KÜLTÜR SANAT - 23 Mayıs 2022 Pazartesi 10:44

Japon arkeolog keşfetti, Anadolu'nun en eskilerinden

A
A
A
Japon arkeolog keşfetti, Anadolu'nun en eskilerinden

Kırıkkale'de Japon arkeolog başkanlığında yapılan kazı çalışmalarında, milattan önce 2000'li yıllarda yapıldığı ve Anadolu'nun en eski sarayları arasında olduğu belirlenen yapı keşfedildi. Kış mevsiminin ardından bölgede kazı çalışmaları yeniden başlatıldı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2009 yılında Kırıkkale'de başlatılan kazı çalışmaları, her yıl mayıs ve haziran aylarında devam ediyor. Kırıkkale'nin Karakeçili ilçesinde, "aşağı şehir" ve "yukarı şehir" olmak üzere iki arkeolojik alandan oluşan Büklükale mevkiinde başlatılan kazı çalışmalarında binlerce yıllık tarih gün yüzüne çıkartılıyor.

Arkeolojik kazılar, şehrin Asur ticaret kolonileri döneminde de aktif rol oynadığını gösteriyor. Kızılırmak nehrinin en dar kısmında konumlandırılmış şehir, Erken Tunç Çağı'ndan Osmanlı dönemine kadar iskan görmüş ve her dönem doğu-batı geçiş noktasının üzerinde adeta doğal bir köprü görevi üstlendiği tahmin ediliyor. Ayrıca, Büklükale bölgesinde Selçuklu döneminde Kızılırmak nehri üzerine inşa edilen Çeşnigir köprüsü bulunuyor.

Japon arkeolog keşfetti, Anadolu'nun en eskilerinden

Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Doç. Dr. Kimiyoshi Matsumura, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, 2009 yılından itibaren devam eden kazı çalışmalarında, milattan önce 2000'li yıllarda inşası yapılan saray tespit ettiklerini söyledi.

"Dünyada en eski diyebileceğimiz cam şişesi burada bulundu"

Büklükale bölgesinde yapılan kazı çalışmalarında çeşitli malzemelerin bulunduğunu ifade eden Matsumura, "En önemli eserlerden bir tanesi de şimdilik dünyada en eski diyebileceğimiz cam şişesi burada bulundu. Burada bu tür cam şişesi sadece Hitit’in başkenti Boğaz köyde parça halinde birkaç tane çıktı ama bizimki ondan 200 sene eskiye doğru gidiyor. O dönemde Anadolu’ya nasıl bu eser gelmiş? Bu cam şişeleri ilk önce şimdilik Kuzey Suriye bölgesinde Huldiler diye kavimler yaşamış. Onlar tarafından geliştirilmiş olduğu biliniyor. O kazılar sonucunda bu bölgeye kadar Huldiler'in gelmiş olduğu sebebi büyük ihtimalle birinci Hattuşa döneminde Hitit’in ilk kral döneminde Huldiler İç Anadolu’ya kadar gelmiş olduğunu, ondan sonra işgal etmiş olduğunu, onların etkisi ile birlikte buraya Huldilerin cam şişesinin gelmiş olduğunu düşünüyoruz" dedi.

"Anadolu'da en eski saraylardan bir tanesi oluyor"

Matsumura, "Bu saray milattan önce 2 binlerde inşa edilmiş. Anadolu'da en eski saraylardan bir tanesi oluyor. 2 metrelik çok büyük taşlar kullanılarak inşa edilmiş olan bir saray. O dönemde krallıklar İç Anadolu’da varmış. Onlardan bir tane burada vardı. Asur Ticaret Koloni Çağından Hitit dönemine geçişinde burada devamlı olarak iskan edilmiş olması çok ilginç olay. Şimdiye kadar en önemli şehirlerden bir tanesi tabii ki Hattuşaş başkenttir. Ondan sonra Kayseri’deki Kırtepe çok önemli" diye konuştu.

Japon arkeolog keşfetti, Anadolu'nun en eskilerinden

"Bir saray tarzı mimari olduğunu düşünüyoruz"

Yapılan araştırmalar neticesinde mimarisinin saray tarzı olduğunu tahmin ettiklerini anlatan Matsumura, "Daha önce anlatmış olduğum cam şişesi o odadan bulduk. Onun yanında da cam askılık bulduk yuvarlak. Bu tanrı 'İştar huldîlerin şauşga' denilen tanrının sembolü olarak kullanılmış olduğu biliniyor. Tabii ki daha araştırma yaparak bu binanın fonksiyonunu tam olarak anlamaya çalışmak gerekiyor. Ama şimdilik bir saray tarzı mimari olduğunu düşünüyoruz" şeklinde konuştu.

