ASAYİŞ - 14 Şubat 2023 Salı 15:16

İsrailli hekim, enkazdan çıkarılan iki kardeşi hayata döndürdüğü anları mutluluk içinde anlattı

A
A
A
İsrailli hekim, enkazdan çıkarılan iki kardeşi hayata döndürdüğü anları mutluluk içinde anlattı

Türkiye'yi yasa boğan Kahramanmaraş merkezli depremlerde, insanlara yardımcı olmak için işini ve hayatını kenara bırakarak gelen İsrail sağlık heyetinde Pratisyen Hekim Lidor Peretz, enkazdan çıkarılan iki kardeşi ekibi ile hayata döndürdüğü anları sevinç içinde anlattı.

10 ilde yıkıcı hasara neden olan, Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüklerinde meydana gelen depremlerde dünyanın dört bir yanından arama kurtarma ve sağlık ekibi görevlendirildi. Depremde zarar gören insanlara yardımcı olmak için ailesini, işini, evini ve konforunu bırakarak Türkiye’ye gelen heyetler arasında İsrailliler de yer aldı. İsrail sağlık heyetinde pratisyen hekim olarak görev yapan Lidor Peretz, depremin 9. gününde, başından geçenleri İHA muhabirine anlattı.

"Türklere umut olmak için geldik"

İsrail sağlık heyetinin yoğum bakım ünitesinde görev yaptığı bilgisini veren Peretz, "Ünitemizde on dokuzdan fazla hastayla ilgilendik, ilgileniyoruz. Bunlardan yedisi çocuktu. Çok çok duygusal bir an hatırlıyorum. İki hasta aldık. İlki 7 buçuk yaşındaki bir erkek çocuktu. Düşük vücut ısısı olan hipotermi ve uzun süredir hareket etmediği için kaslarda hasar olmasına neden olan rabdomiyoliz ile geldi ve şiddetli dehidrasyonu vardı. Ekibi hatırlıyorum, meslektaşlarımla onu çevreledik. Ona elimizden geldiğince yardım ettik. Ve sonuç inanılmazdı. Hayata döndü. Bu gerçekten inanılmaz bir andı. Harikaydı. İkinci hastamız da onun kardeşi olan 2 buçuk yaşındaki bir erkek çocuktu. Ne yazık ki ailelerin diğer üyeleri hayatlarını kaybetti ama iki kardeşin bir araya gelmesi bizim için çok duygulandırıcıydı. İşte bunun için geldik. Bu yüzden geldik; yardım etmek, bu hikayeleri bulmak, bu insanlara sahip olabilecekleri en iyi yaşam için umut vermeye geldik" dedi.

İsrailli hekim, enkazdan çıkarılan iki kardeşi hayata döndürdüğü anları mutluluk içinde anlattı

"Burada olmaktan gurur duyuyoruz"

Ekiplerinde 10 üyeleri olduğunu dile getiren Peretz, "Çoğu hemşire. Yoğun bakımda ise dört uzmanımız var. Ben bu görev sırasında onlara yardımcı olan bir pratisyen hekimim. Elimizden geleni yaptık. Yoğun bakım ünitesi, depremden kurtulanların bir parçası olmayan birçok hastayla ilgilendi. Mekanik ventilasyona ihtiyaç duyanlar, çeşitli dahili ve diğer tıbbi sorunları olanlar için diğer genel durumlar gibi. Bunu, hastaneyi yeniden hayata döndürmek için burada da görevlendirilen Türk ekibiyle birlikte görebildik. Bu bizim için oldukça duygusal ve şaşırtıcıydı. Şehrin canlandığını ve Türkiye'nin yeniden canlandığını görmek güzel. Ve burada olmaktan çok çok keyif aldık. Burada olmaktan gurur duyuyoruz" diye konuştu.

