EKONOMİ - 23 Kasım 2017 Perşembe 12:38

İş dünyasında en önemli 10 küresel risk

A
A
A
İş dünyasında en önemli 10 küresel risk

Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) Global Riskler Raporu, iş dünyasının en çok önceliklendirdiği temel riskleri ortaya koydu.

 Anket verilerine göre, önümüzdeki 10 yılda işletmeler karşılaşabileceği en önemli risklerin ilk üçünü sırasıyla işsizlik, ekonomik krizler ve hükümetlerin istikrar sağlamadaki başarısızlığı olarak görüyor. Tüm bunların yanında işletmelerin önemli bir risk olarak gördüğü siber saldırılar da listede üst sıralara yerleşti. Raporda, siber saldırıların önümüzdeki yıllarda devletlerarası çatışmalar ve terör saldırılarından bile daha riskli olabileceği dikkatleri çekti.

Dünya Ekonomik Forumu (WEF), Marsh & McLennan Şirketler Grubu ve Zurich Insurance Group destekleriyle oluşturulan Global Riskler Raporu’nda iş dünyasının en çok çekindiği temel riskleri açıkladı. 136 ülkeden 12 bin 411 yöneticinin katıldığı kapsamlı anketin verilerine göre, önümüzdeki 10 yılda işletmeler karşılaşabileceği en önemli risklerin ilk üçünü sırasıyla işsizlik, ekonomik krizler ve hükümetlerin istikrar sağlamadaki başarısızlığı olarak görüyor. Tüm bunların yanında işletmelerin büyük bir risk olarak gördüğü siber saldırılar da listede üst sıralara yerleşti. Karşılaşıldığı takdirde işletmeleri milyonlarca dolar zarara uğratabilen siber saldırıların, önümüzdeki yıllarda devletlerarası çatışmalar ve terör saldırılarından bile daha riskli olabileceği ortaya koyuldu.

Anket verileri ışığında bir değerlendirmede bulunan Marsh’ın Global Risk & Dijital Bölüm Başkanı John Drzik, siber saldırı ve teknolojiyle beraber gelen diğer risklerin yöneticiler tarafından artık daha fazla endişe duyulan unsurlar olduğunu belirtti.

John Drzik, “Dünyanın en büyük ekonomilerinde faaliyette bulunan iş dünyası liderleri, siber riski artık kendileri açısından en büyük risk olarak derecelendirmektedirler. Şirketler bu tehditlerin kendi operasyonlarını nasıl etkileyebileceğini titizlikle analiz etmeye ve gerekli risk azaltma ve esneklik kazanma önlemlerini almaya ihtiyaç duymaktadırlar" dedi.

İş dünyasının çekindiği en büyük 10 küresel risk şöyle sıralandı

İşsizlik veya eksik istihdam
Mali krizler
Ulusal yönetişim başarısızlığı
Enerji fiyatları hareketliliği
Toplumsal istikrarsızlık
Finansal mekanizma veya kurum başarısızlığı
Kritik altyapı başarısızlığı
Siber saldırılar
Devletlerarası çatışmalar
Terör saldırıları
Bölge bölge risk algısı

Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) hazırladığı Global Riskler Raporu’na göre, Avrupa, Güney Asya, Latin Amerika, Karayipler ve Sahra Altı Afrika'daki iş dünyası liderleri en çok hükümetlerin istikrar sağlamadaki başarısızlıklardan endişe duydu. Avrupa'daki iş dünyası liderleri, 'finansal mekanizmaların veya kurumların başarısızlığını' baskı oluşturan riskler listesine eklerken, Güney Asya'da kentsel merkezlerde yaşanan hızlı büyüme, bu bölgedeki yöneticilerin, 'kentsel planlama başarısızlığını' ve 'kritik altyapı başarısızlığını' kendi işletmelerinin maruz olduğu kilit potansiyel tehlikeler arasında gösterdi.

