GÜNDEM - 24 Ağustos 2016 Çarşamba 12:32

IŞİD Türkiye’de ilerlemeye devam edecek mi?

A
A
A
IŞİD Türkiye’de ilerlemeye devam edecek mi?

Gaziantep saldırısından sonra gözler Türkiye’nin sınır güvenliğine çevrildi. Bundan sonra Türkiye’nin atması gereken adımlar ile ilgili açıklamalarda bulunan İstanbul Kültür Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden Öğretim Görevlisi Dr. Bora Bayraktar, buna benzer terör saldırıları riskinin devam ettiğini söyleyerek IŞİD’in birkaç ay içerisinde Türkiye sınırından uzaklaştırılacağını düşündüğünü ifade etti.

İnsani yardım amaçlı Türkiye’nin sınırlarını açtığında, kabul edilen 3 milyon mülteci arasında terör örgütü üyelerinin de olduğunu dile getiren Dr. Bora Bayraktar, “Sınır güvenliği konusunda şu an önemli adımlar atılsa da, önemli olan içeride bulunan ‘3 milyon mülteciyle ilgili Türkiye’nin ne kadar istihbaratı var?’, buna yoğunlaşmak gerekir. Terör saldırılarının önlenememesinde en önemli gerekçe de, Türkiye’de bulunan mültecilerle ilgili istihbaratta eksiklik olmasıdır. Suriye iç savaşından bu yana sorunlu geçişler tam olarak önlenemedi. Bunun için Türkiye, son bir buçuk yılda önemli adımlar attı. Fakat şunu kabul etmek gerekir; bu faaliyetlerden önce Türkiye’ye giren girdi. Bun insanların niyeti neydi, kayıtları ne kadar tutulabildi bu bilinmiyor” dedi.

“Dünyadaki güvenlik kurumları da IŞİD ile baş edemiyor”

IŞİD’in yeni bir tehdit olduğuna dikkat çeken Dr. Bayraktar, dünyadaki güvenlik kurumlarının da bu tehditle baş edemediğini belirtti. IŞİD’in işleyişi hakkında da bilgi veren Bayraktar, “Bunlar çoğunlukla uyuyan hücreler. Pek çok olayda gördüğümüz gibi akrabalık ilişkileri de söz konusu. Dolayısıyla bunların içine sızmak çok zor oluyor. Ama bunun ötesinde tabii ki istihbarat faaliyetlerinin daha çok, bu tehdide yönelik organize edilmesi gerekiyor. Şu anki mevcut sistemde bu kişiler bir şekilde kaçıyorlar. Türkiye sadece bununla değil, PKK terörüyle de savaşıyor. Güneydoğu’da ciddi bir tehdit var. Türkiye çok yönlü bir saldırı altındadır. İç ve dış tehditle alakalı istihbaratla bir takım adımlar atılıyor. Bence bu önemli” diye konuştu.

“IŞİD ile ideolojik olarak savaşmak gerekir”

Türkiye’nin öncelikle güvenlik kurgusunu baştan aşağıya elden geçirmesi gerektiğine dikkat çeken Dr. Bora Bayraktar, “IŞİD terörüyle mücadelede, ideolojik olarak savaşmak lazım. Bunların tezlerini çürütüp, beslendikleri kaynakları ortadan kaldırmak gerekiyor. Ayrıca Gaziantep, Akçakale gibi IŞİD’in hâkim olduğu alana yakın olan noktaları tespit edip, kesmek gerekiyor. Yani IŞİD’in lider kadrosuyla aşağıdaki operasyon kadrosu arasındaki bağın kesilip, biran önce etkisiz hale getirilmesi şart. Daha da önemlisi, patlayıcıya silaha erişimin engellenmesi çok önemli. Çünkü bu da ciddi bir sorun” açıklamasında bulundu.

“IŞİD’in saldırılarda çocukları kullanması sürpriz değil”

“IŞİD’in çok ciddi bir insan kaynağı sorunu var” diyen Dr. Bayraktar, “Çoğunlukla yurt dışından gelen kişiler IŞİD’e katılıp mücadele ediyorlar. Fakat son dönemdeki saldırılarda önemli kayıplar verdiler. Çocuğun canlı bomba olması sürpriz olmamalı. IŞİD’i iki yıldır takip edenler çocukları nasıl eğitip, beyinlerini yıkadıklarını biliyorlar. Bununla ilgili pek çok kez görüntüler yayınlandı. Sadece Suriye’de değil, bugün Afganistan’da da bu yaş grubundaki çocukları kolaylıkla etkileyip, eğitip bir ölüm silahı haline getirebiliyorlar. Fakat Türkiye’de buna biz ilk defa rastlıyoruz. Bunun benzeri saldırılarda olabilir. Temel nedeni ise IŞİD’in insan kaynağı sorunudur” diye konuştu.

