SPOR - 15 Mart 2023 Çarşamba 12:24

İsmail Turgut Öksüz: 'Ahmet Ağaoğlu’nun istifa kararı, maddi yönden yalnız kaldığı için'

A
A
A
İsmail Turgut Öksüz: 'Ahmet Ağaoğlu’nun istifa kararı, maddi yönden yalnız kaldığı için'

Trabzonspor'da Başkan Ahmet Ağaoğlu'nun istifasına ilişkin konuşan Kuzey Yıldızı Trabzonsporlular Derneği Başkanı İsmail Turgut Öksüz, “Maddi anlamda biraz yalnız kaldığını görüyoruz. İstifa kararını da biz bu durumdan kaynaklı olduğunu düşünüyoruz. Yöneticiler kulüplere bağış yapmazlar. Yönetici borç verir ve bunu da geri alır. Kulübü yöneten başkanların da hesabını buna göre yapması gerekir” dedi.

Kuzey Yıldızı Trabzonsporlular Derneği Başkanı İsmail Turgut Öksüz, İhlas Haber Ajansı’na (İHA) bordo-mavili camianın gündemine dair açıklamalarda bulundu. Türkiye genelinde en çok aktif delegeyi bünyesi barından derneklerden bir tanesi olduklarını söyleyen İsmail Turgut Öksüz, Trabzonspor’daki başkanlık seçimleri, kulübün üye sayısı belirleme politikası ve teknik direktörlük konularında düşüncelerini anlattı. Başkanlık seçimi hakkında çok fazla soruya maruz kaldıklarını dile getiren Öksüz, “Ahmet Ağaoğlu, gerçekten kulübün zor zamanlar geçirdiği bir dönemde Trabzonspor’a başkanlık yapmış, saygın bir iş insanıdır. Biz de kendisine her anlamda destek verdik. Kendisi ekibi ile birlikte ilk iki senesinde muhteşem bir yönetim ve takım izlettirdiler bize. Kendisi zaten göreve gelirken bana 4 yıl verin, ben bu süreçte Trabzonspor’u şampiyon yapacağım demişti. Sözünü de tuttu ve şampiyonluğu yaşattı. Şu döneme geldiğimizde ise Başkan Ağaoğlu’nun maddi anlamda biraz yalnız kaldığını görüyoruz. İstifa kararını da biz bu durumdan kaynaklı olduğunu düşünüyoruz. Yöneticiler kulüplere bağış yapmazlar. Yönetici borç verir ve bunu da geri alır. Kulübü yöneten başkanların da hesabını buna göre yapması gerekir” ifadelerini kullandı.

“Ağaoğlu aday olursa, Ertuğrul Doğan çekilecektir”

Trabzonspor Asbaşkanı Ertuğrul Doğan’ın, Ahmet Ağaoğlu’na karşı başkanlık yarışı vereceğini düşünmediğini söyleyen Öksüz, “Kuzey Yıldızı Trabzonlular Derneği olarak bizim Trabzonspor bünyesinde yaklaşık 850 aktif delegemiz var. Biz bu anlamda bir delege derneğiyiz. Bizi diğer derneklerden ayıran en önemli faktör de bu diyebiliriz. Başkanlık sürecinde bildiğiniz gibi adaylık açıklaması yapan bir tane aday var; o da Ertuğrul Doğan. Kendisine bu süreçte başarılar diliyoruz. Allah çıkmış olduğu bu süreçte yardımcısı olsun. Ama farklı bir duyuma göre de söylentiler var. Başkan Ağaoğlu’nun tekrardan aday olma ihtimali de var. Kendisine bu süreçte başkanlık için bir baskı da var. Bunu da biliyoruz, duyuyoruz. Sonuçta bu görevde tecrübesi var. Başkanlığı döneminde başarılı olması, Trabzonspor’u şampiyon yapması gibi birçok konu kendisini yeniden ön plana çıkarıyor. Benim düşüncem, Ağaoğlu tekrar aday olursa Ertuğrul Doğan’ın adaylıktan çekileceğidir. Etik kural olarak kendisinin Ahmet Ağaoğlu’na karşı yarışacağını düşünmüyorum” diye konuştu.

“Trabzonspor’un selametini kim sağlar ise onu destekleriz”

Başkanlık yarışında kimi destekleyeceklerine dair soruya Başkan Öksüz, “Kutup Yıldızı Trabzonsporlular Derneği olarak yönetim kurulumuzda istişare etmeden bir taraf belirtmeyiz. Buradaki hedefimiz tabii ki de Trabzonspor’un selameti olacaktır. Bazı konular vardır ki kritik konularda acilen alınacak kararlar vardır. Hayati bir karar olması gerekiyor. Fakat başkanlık gibi konularda kesinlikle dernekte ileri gelen arkadaşlarımızla, yöneticilerimiz ile istişare üzerine ortak bir karar alınmasını doğru buluyorum. Ahmet Ağaoğlu’nun tecrübesi ve başarıları var. Diğer taraftan bu göreve talip olan bir Trabzonlu var. Biz, Trabzonspor’un selametini kim sağlar ise onu destekleriz. Kuzey Yıldızı Trabzonsporlular Derneği ve delegelerine söylemek isterim ki bizler dün olduğu gibi bugün de yarın da sizlerle istişare yapmadan, hiçbir şekilde projeleri görmeden ne kimseye destek olacağız diye söz veririz ne de kimsenin kayığına bineriz. Bizim dernek olarak hizmet ettiğimiz tek arma Trabzonspor armasıdır. Bizler kişilere asla hizmet etmedik. Trabzonspor’a hizmet ettiğini gördüğümüz kişilere, isimlere destek verdik. Biz Trabzonspor’un armasının emrindeyiz. O armaya destek olan, başarısı için çabalayan herkesin de emrinde oluruz. Bundan sonrası içinde böyle olacağından kimsenin şüphesi olmasın” şeklinde cevap verdi.