Hasan Ay
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Bodrum’da kedi ve köpek katliamı Muğla’nın Bodrum ilçesinde 5 köpek ve 2 kedi zehirlendi. Hayvanlardan 3’ü yapılan müdahale ile kurtulurken, 4’ü telef oldu. Yalıçiftlik Mahallesi’nde kimliği belirsiz kişi veya kişilerce bırakılan zehir, mahalleye bir ay önce taşınan Gizem Sümer’in köpeğinin zehirlenmesine neden oldu. Köpeğini ölü bulan Sümer, evinin çevresinde ölü halde başka bir köpek ile bir kedi de buldu. Bölgede yapılan aramada Sümer’in komşunun 3 köpeği de zehirlenmiş halde bulundu. 3 köpek ise, sahiplerinin erken fark etmesiyle müdahale edilerek kurtarıldı. Aynı bölgede inşaat işçileri tarafından da bir kedinin zehirlenmesi sonucu telef olduğu belirlendi. 6 aylık Yoda isimli köpeği telef olan Gizem Sümer, "Ben Yalıçiftlik’e yeni taşındım. Bir ay oldu. Dün maalesef köpeğimi ölü buldum, zehirlenmiş. Dün akşam da bir tane ölü kedi buldum. Bu sabah evimin bahçesinin yukarısında bir ölü köpek daha buldum. Bir komşumun 3 tane köpeğini zehirlemişler. Onlar fark edip zeytinyağı içirmişler. Kusunca iyileşmişler, bir tanesi pek iyi değilmiş. Onlara köylülerden birisi köpeklerini öldüreceğini söylemiş fakat kim yaptı, nasıl oldu hiç bilmiyorum. Kameralara bakacağım ama ben başka hayvanların da başka bu şekilde ölmesini istemiyorum. Elimden ne geliyorsa yapmak istiyorum. Bodrum Belediyesi Veterinerlik İşleri Müdürlüğü’nden gelip ölü köpekleri aldılar" diyerek hayvanların zehirlenmesine tepki gösterdi.
Mersin Kuzey Makedonya Büyükelçisi Manasijevski’den Başkan Seçer’e ziyaret Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, kente ziyarette bulunan Kuzey Makedonya’nın Ankara Büyükelçisi Jovan Manasijevski’yi ağırladı. Başkan Seçer, Büyükelçi Manasijevski’yi kentte ağırlamaktan dolayı duyduğu mutluluğu dile getirdi. Mersin’in hem Türkiye hem de bölge açısından önemli bir noktada yer aldığını belirten Seçer, "Bölgemiz sektörel anlamda oldukça hareketli. Ticaret, sanayi, tarım, lojistik ve kısmi olarak da turizm olmak üzere birçok sektör faaliyet gösteriyor. Bunlar hem ülkemizin ekonomisine hem de şehrimizin ekonomisine yüksek potansiyel sağlıyor" dedi. Mersin Limanı’nın Türkiye’nin en büyük limanlarının başında geldiğini ifade eden Seçer, limanın Akdeniz çanağında dünyaya açılan bir kapı olduğunu kaydetti. 31 Mart Yerel Seçimleri’nin ardından rekor bir oyla yeniden başkanlık görevine seçildiğini aktaran Başkan Seçer, "Geçtiğimiz ay sonunda yüzde 60 ile seçimi kazandım. İkinci 5 yıl için göreve devam ediyoruz" diye konuştu. Seçer, Büyükelçi Manasijevski ile ilk kez bir araya geldiklerini vurgulayarak, ziyaretin ikili ilişkilerin gelişmesine katkı sunacağını dile getirdi. "Tarihi ve kültürel anlamda ortak bir geçmişe sahibiz" Büyükelçisi Manasijevski de Türkiye ve Kuzey Makedonya arasında tarihi ve kültürel anlamda ortak bir geçmişe sahip olduklarını belirterek, "Ortak ve üretken bir geçmişe sahibiz. İnsanların kültürel değerleri ve kentlilik anlayışında da bu ortaklıktan bahsedebiliriz. Çok kültürlü ve etnik kökenli bir topluluğumuz var. Osmanlı tarihi mirasının yanı sıra biz sizlerle modern Cumhuriyet anlamında da benzer tarihi paylaşıyoruz” dedi. Büyükelçi Manasijevski, Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendi’nin de Kuzey Makedonya’da doğduğundan söz ederek, Atatürk’ün de ilk eğitimiin orada aldığını belirtti. Büyükelçi Manasijevski, "Biz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Makedonya’nın bir evladı gibi görürüz ve dolayısıyla da Türkiye’nin modern Cumhuriyeti ile ilgili kendimizde pay görüyoruz” dedi. Türkiye ve Kuzey Makedonya ikili ilişkilerine değinen Manasijevski, ekonomik, politik ve kültürel ilişkileri geliştirmek ve iş birliğini artırmak adına Mersin’i ziyaret ettiklerini kaydetti. "Kardeşlik ilişkimizi ticarete de yansıtmaya niyetimiz var" Manasijevski ayrıca, Mersin Valiliği ile Mersin Ticaret ve Sanayi Odası yetkilileriyle de görüşme yapacağını belirterek, "Burası çok önemli bir liman kenti ama çok önemli bir ticari merkezi aynı zamanda. Bu kardeşlik ilişkimizi ticarete de yansıtmaya niyetimiz var" ifadelerini kullandı. İkili ilişkileri sürdürmenin ve kültürel değerlerin yaşatılmasının önemine işaret eden Manasijevski, Kuzey Makedonya’da Türklerle uyum içerisinde yaşamaya özen gösterildiğini ifade etti. Başkan Seçer, ziyaret sonunda Büyükelçi Manasijevski’ye Roma mitolojisinde çiçek ve bahar tanrıçası olan Flora büstü hediye ederken, Manasijevski de Seçer’e aralarındaki dostluğun sembolü olarak Taş Köprü Üsküp resmi takdim etti. Ziyarette Kuzey Makedonya Ankara Büyükelçiliği Ekonomi Müsteşarı Suzana Tuneva ile Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı İbrahim Evrim de yer aldı.