Kuzey Amerika, Doğu Asya ve Pasifik bölgelerindeki yöneticiler en çok siber saldırılar ve varlık balonundan kaygı duysalar da, çoğu bölgedeki yöneticiler işsizliği ya da eksik istihdamı ve mali krizleri iki büyük risk olarak vurguladı. Raporda dikkat çeken bir diğer ayrıntı ise iklim değişikliğinin getirdiği tehditlerin oluşturduğu risklerin giderek daha da alt sıralarda yer alması oldu. Günümüzde 20 ekonomi içinden yalnızca Kanadalı yöneticiler, iklim değişikliğine en önemli riskler listesinde üst sıralarda yer verdi. Potansiyel terör saldırıları tehdidi ise Kuzey Amerika, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki yöneticileri için önemli bir risk başlığı olmayı sürdürdü.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yozgat İç Anadolu’da kuraklık hububat üreticilerini endişelendiriyor Türkiye’nin önemli tarım merkezlerinden biri olan Yozgat’ta etkisini gösteren kuraklık ve yağış yetersizliği bazı bölgelerde ekili hububat alanlarında sararmaya yol açarken çiftçiler verim endişesi yaşıyor. Yozgat’ta yağışların mevsim normallerinin altında kalması kuraklık endişesini artırdı. Hava sıcaklıklarının artması ve yağış yetersizliği ile Yerköy ilçesinde bazı alanlarda ekinler sararmaya ve kurumaya başladı. Kış mevsimini yağışsız geçiren çiftçiler Mayıs ayında da yağmur yağmaması durumunda buğdayın boy atmadan sararıp kurumasından endişe ediyor. Son yılların en kurak döneminin yaşandığı Yozgat’ta birçok bölgede çiftçiler yağmur duasına çıkıyor. “Bitkiler kurumaya yüz tuttu” Orta Anadolu’da ciddi anlamda kuraklığın etkisinin hissedilmeye başlandığını belirten Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güngör Yılmaz, Yozgat ve ilçelerinde arazilerin büyük kısmında tahıl ürünlerinin hakim olduğunu söyledi. Yılmaz, “Tabi bu yıl yeterince kar yağmadı, miktar olarak çok azdı ve ancak toprak yüzeyini kapladı, bıraktığı su miktarı da çok fazla olmadı. Nisan ayı itibariyle hem sıcaklıkların artması hem de yağışın olmamasıyla çok ciddi anlamda kuraklığın etkisini hissetmeye başladık. Arazide ve tahıl alanlarında gördüğümüz gibi yağışın yetersiz, sıcaklığın yüksek ve sulama imkanının olmadığı yerlerde bitkiler adeta kurumaya yüz tuttu. Bu aşamadan sonra bu tür tarlalardan ürün, verim almak mümkün değil. Ama yeterince sulayanlar için hiçbir problem yok. Ancak suyunuz yoksa şu an da Orta Anadolu üreticisi kuraklığın pençesinde ve büyük ölçüde buğday ve arpadan ya verim alamayacak ya da çok az verimle yetinecek gibi gözüküyor.” dedi.
Denizli Denizli’nin coğrafi işaretli ürünleri Avrupa’ya çıkacak DENİZLİ(İHA) – Denizli Valiliği AB ve Dış İlişkiler Bürosu ile Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ortaklığında yürütülen Güney Ege Kalkınma Ajansının (GEKA) Teknik Destek Programı kapsamında desteklediği, “Coğrafi Ürünler Avrupa Yolunda” projesinin eğitim faaliyeti tamamlandı. Denizli Valiliği AB ve Dış İlişkiler Bürosu ile Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ortaklığında yürütülen Güney Ege Kalkınma Ajansının (GEKA) Teknik Destek Programı kapsamında desteklediği Denizli’de Coğrafi İşaret tescili almış veya başvuru aşamasındaki 15 ürünün başvuru sahibi kurumlarından temsilcilerin katıldığı eğitim faaliyeti, 15 Nisan-19 Nisan 2024 tarihleri arasında Denizli Valiliği’nde gerçekleştirildi. Tüm ilgili kuruluşlar bu proje