EKONOMİ - 19 Temmuz 2018 Perşembe 10:49

İstanbul Kids Fashion Fuarı’nda uluslararası iş bağlantıları kuruluyor

A
A
A
İstanbul Kids Fashion Fuarı’nda uluslararası iş bağlantıları kuruluyor

Geçtiğimiz gün kapılarını açan 35’inci Uluslararası İstanbul Kids Fashion-Bebek Çocuk Hazır Giyim ve Aksesuarları Fuarı’na katılan firmalar, fuarın ziyarete açıldığı ilk saatlerden itibaren önemli uluslararası iş bağlantıları gerçekleştirdi.

17-20 Temmuz tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde yapılmakta olan 35’inci Uluslararası İstanbul Kids Fashion-Bebek Çocuk Hazır Giyim ve Aksesuarları Fuarı’na katılan firmalar, fuarın ziyarete açıldığı ilk saatlerden itibaren önemli uluslararası iş bağlantıları gerçekleştirdi. 

Çocuklar için pijama ve eşofman üreten, kendi markası ile 66 ülkeye yılda ortalama 15 milyar dolar ihracat gerçekleştiren İstanbul Kids Fashion katılımcısı Elsima Tekstil’in Genel Müdürü Eşref Geyik, “Fuarımız güzel geçiyor. Gerçekten dolu dolu. Umutluyuz. Şu anda iyi başladık. Siftah ettik. Daha fuarın ilk saatlerinde ilk siparişlerimizi Irak ve Libya’dan aldık” dedi. Yılda 1 milyon ürün imal ettiklerini ve üretimlerinin yüzde 30’unun iç pazara, yüzde 70’ini dış pazara sattıklarını ifade eden Geyik şöyle devam etti: “Geçen fuarda bizim için yeni olan Panama ve Amerika pazarlarını yakalamıştık. Burada da aynı şekilde düşünüyoruz. Güney Afrika’ya yöneldik. Bizim alıştığımız Türki Cumhuriyetlerinde zaten varız. Ama biraz daha Uzakdoğu ülkelerine yönelmek istiyoruz. Mesela Çin’e biz mal gönderiyorduk, ama Urumçi son bir senedir bizden mal almıyor. Hatta orada payımız bile vardı. Çin’in baskısından dolayı biz mal gönderemiyoruz. Tekrar onlara mal göndermek istiyoruz”.

“Fuar açılır açılmaz Lübnan ile siftah yaptık” 

Sezonluk yüz milyon adet mal ürettiklerini ve yılda ortalama bir buçuk milyon dolar ihracat yaptıklarını belirten İstanbul Kids Fashion katılımcısı Bebüş Tekstil Yetkilisi Büşra Nur Arı, “Fuar açılır açılmaz Lübnan ile siftah yaptık. Bizim zaten kalıplaşmış bir müşterimiz var onlar bizi arıyorlar, Fizan’da da olsak geliyor, sipariş veriyor. Ama biz fuarlarda yeni müşteri buluyoruz, tanıyoruz. Bu müşteriler sadece bizim için fuarda kalmıyor. Fuardan sonra da biz bu müşterilerle diyalog halinde oluyoruz” diye konuştu.

Kız ve erkek çocuk giyimi üreten Bebüş Tekstil, iç piyasadan çok ihracata yönelik çalışıyor. İhracatlarının yüzde 40’ını Rusya, yüzde 40’nı Orta Doğu ve yüzde 20’sini de Avrupa’ya yaptıklarını belirten Arı, “Firma Senegal’den Güney Afrika’dan geliyor. Ben şimdi Güney Afrika’ya ne gidebilirim ne servis yapabilirim normalde. Güney Afrika 16 saat. Rusya’ya gidiyoruz, İngiltere’ye gideriz, Avrupa’ya gideriz, Amerika ile fazla çalışmasak da oraya da gideriz. Ama Senegal’e Güney Afrika’ya gitmek aklımıza gelmezdi. Firma oradan fuara geldi, şimdi bizim ciddi bir müşterimiz. Fuarın bize katkısı o” ifadelerini kullandı.

“İstanbul Kids Fashion’a katılma amacımız, yurtdışı pazarlarında yeni ülke ve müşteriler edinmek” 

25’den fazla ülkeye ihracat yapan ve iç piyasada 81 ilde ürünleri satılan İstanbul Kids Fashion katılımcısı Akal Ticaret ve Tekstil Yurtiçi Marka Yönetimi Direktörü Sezai Er, “İstanbul Kids Fashion Fuarı’na 5’nci kez katılıyoruz. Katılım amacımız marka bilinirliğimizi artırmak, özellikle yurtdışı pazarlarında yeni ülke ve müşteriler edinmek. İhracat yaptığımız ülkeleri Almanya, İngiltere, İsviçre, İspanya, Bosna Hersek, Sırbistan, İtalya, Bulgaristan, Avusturya, Slovakya, Polonya olarak sıralayabiliriz. Hem ihracat yapmış olduğumuz ülkelerdeki satışımızı artırmak, hem de yeni ülkelere ihracat gerçekleştirmeyi hedeflemekteyiz, bu ülkeleri Rusya, Türki cumhuriyetler, İran ve Afrika ülkeleri olarak sayabiliriz“ dedi.

Akal Ticaret ve Tekstil, KİTTİ markasıyla 0-15 yaş aralığında aylık - bebe - çocuk - garson boy , SUYUTTİ markasıyla da yetişkin grubuna atkı - bere - eldiven - şal - kaşkol vb. ürünler üretip satışını gerçekleştiriyor. Satışlarının yüzde 85 civarını iç pazara ve yüzde 15 civarını da yurtdışına yaptıklarını belirten Er, “2017 yılı firmamız açısından hedeflerimizin biraz altında olsa da olumlu geçti diyebiliriz. Yüzde 10 üzerinde bir büyüme yakaladık. 2018 yılı içinde şu ana kadar hedeflerimiz doğrultusunda devam ediyor demek mümkün ama, önümüzde 5-6 aylık bir zaman var, gerçek tablo yıl sonunda ortaya çıkacaktır” diye konuştu.

