EKONOMİ - 24 Nisan 2023 Pazartesi 11:36

'İstanbul’da riskli binaların dönüştürülmesi için başvurular çarşamba günü başlıyor'

A
A
A
'İstanbul’da riskli binaların dönüştürülmesi için başvurular çarşamba günü başlıyor'

Emlak Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, "İstanbul’da yüzyılın dönüşümü kapsamında, riskli binasını dönüştürmek isteyen vatandaşlar için başvurular 26 Nisan Çarşamba günü başlıyor. Başvurular 29 Mayıs tarihine kadar e-devlet üzerinden yapılabilecek" dedi.

İstanbul’da riskli binasını dönüştürmek isteyen vatandaşlar için başvurular 26 Nisan Çarşamba günü başlıyor. Başvurular 29 Mayıs tarihine kadar e-devlet üzerinden yapılabilecek. 'Yarısı Bizden' kampanyasına çok yoğun bir başvuru olacağını ifade eden Altın Emlak Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı, “Bayramın birinci günü 100 bin rezerv konut için atılan temel sonrasında 200 bin konutun da yerinde dönüşümü için başvurular Çarşamba günü alınmaya başlayacak. İstanbul’da 5.9 milyon konut var. 1.5 milyon konut ise riskli. İstanbul’da şimdiye kadar yaklaşık 700 bin bağımsız birimin dönüşümü tamamlandı, 98 bin bağımsız birimin de kentsel dönüşüm süreci devam ediyor. Her yıl 300 bin konutun yenilenmesi ile 5 yıllık sürede 6 milyonu aşkın vatandaşımızın daha sağlıklı ve güvenilir yapılara yerleştirilmesi hedefleniyor. Yarısı bizden kampanyası bu kapsamda çok büyük fırsatlar sunmuş olacak. Çok yoğun bir başvuru bekliyorum” dedi.

Nasıl başvuru yapılacak, süreç nasıl ilerleyecek?

Başvuru süreci ve işleyiş hakkında da bilgi veren Özelmacıklı, “Binasını TOKİ eliyle kentsel dönüşüm kapsamında yenilemek isteyen bağımsız bölüm malikleri e-devlet üzerinden 26 Nisan-29 Mayıs tarihleri arasında başvurularını yapabilecekler. Başvuru yapılırken rezerv alan veya yerinde şekliyle bir ayrım söz konusu olacak. Dönüşüme girecek konut sayısı 200 bini aşarsa kura çekilecek. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı uzmanları tarafından başvuruda bulunulan binanın ön incelemesi yapılacak ve keşif raporu hazırlanacak. Binalar bakanlığın yetkilendirdiği kuruluşlarca gelip incelenecek. Bu rapor riskli yapı tespit raporu çerçevesinde değerlendirilecek ve anlaşma sağlanan bina için protokol hazırlanarak, proje aşamasına geçilecek. Eğer 3’te 2 çoğunluk en geç 6 ay içinde kabul eder ve süreci ilerletmek isterse süreç başlamış olacak. Ruhsat alma ile beraber, bina boşaltılacak. TOKİ eliyle başlatılacak inşa süreci ile bina en geç 2 yıl içinde tamamlanacak. Bu süreçte 10 bin 500 TL taşınma ve aylık 5 bin 250 TL kira yardımı da yapılıyor olacak” dedi.

"10 yıl vade, yüzde 10 peşinat, 0.79 faiz ve yarısı devletten"

İki ayrı daire alternatifi ile vatandaşların dönüşüm sürecine dahil olabileceğini ifade eden Özelmacıklı, “Vatandaşlarımız için 100 m2 2+1 ve 120 m2 3+1 daire alternatifleri sunulacak. İnşaat maliyetinin m2 başına 15 bin TL olduğu kabul edilerek hazırlanan planlama çerçevesinde 100 m2 bir daire 1 milyon 500 bin TL, 120 m2 bir daire için de 1 milyon 800 bin TL’nin yarısı devlet tarafından karşılanıyor olacak. Kalan tutarlara ise yüzde 10 peşinat, 0,79 vade farkı ile, 2+1 için 5 bin 625 TL, 3+1 için de 6 bin 750 TL taksit ile ödeme kolaylıkları sağlanmış olacak. 10 yılda artışlar TÜFE'ye veya memur maaş katsayısına endeksli olarak artırılacak” diye konuştu.

