POLİTİKA - 04 Ekim 2015 Pazar 12:06

İşte AK Parti'nin seçim beyannamesi

A
A
A
İşte AK Parti'nin seçim beyannamesi

Başbakan Ahmet Davutoğlu ATO Kongre Merkezi'nde AK Parti'nin seçim beyannamesini açıkladı. Davutoğlu gençlere ücretsiz internet, iş desteği gibi vaatlerde bulunurken asgari ücreti 1300 Lira yapacaklarını ve emekli maaşlarına yıllık 1200 lira ilave edeceklerini söyledi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu AK Parti'nin seçim beyannamesini açıkladı.

Başbakan Davutoğlu’nun konuşma yaptığı sırada seyirciler arasında bulunan bir genç sahneye gelmek istedi. Başbakan Davutoğlu genci sahneye davet ederek sarıldı. 

AK Parti'nin seçim beyannamesi Reformlar, Vaatler ve Projeler olarak üç bölümden oluşuyor. İşte beyannameden öne çıkanlar:

SEÇİM VAATLERİ

ASGARİ ÜCRET 1300 TL

Asgari ücreti 1300 TL’na çıkarıyoruz. Yapılan işin tehlike sınıfına göre asgari ücret farklılaşacak.

Kamu’da çalışan taşeronları, kamuda istihdam edeceğiz

Polislerimizin 2 bin 200 olan ek göstergelerini 3 bine çıkaracağız.

ŞEHİR HASTANELERİ AÇILACAK

Şehir hastanelerimizi hizmete açacağız

Evde bakım hizmeti vereceğiz.

Milli aşı projesiyle kendi aşımızı üreteceğiz.

‘Bir Milyon Bisikletle Sağlıklı Yaşam’ projesini başlatacağız

ÜNİVERSİTE SINAVI YILDA BİR KEZ OLMAYACAK

Ücretsiz müze kartı verilecek, bazı  dersler müzede verilmesi sağlanacak.

Gençlerin stresini azaltmak için yüksek öğretime geçiş sınavlarının yılda birden fazla yapılmasını sağlayacağız.

Tüm okullarda tam gün eğitim ve öğretime geçilmesini sağlayacağız. Tüm öğrencilere fırsat eşitliği sağlayacağız.

Uzaktan eğitim yönetimini etkin şekilde sağlayacağız.

Orta öğretimi bitiren gençlerimiz için eğitim ve spor alanında lisans alacak şekilde eğitim vereceğiz.

ÇİFTÇİYE BÜYÜK DESTEK

Genç çiftçilere proje karşılığı 30 bin lira destek vereceğiz

Yemde ve gübrede KDV’yi kaldırıyoruz.

Esnafımızın yıllık 8 bin liraya kadar hesaplanan vergisini almayacağız. 10 işçi çalıştırma zorunluluğunu da kaldırıyoruz.

Emek yoğun bir sektörde iş açmak isteyene sembolik bir kira ile anahtar teslim fabrikasını kuracağız.

Esnafa 30 bin liraya kadar faizsiz kredi vereceğiz.

TOKİ ile emeklileri ev sahibi yapıyoruz

Bağ-Kur'lular için sosyal güvenlik kesintisini ortadan kaldırıyoruz.

Emekliler için bütün emeklilere yılda 1200 lira ek zam yapılacak. Yani ay da yüz lira zam yapılacak. Tarım Bağ-Kur’luları hariç bin lira altında maaş alan kimse kalmayacak.

Engelsiz bir hayat için gerekli alt yapıyı oluşturacağız. Engelli yaşam merkezleri kuracağız

GENÇLERE MÜJDE ÜSTÜNE MÜJDE

Gençlerde evliliği teşvik etmek amacıyla çeyiz hesabı uygulayacağız.

Gençlerimizin kısa film, ilk film, kitap, dergi gibi projelerine karşılıksız destek verilecek

Yurt için müracaat eden tüm gençlerin barınması sağlanacaktır

Lise ve üniversiteli gençlere ücretsiz sağlık hizmeti sağlanacak.

İlk kez iş bulan gençlerin bir yıl maaşı devlet tarafından karşılanacaktır.

Yeni iş kuran gençler 3 yıl gelir vergisi ödemeyecek.

