SAĞLIK - 13 Aralık 2015 Pazar 09:38

Kansere karşı bunları tüketin!

A
A
A
Kansere karşı bunları tüketin!

Son dönemlerde hemen hemen tüm türlerinde artış gösterdiği yapılan araştırmalarla kanıtlanan kansere karşı korunmada, doğal beslenmenin yanı sıra ara öğünlerde meyve sebze tüketmenin de yararı vurgulanıyor.

Bu tür beslenmenin, tıp literatüründe kansere karşı birincil mücadele yöntemi olan 'koruyucu önlemler' sınıfına girdiğini belirten Kırklareli Lüleburgaz Özel Balkan Hastanesi Diyetisyeni Melike Hasip, "Ne kadar doğal beslenirsek alacağımız kanserojen ve toksik madde oranı da azalacaktır. Yüksek antioksidan içeriğine sahip meyve-sebze, salataların günde 5 porsiyon tüketilmesi ise vücudun kansere karşı savaşanlarını çoğaltacaktır" dedi.

MODERN YAŞAM BAŞROLLERDE
Dyt. Melike Hasip, ulaşım ve iletişim alanında baş döndürücü bir hızla gelişen teknolojinin getirdiği kolaylıkların insanları hareketsizleştirdiğini, bir yandan da süratli yaşam temposunun doğal beslenmeyi ikincil plana ittiğini kaydetti.

Modern yaşamın gerektirdiği hızlı çalışma temposu içinde fast-food türü yemek tarzının ağırlık kazandığını, insanların doğal beslenmeden giderek uzaklaştığını kaydeden Hasip, "Artık çoğumuz günün büyük bölümünü oturarak geçiriyoruz. Yürümek yerine ev ve iş yerlerimizin kapısının önüne kadar arabalarla gidiyoruz. Ama aynı zamanda stresimiz de artıyor. Bir de buna doğal olmayan besinlerden aldığımız kanserojen maddelerin, toksik maddelerin ve toksinlerin artmasını eklerseniz risk kendiliğinden ortaya çıkmış oluyor" diye konuştu.

MEYVE YERİNE HAZIR MEYVE SUYU İÇİLİYOR
Eskiden meyve-sebze yenirken şimdi bunun yerine hazır meyve sularının tercih edildiğine, gerçek limon ya da nar ekşileri yerine artık hazır sosların kullanıldığına, kış ortasında karpuz yenilebildiğine dikkati çeken Hasip, "Kurubaklagillerden balık ve etlere, salçadan reçele kadar her şey doğallığını yitirdi. Market raflarında artık her şeyin şişelendiği, konserveye dönüştüğü bir zamandayız. Bu da doğal olarak işlenmiş gıdalara karşı muhatap kalışımızı arttırıyor" ifadelerini kullandı.

TÜM DÜNYA 5 PORSİYONDA HEM FİKİR
Kansere karşı korunmak için tüm dünyanın, sağlıklı beslenme tarzının yanı sıra günde en az 5 porsiyon taze sebze-meyve tüketilmesi konusunda hem fikir olduğunu bildiren Kırklareli Lüleburgaz Özel balkan Hastanesi Diyetisyeni Melike Hasip, şunları söyledi:

