GÜNDEM - 24 Kasım 2017 Cuma 15:40

İnci Ertuğrul: "Kadın bedeni basın ve medyada obje olarak kullanılıyor"

A
A
A
İnci Ertuğrul: "Kadın bedeni basın ve medyada obje olarak kullanılıyor"

Türkiye'nin kanayan yarası olmaya devam eden ve gün geçtikçe artış gösteren kadına karşı şiddete farkındalık oluşturmak için “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü" kapsamında panel düzenlendi. Panele konuşmacı olarak katılan televizyon sunucusu İnci Ertuğrul, medyada kadın olgusuna dikkat çekerek, "Kadın bedeni basın ve medyada bir obje olarak kullanılıyor" dedi.

Dominik Cumhuriyeti’ndeki diktatörlüğe karşı savaşan Mirabal Kardeşlerin rejime karşı mücadele ederken tecavüz edildikten sonra döverek öldürülür. Mirabel Kardeşlerin mücadelesi ve uğradıkları şiddet dolayısıyla 25 Kasım günü Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından ‘Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ ilan edilir. 1999 yılından bu yana 25 Kasım günü dolayısıyla kadına yönelik şiddete karşı toplumsal bilinci diri tutmak ve farkındalık sağlamak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenleniyor. BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un başlattığı “Kadına Yönelik Şiddeti Sonlandırmak İçin Birleşin” (UniTE) kampanyası adı altında kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddetle mücadelede farkındalığı artırmak amacıyla her ayın 25’i “Turuncu Gün” olarak kabul edildi. Turuncu renk kadın ve kız çocukları için şiddetin olmadığı bir geleceği temsil ediyor. İstanbul Aydın Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Merkezi (İAÜTAM) bünyesinde faaliyet gösteren Kadın Araştırmaları Koordinatörlüğü (İAÜKAK) de ‘Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ dolayısıyla bir panel gerçekleştirdi.

Son dönemde kadına yönelik şiddete karşı mücadele için mevzuatta son yıllarda birçok iyileştirme yapıldığını ifade eden İstanbul Aydın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yadigâr İzmirli, hukuki iyileştirmenin yanında kolluk kuvvetlerinin ve yargı organlarının titizlikle çalışmasının kadına karşı birçok şiddet vakıasının önüne geçeceğini söyledi. Tek oturumda gerçekleşen ve moderatörlüğünü İAÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ganime Aydın’ın yaptığı panelin konuşmacıları arasında, Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı Kurucu Üyesi ve Yönetim Kurulu Başkanı Aslı Davaz, Sunucu-TV Programcısı İnci Ertuğrul, KADER Kadın Adayları Destekleme Derneği Genel Başkanı Nuray Karaoğlu, İAÜ Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Pakize Ezgi Akbulut ve Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı Gönüllüsü Avukat Perihan Meşeli yer aldı.

“Kadın bedeni basın ve medyada bir obje olarak kullanılıyor”

Panele konuşmacı olarak katılan Sunucu-TV Programcısı İnci Ertuğrul, kadına yönelik bakışı ve şiddeti medyadaki boyutuyla ele alarak, “Medyadaki kadın olgusunu üç başlık altında toplayabiliriz. İlki medyada çalışan kadın olmak. Maalesef medya sektöründe yönetim kademelerine bakıldığında gazetelerde ve televizyonlarda kadın yönetici görülmüyor. İkinci olarak medyanın ulaşmaya çalıştığı kadın, yani hedef kitle dediğimiz seyirci. Son olarak da medyada kadının yansıtılma biçimi. Kadın bedeni basın ve medyada bir obje olarak kullanılıyor. Kadın medyada mağdur, cinsel bir obje, ezilmiş, fedakâr anne ya da bir erkeğin arkasında onun başarısında rolü olan kadın olarak gösteriliyor. Gazetelerde birinci sayfaya çıkan kendisi bir başarı elde etmiş bir kadın göremezsiniz. Şiddet, maalesef hayatın her alanında ve şiddetten de en çok etkilenen her zamanki gibi kadınlar ve çocuklar. Sokakta, trafikte, aile hayatının içinde, televizyon dilinde, gazetede haber dilinde, spor sahalarında, spor yorumcularında ve hatta sanat hayatında içerisinde bile artık fazlasıyla yer alıyor. Ancak bunun eninde sonunda çok büyük zararları olduğunu biliyoruz. Öfke toplumda gittikçe artıyor. Her gün haberlerde şiddet nedeniyle hayatını kaybeden, yaralanan ve onun ötesinde de sesini hiç duymadığımız içten içe yüreği yaralı yüzlerce binlerce insan olmaya başladı” değerlendirmesinde bulundu.

