EĞİTİM - 07 Eylül 2017 Perşembe 11:49

Kanserdeki artış radyoterapist ihtiyacını artırıyor

A
A
A
Kanserdeki artış radyoterapist ihtiyacını artırıyor

Kanserin görülme sıklığı artış gösterirken İstanbul Aydın Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Radyoterapi Programı Başkanı Öğr. Gör. Zeynep Duygu Tiryakioğlu, temel kanser tedavilerinden biri olan radyoterapinin de buna paralel olarak önem kazandığına vurgu yapıyor.

Tüm dünyada kanserin görülme sıklığı artış gösterirken temel kanser tedavilerinden biri olan radyoterapi ve bu alanda çalışacak nitelikli sağlık personeli giderek önem kazanıyor. İstanbul Aydın Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’nda birçok sağlık programında olduğu gibi Radyoterapi Programı’nda da kanser hastalıklarının tedavisinde onkoloji uzmanı doktorunun yardımcısı olarak çalışacak uzman sağlık personeli yetiştirerek bu ihtiyacı karşılıyor. İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Radyoterapi Programı Başkanı Öğr. Gör. Zeynep Duygu Tiryakioğlu, temel kanser tedavilerinden biri olan radyoterapinin, hastalığın görülme sıklığının artmasıyla beraber daha da önem kazandığına dikkat çekiyor. Öğr. Gör. Tiryakioğlu, radyasyon onkolojisindeki gelişmelere bağlı olarak kullanılan cihazların sürekli gelişirken bu cihazlardaki gelişmelere hakim, konuyla ilgili yeterli bilgi ve tecrübeye sahip eleman ihtiyacının da giderek arttığını söylüyor. Radyoterapi Programı eğitimi alan öğrencilere radyasyon fiziği, kanser gelişimi ve onkoloji alanında temel bilgilere sahip olmalarını sağlayacak derslerin yanı sıra tedavinin planlanmasından tedavinin gerçekleştirilmesine kadar olan tüm aşamaları kapsayan mesleki dersler ile yoğun bir eğitim programı uygulandığı bilgisini paylaşıyor.

Radyoterapi laboratuvarında pratik imkanı

İstanbul Aydın Üniversitesi’nde radyoterapi okuyan öğrencilerin mesleki derslerde edindikleri teorik bilgileri laboratuvar ortamında pekiştirdiklerini kaydeden Öğr. Gör. Tiryakioğlu, “Radyoterapi öğrencileri, okulumuzda bulunan kapsamlı radyoterapi laboratuvarında uygulamalar ile teorik bilgileri pekiştirme şansına sahipler. Laboratuvarımızda bulunan 3 yöne hareketli masa ve değişik amaçlı sabitleme ekipmanları ile öğrencilerin, radyoterapinin iki ana unsuru olan santralizasyon ve sabitleme konularında bilgi ve beceri sahibi olmalarını sağlıyoruz. Öğrencilerimiz böylece teorik derslerden sonra insan boyutundaki maketler üzerinde uygulama yapma imkânı buluyor” diyor.

Gerek laboratuvar ortamında gerekse ders ortamında öğrencilere radyoterapi alanına ilişkin tüm konularda bilgi edinme fırsatı sunduklarını belirten Öğr. Gör. Tiryakioğlu, “Öğrencilerimiz mezun olana kadar görüntüleme yöntemleri ve sistemlerin temel çalışma prensipleri, tedavinin bilgisayar ile planlanması, hasta set-up’ı, radyasyon fiziği ve radyasyondan korunma gibi meslekleriyle ilgili olan tüm konularda detaylı bilgi sahibi olmaktadırlar” diye konuşuyor.

Yerinde uygulama ve staj ile tecrübe artıyor

Öğr. Gör. Tiryakioğlu, İstanbul Aydın Üniversitesi radyoterapi öğrencilerinin dönem içinde hastanelerde gerçekleştirilen yerinde uygulama dersleri ve yazın yapılan stajlar ile mesleki tecrübelerini üst seviyeye çıkardığına vurgu yapıyor.

Radyoterapi alanının mesleki olarak geniş bir çalışma alanı sunduğuna işaret eden Öğr. Gör. Tiryakioğlu, öğrencilerin mezun olduktan sonra özel hastanelerin ve devlet hastanelerinin radyasyon onkolojisi departmanlarında iş bulabilme olanağına sahip olduğunu söylüyor: “Radyasyon Onkolojisi Teknikeri” ünvanı verilen mezunlarımız, kanser hastalığının teşhisi aşamasında hastanelerin onkoloji servisinde bilgisayarlı tomografi çekimi, ışın tedavisinin planlaması, uygulanması ve bilimsel araştırmaların yürütülmesinde önemli rol üstleniyor.”

YGS-1 puan türü ile öğrenci alınan ve eğitim süresi 2 yıl olan Radyoterapi Programı’ndan mezun olan öğrenciler, İstanbul Aydın Üniversitesi’nin ön lisans öğrencilerine ücretsiz olarak sunduğu Dikey Geçiş Sınavı (DGS) kursunun ardından ‘Hemşirelik’ ve ‘Hemşirelik ve Sağlık Hizmetleri’ lisans bölümlerine geçiş yapabiliyor.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.