EKONOMİ - 23 Aralık 2022 Cuma 10:49

İTO 2023'te yetişmiş eleman sorununa ve dijital dönüşüme yoğunlaşacak

A
A
A
İTO 2023'te yetişmiş eleman sorununa ve dijital dönüşüme yoğunlaşacak

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, "İTO olarak 2023’teki faaliyetlerimizi iki konuda yoğunlaştırıyoruz. Birincisi üretimin teminatı olan yetişmiş elemanı sorun olmaktan çıkartacak mesleki eğitim ve girişimcilik. İkincisi ise salgınla önemi bir kez daha anlaşılan dijital dönüşüm" ifadelerini kullandı.

Avdagiç, İstanbul’da 700 binden fazla işletmenin üyesi olduğu İTO'nun 2023 yılı İş Programı'nın ele alındığı Meclis toplantısında bir konuşma yaptı. Avdagiç, "Üyelerini İTO’nun varlık sebebi kabul eden bir yönetim olarak bizim önceliğimiz her daim üye işletmelerimizdir. Bu yöndeki faaliyetlerimizi ‘mümkün olduğunca fazla üyemizi’ kapsayacak şekilde yürütmeye devam edeceğiz" dedi. 9 gün sonra 2023’ü karşılayacağımızı hatırlatan Avdagiç, mesleki eğitim ve dijital dönüşüm alanlarında hayatın normalleştiği 2022 yılını gerçek anlamda bir hazırlık dönemi şeklinde geçirdiklerini söyledi.

“Ticaret sicil belgelerinin yüzde 96'sını online verdik”

İTO'nun bu yıl gerçekleştirdiği çalışmalara değinen Avdagiç, 2022'de ihracattan dijital dönüşüme, devlet destek ve teşviklerinden yeşil mutabakata, yapay zekadan markalaşmaya kadar birçok konuda 349 eğitim, seminer, toplantı ve webinar düzenlediklerini bildirdi. Ticaret sicil belgelerinin yüzde 96'sını online olarak verdiklerini kaydeden Şekib Avdagiç, İstanbullu firmaların bilgi edinmelerini hızlandırmak için Hızlı İletişim Merkezi'ni açtıklarını belirtti. Avdagiç, "İTO Akıllı Asistan Sistemi'ni, dijital platformlara entegre ettik. Sesli yanıt sistemiyle aidat, borç ve tescil başvuru sonucu sorgulama işlemlerini yapılabilir kıldık. Kişiye özel takip sistemi oluşturduk" dedi. Avdagiç, bu yıl içinde 534 binden fazla faaliyet belgesi düzenlediklerini, firmaların üretkenlik artışına işaret eden ‘kapasite raporu’ taleplerinde de artışın sürdüğünü ifade etti. Avdagiç, "15 Aralık itibariyle 7 bin 276 adet kapasite raporu düzenledik. Bu, bir önceki yıla göre yüzde 8.4’lük bir artışa karşılık geliyor" dedi.

Avdagiç, İTO olarak firmaların üretmeleri, ihracat ve ithalat yapmaları, şirketlerin kurulmaları için 2022’de 5 milyon 543 bin belge düzenlediklerini belirtti. Oda'da son 4 yılda teknoloji ve dijital dönüşümde büyük mesafeler kat ettiklerini kaydeden Avdagiç, "Dijito Projesi ile tamamen yerli ve milli bir yazılımla, İTO’nun dijital dönüşümünü tamamladık. Dile kolay, tam 22 milyon görsel ticaret sicil verisi ile birlikte 700 bini aktif üyemiz olmak üzere 40 yıllık 'milyonlarda satır güncel ve geçmiş bilgi', veri göçü ile yeni sistemlere aktarıldı" şeklinde konuştu.

“15 ülkede 40 fiziksel fuara 842 firmayla katıldık”

Avdagiç, İTO'nun portallerinde yürütülen yenileme ve iyileştirme çalışmaları ile ziyaretçi sayısının 9.9 milyona yükseldiğini belirtti. 2022’nin fuarcılıkta pandemi sonrası en iyi çıkış yapılan yıl olduğunu kaydeden Avdagiç, “Bu yıl, 15 ülkede 40 fiziksel fuara 842 firmayla katıldık. Sektörlerimizin tamamını küresel ticarette ‘iddia, bilgi ve rekabet sahibi kılacak’ her fuarda yer aldık, hem üyelerimizin ufkunu genişlettik, hem de yeni pazarlara girişi sağladık” diye konuştu.