"Salatalarımızı özellikle öğlen ve akşam tüketmeyi öneriyoruz. İçlerinde maydonoz, tere, roka gibi mevsim yeşilliklerine ağırlık verilmesini istiyoruz. Üzerlerinde de hazır sosları değil, gerçek limon ya da gerçek nar ekşisi konulmasını tavsiye ediyoruz. Çünkü kullandığımız salatanın içindeki posa, vitamin ve mineraller inanılmaz derecede bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Yüksek C vitamini içeriği aldığımız antioksidan değerini arttırıyor. Kansere karşı koruyucu olan antioksidanların en önemlileri A, C ve E vitaminleridir. Salatalarda bulunan yeşil yapraklı sebzeler, havuç, limon gibi besinler bu ihtiyacımızı bolca karşılıyor."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Sahte güneş gözlüğünde görme kaybı tehlikesi Sahte güneş gözlüklerinin gözde katarakt oluşmasına sebep olduğunu ifade eden Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Lütfi Seyrek, katarakt oluşumun ise görme azlığına hatta görme kaybına kadar ilerleyebileceğini belirtti. Hangi tür malzemeden yapıldığı ve içinde ne tür kimyasal maddelerin bulunduğu bilinmeyen sahte güneş gözlüklerinin göz sağlığına kalıcı zararlar verdiğini belirten uzmanlar, bu tür güneş gözlüklerinin kullanılmamasını öneriyor. Yaz aylarının gelmesiyle beraber güneş ışınlarının etkisini daha da hissettirdiğini belirten Medicana Konya Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Güneş gözlüğü alırken birtakım özelliklere dikkat edilmesi gerekiyor. Alacağımız güneş gözlüğü mutlaka optikçiden olmalı. Özellikle artık giyim mağazalarında, kıyafet mağazalarında satılan ya da işporta dediğimiz dış merkezde satılan sahte güneş gözlükleri de olabiliyor. Bu tarz durumlara düşmemek için öncelikle mutlaka bir optikçiden güneş gözlüğü almalıyız. Güneş gözlüğü alırken temel iki özelliğe dikkat etmeliyiz. Birinci özellik Ultraviyole 400 koruma olmalı bunu optikçiye belirtmeliyiz. İkincisi ise CE sertifikası olmalı. Bu sertifikanın önemi Avrupa standartlarında üretilmiş camlar demektir. Mutlaka optikçiye belirtip alacağımız güneş gözlüğünün sertifikasını sorup buna göre alışveriş yapabiliriz" dedi. "Güneş gözlüğü alırken koruyuculuk bakımından rengin bir önemi yok" Güneş gözlüğü alırken hangi renk alınması, nasıl bir tercih yapılması gerektiğinin sıkça sorulduğunu ifade eden Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Güneş gözlüğü alırken koruyuculuk bakımından rengin bir önemi yok. Kahverengisi, siyahı, grisi, yeşili UV 400 koruma olduktan sonra hepsi gözü korur. Sadece hastaların görüş kaliteleri, kontrast duyarlılıkları değişebilir. Ama göze gelen zararlı ışınları hepsi engelleyecektir. Polarize olan güneş gözlükleri güneş yansımalarını daha çok azaltır, görüş konforu sağlar ama polarize olmayan bir güneş gözlüğü de UV 400 korumayı içeriyorsa sizi yeterince güneşten koruyacaktır" şeklinde konuştu. "Katarakt, sarı nokta hastalığının ilerleyişini artırabilir" Sahte güneş gözlüklerinin güneş ışığından, UV ışınından koruyuculuğunun olmadığını belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Hiç gözlük takmasak bile gözümüz doğal mekanizma olarak güneşe çıktığımızda göz bebeğimizi küçültür ve bizi zararlı ışınlardan korumaya çalışır. Ama sahte bir güneş gözlüğü taktığımız zaman etrafı karartacağı için göz bebeğimiz büyür gözümüzün içine daha çok güneş ışınları girer. Bu sefer koruyucu özelliği olmadığı için birtakım hasarlara neden olur. Katarakt, sarı nokta hastalığının ilerleyişini artırabilir. Kornea dediğimiz gözün yüzeyinde ışık reaksiyonları oluşturabilir, kızarıklıklara ve yaralara neden olabilir. O yüzden sahte bir güneş gözlüğü, uygun olmayan bir güneş gözlüğü alacağımıza hiç almamak veya hiç kullanmamak daha iyi bir seçenek olacaktır" diye konuştu. "Görme bulanıklığına ve görme azalmasına neden olabilir" Güneş gözlüğünün sahte olmasının katarakt gelişimine neden olabileceğini ifade eden Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Katarakt gelişimine ve görme azlığına sebep olur. Tam olarak körlük diye ifade etmesek de görme kaybına neden olabilir. Özellikle yaşlı hastalarda sarı nokta hastalığı dediğimiz görme kaybına neden olan hastalığın ilerleyişini hızlandırabilir ayrıca gözün yüzeyinden koruyuculuğu olmadığı için yüzeye gelen ışıklar gözün yüzeyinde yara yapıp yine görme bulanıklığına ve görme azalmasına neden olabilir. Bu yüzden mutlaka optikçiden alınmış kaliteli bir güneş gözlüğü kullanmalıyız. Sahte güneş gözlüğünü kesinlikle kullanmamamız gerekiyor" ifadelerini kullandı. "Kalitesiz camlar gözü korumasız hale getiriyor" Uzun yıllardır gözlük sektöründe olan Optisyen İbrahim Acaz da güneş gözlüğü alırken camların kalitesinin çok önemli olduğunu, göz sağlığını koruması gerektiğini söyledi. Gözlüğün mutlaka optikçiden alınmasını gerektiğini ifade eden İbrahim Acaz, "Tüm optikçiler orijinal gözlük alır. Sertifikalı, garanti belgeli gözlükler alır. Dışarda satılan ürünler veya başka yerde satılan ürünler, kıyafet mağazaları gibi farklı yerlerdekiler genelde sertifikasız oluyor. Ürünlerin modelleri güzel ama camları kalitesiz oluyor. Kalitesiz camlar gözü korumasız hale getiriyor" şeklinde konuştu.