"Irkı ne olursa olsun, cinsiyeti ne olursa olsun, herkes buraya yardıma geldi

Yaşanan afeti değerlendiren Peretz, şunları söyledi:

"Maalesef çok kötü bir durum. Öngörülemeyen bir şey. Her yerde olabilir. İsrail'de bile olabilir bugünlerde. Çünkü aynı tektonik levhaları paylaşıyoruz. Tüm ülkelerden, dünyanın her yerinden gelen ekipleri görebildik. İsrail tarafı, hiçbir önyargı olmaksızın, hiçbir fikir ayrılığı gözetmeksizin yardım etmek, dünyayı birleştirmek için buraya geldi. Irkı ne olursa olsun, cinsiyeti ne olursa olsun, herkes buraya yardıma geldi. Ne yazık ki, sonuçlar çok çok berbat oldu. Burada çok can kaybımız oldu. Ama aynı zamanda çok çok başarılı hikayeler. Tünelin sonundaki ışık göründü. Bu bizim için bir umut."

"Türk halkı bize gerçekten saygı duydu ve bizi kabul etti"

Dünyanın dört bir yanında görevlendirilen heyetler arasında İsrail heyeti için gönüllü olduğunu ifade eden Peretz, "Her birimiz gelip yardım etmek için işimizi ve hayatımızı bıraktık. Bu bizim için önemli. Bu, ulusal misyonumuzun bir parçasıdır: Yapabileceğimiz her yerde yardım etmek. Orduda komutanım tarafından gönüllü olarak görevlendirildim. Ama bunu sıcak bir kalple yaptım. Burada bulunmaktan asla gücenmedim. Burada olmaktan keyif aldım. Türk halkı bize gerçekten saygı duydu ve bizi kabul etti. Elimizden geldiğince onlara yardım edebildik" şeklinde konuştu.