Kendi işlerini kurmak isteyen gençlerimize karşılıksız 50 bin lira destek vereceğiz

Yetmezse 100 bin lira faizsiz kredi vereceğiz.

Gençlerimize sınırsız ve ücretsiz internet imkanı getiriyoruz

Gençler için seçilme yaşını 18’e indireceğiz.

ANNELERE MÜJDELER

İlk çocukta 2 ay, üçüncüde 4, ay üçüncü çocukta 6 ay yarım gün çalışacak anneler tam ücret alacaklar. Günün yarısı işte diğer yarısı çocuklarla geçecek. 

Kadın girimcilerin 100 bin TL’ye kadar kullanacakları kredi için kredi kefalet fonu sağlanacak.

Bütün annelerimize ilk çocuk için 300 ikinci çocuk için 400 3 ve 4 çocuk için 600 lira doğum hediyesi vereceğiz

Ev alman için peşinat biriktirenlere yüzde 15 devlet desteği vereceğiz

Yurt ve yuvaları kapatarak koğuş sisteminden ev ortamına geçeceğiz

Aile ve çocuklara yönelik olarak;  Aile Sosyal Destek Programını hayata geçiriyoruz. 

REFORMLAR

Birinci reform Anayasadır.

Temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınacak.

Karar alma sürecinin hızlandığı yeni bir anayasa yapacağız.

Eşit vatandaşlık ilkesini egemen kılacağız. Bunun zedelenmesine izin vermeyeceğiz.

Uluslar arası sözleşmelerin iç hukuka uygulanmasını sağlayacağız

Yürürlükteki siyasal partiler kanununu kaldırarak yerine, siyasete katılımı teşvik edecek yeni bir siyasi partiler kanunu çıkaracağız.

Yeni anayasanın temel ilkesi insan onurudur.

AK Parti bir erdemler hareketi olarak başladı ve bunu siyasette egemen kılacağız inşallah.

Seçim barajıyla ilgili düzenleme yapacağız

Alevi toplum kesimlerinin sorunlarına değineceğiz. Cemevlerine hukuki statü tanıyacağız
Hiçbir vatandaş ait odluğu kültür, geçmiş dolayısıyla dışlanmayacak

Biz iktidardayken çözüm süreci çerçeve kanununun gereği yapılacak.

Kamu düzenini tehdit edenleri yerle bir edeceğiz.

Çözüm sürecinin mimarı ve yürütücüsü AK Parti'dir.

HSYK'yı yeniden yapılandıracağız.

Adaylara ve siyasi partilere yapılacak ayni ve nakdi yardımlara sınırlandırma getireceğiz.
Eğitim reformu; Milli Eğitim sisteminde okul yönetimini güçlendireceğiz. Eğitim fakültelerimizi yeniden düzenleyeceğiz

Yeni bir yüksek öğretim yasası hazırlayacağız.

Yenilenebilir enerjiye ağırlık vereceğiz 

Yeni bir gelir vergisi kanunu çıkaracağız

Yeni bir kamu taşıt kanunu çıkartacağız.
 

PROJELER

Suruç Ovası Toprak Sulama Projesi

Ilısu Barajı

Mersin Akkuyu Nükleer Enerji Santrali

Sinop Nükleer Enerji Santrali

Karapınar Enerji Bölgesi (güneş Enerjisi)

