ASAYİŞ - 06 Şubat 2013 Çarşamba 15:16

Karakolda dayak davası tanıklara takıldı

A
A
A
Karakolda dayak davası tanıklara takıldı

İzmir'de, geçen yıl temmuz ayında, bir müzikholde gözaltına aldıkları Fevziye Cengiz’i götürdükleri karakolda dövüp hakaret ettikleri iddiasıyla haklarında ‘işkence ve eziyet’ suçundan dava açılan polis memurları H.Y., B.S., T.D. ve N.A.'nın yargılanmasına devam edildi. Dayak yediğini iddia eden Fevziye Cengiz, duruşmaya hem mağdur hem sanık olarak katıldı.

Karakol ve Asliye Ceza Mahkemesi'nde tanıklık yapan 4 kişinin adresleri tespit edilemediği için mahkemeye getirilemedi. Fevziye Cengiz'in 3 avukatı, tanıkların kolluk kuvetlerince bulunup asıl yargılamanın yapıldığı Ağır Ceza Mahkemesi'nde dinlenmesini talep etti. Mahkeme başkanı, avukatların talebi üzerine davada kilit tanık olarak gösterilen Hakan Durmaz, Asya Badeli, Turgay Çetin ile Sıdıka Yufka'nın bulunup mahkemeye zorla getirilmeleri için ilgili makamlara yazı gönderdi. Haklarında 4 ila 9 yıl arasında hapis cezası istenen polis memuru, H.Y., B.S. T.D.ve N.A haklarındaki suçlamaları kabul etmedi. Üç polise direnerek hakaret ettiği iddiasıyla toplam 16 yıl hapis istemiyle yargılanan Fevziye Cengiz, iddiaları reddetti. Mağdur sıfatıyla aynı mahkemede ifade veren Cengiz, sanık polislerden şikayetçi oldu. Dava, gelmeyen tanıkların dinlenmesi için Mayıs ayına ertelendi.


ASIL BİZ MAĞDURUZ

İzmir 6.Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden davaya Fevziye Cengiz, sanık 4 polis memuru ile avukatlar katıldı. Duruşmada kendisini savunan polis memuru H.Y, şöyle konuştu: “Ekip olarak içkili mekanlara denetime gittik. Fevziye Cengiz aşırı alkollü idi. Kimliğinin olmadığını söyleyerek kimlik vermedi. Bize, ‘Siz kimsiniz o... çocukları’ diye hakaret etti. Biz de zor kullanarak polis otosuna bindirdik ve karakola getirdik. Bayan, karakolda bize el kol hareketleri yapıp yine küfürler etti. Beni tırnakladı, hakaret etti. Bayanı kollarından tutarken, dengemizi kaybedip yere düştük. Kendisini etkisiz hale getirmek için kelepçe taktık. İşkence suçlamasını kabul etmiyorum”

Diğer polis memurları da aynı beyanlarda bulunarak haklarındaki iddiaları kabul etmeyerek asıl kendilerinin mağdur olduğunu söyledi.

Olay günü Karabağlar Polis Karakol Amiri olduğunu duruşmada belirten polis memuru N.A, sözlerini şöyle sürdürdü: "Olay günü karakolda başka işlemler için bekleyen vatandaşlar vardı. Uygulama yapan sivil polis memuru arkadaşlar, içinde bayanların olduğu bir araçla geldi. Bir bayan sürekli bağırıp hakaretler yağdırıyordu. Daha önce tanımadığım sivil polis memuru arkadaşlar, bağırıp çağıran bayanı benim odama götürdü. Bayan direnip hakaret ediyordu. Polis memuru arkadaşları odada kamera kaydı olduğu konusunda uyardım. Sonra telefon geldi. Ben telefonla konuşurken içeride yaşananları görmedim. Karakolda bekleyen diğer vatandaşlar endişelenmesin diye perdeyi kapattım. Benim yaşanan olaylarla bir ilgim yoktur."


