GÜNDEM - 25 Haziran 2018 Pazartesi 21:36

İnce'nin 'Apoletlerini sökeceğim' dediği Temel Paşa'nın köyünden İnce'ye sadece 1 oy çıktı

A
A
A
İnce'nin 'Apoletlerini sökeceğim' dediği Temel Paşa'nın köyünden İnce'ye sadece 1 oy çıktı

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin "Apoletlerini sökeceğim" dediği 2'nci Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel'in memleketi Bayburt'un Taht köyünden İnce'ye sadece 1 oy çıktı. Köylüler, “Köylümüz sandıkta gereken cevabı kendilerine verdi. O bizim komutanımızın apoletlerini sökemedi ama biz sandıkta onun ciğerini söktük” dedi.

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 31 Mayıs'ta Malatya'da Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu tarafından organize edilen iftar yemeğinde kendisini eleştirdiği konuşmasını alkışladığı için 2'nci Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel'e yönelik "Apoletlerini sökeceğim" demişti. Korgeneral Temel'in baba ocağı Bayburt'un Taht köyündeki vatandaşlar, İnce'nin sözlerine tepkilerini sandıkta sadece 1 oy vererek gösterdi. Tek sandık kurulan Taht köyünde 153 seçmen oy kullandı. Tüm oyların geçerli sayıldığı köyde cumhurbaşkanı adaylarından Recep Tayyip Erdoğan'a 145, Meral Akşener'e 4, Temel Karamollaoğlu'na 3, Muharrem İnce'ye ise 1 oy çıktı. Seçim sonuçlarının partilere göre dağılımında ise AK Parti 124, MHP 21, Saadet Partisi 3, İYİ Parti 4 ve CHP 1 oy alabildi.

“Gereken cevabı sandıkta aldı” 

Temel Paşa’nın yakın akrabası olan Taht köyü sakinlerinden Cengiz Gürbüz, “Siyasete girmek istemiyorum. Köylümüz sandıkta gereken cevabı kendilerine verdi. Köyümüzden bir tane de ona hediye geldi. Taş atana ekmek at misali vardır ya herhalde köylümüz de onu değerlendirmiştir” ifadelerini kullandı.
Köyde seçimlerin huzur içerisinde geçtiğini ve sandıktan istedikleri sonucu aldıklarını kaydeden Muammer Kobal ise, “Sandıktan istediğimiz sonucu aldık. 153 oydan 1 tane Muharrem İnce’ye hediye olsun diye ona gönderdik. Muharrem İnce’ye diyeceğim, bizim komutanımızın apoletlerini sökecekmiş zorun ne? Ben bunu şöyle yorumluyorum; bizim komutanımız Afrin’e girdi, çok başarılı oldu, dünyaya kendini tanıttı diye zoruna gitti. O Demirtaş’ı getirip başkan edecekmiş. Demirtaş’ı başkan edeceğine onunla birlikte dağa çıksın. O bizim komutanımızın apoletlerini sökemedi ama biz sandıkta onun ciğerini söktük” dedi.

“Atatürk Temel Paşa’nın dedesine gazi madalyası verdi” 

Köyde ikamet eden Serkan Akbaş da, İnce’nin sarf ettiği sözlerin kendisine ait olmadığını öne sürerek, Temel Paşa’nın dedesinin gazi olduğunu ve bizzat Atatürk’ün elinden madalya aldığını belirtti. Akbaş şunları söyledi:
“Muharrem İnce şöyle demişti; 'Ben Temel Paşa’nın apoletlerini sökeceğim.' Burası Bayburt, Muharrem İnce değil apolet sökmek 5 aylık bir çam ağacını sökemez. Bana göre bu sözler İnce’nin sözleri değildi. Düğmeye basan başkaları vardı. Tabii o bizim komutanımızın apoletlerini sökemedi ama biz sandıkta onun ciğerini de, dişlerini de söktük. Ona bir oy da hediye ettik. Tavuk çiftliği açacakmış, gitsin o oyla çiftliğini açsın. Muharrem İnce görmek isterse eğer buyursun burası Metin Temel Paşa’nın baba evleri. Temel Paşa buradan 15 yaşında çıkmıştır. Zaten asker kökenli bir aileden gelmektedir. Yanlış hatırlamıyorsam Temel Paşa’nın dedesine Atatürk bizzat kendi eliyle gazi madalyası vermiştir.”

“Temel Paşa yanlış bir şey yapmadı” 

“Sayın Muharrem İnce apolet öyle değil böyle sökülür” diyen köy sakinlerinden Hüseyin Kuyruk, “Temel Paşa bizim canımız, ciğerimiz. Değil onun apoletini sökmek, apoletine el değecek adam daha dünyada doğmadı. O bizim baş tacımız. Onun Afrin’de yaptıklarını dünya alem gördü. Temel Paşa yanlış bir şey yapmadı. Sayın Muharrem İnce apolet öyle değil böyle sökülür. Sizde bundan sonra üslubunuzu değiştirin. Ne güzel bir seçime gittik. Demokratik bir seçim oldu. Sende bunu kabullen. Burası Bayburt, sana apolet falan değil düğme bile söktürmezler. Bu vatan artık emin ellerde, Allah razı olsun Sayın Tayyip Erdoğan’dan ve Devlet Bahçeli’den” diye konuştu.

“Bıraksınlar komutanımızın yakasını, bıraksınlar cumhurbaşkanımızın yakasını” 

Köy sakinlerinden 68 yaşındaki Alay Kuyruk, hemşehrilerinin İnce’ye sandıkta gereken cevabı verdiğini söyleyerek, “Bu bayrak için, bu devlet için kefenini koltuğunun altına almış ordunun önünde veya içerisinde yürüyen, PKK’nın üzerine giden komutanı böyle mi eleştirirler. Bu mudur insanlığın gereği? Bir komutanın apoletini sökmeye kalkanlara köyümüz sandıkta bunun cevabını vermiştir. PKK’nın üzerine giden bir komutanla bunların sıkıntısı nedir? Yani her şeyi halletmişler de PKK’nın üzerine giden bir komutanın apoletlerini sökmekle mi bu işi halletmiş olacaklar. Bir cumhurbaşkanı adayının vaatleri, düşünceleri bu mudur? Vallahi ben ar ediyorum. Allah onları doğru yola getirsin. Biz kimseye komutanımızı yedirmeyiz. Bıraksınlar komutanımızın yakasını, bıraksınlar cumhurbaşkanımızın yakasını” dedi.
Beşir Kelleci
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.