“Bebek Çocuk Hazır Giyimi’nde bu sene tekrar eski günlerimize dönüyoruz, rakamlar onu söylüyor” 

UBM ICC Marka Direktörü Hatice Dinçer ise, “Bu yıl 35'ncisini düzenlediğimiz İstanbul Kids Fashion Fuarı, sektörü uluslararası ve ulusal pazarlarla buluşturmaya uzun yıllardır başarıyla devam eden ortak bir buluşma platformu. Amacımız bu yıl da ekonomik büyüklüğü 600 milyon liraya ulaştığı tahmin edilen bebek çocuk sektörünün büyümesine ve yeni pazarlara açılmasına hizmet etmek. Bu sene özellikle Mısır, Cezayir, Rusya, Ukrayna'dan 'İstanbul Kids Fashion'a çok yoğun talep var. Özellikle son 2-3 senedir Türkiye'de yaşanan olaylardan dolayı ilgi azalmıştı ama ivme gittikçe artıyor. Bebek Çocuk Hazır Giyimi’nde bu sene tekrar eski günlerimize dönüyoruz, rakamlar onu söylüyor” dedi.

35. Uluslararası İstanbul Kids Fashion-Bebek Çocuk Hazır Giyim ve Aksesuarları Fuarı, bebek giyim, çocuk giyim, abiye giyim, mobilya ve ev tekstili, ayakkabı, çorap, çamaşır ve aksesuarları alanında faaliyet gösteren 200 marka ile 80 ülkeden 4 bin 500’ün üzerinde profesyonel ziyaretçiyi 17-20 Temmuz tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi 9 ve 10’ncu salonlarda 4 gün süreyle aynı çatı altında biraraya getiriyor.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya SGB Yönetimini ağırlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Alemdar: “Sakarya’nın ilk sorunu depremdir” Sakarya Gazeteciler Birliği (SGB) Başkanı N. Müjdat Çetin, Onursal Başkan Zeki Aydıntepe ve yönetim kurulu üyeleri Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar’a hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Alemdar ziyarette, “Sakarya’nın ilk sorunu depremdir” dedi. SGB yönetimine ziyareti için teşekkür eden Başkan Alemdar, şehirdeki çalışmalar hakkında bilgilendirme yaptı. Başkan Alemdar, “Deprem, dönüşüm ve dirençli şehirler sloganı bir seçim sloganı değil. Birincisi insani bir yön, ikincisi bulunmuş olduğum bir görevin sorumluluğu, üçüncüsü herkesin geleceği. Onun için benim senin değil, şu şehirde bütün kesimin en az benim kadar mesuliyeti var. Müteahhit ve belediye deprem konusunda suçlanacak en son kısımdır. İlk suçlanacak, yer bilimciler jeoloji mühendisleridir. Plancılardır” dedi. Bir deprem olduğunda yer bilimcilerin çıkıp hepsinin konuştuğunu ve fikir beyan ettiğini ifade eden Alemdar, “Hepsi konuşuyor. Müteahhit konuşmuyor, belediye başkanı konuşmuyor. Ben rastgele bina yapılan yeri imara açtım demiyorum ki. Zemin etütcü, yer bilimci bana buradaki bütün gerçekleri söylemiş olsa, niye bunu yapayım buraya?.. Deprem hafife alınacak bir şey değil. Depreme hazırlık ben zarar ediyorum, benim kaybım var denilip yapılacak bir şey değil. Eğer dönüşüm rantsa siz alın rantı. Şehirde binaların çoğu yamuk. Biz şimdi burayı komple kaldırıp taşıma işlemini de geçtik, bunu artık yapamayız. Bu saatten sonra yapmamız gereken, alüviyon topraklara, yumuşak zeminlere, riskli bölgelere değil, sağlam zeminlere yapılar yapmalıyız” diye konuştu. “Deprem gerçeğini hafife almak bu şehre ihanettir” Başkan Alemdar, “Yer bilimci, şehir plancısı, mimar, mühendis, yapı denetim, belediye, müteahhit, el ele verecek ve şehirde herkes el birliği ile dönüşümü yapacak. Yoksa ben kahraman değilim. Tek başıma ne bütçem var, ne de o kadar gücüm var. El birliği ile ada olur, mahalle olur, bölge olur, uygun bir zamanda kentsel dönüşüme girilebilir. Tek tek bu iş çözülemez, kimse birbirini kandırmasın. Ben olaya çok yönlü bakıyorum. Her taraftan bakıyorum. Her taraftan bakan birisi tek başına karar veremez. Siz de elinizi değil, gövdenizi taşın altına koyacaksınız. Gittiğim her yerde söylüyorum, Her ziyarette ifade ediyorum. Bu şehirde depremi fantezi olarak konuşmak ihanettir, bu kadar net. Bu şehirde deprem gerçeğini hafife almak bu şehre ihanettir. Bu insanlığa ihanettir. Deprem için tarih verilmiyor ama tarih geldi. Ne zaman ne olacağı belli olmaz. Her şeyden daha önemli olan Sakarya’nın deprem gerçeği olduğudur. Yarınlara geleceğe güvenle bakmak için de önceliğimiz depreme hazırlık olmalı. Önce sağ kalalım sonrasında diğer hizmetlerimizi de yerine getiririz” şeklinde konuştu.