Yerli Marka Otomobil

Savunma Sanayi Projeleri

Bölgesel Uçak projesi

Haberleşme Uydusu projesi

Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu

Üç Katlı Büyük İstanbul Projesi

Avrasya Tüneli

Çanakkale Boğazı Köprü Projesi

Kanal İstanbul Projesi

Yüksek Hızlı Milli Tren Projesi

Hızlı Tren Projeleri

Milli Aşı Projesi

5G Projesi

73 Yeni Adalet Sarayı

Demokrasi ve Özgürlükler Adası Projesi (Yassı Ada ve Sivri Ada)
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yalova Güllü’nün oğlu savcıya müşteki olarak ifade verdi: "Atacağım camdan, atlayacak mısın camdan kelimelerini ablam Tuğyan söylüyor" Yalova’daki evinin terasının penceresinden düşen Güllü’nün ölümüyle ilgili soruşturmada "tasarlayarak yakın akrabayı öldürmek" suçlamasıyla ablası Tuğyan Ülkem Gülter’in (27) kardeşi Tuğberk Yağız Gülter, olay günü ses kayıtarıyla ilgili, "’Atacağım camdan, atlayacak mısın camdan’ kelimelerini ablam Tuğyan söylüyor" dedi. 26 Eylül’de Yalova’nın Çınarcık ilçesi Harmanlar Mahallesi Vali Akı Caddesi üzerindeki apartmanın 5’inci katındaki kapalı terasta ünlü şarkıcı Güllü (52), kızı ve arkadaşıyla eğlendiği sırada pencereden düşerek hayatını kaybetmişti. Güllü’nün ölümüyle ilgili Yalova Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter "tasarlayarak yakın akrabayı öldürmek" suçundan tutuklanırken, Sultan Nur Ulu’ya ise ev hapsi verilmişti. Olayla ilgili Güllü’nün oğlu Tuğberk Yağız Gülter, Yalova Adliyesi’ne müşteki sıfatıyla ifade verdi. Gülter, Yalova’daki olayın yaşandığı gün kendisinin İstanbul’da olduğunu söyledi. Annesi ve ablası arasında sık sık tartışma çıktığını söyleyen Gülter, bunun hiç bir zaman fiziki şiddete dönmediğini söyledi. Ablası ile küçüklüğünden beri anlaşamadıklarını kaydeden Gülter, sık sık tartıştıklarını kaydetti. Olayın yaşandığı evi taziye evi olarak kullanmak istediklerini belirten Gülter, "Çınarcık’taki eve girmemiz lazımdı ama evin anahtarı bende yoktu. Ablam da hiçbir şey almadan evden çıkmış. O haliyle hastaneydi. Polisler de olay yeri incelemeden sonra kapıyı çekip gitmişler. Onlarda da anahtar yoktu. Hatta bu şifreli kapıyı yapan firmayı aradım ancak ulaşamayınca instagramdan mesaj attım. Sonuç itibariyle adamlara ulaşamadığım için ben de eve girebilmek adına komşumuz Seval teyzenin terasından girebileceğimi düşündüm. Çilingire de haber veremedim çünkü bu kapı normal bir kapı değildi, şifreli bir kapıydı, kapıyı komple çıkarmaları gerekiyordu sanırım" dedi. Camı kırarak eve girdiğini daha sonra dışarda bekleyenlere kapıyı açtığını kaydeden Gülter, annesinin kasasında para veya altın gibi şeylerin saklanmadığını söyledi. Gülter, kasadan yeşil sırt çantasına ananesinin kesilmiş saçı, annesinin banka hesap cüzdanları, annesinin yazdığı şarkı sözleri ve telif haklarına ilişkin evrakların olduğunu kaydetti. Olayın yaşandığı ana ilişkin ses kayıtlarına da değinen Gülter, şöyle konuştu: "Tuğyan’ın odasına girdikten sonraki ses kayıtlarını ben internet üzerinden dinledim. Orada ’Hadi görüşürüz’ sözcüğünü söyleyen kişinin annem olduğunu düşünüyorum ama çok da emin değilim. Çünkü ben bunu uzun süre önce bir kere dinlemiştim. Olayın olduğu ilk zamanlardı. Annem deyip geçtim. Son zamanlarda tekrar dinlemedim, uzun uzun muhakeme yapmadım. Herkes tamam mı? O ne lan? Valla şahane bak. Bak, manyaklara bak. Gel, gel. Kız gelsene buraya. Kız gel. Orospu’ şeklindeki sözler anneme aittir. Bazı sesleri tam olarak duyamasam da annemin söylediği kelimeler var ama müzik ve oynama sesinden net olarak duyamıyorum. Sizin ’Bırak beni’ olarak duyduğunuz ses de anneme ait. Sultan’ın ’Ben oynamayı bilmiyorum ki.’ sesi Sultan’a ait. Videoda dinlediğim ’Atacağım camdan, atlayacak mısın camdan’ kelimelerini de ablam Tuğyan söylüyor. Yine dinlediğim ses kaydında ’Gerek var mı?’ ya da ’Kelebek var mı?’ şeklinde duyduğum sözleri ablam söylüyor. ’Gel bakalım’ diye anladığım sözü de ablam söylüyor. Videonun sonundaki ’Hadi görüşürüz’ kelimelerini bir annemin sesine, bir Tuğyan sesine benzetiyorum. O konuda net bir şey söyleyemiyorum. Ben annemin bu ses kaydında dinleyip kesin olarak anneme ait olduğunu düşündüğüm sesleri söyledim. Ama en sondaki ’hadi görüşürüz’ cümlesinin net olarak kime ait olduğunu belirtemiyorum." "Hiçbir sebep yokken o dar açık camın olduğu yere geçmez" Gülter annesinin camlardan korktuğunu ve zorunlu olmadıkça uzak durduğunu anlattı. Annesinin o gün cam açık olmasına rağmen camın orada bulunmasının ancak 3 sebebi olabileceğini kaydeden Gülter, "Bunlardan birincisi açık olan camı kapatmak için olabilir. Çünkü dediğim gibi açık camdan korkardı, camı kapatmak istemiş olabilir. 2. sebep belki gerçekten söylediği gibi kelebek gibi bir küçük böcek tarzı bir şey vardı, onu öldürmemek için camdan alıp atmak istemiş olabilir. 3. sebep onu birinin cama bir şekilde götürmüş olmasıdır. Çünkü annem kesinlikle kendisi hiçbir sebep yokken o dar açık camın olduğu yere geçmez, oynamak isterse geniş alana geçmek ister. Benim ablam odada sürekli sigara içer. O yüzden cam sürekli açıktır. Annem sigara kokusunu sevmediği için genelde de ablama ’Yine sigara kokutmuşsun odayı, camı aç’ gibi şeyler söylerdi. Tuğyan’ın odasındaki Tuğyan’ın yatağı bir hafta önce aslında cama paralelmiş. Sonra yatağı cama dikey olarak koymuşlar. O olay anında olduğu gibi. Benim tahminim ablam deli yatar diye annem düşünüp yatağın o şekilde değiştirilmesini istemiştir. Annem yatağın o şekilde olmasına izin vermez" ifadesini kullandı. Anneni öldürebilir mi sorusuna yanıt: "Kervan için her şeyi yapabilir" Gülter, annesinin ablasının sevgilsi Kervan’dan nefret ettiğini belirterek, "Bir kaç sebebi vardır. İlk sebebi Tuğyan’dır. Tuğyan hayatındaki erkek için etrafını siler. Herkesi karşısına alır. Ben daha öncesinde tarihini tam hatırlamadığım dönem ablamın Kervan’dan ikiz çocuğa hamile olduğunu annemden duymuştum. Ablam çocukları düşürdü mü yoksa hastanede aldırdı mı bilmiyorum ama hamilelik sürecini annemden bu şekilde duymuştum. Ablam Kervan’ı seviyordu. Ablamın intihar etme olayında ablam cama çıkıp anneme ’Sen beni öldürdün, sen beni rezil ettin’ dedi. Ablam hayatındaki erkek için etrafını siler" dedi. Gülter, "Kervan için Ablan Tuğyan anneni öldürebilir mi?" sorusuna ise, "Vebal almak istemiyorum ama Kervan için öldürebilir. Çünkü ablam ilişki konusunda zayıf karakterli biridir. Kervan için her şeyi yapabilir. Daha önceki ilişkilerinde de böyleydi" diye konuştu. Ablasının olay günü yaşananlarla ilgili kendisine anlattıkları hakkında bilgi veren Gülter, şunları kaydetti: "Ben Tuğyan’a bu olaydan sonra kendisine annemi düşerken görüp görmediğini sorduğumda, bana annemin camdan düşerken ayağını ya da elbisesinin bir kısmını gördüğünü söylemişti. Bunu bana olayın olmasından sonra ilk haftalarda söylemişti. Ben annemi düşerken görüp görmediğini sordum. O da bana ’Yağız hatırlamıyorum. Ya elbisesini ya ayağını gördüm’ demişti. Ben Tuğyan’a olayın detaylarını sormadım. Annem camın oraya nasıl geçti, Sultan neredeydi, ya da