sonunda kendi başvurularını yapabilecek yeterliliğe ulaşırken ilgili çalışanları da söz konusu alanda yeterli donanıma ve niteliğe ulaşmış olacak. Böylece Denizli’de bu alanda yetkinlik kazanan kurumların çalışanları bir araya gelerek ortak çalışma yürütebilecekler. Birçok ürün uluslararası coğrafi işaret tescili alacak Faaliyete katılanlara ilk etapta “Coğrafi İşaret Uluslararası Tescil Sistemleri ve Başvuru Formları” hazırlama eğitimi verildi. Projenin danışmanlık hizmeti aşamasında ise önümüzdeki ay, “Uygulamalı AB Coğrafi İşaret Tescil Dosyası Örneği Oluşturma” danışmanlığı verilecek. Eğitim ve danışmanlık faaliyetleri sonucunda, Denizli’ye ait birçok ürün uluslararası coğrafi işaret tescili alacak. Uluslararası alanda tescillenen ürünler, Denizli’nin ve ülkenin ekonomisine katkı sağlayacak olup alanında tanınırlığı sağlanırken turizm gelirinin de artacağı ön görülüyor. Uluslararası görünürlük artacak Eğitim ve danışmanlık faaliyeti bitiminde Babadağ Kekik Balı, Buldan Bezi, Buldan Kestanesi, Denizli Kekiği, Denizli Leblebisi, Denizli Traverteni, Denizli Çalkarası Üzümü, Honaz Kirazı, Tavas Baklavası, Çameli Elmalı Bezi, Kale Biberi, Çameli Fasulyesi, Çameli Kilimi, İsabey Çekirdeksiz Üzümü ve Acıpayam Kavunu için ilgili kurumlar AB Coğrafi İşaret Tescili başvurularını tamamlayacaklar. Uluslararası tescilleri tamamlanan ürünler alanında Denizli’nin tanınırlığını ve ekonomisini artırmakla kalmayıp ülkeye uluslararası görünürlüğünü de önemli ölçüde arttıracaktır.
Malatya Yeşilyurt’ta sanatsal ve kültürel kurslara yoğun ilgi Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, Kiltepe Mahallesinde faaliyetlerine devam eden Yeşilyurt Mesleki Eğitim ve Yaşam Merkezinde açılan 15 kursa 250’e yakın kursiyerin katıldığını, farklı alanlarda verilen eğitimlere gösterilen ilginin kendilerini mutlu ettiğini söyledi. Yeşilyurt’un kültürel ve sanatsal açıdan zengin alt yapısını ön plana çıkarmanın yanı sıra hobi ve meslek edindirme kurslarıyla 7’den 70’e tüm vatandaşların sosyal hayatlarını daha nitelikli hale getirmek hedefiyle Kiltepe Mahallesi’nde hizmete sunulan Yeşilyurt Mesleki Eğitim ve Yaşam Merkezi’ndeki sanatsal ve kültürel kurslara gösterilen ilgi, her geçen gün artmaya başladı. Dört kat üzerinde faaliyetlerine aralıksız devam eden eğitim merkezinde 4 ile 6 yaş aralığındaki çocuklara yönelik başlatılan Erdem Okullarının yanı sıra kuaförlük, gastronomi, halk oyunları, bilgisayar, aşçı yardımcılığı modelistlik, trikotaj, tekstil ara elemanı ve farklı branşlardaki meslek edindirme kurslarının yanı sıra Kur’an-ı Kerim, gitar, resim, halı dokuma, örgü, robotik kodlama, dron, akıl oyunları ve yazılım kursları düzenleniyor. Yeşilyurt Mesleki Eğitim ve Yaşam Merkezi sunduğu kaliteli hizmetler ile toplumdaki deprem travmasının atlatılmasında önemli bir rol oynarken, şehrin farklı noktalarından gelen vatandaşlar buradaki kurslarda hem kaliteli zaman geçiriyor hem de meslek sahibi olarak hayatına farklı bir pencere açıyor. Kursların çok verimli geçtiğini söyleyen kursiyerler, kendilerine bu tür ortamlar sunan Yeşilyurt Belediyesi’ne teşekkürlerini sundular. Yeşilyurt Mesleki Eğitim ve Yaşam Merkezi Koordinatörü Ümmü Gülsüm Alkan ise, kurslara yoğun bir talep olduğunu ifade etti. Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof.Dr.İlhan Geçit ise, "Yeşilyurt’un fiziksel dönüşümünün yanı sıra vatandaşların sosyal hayatlarını nitelikli hale gelmesinde önemli rol oynayan kültürel ve sanatsal çalışmalara ve meslek edindirme kurslarına ayrı bir önem verdiklerini söyledi.