Mustafa Cenik - Mevlüt İşli - İbrahim Çakmak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Alanya’da servis aracına saldırı olayının şüphelisi olay gününü anlattı Antalya’nın Alanya ilçesinde, içinde öğrencilerin bulunduğu servisin şoförü ile tartışıp kırmızı ışıkta sopa ile aracın camlarını parçalayan sürücü ve babası adliyeye sevk edilmişti. Serbest bırakılan şüphelilerden baba Mustafa Sakaryaoğlu olayla ilgili olarak, “Biz Alanya’ya hastaneye geliyoruz. Hastaneye gelirken bu adam bize yol vermedi. Yavaşlayınca camdan kafamı çıkardım, ’hastaneye gidiyorum bana ne olur yol ver’ dedim. Bu adam 20 tane çocuk taşıyor. Nasıl oluyor da bu servis şoförü bize yol vermiyor, bize hakaret ediyor” dedi. Olay, 3 Mayıs akşam saatlerinde Alanya Mersin D-400 karayolu Dinek Kavşağı’nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, trafikte seyir halindeyken 07 C 32301 plakalı servis şoförü Hüseyin Ş. ile 48 YN 617 plakalı aracın sürücüsü Feyzullah Sakaryaoğlu arasında tartışma çıktı. Araçların kırmızı ışıkta durduğu anda aracından inen sürücü, eline aldığı sopayla servis aracının ön camına defalarca vurdu. Çevredeki diğer vatandaşlar kavgayı ayırırken, eli sopalı saldırgan aracına binip bölgeden uzaklaştı. Araç plakası ve güvenlik kameralarından yola çıkan polis, aracıyla uzaklaşan sürücü Feyzullah Sakaryaoğlu ile olay anında yanında olduğu belirlenen babası Mustafa Sakaryaoğlu’nu kısa süre içinde yakaladı. Sopayla saldırı sonrasında servis aracının ön camında hasar olduğu görüldü. Polis tarafından yakalanan şüpheliler baba Mustafa Sakaryaoğlu ve oğlu Feyzullah Sakaryaoğlu Alanya Adliyesinde çıkarıldıkları mahkemece yurt dışına çıkma yasağı ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. “Nasıl oluyor da bu servis şoförü bize yol vermiyor, bize hakaret ediyor?” Mahkeme tarafından serbest bırakılan Mustafa Sakaryaoğlu olayla ilgili İHA’ya açıklamalarda bulundu. Olay günü eşinin rahatsızlığı için hastaneye gittiğini ve eşinin sağlık durumuyla ilgili belgelerinin bulunduğunu belirten Mustafa Sakaryaoğlu, “İnşaatta çalışırken hanımımın hastalandığını haber aldım Taksi hanımı hastanede acile götürdü. Hastanede hanım kırmızı alana alınıyor. Kalp krizi geçirmiş. Eşimin yanında hastanede kimse yoktu. Acildeki doktor acil yetişmen lazım, eşin belki anjiyo olacak senden imza almamız lazım dedi. Biz de ondan sonra dörtlüleri yaktık yola çıktık. Yolda hep yeşil ışık yandı. Araçlardan yol istedim. Herkes de itinayla yol verdi. Ulaş Parkı’na geldiğimizde bir kamyon ile bir okul servisi önümüzde gidiyordu. Giderken adam önümüze kırdı. Korna çalıyorum, selektör yapıyorum geçit vermedi. En sonunda önümüzde fren yaptı. Ne kamyonun sağından geçebiliyorum ne de servisin yanından geçebiliyorum. Servis arabasıymış, her tarafı film kaplı. Kimse içinde görünmüyor. Saat 5 civarı biz Alanya’ya hastaneye geliyoruz. Hastaneye gelirken bu adam bize yol vermedi. Yavaşlayınca camdan kafamı çıkardım, ’hastaneye gidiyorum bana ne olur yol ver’ dedim. Bu adam 20 tane çocuk taşıyor. Nasıl oluyor da bu servis şoförü bize yol vermiyor, bize hakaret ediyor. Yanına yanaştım sadece ’bize niye yol vermedin’ dedim. Beni 3 buçuk kilometre kovaladı. En sonunda ışıklarda durmak zorunda kaldık. Önünü kesmedim. Adamı ne tanırım ne bilirim ne görürüm. O da beni görmez tanımaz. Hiçbir düşmanlığım yok. Dörtlüyü yaktım yol istiyorum, benim doğal hakkım değil mi” dedi. “15 dakikanın içinde araçtan indi hem beni hem oğlumu darp etti” Olaydan sonra vatandaşların bilgi sahibi olmadan kendilerini linç ettiğini söyleyen Mustafa Sakaryaoğlu, servis şoförünün kendisini ve oğlunu darp ettiğini iddia ederek, “Vatandaşlar olayın önünü arkasını bilmeden bizi niye linç ediyor? 15 dakikanın içinde araçtan indi hem beni hem oğlumu darp etti. O arada ortalık kalabalıklaştı. Çocuğu da tutamadım, bana da vurdu. Demiri aldı adama vuracaktı vuramadı, araca vurdu. Bizi linç etmenin alemi ne? Bizim şerefimiz namusumuz yok mu? Bu durum sizin başınıza gelmiyor mu? Alanya Devlet Hastanesi’nden aldığım rapor var. Ben gerçeklerle konuşuyorum. Sosyal medyada hakaret eden herkesi dava edeceğim” diye konuştu.