“Amerika, PYD’den desteğini çekecek; bölgede Rusya ve Türkiye ittifakı güçlenecektir”

Amerika’nın PYD’den desteğini çekeceğini ve bölgede yeni oluşturulan Rusya, İran ve Türkiye ittifakının güçleneceğini söyleyen Dr. Bora Bayraktar, IŞİD’in stratejisi hakkında da açıklamalarda bulundu. Dr. Bayraktar, “IŞİD’in genel stratejisi, bir yerde saldırıya uğradığı zaman orada müdafaa yapma, savunmaya geçmek değil. Mutlaka saldırıyı başka yerlere yaymak ve farklı kentleri bombalamayı tercih ediyorlar. Bunu Irak’ta gördük; Suriye’de de görüyoruz. Cerablus meselesi de bununla ilgili olabilir. Cerablus’ta bir savunma hattı oluşturmaktansa Türkiye’nin kentlerini bombalamak, burada terörü yaymak ve gücü bölüp dikkati içeriye çekmeyi amaçlamış olabilirler. IŞİD’in birkaç ay içerisinde Türkiye sınırından uzaklaştırılacağını düşünüyorum. Ortadoğu’da yeni bir ittifak ortaya çıktı. Suriye’nin bütünlüğünü korumak açısından Rusya, İran eksenli Türkiye şu an dışarıdan destek verir konuma geldi. Amerika, Türkiye’nin terör örgütü kabul ettiği PYD ile iş birliği içerisinde. Bu tabloda, yakın vadede Amerika PYD’den desteğini yavaş yavaş çekecektir. Suriye’nin bütünlüğü konusunda Rusya, İran ve Türkiye ekseninin ağırlık kazanacağını düşünüyorum” dedi.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Adalet Bakanı Tunç, çocuklarla birlikte tezahürat yaptı Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bartın’da AK Partili belediye başkanlarını ziyaretti. Bakan Tunç, kendisini karşılayan sporcu çocuklarla birlikte "Şampiyon Kozcağızspor" tezahüratı yaptı. Bakan Tunç’a futbolcu olmak istediklerini söyleyen çocuklardan bazıları Kerem Aktürkoğlu, bazısı da irfan Can gibi futbolcu olmak istediklerini söyledi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ulus ilçesini ziyaretinin ardından önce Abdipaşa beldesine ardından Kumluca beldesine geçti. Tunç, Abdipaşa Belediye Başkanı Belediye Başkanı Yaşar Dönmez ve Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Bozkurt’u makamında ziyaret etti. Belediye başkanları ve belediye meclis üyelerini tebrik eden Bakan Tunç, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlarla da tek tek tokalaşarak, destekleri nedeniyle teşekkür etti. Daha sonra ise Kozcağız beldesine geçen Yılmaz Tunç, burada meşalelerle karşılandı. Tunç, kendisini karşılamaya gelen Kozcağız Belediyespor Futbol Okulu oyuncuları ile de bir süre sohbet etti. Çocuklarla sohbet eden Tunç, sporculara taleplerini sordu. Bakan Tunç’un, "Neye ihtiyacınız var" sorusuna ise bir çocuk ise "Her şeye" cevabını verdi. Bu cevap Bakan Tunç’u, beraberindekileri güldürdü. Bakan Tunç, çocuklara yapmak istedikleri meslekleri de sordu. Bakan’ın, "Futbolcu olmak isteyen var mı" sorusuna ise tüm çocuklar el kaldırdı. Bir çocuk, "Kerem Aktürkoğlu gibi olacağım", başka bir çocuk da ’’Ben de İrfan Can" dedi. Zonguldakspor’un lisanslı futbolcusu olan bir çocuğu örnek gösteren Bakan Tunç, "Olmaz, öncelikle okulunuzu bitirmelisiniz. Okulu bitirip meslek sahibi olmak lazım, ayrıca sporcu da olursunuz" şeklinde konuştu. Tunç, çocuklarla birlikte "Şampiyon Kozcağızspor" tezahüratı yaparak, onlara hem derslerini çalışmaları hem de spor yapmaları konusunda tavsiyelerde bulundu. Bakan Tunç, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlara yönelik yaptığı konuşmada destekler için teşekkür ederek, Kozcağız Beldesi’ne ilçe belediyelerinden daha fazla hizmet gelmesi için çalışacaklarını ifade etti. Bakan Tunç, seçilen tüm belediye başkanları, meclis üyeleri ve muhtarlara görevinde başarılar dileyerek, "Zorlu bir seçim süreci, büyük bir rekabet içerisinde Kozcağız’da bu Ak Partili belediyecilik anlayışı devam etsin dediniz. Buradaki ışık hiç sönmesin dediniz. Biz de sizin o güven layık olabilmek için gece gündüz çalışacağız inşallah" diye konuştu
