2008 yılında vatani görevini yerine getirdikten sonra Elazığ'da mermer fabrikasında işe başlayan Osman Akyürek’ten CNC makinesini kullanması istendi. CNC makinesini bilmediği için istemeyerek işi kabul eden Akyürek, zamanla makineyi kullanmayı öğrenerek işinde ustalaşmaya başladı. Gündüzleri mermer fabrikasındaki işine davam eden Akyürek, CNC makinesi alarak mesai saatleri dışında evinin bodrum katında çöpe gidecek malzemelerden çeşitli hediyelik eşyalar üretmek için çalışmalara başladı.
Acemilik sürecini atlatan Akyürek, profesyonelleşerek birçok ürün yapmaya başladı ve kendisine yeni bir kazanç kapısı açtı. CNC makinesi ile ahşap, demir, cam, granit gibi malzemelere kişiye özel tasarımlar, saat, duvar tabloları, ve cama kazımalar gibi hediyelik eşyalar ile mezar başına resim yaparak malzemeleri ilk olarak tanıdık çevresine satan Akyürek, sosyal medya sayfaları üzerinden Fransa, Almanya, Hollanda gibi ülkelere satış yapmaya başladı.
Askerden döndükten sonra inşaat ve granit fabrikasında çalışmaya başladığını belirten Osman Akyürek, "Bir gün evde otururken ağabeyim aradı. ‘Osman sen bilgisayar kullanmayı biliyorsun sana iş buldum’ dedi. Ben de abimin bulduğu işe muhasebe üzerine çalışacağım diye gittim. Orada bana bir makine gösterdiler. Makine büyük ve hantal gözüküyordu. Bana bu makinenin CNC makinesi olduğunu, bu makinede istediğim her şeyi işleyebileceğimi ve bu makineyi kullanmam gerektiğini söylediler" dedi.
"Makineden etkilendim"
İnşaat ve granit fabrikasında mecburen çalıştığını aktaran Akyürek, "Bana birkaç gün sonra makinenin yaptığı ürünleri gösterdiler. Ben yapılan ürünleri, görünce makineden etkilendim. Fabrikada çalışan ustalara ‘Ben de yapabilir miyim?’ diye sordum. Makineyi kullanan operatör, 'Tabi yapabilirsin ama biraz uğraşman gerekiyor' dedi. Daha sonra makine ile çalışmaya başladım. Zaman ilerledikçe CNC makinesini kullanmak için birkaç programa ihtiyaç duydum. Bu programları öğrendikçe makinede küçük bir şeyler yapmaya ve yaptığım işi sevmeye başladım" diye konuştu.
2009 yılında resim işlemesi yaptığını söyleyen Akyürek, şunları kaydetti:
"O zaman bir denizkızı resmi işledim ve çok sevinmiştim. ‘Daha yüksek yerlere nasıl gelirim’ diye düşünürken, 2015 yılında arkadaşlarla kendi makinemizi almaya karar verdik. Evin bodrumuna makinemizi koyduk. Hobi olarak başladığımız işte kademe kademe ilerleyerek makineden neler çıkarabileceğimizi düşündük. Önce kendi çalıştığım firmada atıl durumda olan malzemeleri getirerek işlemeler yapmaya başladım. Önce küçük hayvan süetleri daha sonra insan süetleri işlemeye başladım. İşimiz güzel olmaya başlayınca ‘Nasıl profesyonelleşebiliriz ve nasıl para kazanabiliriz’ diye düşünmeye başladık. Mermercilere, granitçilere ve mezarcılara çeşit çeşit malzemeler yaptık. İnşaat sektörü sezonluk bir iş olduğundan biz sezonluk olmasını istemedik. Aklımıza akrilikle ve ahşapla duvar süsleri yapmak geldi ve duvar süsleri yapmaya başladık. Bu yaptığımız işte başarılı olduğumuzu düşündük. İnternette gördüğümüz ürünleri aynı şekilde yapmaya başladık. Yaptığımız ürünleri sosyal medya sayfalarımızda paylaşmaya başladık ve çevremize para karşılığında satmaya da başladık. Bu işten maddiyat elde edince sosyal medyada satışlarımıza başladık. İlk başta kendi ilimize ardından çevre illerde siparişler almaya başladık. Daha sonra yurt dışında da siparişler aldık. Fransa, Almanya, Hollanda gibi ülkelere malzemelerimizden sattık. Ben farklı bir iş yerinde gündüzleri çalışıyorum. Mesai saatlerim dışında makinemle çalışmalarıma devam ediyorum. İlerleyen zamanlarda makinemizi daha büyük bir dükkana çıkarıp orada dekorasyoncularla çalışarak yaptığımız ürünlerimizi toptan satmayı düşünüyoruz."
Yunus Özhanlı