2022 SIAL Dünya Gıda Fuarı’nda Türkiye milli iştirakini 8 ayrı salonda 8.000 metrekarelik alanda 270 firma ile düzenlediklerini hatırlatan İTO Başkanı Avdagiç, şöyle devam etti: "Bu, çok büyük rakamdır. Biz bu rakamla hem Türkiye’nin gıdadaki gücünü gösterdik, hem de fuarda İTO olarak en büyük milli katımı düzenleyen organizatör unvanını aldık. 2022’de bir rekor da Automechanika Dubai Fuarı’nda kırdık. Otomotiv sektöründe satış sonrası hizmet endüstrisinin önemli fuarlarından olan Automechanika Dubai’de 73 firma ile Türkiye’nin bu sektörde en büyük milli iştirakini organize ettik. Dizi film içeriğinde ve TV yapım sektöründe en önemli fuar olan MIPCOM’a katılan Türk firma sayısı da, geçmiş yıllardaki tüm katılımcı sayısını geride bıraktı."

“SoftITo ile geleceğin ekonomisini inşa etmek için yola çıktık”

İTO Başkanı Avdagiç, Meclis Üyelerine Oda'nın 2023 yılı iş programına ilişkin de bilgi verdi. Mesleki eğitim çalışmalarına özel bir önem vereceklerini belirten Avdagiç, şunları söyledi: "İstanbul’un 54 mesleki ve teknik lisesinde Mesleki Eğitim İşbirliği Projesini yani Hamilik Projemizi başarıyla yürütüyoruz. Mesleki yeterliliklerin belirlenmesine katkıda bulunuyoruz. 2022’de ‘ikinci el otomotiv satış danışmanlığı, boyasız göçük düzeltme, yabancılara yönelik emlak satış danışmanlığı ve matbaacılık’ gibi alanlarda eğitim programları düzenledik ve başarılı sonuçlar aldık. Dijital İstihdam Eşleştirme Platformu Yazılımı Projesi'ne de güçlü bir paydaş olarak destek veriyoruz. Ayrıca İTO Yetkinlik Merkezi ile teorik ve simülasyon tabanlı uygulamalı eğitim veriyoruz."

Dijital dönüşüm için de çalışmalar yürüttüklerini belirten Avdagiç, "İTO’nun gurur projelerinden biri olacağına inandığım SoftITo Yazılım-Bilişim Akademisi Projesi’ni hayata geçiriyoruz. Evet, bu proje bizim gurur projemizdir, çünkü biz SoftITo Akademisi ile geleceğin ekonomisini bugünden inşa etmek için yola çıktık. İstihdam hedefli yeni nesil yazılım ekosistemi oluşturarak, çok önemli bir ayrışma sağlayacağız" dedi. Avdagiç, Uçtan Uca e-İhracat Merkezi Projesiyle de Türkiye'nin e-ihracattaki yüksek potansiyelini açığa çıkartmayı amaçladıklarını kaydetti. İTO’nun restorasyon projelerine de değinen Avdagiç, “2022 yılında tarihi Liman Hanı’nın restorasyon sonrası açılmasıyla start alan açılışlar dönemimiz, 2023’te de tüm hızıyla devam edecek" dedi.

“Rifat Bey’in yeni dönemde de yanında olacağız”

