KÜLTÜR SANAT - 09 Ekim 2016 Pazar 12:15

İzmir'de 5 bin yıllık üzüm çekirdekleri bulundu

A
A
A
İzmir'de 5 bin yıllık üzüm çekirdekleri bulundu

İzmir’de yerleşik yaşamın 8 bin 500 yıl öncesine dayandığını gösteren kazıların sürdüğü Bornova’daki Yeşilova Höyüğü'nün ardından aynı bölgede yer alan Yassıtepe Höyüğü’nde Ege kültürü için yeni ve önemli bulgular ortaya çıktı. Yassıtepe’de dünyaca ünlü Bornova misket üzümüne ait olduğu tahmin edilen 5 bin yıllık üzüm çekirdekleri bulundu. Buluntular, Bornova Belediyesi Yeşilova Höyüğü Ziyaretçi Merkezi’nde düzenlenen organizasyonda tanıtıldı.

Yeşilova Höyüğü ve Yassıtepe Höyüğü’nde Ege Üniversitesi tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Bornova Belediyesi’nin desteğiyle yürütülen kazılarda Ege kültürüne ait heyecan verici bulgular ortaya çıktı. Bugüne kadar Neolitik ve Erken Tunç dönemlerini ait envanter ve etütlük nitelikte 300’den fazla eserin çıkarıldığı Yeşilova Höyüğü’nün ardından Forum Bornova’nın hemen karşısında yer alan Yassıtepe Höyüğü’nde de önemli kalıntılara ulaşıldı. Bölgede devam eden kazılarda Bornova Belediyesi’nin üretimi konusunda önemli çalışmalar yaptığı dünyaca ünlü Bornova Misket Üzümü’ne ait olduğu tahmin edilen 5 bin yıllık üzüm çekirdekleri ve taneleri bulundu.

İzmir’in en eski üzüm kalıntıları
Kazı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Zafer Derin, her iki kazı alanından çıkan buluntuları, Bornova Belediyesi Yeşilova Höyüğü Ziyaretçi Merkezi’nde Başkan Olgun Atila, Ege Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, Yeşilova - Karacaoğlan Mahalleleri Derneği (KAYED) kazı ekibinde yer alan öğrenciler ile sanatçıların katıldığı organizasyonda tanıttı. Genelikle küp ve çömlek tipi kapların dibinde kuruyarak karbonlaşmış durumda buldukları üzüm çekirdekleri ve tanelerinin sadece Bornova değil, İzmir’in en eski üzüm kalıntıları olabileceğini belirterek Derin, “Bölgede yaptığımız kazılarla Batı Anadolu kültür tarihine yeni bulgular kazandırmaya devam edeceğiz” dedi.

"Turizm kenti olmak istiyoruz"
Bornova Belediyesi’nin ev sahipliği yaptığı toplantıda konuşan Başkan Olgun Atila, en önemli hedeflerinden birinin Bornova’yı aynı zamanda bir turizm kenti haline getirmek olduğunu söyledi. Bu hedef doğrultusunda yaptıkları çalışmaları anlatan Atila, “Yeşilova Höyüğü sadece Bornova değil, İzmir’deki en eski yerleşim alanı. Biz de Bornova Belediyesi olarak bu alanı tanıtmak için Ege Üniversitemizle işbirliği içerisinde önemli çalışmalar yapıyoruz. Yeşilova Höyüğü Ziyaretçi Merkezi de bu anlamda çok önemli. Burayı da içine alan kültür turları düzenliyoruz ve Bornovalıların öncelikle kendi kentlerindeki tarihi ve doğal değerleri tanımalarını sağlıyoruz” diye konuştu.

İzmir'de 5 bin yıllık üzüm çekirdekleri bulundu

"Evimizin geçmişi Yeşilova Höyüğü’nde"
Ege Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz ise Başkan Olgun Atila’nın “Bornova Bizim Evimiz” sloganını hatırlatarak, “Bu anlamda Yeşilova Höyüğü evimizin geçmişini öğrendiğimiz yer. Bu höyüğe ve ziyaretçi merkezine üniversite, yerel yönetim ve bölge halkı birlikte sahip çıktı. Bu özellikleriyle çok önemli ve özel olan bu yerde bulunmak beni her zaman mutlu ediyor. Kentimiz için çok önemli olan Yeşilova Höyüğü’nü hep birlikte tanıtmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