Ankara TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" dedi. Türkiye Kreatif Ekonomi Zirvesi, Ankara’da gerçekleştirildi. TOBB İkiz Kuleler’de düzenlenen zirveye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, Ticaret Bakanı Yardımcısı Ö. Volkan Ağar, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, TOBB Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Başkanı Ali Ata Kavame ve Meclis Başkan Yardımcısı Berat Kuzu katıldı. Zirvede konuşan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’deki dizi sektörü potansiyelinin ekonomiye katkısı için harekete geçilmesi gerektiğini kaydetti. Konuşmasında, "Kreatif endüstriler sadece dizi ve film sektöründen ibaret değil. Diğer 15 alt sektörü de aynı önemle dikkate almalı ve desteklemeliyiz" diyen Hisarcıklıoğlu, küratörler, sanatçılar ve içerik üreticiler gibi alanlarda da Türkiye’nin önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşmenin iş yapma şekillerini tamamen değiştirdiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, yenilikçi endüstrilerin bu dönüşümün merkezinde yer aldığını söyledi. Yenilikçi endüstrilerin ihracatının 30 milyar dolar seviyesine taşınması gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, hedefin oyun ve yazılım sektörüyle birlikte kreatif endüstrilerin ihracatını 30 milyar dolar seviyesine taşımak olmasını gerektiğini vurguladı. "Eğitim ve destek programları ön planda" Yenilikçi endüstrilerin gelişmesi için eğitim ve destek programlarının ön plana çıkarılması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: "Bu potansiyeli daha da yukarı taşımak için eğitim ve destek programlarını ön plana çıkarmalıyız. Özellikle dijital iletişim kanallarıyla, dünya geneline yayılan içerik ekonomisinin lideri olmak için, eğitim ve destek programlarına odaklanmalıyız." "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Devletin öncülük ettiği ve desteklediği dizi ve sinema sektörlerindeki projelerin başarılı olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, Yeni Zelanda’dan Brezilya’ya kadar 150 ülkede, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" diye konuştu. Dizi ve filmlerin, dünyanın en büyük platformlarında rahatlıkla kendine yer bulduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Hızla gelişen teknoloji ve yapay zeka, kreatif endüstrilerin değer zincirini önemli ölçüde farklılaştırdı. Diğer bir ifadeyle, yeni ürün ve iş modeli geliştirme, yeni dağıtım kanalı, pazar fırsatları keşfetme ve daha düşük maliyetle üretim için kullanılan dijital teknolojiler, kreatif endüstriler sektörümüze çok önemli fırsatlar sunmaya başladı. Dünyanın her yerinde Türk küratörler, sanatçılar, içerik üreticiler görüyoruz. Kreatif endüstrilerin alt sektörlerin tamamına devlet desteklerini yönlendirerek, sektörün ürettiği katma değeri artırmalıyız. Zira bu sektörler, soyut varlıklardan elde edilen katkıyla ekonomimizi çeşitlendiriyor" dedi. Küresel ekonomide çevreyi kirletmeyen ve katma değerli ürünler üretmeyi sağlayan, fikri mülkiyet, telif, patent gibi unsurların öneminin her geçen gün arttığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Bakın dünya genelinde sektörün toplam büyüklüğü 2 trilyon doları geçiyor. Türkiye kreatif endüstriler sektörü ise büyüklük olarak gelişmekte olan ülkeler arasında 8. Sırada yer alıyor. Yani bizim dünya pazarından aldığımız pay, okyanusta bir damla. Bir diğer önemli husus da şu. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşme, iş yapma şekillerimizi tamamen değiştirdi. Ne yapıyorsak yapalım, işimizi mutlaka dijitale taşımak zorundayız. Bütün şirketler artık dijitalde var olmak zorunda" ifadelerini kullandı. Bu zirvenin her girişim gibi bir hayalle başladığını söyleyen TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Meclisi Başkanı Ali Ata Kavame, "Biz inandığımız bir hikaye anlatmaya karar verdik. Hikaye anlatıcılığı ne kadar güzel şey. ’Hikaye anlatma bana’ diye başlayan cümleler duyarsınız hayatınızda. Bu kürsü bugün hikayeni anlat diyenlerin. Bu salon bu hayatta bir hikayesi olanların. En ön sıradan son koltukta oturana kadar sorsak neler anlatır. Bizim hikayemiz bu ülkenin geleceği ile ilgili. Bu kadar kreatif zekanın buraya toplanmasının sebebi bu. Türkiye’nin iş dünyasının kalbinde bize burayı açmalarının sebebi bu, devletin en önemli kurumlarının zamanlarını ayırıp bize kıymet vermelerinin sebebi bu. Tek bir hikayeyi beraber örmek için birlikteyiz" dedi.