“Trabzonspor tüzüğünde kulübün selameti için değişiklikler yapılmalı”

Tüm Türkiye’ye hitap eden bir takım olarak bordo-mavili camianın bazı köklü değişikliklere gitmesi gerektiğini vurgulayan İsmail Turgut Öksüz, “Trabzonspor’un daha güzel günlere yelken açması için, son yıllarda elde edilen sportif başarıların devamı için kim başkan olursa olsun birkaç hususa dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Öncelikle başkan adayı kim olursa olsun yönetiminde görev vereceği insanları önceden görev dağıtımı yaparak belirlemesi gerekiyor ki sonradan kulüp içerisinde çatırdamalar olmasın. Bir diğer önemli konu ise üye konusu. Trabzonspor sadece Trabzonluların değil, Türkiye’ye mal olmuş bir camiadır. Ama kulüp olarak üye sayımızı nedense hala sınırlı sayıda tutuyoruz. İnsanlar zaten az sayıda olan üyeliğe ulaşamayacağını düşündüğü için çekingen davranıyoruz. Biz yeni seçilecek başkandan bu konuda ricacı oluyoruz. Gerekiyorsa tüzüğümüzde bu değişikli yapalım ki Trabzonspor’a ilk başta üye sayısı ve getirisi olarak maddi kazancın önünün kesilmemesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

“Trabzonspor’u yönetecek bilgi ve birikimim var”

Kendisinin başkanlığa adaylığı için erken olduğunu fakat bu konuda doğru zamanının geleceğini söyleyen Başkan İsmail Turgut Öksüz, “Ben bugüne kadar hiçbir siyasi kuruluşa üyeliği olmayan bir bireyim. Siyaset ile de ilgilenmem. Benim tek partim Trabzonspor olmuştur, öyle olmaya da devam edecektir. Ben Trabzonsporlu olarak Trabzonspor’u yönetmeye talip olan Trabzonlulardan bir tanesiyim. Bugün kulübü yönetecek bilgi ve birikimim var. Bir gün böyle büyük bir camiayı yönetecek maddi gücü elde edersem Trabzonspor başkanlığını kimseye bırakmam zaten. Her şeyin bir zamanının olduğunu düşünen birisiyim. Trabzonspor’un şu anda 3 milyar Euro borcu var. 1 milyar 200 civarında olduğu söyleniyor ama bunun doğru olduğunu düşünmüyorum. Siyasi olarak bir düzene maşa olarak kulüp yönetmeyi hiçbir zaman kabul etmem. Öyle bir durumda da kendimi bu duruma düşürmem. Bilgi ve birikim olarak, ekip arkadaşlarım ve yoldaşlarım olarak bu yükü kaldırabileceğimizi düşündüğümüzde biz her zaman Trabzonspor için elimizi taşın altına koymaktan çekinmeyiz. Başkanlık için erken olduğunu düşünüyorum. Beni kulüp içinde görmek isteyen arkadaşlarım var. Tabii ki böyle bir ihtiyaç olursa arkadaşlarımın isteği doğrultusunda yönetime girerim. Elimden geleni kulübüm için yapmaya çalışırım” cümlelerine yer verdi.

“Benim teknik direktör adayım Ünal Karaman”

Geçtiğimiz sezon bordo-mavilileri şampiyon yapan Abdullah Avcı’nın takımın başından ayrılmasının ardından teknik direktörlüğe Ünal Karaman’ın yakışacağını savunan Başkan Öksüz, “Ben hem şehre hem de futbolcu kazanımına açık olması açısından Ünal Karaman’ı takımın başında görmek isterim. Kendisi hem bilgi ve birikim hem de şehrin dinamiklerini iyi bilmesinden kaynaklı olarak Trabzonspor’un menfaatlerini en iyi şekilde koruyabilecek isimdir” şeklinde konuştu.

“Dernek olarak sosyal projelerimize devam edeceğiz”

Derneğin sosyal projelerinin devam edeceğini de belirten İsmail Turgut Öksüz, “Bugüne kadar Kuzey Yıldızı Trabzonlular Derneğinin yaklaşık 13 bin üniversiteli olmak üzere toplam 24 bin üyemiz var. Bu ay sonu Allah izin ederse Olağan Kongremiz var. Derneklerin genelde 3 yılda bir yaptığı kongreleri biz her yıl yapıyoruz. Buradaki amacımız derneğin aktif yapısının devamlılığını sağlamak. Bu yönde diri kalarak sosyal projelerimize de son hızıyla devam etmek en büyük gayemiz” diyerek sözlerini noktalandırdı.

Yunus Kılıç - Enes Gümüş - Samet Yalçın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.