5 bin yıllık gömü
Bu arada Yeşilova Höyüğü Ziyaretçi Merkezi’nde Ege Üniversitesi, Konya Selçuk Üniversitesi ve İstanbul Nişantaşı Üniversitesi’nden sanatçıların resim, heykel, seramik, çini, minyatür, mozaik ve fotoğraf çalışmalarından oluşan karma serginin açılışı da yapıldı. Sergi, ekim ayı sonuna kadar açık kalacak. Yeşilova Höyüğü Ziyaretçi Merkezi’ndeki karma sergiyi gezen ve bu yılki kazılardan çıkarılan eserler hakkında bilgi alındıktan sonra Bornova Beledeyesi’nin kültür turu otobüsü ile Yassıtepe Höyüğü’ne geçildi. Buradaki kazılarda ortaya çıkarılan mezardaki 5 bin yıl öncesine ait gömü büyük dikkat çekti. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya “Çocuklarımdan bir parça” koleksiyonuyla adeta müze oluşturdu Konya’nın Beyşehir ilçesinde yaşayan, çocuklarına ait dişleri, göbek bağlarını ve birçok eşyayı saklayan Sabit Kasapoğlu, çocuklarımdan bir parça diyerek atmaya kıyamıyor, hatıra diyerek saklamaya devam ediyor. Evinde bir çok antika sayılabilecek eşyalardan da koleksiyonun olduğunu söyleyen Kasapoğlu, "Bizim evde kıymet verdiğimiz hiçbir şey atılmaz" dedi. İlçede yaşayan, bir süre önce Mimarlar Odası Konya Şubesi tarafından meslekte 50’inci yılını doldurmasından dolayı teşekkür plaketi verilen mimar Sabit Kasapoğlu’nun evinin bir odası aile fertleri ile çok az kişinin bildiği birçok ilginç ve sıra dışı koleksiyonları barındırıyor. Çocuklarına ve aile fertlerine ait ne varsa küçük yaşlarından itibaren hatıra olarak biriktiren ve saklayan Kasapoğlu’nun koleksiyonları arasında en ilginçleri olan evlatlarına ait “Çocuklarımdan bir parça” diyerek biriktirdiği diş çıkarttığı dönemden kalan dişler ile diş filmleri de yer alıyor. “Çocuklarımla ilgili ne varsa biriktirdim” Sabit Kasapoğlu, 4 çocuğunun olduğunu ve çocuklarının çıkardığı dişleri de sakladığını ifade etti. Hepsini ayrı kutularda sakladığını ifade eden Kasapoğlu, çocuklarının göbek bağlarını da sakladığını söyledi. Kasapoğlu, geçmişte oğlunun uzattığı saçları da sakladığını belirtirken, ayrıca, annesinin evlenmeden önceki kızlık dönemine ait saçlarını da muhafaza ettiğini ifade etti. Kasapoğlu, uzun yıllar önce bir yakınının boğazına kaçan ve yaptığı müdahale sonrası çıkardığı balık kılçığını bile atmayıp o günlerden hatıra olarak sakladığını kaydetti. Koleksiyonunda pul, eski para, çocuklarına ait ne varsa her türlü eşya ve malzeme, oyuncaklar, kıyafetler, eski eşyalar, aile fertlerine ait saçlar, eski nüfus cüzdanları, eski kap kacaklar, devrin aydınlatmalarının da yer aldığını anlatan Kasapoğlu, odasına sığmayan evin depo ve ardiye bölümlerinde de farklı birçok malzemeyi bulundurduğunu belirtti. Kasapoğlu, “Çocuklarımla ilgili neler varsa biriktirdim. İlk giydikleri ayakkabılar, dişleri, bana ait değeri olan her şey, kullandığım aletler, pense, tornavida. Bana lazım olabilecek her şeyim var biriktirdiklerim arasında. Günümüzde de ihtiyaç olursa yeri geldi mi bunları hala kullanıyorum. Günümüzde kullanmadığım şeyler ise kazma ve balta diyebilirim” dedi. “Sakladıklarımızın hepsi de bizim için çok değerli” İlginç ve sıra dışı koleksiyon hikayesi hakkında bilgiler veren Kasapoğlu, uzun yıllardan beri kendisine göre değer verdiği her şeyi atmayıp biriktirdiğini aktardı. Çocuklarının 4 veya 5 yaşlarında dişlerinin çıkmasının ardından bu hevesin kendisinde başladığını anlatan Kasapoğlu, bu koleksiyonların muhafazası için de evinin bir odasını özel olarak ayırdığını kaydetti. Koleksiyonuyla ilgili olarak, “Bende yok yok” diyen Sabit Kasapoğlu, “En değerli şeylerimin iyi kötü hepsi burada. Aşağıda depolar, ardiyeler var. Oralarda da var, buraya sığmayan. Beyşehir’in 6 veya 7 tane sokak çeşmesi vardı eskiden, benim çocukluğumda. Bir tanesi bende muhafaza oluyor. Biraz kırığı döküğü var ama saklıyorum. Neden saklıyorum? Bu konuya gelince; benim