FEVZİYE CENGİZ HEM SANIK HEM MAĞDUR
Duruşmaya üç avukatı ile birlikte hem sanık hem mağdur olarak katılan Fevziye Cengiz, "Bu olayda ben mağdurum. Karakolda beni döven polis memurlarından şikayetçiyim. Benim kendilerini tırnakladığım ve hakaret ettiğim doğru değildir" dedi. Fevziye Cengiz'in avukatları, daha önce Asliye Ceza Mahkemesi'nde dinlenen tanıkların bir kez de Ağır Ceza Mahkemesi'nde dinlenmesini talep etti. Mahkeme başkanı, tanıkların yapılan aramalarda bulunamadığını söyledi. Avukatlar bu konuda ısrar edince mahkeme başkanı, kolluk kuvetlerine yeniden yazı göndererek adresleri tespit edilemeyen tanık Hakan Durmaz, Asya Badeli, Turgay Çetin ile Sıdıka Yufka'nın bulunup mahkemeye zorla getirilmeleri için talimat yazdı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AK Parti Grup Başkanvekili Gül: "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" dedi. TBMM Genel Kurulu, 2026 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı. Kurtulmuş, birleşimi açtıktan sonra bütçenin tümü üzerindeki görüşmelere geçildi. Bütçe üzerine konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Bu bütçe milletimizin AK Parti’ye vermiş olduğu 24’üncü bütçe. Her zaman çıkıp ‘Bu millet sizi gönderecek. İşte bu son bütçeniz, bir daha burada oturamayacaksınız’ diyenleri gördük. Ama milletimiz her şeyi çok iyi görüyor, her şey milletimizin hakemliğinde gidiyor ve milletimiz hamdolsun 24’üncü bütçeyi de AK Parti’ye verdi, Cumhur İttifakı’na verdi. İnanıyorum ki daha nice bütçeyi, 2026’ları, 27’leri, 28’leri ve daha nice bütçeleri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu milletimiz güçlü desteğiyle inşallah verecek çünkü milletimiz bize güveniyor. Dünya demokrasi tarihinde benzeri az görülmüş bir siyasi süreklilik, siyasi istikrar ve büyük bir toplumsal güven ve mutabakat var. İşte biz de milletimize layık olmak için bütün yürütme olarak, gece gündüz çalışıyoruz ve hedefimiz Türkiye Yüzyılını kurmak" diye konuştu. Konuşmasının devamında milletin çizdiği istikametten yollarına devam edeceklerini dile getiren Gül, "Birçok şey yaptık değerli arkadaşlar; yollar, köprüler, birçok yapılar yaptık. Değerli arkadaşlar, bugün elde ettiğimiz bütün başarıların arkasında devlet ve millet arasındaki bir kaynaşması var. Gazi Meclisimiz, kurucu Meclis olması hasebiyle de dünya parlamentolarında çok önemli bir yere sahip ve Cumhuriyetimizi kurdu. Bu Cumhuriyetimiz ne zaman kök salsa kökü budanmaya çalışıldı, ne zaman demokrasi güçlense hep kesmeye; darbelerle, vesayetlerle, muhtıralarla bu milletin önü kesilmeye çalışıldı, darağacına gönderilen başbakanlar oldu ve bu ülke ne zaman kenetlense hep düşmanlar karşımıza çıkarıldı. Bu düşmanlar, bu ötekileştirilen kesimler kimi zaman dindarlar oldu, kimi zaman Aleviler oldu, kimi zaman Kürtler oldu ve bu kesimler dışlandı, hedef gösterildi. Rövanşist vesayetçi anlayışı, tepeden bakan bir anlayışı, milletin tepesinde boza pişiren zihniyetleri, dönemleri yaşadık" ifadelerini kullandı. "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" Terörsüz Türkiye ve bölgede yaşanan gelişmeler hakkında değerlendirmede bulunan Gül, "İç cephemizi ne kadar güçlendirirsek dışarıdaki meydan okumalara karşı daha güçlü olacağız, daha güçlü bir meydan okumalara karşı ülkemizin gücünü daha da güçlendirmiş olacağız. Dolayısıyla terörün sona ermesi, varlığını sona erdirmesi ve Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması bu anlamda çok önemlidir ve Suriye’nin Türkmen’iyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla, Nusayri’siyle, hep birlikte, beraber kardeşçe yaşamasını, demokratik katılım ve istikrarını son derece önemli görüyoruz. Suriye’de, Irak’ta, İran’da yaşayan Kürt kardeşlerimizi kendimizden ayrı görmüyoruz. Cumhurbaşkanımız, Esad zamanında da oradaki Kürtlerin kimlik problemlerini bire bir sorun eden, onların tanınmasına yönelik her türlü politikalarda Kürt kardeşlerimizin yanında olmuştur. Şimdi de varlıkları ve güçlü temsilleri için her zaman bölgedeki tüm Kürtlerin yanında güçlü bir şekilde olacağız, o kardeşlerimiz her zaman bizleri yanlarında görecekler ve böylece hem ülkemizde hem bölgede huzurlu, kalıcı bir barışı temin ediyoruz" dedi.