“Kadınlar Daha Fazla Siyasette Yer Almalı”

Kadınların siyasette ve karar alma mekanizmalarında daha fazla rol alması için 20 senedir faaliyet gösterdiklerini ifade eden KA.DER Kadın Adayları Destekleme Derneği Genel Başkanı Nuray Karaoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kadın milletvekillerinin oranı hiçbir zaman yüzde 20’yi geçmedi tespitinde bulunarak, dünyada karar alma mekanizmalarında kadınların en çok yer aldığı ülkeler arasında Ruanda, Bolivya, Küba, İzlanda ve İsveç’in olduğunu belirtti. Ayrıca, Türkiye’de kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesiyle kadın haklarında ilerlemenin başladığını ancak Osmanlı Devleti zamanında da çok aktif kadın hareketleri olduğunu unutmamak gerektiğinin altını çizdi.

"İstanbul Sözleşmesi kadına yönelik şiddette caydırıcılığı sağladı”

İstanbul Aydın Üniversitesi’nde düzenlenen panelde konuşan KA.DER Kadın Adayları Destekleme Derneği Genel Başkanı Nuray Karaoğlu, İstanbul Sözleşmesi’nin önemli olduğunu ifade ederek, “İstanbul Sözleşmesi Türkiye'de imzalanan bir sözleşmedir. 2011 yılında imzalandı ve 2014 yılında da uygulanmaya başladık. Yasalara baktığımızda sözleşmemizdeki tüm revizyonlar yapılmış durumda fakat uygulamaya baktığımızda kadına karşı her türlü şiddetin, yani cinsel şiddet, fiziksel şiddet ve ısrarlı takibin yıllara göre sürekli arttığını görüyoruz. Yasalarla alınan önlemler şiddetin her türlüsünü içeriyor. İstatistiklere baktığımızda kadına yönelik şiddetin 2011 yılında Türkiye’de düşük oranda olduğunu görüyoruz. Çünkü 2011 yılında İstanbul Sözleşmesi imzalandı. İstanbul Sözleşmesi’nin imzalandığı yıl aslında caydırıcı bir nitelik taşımıştır. Fakat daha sonra yasalardaki maddelere göre hareket edilmediğinden, yani kadına şiddet uygulayan suçlu mahkeme önüne çıkarken takım elbisesini giyip, tıraş olduğunda ve pişmanım dediğinde ‘iyi hâl indirimi’ alarak serbest bırakıldığından kadınların bu konudaki mağduriyeti devam ediyor. Gelinen noktada kadına uygulanan şiddetin her geçen yıl arttığını görüyoruz” dedi.

“Kadın ‘hayır’ dediği zaman şiddete daha fazla maruz kalıyor”

Mor Çatı Gönüllüsü Avukat Perihan Meşeli, kadınların mücadelesini unutmamak gerektiğini ve bundan 200 sene öncesinde kadın yazarların erkek isimleri kullanırken bugünlere gelindiğini belirterek kadınlara yönelik şiddetin daha çok kadınlar ‘hayır’ diyerek erkeklere itiraz ettiği zaman daha fazla şiddete maruz kaldığını iddia etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Benzin yüklü tanker kaza yaptı: Patlama riskine karşı D-130 Karayolu trafiğe kapatıldı, evler tahliye edildi Kocaeli’nin Gölcük ilçesi D-130 Karayolu’nda seyir halinde olan benzin yüklü tanker, önce üst geçit köprüsüne ardından ise 3 araca çarptı. Tankerin çekici kısmı koparken benzin ise yola saçıldı. Patlama riskine karşı yolun iki şeridi de trafiğe kapatılırken, çevredeki evlerde tahliye edildi. Edinilen bilgiye göre, Gölcük ilçesi D-130 Karayolu Yalova istikametine seyir halinde olan benzin yüklü tanker sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde araç, refüjdeki demir korkuluklara çarparak karşı şeride geçti. 150 metre boyunca duramayan tanker üstgeçit köprüsünün ayağına, ardından park halindeki iki kamyonete çarptı. Daha sonra karşı şeritten gelen hafif ticari araca çarpan tankerin çekici kısmı koptu. Kopan çekici, D130 Karayolu’ndan karşı sokağa uçtu. Kazada tanker sürücüsü hafif şekilde yaralanırken benzin ise yola saçıldı. İhbar üzerine olay yerine sağlık, polis, itfaiye ve AFAD ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri yaralı hastaneye kaldırırken, polis ekipleri ise patlama riskine karşı D130 Karayolu’nun Yalova ve İzmit istikametini trafiğe kapattı. Ayrıca çevrede bulunan binalardaki vatandaşlar da tahliye edildi. Şehir merkezinden trafik akışı sağlanıyor. Ayrıca itfaiye ve polis ekipleri vatandaşları bölgeden uzaklaştırmaya devam ediyor. İtfaiye ekipleri, patlama riskine karşı bölgeyi köpüklüyor. Patlamaya karşı tehlike olduğu için evler tahliye edildi. Çok korktuk" Patlama riskine karşı evden çıkarılan Aysel Sütlüce, “Polisler anons etti ve korkarak hemen dışarı çıktık. Kaza yapan tanker araçları ezmiş. Patlamaya karşı tehlike olduğu için evler tahliye edildi. Çok korktuk" dedi. Ömer Çengel ise "Tanker 3 aracı çarpmış. Tankerden devamlı benzin akıyor. Polisler evi boşalttı. Şu an dışarıda bekliyoruz" diye konuştu.
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.