İTO Başkanı Şekib Avdagiç, konuşmasında İTO’nun çalışmalarını anlatırken, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile çok verimli toplantılar gerçekleştirdiklerini belirtti. Avdagiç, bu toplantılarda Türkiye’nin en büyük Odası’nın görüşlerinin anında yankı bulmasını sağladıklarını kaydetti. 2023 yılında yapılacak TOBB seçimlerinde de mevcut Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu'nu destekleyeceklerini açıklayan Avdagiç, “Rifat Bey’in yeni dönemde de yanında olacağız. İş dünyasının ufkunu açan yönetiminin, TOGG gibi yenilikçi projelere öncülüğünün sürmesini diliyorum” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Mıhlama için izdiham: Süleymanpaşa’da 1 tonluk lezzet seli Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde düzenlenen 2. Hamsi ve Mıhlama Festivali’nin ilk gününde yaklaşık 1 ton mıhlama kısa sürede tükenirken, etkinlik alanında zaman zaman izdiham yaşandı. Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde Karadenizliler Derneği tarafından organize edilen 2. Hamsi ve Mıhlama Festivali, ilk gününden yoğun ilgi gördü. Festival kapsamında vatandaşlara yaklaşık 1 ton mıhlama ikram edilirken, lezzetten tatmak isteyenler erken saatlerden itibaren etkinlik alanına akın etti. Kazanlarda hazırlanan mıhlama karıştırılırken ortaya çıkan görüntüler adeta görsel şölene dönüştü. Mıhlama dağıtımı öncesinde oluşan uzun kuyruklar dikkat çekerken, dağıtımın başlamasıyla birlikte kalabalık zaman zaman kontrolden çıktı, yoğunluk üst seviyeye ulaştı. Oluşan kalabalık nedeniyle festival yetkilileri, hazırlanan mıhlamanın yetip yetmeyeceği konusunda endişe yaşadı. İzdiham havadan görüntülendi Mıhlama için oluşan metrelerce kuyruk ve kalabalık, dron ile görüntülendi. Havadan çekilen görüntülerde, etkinlik alanındaki yoğunluk net şekilde gözler önüne serildi. Festivalin ilk günü, yoğun katılım ve renkli görüntülerle hafızalara kazındı. "6 bin kişiye mıhlama dağıtacağız" Tekirdağ Karadeniz İlleri Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Muharrem Akyüz, "Hamsi ve Mıhlama festivalimizin bugün ikinci günündeyiz. Arkamda görüyorsunuz izdiham oluştu. Bu daha ikinci gün mıhlama dağıtımı. Sağ olsun Süleymanpaşalılar bizlere tevazu gösteriyorlar. Bizi çok memnun ettiler ve çok kalabalık oldu. Mıhlama yetecek mi yetmeyecek mi bunun endişesi içerisindeyiz. Katılan herkese çok teşekkür ediyorum. 6 bin kişilik mıhlama hazırladık, 6 bin kişiye ücretsiz mıhlama dağıtacağız. Yarın da 10 bin kişiye ücretsiz hamsi dağıtacağız" dedi.
Ankara Yoğurt, ayran, turşu gibi ürünler 2026’da gıda trendleri arasında Türk mutfak kültüründe önemli bir yere sahip olan yoğurt, ayran ve turşu gibi ürünlerin tüketim trendinin arttığını belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Sena Nur Doğan, "İnsanlar bu gıdaları artık yalnızca sindirim için değil, bağışıklık, ruh hali ve enerji üzerindeki etkileri nedeniyle tercih ediyor; böylece kültürel tarifler modern dokunuşlarla yeniden popülerleşiyor" dedi. Bireylerin artık yalnızca beslenmeye değil sağlıklarını korumaya, yaşam kalitesini artırmaya, zihinsel ve bedensel dengeyi sağlamaya ve çevre bilinciyle hareket etmeye odaklandığını vurgulayan Medicana International Ankara Hastanesi Feel Well Beslenme ve Yaşam Tasarımı bölümü Diyetisyen Sena Nur Doğan, 2026 yılına nostaljik tatlar ve geleneksel pişirme tekniklerinin damga vuracağını söyledi. Proteinin beslenmenin merkezindeki yerini daha da sağlamlaştıracağına belirten Diyetisyen Sena Nur Doğan şu bilgileri paylaştı: "Bu yılın en güçlü sağlık temalarından biri bağırsak sağlığı. Mikrobiyom dostu ürünler, prebiyotik lifler, fermente gıdalar ve doğal probiyotik içeren seçenekler giderek daha fazla tercih ediliyor. Yoğurt, ayran, turşu gibi kültürümüzde var olan gıdalar modern beslenme trendlerinin yıldızı haline geliyor. 2026’da sağlıklı beslenme ‘yasaklar’ üzerinden ilerleyen katı bir sistem olmaktan çıkıyor. Yerini; tat duyusunu tatmin eden, dokularla oynayan, nostaljik lezzetleri modern yorumlarla yeniden sunan bir beslenme kültürü alıyor. Fermente gıdalar, bakliyatlar, ev yapımı soslar, eski pişirme teknikleri ve yerel malzemelerle hazırlanan yemekler güçlü bir geri dönüş yapıyor." Sığır yağı talebi artıyor Sığır yağının raflarda daha sık görüleceğini aktaran Diyetisyen Sena Nur Doğan, "Bir zamanlar geleneksel yemek pişirmenin temel unsurlarından biri olarak yüksek dumanlanma noktası ve zengin aromasıyla değer verilen sığır yağı, alternatif yağ arayışındaki tüketiciler tarafından yeniden keşfediliyor. Ancak sığır yağı doymuş bir yağdır. Yüksek doymuş yağ alımı, kalp ve damar hastalıkları riskiyle ilişkilidir; bu nedenle az miktarda tüketilmesi en sağlıklısıdır" ifadelerini kullandı. Proteinli içecekler daha da popülerleşiyor İçeceklerin artık yalnızca bir tamamlayıcı değil, başlı başına fonksiyonel bir ürün haline geldiğini ifade eden Diyetisyen Sena Nur Doğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Elektrolit destekli sular, proteinli içecekler, prebiyotik içeren soğuk çaylar, mantar özleri ve zihinsel dengeyi hedefleyen bitkisel karışımlar her zamankinden daha popüler. Tüketici, içtiği her ürünün kendisine ne sağladığını bilmek istiyor. Bu durum, üreticileri daha sade içeriklere, daha net amaçlara ve daha şeffaf etiketlere yönlendiriyor. Günümüz gıda trendleri, sağlıklı beslenmenin yalnızca makro ve mikro besin dengesiyle sınırlı olmadığını; keyif, sürdürülebilirlik, duygusal iyilik hali, kültürel bağlar ve pratik yaşamla uyumlu bir bütünlük sunması gerektiğini gösteriyor. 2026; bedeni besleyen, zihni destekleyen ve gezegene saygı duyan daha bütüncül bir beslenme yılı olacak."