Tuğyan nerede duruyordu, olay günü neler oldu gibi detaylar sormadım. Sadece annemi düşerken görüp görmediğini sormuştum. Bir de en son çalan şarkı ’Annemin sahneden iniş şarkısı değil mi?’ diye sordum. O da ’Evet, malkata’ dedi. Malkata’yı nasıl çaldıklarını, kimin istediğini Tuğyan’a sormamıştım. Ancak 2-3 gün önce ben Çiğdem ablaya ’Ablam bu malkatayı başka günlerde dinler miydi, olay anında niye Malkata’yı açmışlar’" gibi kuşkumu giderecek sorular sormuştur. Çiğdem de bana ablamın da bu şarkıyı ara ara dinlediğini söyledi." "Ablam çok yalan söyleyen biridir, 10 lafından 9’u yalandır" Gülter, Sultan Nur Ulu’nun ise uyuşturucu içtiği için saç örneği vermekten korktuğunu kaydetti. Gülter, ablasının uyuşturucu içip içmediği sorusuna ise, "Şunu da söyleyeyim annemden de net olarak biliyorum Tuğyan geçmişinde uyuşturucu kullanmıştır. Annemin de uyuşturucuyu bıraktırmak için çok uğraştığını biliyorum. Tuğyan kendi beyanına göre bu uyuşturucuyu 5-7 sene önce bırakmış, ondan sonra içmediğini söylüyor. Ancak ben şunu da söylemek durumundayım. Ablam çok yalan söyleyen biridir, 10 lafından 9’u yalandır. Çok yalan söyleyen biridir" dedi. "İlişkisi için yapamayacağı şey yoktur" Olayın cinayet olabileceğiyle ilgili şüphelerinin oluştuğunu da anlatan Gülter, "Benim şüphelerim oluşup kayboluyordu. Ablamın ya da Sultan’ın böyle bir şey yapacağını düşünmedim. Çünkü videoları izlediğimde ablam çok bağırıyordu, ablam olaydan sonra çok üzgündü, sürekli çığlık atıyordu, onun o üzüntüsünü görünce aklıma böyle bir şey yapabileceği gelmedi. Ancak ablamın kişiliği yukarıda belirttiğim gibi yalancılık vardır, menfaati çok sever, ilişkisi için yapamayacağı şey yoktur." Ablasını annesiyle ara ara Kervan sebebiyle kavga ettiğini dile getirerek şöyle konuştu: "Sinirli, agresif ve kavgacı bir yapısı vardır. Şimdi tüm olayları, Sultan’ın verdiği itiraf ifadesini düşününce aklım almıyor, ablamın böyle bir şey yapacağına inanmak istiyorum. Bunların gerçek olmadığına inanmak istiyorum. Yapmışsa da şikayetçiyim. Eğer annem bir cinayet sebebiyle vefat etmişse, yapan, düşünen, olaya karışan herkesten şikayetçiyim. Böyle bir şey yoksa kendini inşallah kanıtlar. Böyle bir şey varsa ömürlerinin sonuna kadar yatsınlar. Her şeyden önce çıkarlarsa benimle karşılaşacaklar. Gerçeğin açığa çıkmasını istiyorum." "Böyle bir şey yapmamıştır diye ümit ediyorum" Tuğyan’ın daha önce kendisine annesini öldürmek istediği ile ilgili bir şey söylemediğini anlatan Gülter, olayın gerçeğiyle ilgili bir bilgisi olmadığının belirterek, "Tuğyan olaydan sonra bana annemi ittim diye bir şey söylemedi. Zaten böyle bir şey de konuşmadık. Hatta onu cezaevine perşembe günü gidersem böyle bir soruyu sorup sormayacağımı da bilmiyorum. Vereceğim cevaptan korkuyorum inşallah böyle bir şey yapmamıştır diye ümit ediyorum. Benim onların kaçma planları ile ilgili bir bilgim yoktur. Hatta kaçmayla ilgili ses kaydı medyaya düşünce ben de Whatsapp’tan Tuğyan’a ’Biraz önce öğrendim, bu Gürcistan, Fransa muhabbetleri ne, hayırdır, nereye kaçmayı planlıyorsun, niye?’ diye yazdım, o da bana bir şey yazmadı, sonra ben onu aradım, kızdım, o da bana böyle bir kaçma planının olmadığını, ses kayıtlarının kesilip biçildiğini öyle servis edildiğini söyledi, ben de aslı varsa sen ver dedim. Yine bu konuşmamızda Bircan’a attığı annemle ilgili mesajların hesabını bana vereceksin demiştim. O bana herhangi bir cevap vermedim" dedi. Gülter, telefonunun kendi rızasıyla incelemesi için savcılığa verdi.