"Dönüşüm müjdesi Gaziosmanpaşa’da verildi"

İstanbul’da Yüzyılın Dönüşümü müjdesinin Gaziosmanpaşa’da verildiğini ifade eden Altın Emlak Gaziosmanpaşa temsilcisi Alper İşler’de “2012 yılında kentsel dönüşümün ilk başlangıcı yine ilçemizdeki Sarıgöl konutlarında başlamıştı. Şimdi de İstanbul müjdesi ilçemizde açıklandı. Gaziosmanpaşa’da 5 bin 375 bağımsız birimin dönüşüm süreci TOKİ ile koordineli bir şekilde yürütülüyor. Proje ile, İstanbul’un içindeki sağlıksız konutları dönüştürürken boşalan alanlardaki binalar da yıkılıp, yeni yeşil ve sosyal donatı alanları inşa edilecek. Yeni toplanma alanları inşa edilecek. Bizler de bu bölgemizde bu dönüşüme şahitlik ediyoruz. İstanbul'dan başlayan bu süreç, ülkemizin 81 iline de yayılmış olacak” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Başkan Bozbey: “Marmara’daki tüm belediyeler depreme hazırlıklı olmak zorunda” Marmara Belediyeler Birliği Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, İstanbul, Bursa veya Marmara Denizi merkezli olacak büyük bir depremin Marmara’nın tamamını ve etraf bölgeleri de etkileyeceğini hatırlatarak, “Marmara’daki, hatta Marmara’nın yakınındaki belediyeler de muhtemel depreme karşı hazırlıklı olmak zorunda. Ancak bu şekilde yarına güçlü bir şekilde bakabiliriz” dedi. Marmara Belediyeler Birliği (MBB) tarafından Urban Koop. ve Yuva Project iş birliğiyle Nilüfer Belediyesi’nin ev sahipliğinde ‘Afetten Sonra Yaşam Öğrenme Programı’ düzenlendi. Üç gün sürecek olan programda, MBB üye belediyelerinin muhtemel Marmara depremi ve etkilerinin öngörüsüyle afet sonrası yaşam alanlarının oluşturulması konusunu belediye gündemine almaları ve stratejik planlarını bu yaklaşımla hazırlamaları amaçlanıyor. Nilüfer Pancar Deposu’nda gerçekleşen programa, MBB ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, MBB üyesi 30 belediyeden yetkililer, Afad yöneticileri, sivil toplum kuruluşu, akademi odaları ve özel sektör temsilcileri katıldı. “Marmara’daki belediyeler tüm afetlere hazırlıklı olmalı” Programda konuşan Marmara Belediyeler Birliği Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, yaşanacak afetler karşısında bilinçli hareket etmek gerektiğini söyledi. Marmara Bölgesi’ndeki tüm belediyelerin afetlere hazırlıklı olmak zorunda olduğunu belirten Başkan Mustafa Bozbey, 6 Şubat depreminin o güne kadar düşünülmemiş birçok konunun aslında ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini ifade etti. Deprem başta olmak üzere tüm afetlerin öncesinde, anında ve sonrasında yapılması gerekenler olduğunu dile getiren Başkan Bozbey, “Marmara Belediyeler Birliği olarak bu konudaki deneyimlerimizi tüm belediyelerle paylaşıyoruz. Hazırlanan programı, bu açıdan önemsiyorum. Marmara’daki tüm belediyeler deprem başta olmak üzere tüm afetlere hazırlıklı olmak zorunda. Marmara’nın yakınındaki belediyelerle de aynı konular üzerinde hazırlıklı