Doç. Dr. Fuat Ekiz, "İrritabl bağırsak sendromu, bağırsak hareketlerinin ve duyarlılığının bozulması sonucu ortaya çıkar. Hastalar çoğu zaman karın ağrısı, gaz, şişkinlik, ishal ya da kabızlık şikayetleriyle başvurur. Ancak bu belirtiler genellikle psikolojik kaynaklı sanılıp ihmal ediliyor. Oysa IBS, ciddi bir yaşam kalitesi kaybına neden olabilen kronik bir hastalıktır" diye konuştu. "Stres tek neden değil" Stresin, hastalığın belirtilerini artıran bir faktör olduğunu ancak tek başına neden olmadığını ifade eden Doç. Dr. Ekiz, "Stres, IBS’nin alevlenmesini tetikler fakat tek neden değildir. Genetik yatkınlık, beslenme alışkanlıkları, bağırsak mikrobiyotasındaki dengesizlikler ve geçirilmiş enfeksiyonlar da etkili olabilir. Bu yüzden hastalığı yalnızca ‘psikolojik’ görmek doğru değildir" ifadelerine yer verdi. "Tedavi hastaya özel planlanmalı" IBS’de tedavinin kişiye özel planlanması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Fuat Ekiz, "Tedavide hastanın semptomlarına, yaşam tarzına ve beslenme alışkanlıklarına göre yol izlenir. Diyet düzenlemesi, gaz yapan ve bağırsak hareketlerini etkileyen gıdaların azaltılması, gerekirse probiyotik ve lif takviyeleri kullanılabilir. Stres yönetimi ve düzenli egzersiz de tedavinin önemli parçalarıdır" şeklinde konuştu. "3 aydan uzun süren şikayetlerde uzman desteği alınmalı" Hastalığın genellikle dalgalı bir seyir izlediğini belirten Doç. Dr. Ekiz, uzun süren sindirim sistemi şikayetlerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini söyleyerek, şu uyarıda bulundu: "Eğer karın ağrısı, gaz, şişkinlik veya dışkılama değişiklikleri 3 aydan uzun sürüyorsa mutlaka bir gastroenteroloji uzmanına başvurulmalıdır. Erken tanı, hem hastalığın kontrol altına alınmasını kolaylaştırır hem de gereksiz endişe ve yanlış tedavilerin önüne geçer." "Dengeli beslenme ve hareketli yaşam önemli" Bağırsak sağlığının korunması için dengeli beslenme, yeterli su tüketimi, düzenli egzersiz ve stres kontrolünün büyük önem taşıdığını belirten Doç. Dr. Fuat Ekiz, vatandaşlara bağırsak sağlığını korumaya yönelik yaşam tarzı değişiklikleri konusunda farkındalık çağrısında bulundu.