Adıyaman Adıyaman’daki İsias Otel duruşmasına ara verildi Adıyaman Adliyesi’nde görülen İsias Otel Davası’nın 2. duruşmasına ara verildi. Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen, 72 kişinin hayatını kaybettiği İsias Otel davasında 3’ü tutuklu 11 sanığın yargılaması sürüyor. Birleşik dosya kapsamında sanıklar, müştekiler, sanık ve müşteki avukatlarına söz veren mahkeme heyeti daha sonra müşteki avukatlarının özel olarak hazırlattığı ve mahkemeye sunulan uzman raporlarıyla ilgili raporu hazırlayan uzmanlar dinlendi. Doğu Akdeniz Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yonca Hürol, “40 yıldır mimarlık öğrencilerine taşıyıcı sistemlerin nasıl tasarlanması gerektiğini öğretiyorum. İsias Otel binasının ilk projesi, mimarı projede öncelikle yönetmeliklere uyulmadığını düşünüyorum. 1975 yönetmenliğine göre daha fazla perde duvar kullanılmalıydı. İnşaat mühendisinin otel sahibini uyarması gerekiyordu. İlk projede mal sahibi, belediye görevlileri, mühendislerin sorumluluğu var. İkinci projede ise 5 yılı bittiği için tekrar inşaat projesi yapılması gerekirdi. Karkas yapı 1998 yönetmeliğine uymamıştır. Projede çok duvar yükü bindirilmiştir. Zaten zayıf olan kirişleri ve döşemelere çok fazla yük bindirilmiş. Özellikle inşaat projesine uyulmadığını düşünüyorum. Sonuç olarak bütün ekibin hatalı kusurlu olduğu kanısındayım” dedi. Doğu Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhan Şensoy ise, “Ortada 1993 yılında yapılmış ve bununla ilgili statik hesapların olduğunu, ancak 2001 yılında yapılan projede sadece mimari proje olduğunu gördük. Biz projede tartışma konusu olabilecek hiçbir kusuru dikkate almadık. Kolon etriyelerinde sıklaştırma yapılmadığı, tadilat mimari projesinde mevcut asansörün arkasına iki asansör eklendiğini gördük. O bölgede kiriş olduğunu, ancak bununla ilgili sabit mi değil mi bilmiyoruz. Otele çevrilirken ek duvarlar yapıldığı, binanın kendi ağırlığında bir artış var. 2016 yılındaki ek bir kat yüklendiği biliyoruz. Buraya kat ekliyorsanız, ek yüklerde koymak zorundasınız" ifadelerini kullandı. ODTÜ İnşaat Mühendisi Prof. Dr. Haluk Suçuoğlu’da rapora ilişkin, “Deprem yönetmenliğinin hazırlanmasında görev yaptım. 1993 yılında yapılan İsias Otel 1975 deprem yönetmenliğine göre yapılmış. Binanın uygulaması projeye uygun olmamış. 2003 yılında otele dönüştürüldüğünde deprem yönetmenliği değişmesine rağmen binada değişiklik yapılmamış. Bu binanın sıkılaştırmasında ana ve tali unsurlar var. Ana unsur, ilk yapılan projeye göre inşa edilmemiştir. 1998 yönetmenliğinde daha ilave hükümler gelmesine rağmen binada değişiklik yapılmamış” ifadelerini kullandı. Cumhuriyet Savcısı ise, “Tutuklu bulunan sanıkların tutukluluk haline, adli kontrol olanların adli kontrolünün devamına” şeklinde mütalaa verdi. Müşteki yakınlarına söz verildi. Müşteki avukatları mütalaalarını verdi. Müşteki avukatlarından birisi, tutuksuz sanık Efe Bozkurt’un, mahkemeye mazeretsiz gelmemesinden dolayı tutuklanması için yakalanmasını talep etti. Sanık avukatlarının mütalaasına geçilmeden, mahkeme heyeti duruşmaya 45 dakika ara verdi.