için bunlara paha biçilmez. Başkaları için ne ifade eder, takdir onların. Kimseyi zorlayamam, burada kitaplar var, oyuncaklar var, halı üzerine yapılan bir Atatürk’ümüz var, ilk Atatürk, bir bende değil birçok yerde de vardır muhakkak ama bende de var. Bu malzemeler içinde tarihlerini tam bilemediğim burada saat, takvim, yuvarlak bakır kaplar var. Devrin aydınlatma aletleri, sefer tasları, çay semaveri var, yok yok diyebiliriz. Eski telefonlar var. Bizim evde kıymet verdiğimiz hiçbir şey atılmaz, saklıyoruz, sadece çöpleri atıyoruz. Sakladıklarımızın hepsi de bizim için çok değerli şeyler” şeklinde konuştu. Kasapoğlu, koleksiyon olarak biriktirip sakladığı malzemelerinin yer aldığı odanın herkesin görebileceği bir alan olmadığını ama evine misafir olarak gelenlerden arzu edenler olursa kendilerine gösterdiğini de vurgulayarak, “Meraklıları az çok bilirim gelenlerden, onlara az çok gösteririm. Arzu edene gösteririm ama arzu eden çok fazla değil. Benden sonraki neslime bir hatıra olsun diye bunları biriktiriyor ve saklıyorum. Ayrıca, çocuklarımın yanı sıra eşime ait özel hatıralarım da var bu odada” diye konuştu.
İstanbul Gaziosmanpaşa’da yaşanan toprak kaymasından sonra bina sakinleri korku dolu anları anlattı Gaziosmanpaşa’da meydana gelen toprak kaymasından dolayı tedirgin olan vatandaşlar korku dolu anları anlattı. Evlerine giremediklerini dile getiren Nazlıcan Akdeniz, “Durum iyice netleşmeden evimize girmeyi düşünmüyoruz. Tekrar olursa evler yıkılacak diye tereddütteyiz” dedi. Gaziosmanpaşa’da dün meydana gelen toprak kaymasında 30 bina tahliye edildi. Tahliye edilen evlerde yaşayan 114 vatandaş otellere ve akrabalarının yanlarına yerleştirildi. Yetkililerin hasar alan binalarla ilgili incelemeleri devam ederken bina sakinleri ise korku dolu anları anlattı. Öte yandan bölgede ara ara toprak kaymasının da yaşandığı görüldü. “Tekrar olursa evler yıkılacak diye tereddütteyiz” Toprak kaymasından dolayı evi tahliye edilen Nazlıcan Akdeniz, “Annem evde tek başınaydı. Beni arayıp söyledi. Böyle bir durumla ilk defa karşılaşıyorum. Aşağıdaki toprak kaydıktan sonra aşağıdaki evler zarar görünce ister istemez bizde zarar görüyoruz. Evimizde zarar yok ama ister istemez panik oluyoruz. Dün evimize gelip çıkmamız için yeterince yardımcı oldular. Bize otel ayarladıklarını söylediler ama biz ailemizde kalmak istedik. Bu gün tekrar gelip bakacaklarmış. Dün Gaziosmanpaşa belediye başkanı öyle söyledi. Bizim olmasa da komşularımızın evi hasar gördü. Bizim evimizin de hasar görüp görmeyeceği belli değil. Bu konuda bizde çok endişeliyiz. Çalışmalar başlayalı 5 yıl oldu. 2. etabı yaptıktan sonra burayı alacaklarını söylediler ama bitmeden böyle bir sorun yaşadık. Durum iyice netleşmeden evimize girmeyi düşünmüyoruz. Tekrar olursa evler yıkılacak diye tereddütteyiz. Dün belediye başkanı yardımcısı ‘tuttuğunuz evin yarı kirasını siz, yarı kirasını biz karşılayacağız’ şeklinde bir şey söylemiş” dedi. “Bizim karşı komşumuzun evinden çatırtı sesi geldiği söylendi” Aynı sokakta oturan Ceren Çelik, “Buradan sokağın başına kadar bütün evlerin tedbir amaçlı boşaltılacağı söyleniyor. Buranın zemini kayalık olduğu için çok fazla alan açıldı. Oraya sitelerin yapılacağı söylendi. Burada yaklaşık 70 hane var. Burada bitişik gecekondular olduğu için kolon kadar ayrıklar mevcut. Biz hiç bir ses duymadık. Bizim karşı komşumuzun evinden çatırtı sesi geldiği söylendi. Toprak kaymasından dolayı yaklaşık 1-2 santim arasında açıklık oluşmaya başladığı için tahliye ettiler. Belediye başkan yardımcısı burada, kaymakam ve muhtarımız geldi. Çalışma yapıyorlar. Şuan bizde sıkıntı yok. Eğer aşağıdaki kaymayı önleyebilirseler buraya dokunulmayacak. Eğer kayma önlenmezse diğer sokağın başına kadar buranın tahliye edilmesi beklendiği söyleniyor” şeklinde konuştu.