Eskişehir ILO GESİKOOP faaliyetleri hakkında bilgilendirildi Tepebaşı Belediyesi’nin öncülüğünde kurulan ve sokak toplayıcılarını tek bir çatı altında birleştiren Geri Dönüştürülebilir Atık Toplayıcıları Sosyal İşletme Kooperatifi (GESİKOOP) ile Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) arasında iyileştirme çalışma toplantısı gerçekleştirildi. Tepebaşı Belediyesi öncülüğünde kurulan GESİKOOP ile ILO arasında iyileştirme toplantısı gerçekleştirildi. Mart ayında zoom platformu üzerinden yapılan ilk toplantıda atık yönetimi ve kooperatif çalışma modeli üzerine görüş alışverişinin bulunuldu. Nisan ayında ise ILO Yeşil Ekonomi Sorumlusu Ebru Okutan, Geçim Kaynakları Uzmanı Ayşe Turunç Kankal, Tepebaşı Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü yetkilileri ile GESİKOOP yönetim kurulu Eskişehir’de ikinci toplantıyı gerçekleştirdi. Toplantının ardından heyet, Tepebaşı Belediyesi 1. Sınıf Atık Getirme Merkezini ziyaret ederek 2019 yılında kurulan kooperatifin günümüze kadar işleyen süreçleri ve gelecek planları üzerine konuşuldu. Merkez ziyaretinin ardından zorlu şartlar altında ve kayıt dışı olarak çalışan sokak toplayıcılarına statü kazandırmak, toplanan atıkları ise kayıt altına almak amacıyla kurulan kooperatif üyelerinin sorunları dinlendi. Öneriler dile getirildi Yapılan toplantılar neticesinde, GESİKOOP’un ihtiyaçları konuşularak gerekli iyileştirme önerileri sunuldu. Bu süreçte elde edilen bilgiler ve öneriler, GESİKOOP’un faaliyetlerini daha etkin bir şekilde yürütmesine ve atık yönetimi alanında kaliteli hizmet sunmasına katkı sağlayacak. Tepebaşı Belediye Başkan Yardımcısı Suat Yalnızoğlu da ILO heyeti ile bir araya gelerek yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. 26 üyesiyle çalışmalarına devam ediyor Tepebaşı Belediyesi’nin teşvikleri ile 15 Ocak 2020’de kurulan ve sosyal işletme kooperatifi olması ile fark oluşturan Tepebaşı Geri Dönüştürülebilir Atık Toplayıcıları Sosyal İşletme Kooperatifi (GESİKOOP) 26 üyesi ile çalışmalarını sürdürüyor.
Kırıkkale Kırıkkale’de Hıdırellez kutlandı Anadolu’da baharın habercisi kabul edilen Hıdırellez, Kırıkkale’de düzenlenen çeşitli eğlencelerle kutlandı. Anadolu’da "baharın habercisi" olarak kabul edilen Hıdırellez, Kırıkkale’deki millet bahçesinde düzenlenen çeşitli eğlencelerle kutlandı. Valilik koordinesinde düzenlenen kutlama etkinliklerinde, Kırıkkale Belediyesi Mehter Takımı tarafından çeşitli marşlar seslendirildi. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü bünyesinde görevli ustalar topluluğu da bozlak türküleri eşliğinde yöresel oyunlar oynadı. Kutlamalar, öğrencilerin halk oyunları gösterileriyle devam etti. Etkinlikte, belediye tarafından katılımcılara yemek ikramı yapıldı, ardından da sebze fidesi dağıtıldı. Kırıkkale Belediye Başkanı Ahmet Önal, Hıdırellez’in bolluk, bereket ve kardeşlik olduğunu belirterek, coşkulu şekilde de kutladıklarını söyleyerek, "Hıdırellez bolluktur, berekettir, kardeşliktir, bayramdır. Biz de bu bayramı vatandaşlarımızla yurttaşlarımızla elimizden geldiği kadar coşkulu şekilde kutladık. Yemek ikramımız oldu. Kırıkkale Belediyemizin Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nün hazırlamış olduğu fideleri vatandaşlarımıza ikram ettik. Sanatçılarımızın gösterileri vardı. Milli Eğitim Müdürlüğü’nün öğrencileri çok güzel faaliyetlerde bulundular. Bizim için dolu dolu geçti. Vatandaşlarımızla olan birliktelik ve beraberliğimiz devam edecek" dedi. İl Kültür ve Turizm Müdürü Erdoğan Çakmak da, "Hıdırellez’in anlamına yakışır birliktelik, coşku ve kardeşlik vardı. Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan kutlamalar, müdürlüğümüzün ustalar topluluğu tarafından bir konser verildi. Akabinde halk oyunları gösterisi sunuldu. Bunun haricinde halkımızdan da oynayanlar oldu. Belediyemizin de etli pilav ikramı oldu" diye konuştu.
Bursa BUÜ’den üniversite-sanayi işbirliğine yeni halka Türkiye’deki 23 araştırma üniversitesi arasında bulunan Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ), bilimsel çalışmalarının çerçevesini genişletmeye devam ediyor. Üniversite-Sanayi işbirliğinin daha da yükseltilmesini hedefleyen üniversite yönetimi, iş dünyasının farklı kesimleriyle daha fazla proje üretebilmek için yeni protokoller imzalıyor. BUÜ ile TEKAYDINLAR Otomotiv Motorlu Araçlar ve Karoser San. ve Tic. A.Ş. firması arasında mesleki ve akademik işbirliği sözleşmesi imzalandı. Otonom Araç Geliştirme Grubu (OTAGG) tarafından Teknofest Robotaksi-Binek Otonom Araç Yarışması Özgün Araç kategorisi için geliştirilen OTAGG-01 otonom aracının şasi ve kabuk üretimi Tekaydınlar ile ortak yapılacak. Taraflar, yenilikçi ve çevreye duyarlı ürün ile teknolojilerin tasarımı ve geliştirilmesi amacıyla ortak Ar-Ge çalışmaları yürütecek. Hazırlanan protokole BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz ile TEKAYDINLAR Otomotiv Finans Müdürü Ebru Taşocak imza attı. Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, araştırma üniversiteleri içerisindeki mevcut yerlerini daha da yukarılara çekebilmek adına özel bir çalışma programı uyguladıklarını vurguladı. Üniversite-Sanayi işbirliği konusunda ciddi bir tecrübeye sahip olduklarının altını çizen Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, “Bu alanda kendimizi daha da geliştirebilmek adına yoğun bir emek harcıyoruz. Akademisyenlerimizin sahip olduğu bilgiyi, iş dünyamızın donanımıyla birleştirmek ve ortaya katma değeri olan projeler çıkarmak istiyoruz. Bugüne kadar farklı sektörlerde hizmet veren yüzlerce işletmeyle akademik ve bilimsel işbirliği içerisinde bulunduk. Bu işbirliklerinden iki taraf da faydalanıyor. Aynı zamanda öğrencilerimize staj ve uygulama dersi anlamında yeni kapılar açılıyor. TEKNOFEST’e hazırlanan gençlerimiz için de maddi desteğin yanı sıra mentörlük desteği sağlıyoruz. Üniversitemizle işbirliği yapacak olan TEKAYDINLAR Otomotiv firmamıza teşekkürlerimizi sunuyorum. Bugün imzalayacağımız protokolümüzün yeni işbirlikleri için kapılar açmasını temenni ediyorum” dedi. TEKAYDINLAR Otomotiv Finans Müdürü Ebru Taşocak ise, Bursa Uludağ Üniversitesi ile işbirliği içerisinde olmanın işletmeleri için büyük bir gurur olduğunu belirtti. Geçmişte farklı üniversitelerle de birlikte proje ortaklığı yaptıklarına işaret eden Ebru Taşocak, Bursa Uludağ Üniversitesi ile yeni dönemde nitelikli çalışmalar yürüteceklerine inandıklarını kaydetti. İşbirliği imza töreninde BUÜ Ar-Ge Koordinatör Yardımcısı Öğr. Gör. Koray Aki, Makine Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Karpat, Bilgisayar Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Emir Dirik, OTAGG ekip liderleri ile şirket temsilcileri de hazır bulundu.