olmak zorunda. Ancak bu şekilde yarına güçlü bir şekilde bakabiliriz. İstanbul, Bursa veya Marmara Denizi merkezli olacak büyük bir deprem, Marmara’nın tamamını ve Marmara dışında kalan bölgeleri de etkileyecektir. Bunu hiç unutmayalım. Muhtemel afetle birlikte desteğin geleceği bölgeleri de belirlemeliyiz. Hangi şehirlerin nasıl destek vereceğini planlamalıyız. Bu planları da her yıl kağıt üzerinde dahi olsa test ederek sürekli dinamik halde tutmalıyız” diye konuştu. “Arzumuz güvenli, dirençli kentlerde yaşamak” Vatandaşları ‘afet’ konusunda duyarlı hale getirmenin ve bilinçlendirmenin önemine vurgu yapan Başkan Bozbey, bu konuda tüm bileşenlerle birlikte hareket etmek gerektiğini anlattı. Toplumun, bir afet karşısında nasıl davranacağını bilmesinin de önemli olduğunu söyleyen Başkan Bozbey, “6 Şubat depremini hepimiz hatırlıyoruz. Ben de bizzat bölgeye giderek durumu gözlemledim. Çalışmalar yaptık. Bursa dahil her bölgede insanlarımız deprem sonrası iyi niyetle ayağa kalktı. Ancak bölgede ihtiyaç farklı, gönderilenler başkaydı. Bu gerçekleri bilmek gerekiyor. 17 Ağustos depreminde de deneyimimiz oldu. Sonrasında unutmaya başladık. 6 Şubat depremi ise birçok şey için milat oldu. Bizlerin ne yapması gerektirdiğini düşündürdü. Marmara Belediyeler Birliği olarak tüm belediyelerimizle paylaşımlar yaparak diğer çalışmalara katkı sunmak istiyoruz. Arzumuz güvenli, dirençli kentlerde yaşamak. Her an deprem olacağını düşünürsek, deprem öncesi, anında ve sonrasında yapılacakları içe ait hissedersek sağlıklı bir yaşam süreriz. Yapılan bu programın katılımcılara ufuk açacağına inanıyorum. Bilinçli olmak, bilgili olmak zorundayız” dedi. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, afet sonrası en basit durumların bile vatandaşlar için büyük önem taşıdığına vurgu yaptı. Nilüfer Belediyesi’nin geçmişten bu yana birçok çalışma yaptığını ve yeni dönemde de planlamalar yaptığını belirten Özdemir, Nilüfer’in 28 mahallesinde afet istasyonu kurulduğunu hatırlatarak mahallelerde ‘Afet dayanışma gönüllüleri’ oluşturacaklarını ifade etti. Nilüfer’de 2017’de ‘Afet ve acil durum yönetim merkezi’ oluşturduğunu dile getiren Özdemir, programda çıkan deneyimlerden faydalanarak düşünceleri geliştireceklerini söyledi. MBB Eğitim ve Projeler Müdürü Görsev Argın Uz, Marmara Bölgesi’ndeki belediyelerin muhtemel Marmara depremin göz önüne alarak afet sonrasına hazırlık olması gerektiğini, bu yönde de eğitim çalışmalarının süreceğini anlattı. Açılış konuşmalarının ardından uzmanlar tarafından afetten sonra yaşamın inşasındaki aktörlerin buluşma noktası olma niteliğini taşıyacak sunum ve atölyelerini katılımcılarla paylaştı. 3 gün boyunca muhtemel afetler sonrası geçici barınma alanlarının yer seçimi, kritik altyapılar, yapım teknikleri, birey psikolojisi ve topluluk oluşturma gibi konular ele alınarak bilgi ve tecrübe paylaşımı yapılacak.