SAĞLIK - 24 Ağustos 2020 Pazartesi 12:19

'Kataraktın tedavisinde tek yöntem ameliyat'

A
A
A
'Kataraktın tedavisinde tek yöntem ameliyat'

Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatih Kenar, ''Kataraktın tedavisinde tek yöntem ameliyat'' dedi.

Katarakt, gözün içinde bulunan doğal ve saydam merceğin herhangi bir nedenle saydamlığını kaybetmesidir. Birçok tipi olmakla birlikte genel olarak üç ana grupta Yaşa Bağlı (Senil) Katarakt, Doğumsal (Konjenital) Katarakt, İkincil (Sekonder) Katarakt olarak incelenebilir diyen Medicana Kadıköy Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatih Kenar, daha çok yaşa bağlı olarak ortaya çıkar ama bebekler dahil her yaş grubunda görülebilir. Genellikle 55 yaş üzerinde daha sık görüldüğünü, 55-65 yaşın yüzde 30'unda, 65-75 arasında ise neredeyse yüzde 50’sinde katarakt görüldüğünü ve diyabet, hipertansiyon, romatizma gibi sistemik hastalığı olanlarda, üveit, glokom gibi göz hastalığı olanlarda ve sistemik kortizon vb. ilaç kullananlarda daha sık görülmekte olduğunu ekledi. Dr. Fatih Kenar, konu hakkında açıklamalarda bulundu.

Hastalığın ortaya çıkmasında hangi faktörler etkili olur?
Hastalığın ortaya çıkmasında hangi faktörlerin etkili olduğunu açıklayan Dr. Fatih Kenar, ''Kataraktların yüzde 90'ı yaşa bağlı olarak ortaya çıkar. C vitamininin eksikliği ultraviyole kataraktı faktörlerin başında gelir. Darbe, çarpma, vurma, yanık gibi göz travmalarına bağlı olarak ortaya çıkabilir. Şeker Hastalarında katarakt iki kat sık görülür. İlaç ve çevresel faktörlere bağlı olarak görülebilir. Kortizon kullanımı da katarak oluşumunda etkilidir. Glokom, üveit gibi göz hastalıkları sonrasında ortaya çıkabilir. Doğumsal olarak ortaya çıkan kataraktlar da bulunmaktadır. Görme keskinliğinde yavaş yavaş azalma, bulanık görme, bazen tek gözde çift görme, ışığa duyarlılığın artması sonucu kamaşma, renklerde soluklaşma ve sararma, sarı ve mat görünmesi, gece görme azalması, gözlük numarasının sık değişimi, sonradan oluşan miyopi, araba kullanırken zorlanma ve okuma zorluğu gibi birçok belirtisi olabilir'' dedi.

''Katarakt tedavi edilemez, ameliyat şart''
Katarak tedavisinde ameliyat zorunluluğuna dikkat çeken Dr. Kenar, ''Katarakt, ilaçla medikal veya gözlük ile tedavi edilebilen bir rahatsızlık değildir. Kataraktın ilerlemesini durdurabilecek etkili bir yöntem yoktur. Fakat Polarize camlı güneş gözlükleri UV hasarını azaltmaktadır. Oluşmuş bir kataraktın tek tedavisi ameliyattır. Dünyada geliştirilen son yöntem FAKO (Facoemülsifikasyon) tekniği ile katarakt ameliyatı yapılmaktadır.Katarakt ameliyatları damla ile, narkoz verilmeden, ağrısız bir şekilde 10-15 dakikada yapılır. Hastanın hastanede yatmasına gerek yoktur. Operasyon sonrası aynı gün evine gider'' şeklinde konuştu.

''Katarakt ameliyatında lens seçimi çok önemli''
Katarakt ameliyatlarında dikkat edilmesi gereken birkaç hususa da değinen Dr.Kenar, hekimin katarakt cerrahisi konusunda tecrübeli olması, kullanılan merceğin kalitesi ve çeşidinin de önemini vurgularken, kalitesiz mercekler ile yapılan ameliyatlardan sonra ışık hassasiyeti, görmede sorunlar, gece görüş problemleri gibi sıkıntılar oluşabildiğine dikkat çekti.

Dr. Kenar, sözlerini şöyle sonlandırdı: ''Göz içine konulan merceğin kalitesi ve cinsi ameliyat sonrası ömür boyu görme kalitesini etkileyen en önemli faktörlerdendir. FDA (Amerika Sağlık Bakanlığı) onaylı hidrofobik (su içeriği düşük),asferik (Gözün kendi merceğine en uygun fiziki tasarımı olan)dizaynlı Amerika üretimli göz içi mercekleri kullanılmaktadır.Hastanın ve doktorun tercihine göre sadece uzak: monofokal (tek odaklı), uzak-yakın: multifocal-bifokal iki odaklı,uzak-yakın-orta mesafe:trifokal (üç odak- akıllı lens) göz içi mercekleri kullanılabilmektedir. Uzak 1,5 metreden sonrası, yakın 33-40 cm arası ve orta mesafe 66-70 cm arası için net görüş sağlamaktadır''.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Elazığ’da orman yangınlarıyla mücadele için "Orman Benim" kampanyası başlatıldı Elazığ’da orman yangınlarının önlenmesi, yangın sayılarının ve şiddetinin azaltılarak çevreye olan zararın en aza indirilmesi ve vatandaşları bilinçlendirmek amacıyla "Orman Benim" kampanyası düzenlendi. Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğü, orman yangınlarını önlemek için orman yolları, yangın önleme şeritleri, orman bakımı, enerji nakil hattı altları yakınında yanıcı etmenlerin temizliği gibi birçok çalışma yürütüyor. Bu çerçevede orman yangınlarının önlenmesi, yangın sayılarının ve şiddetinin düşürülerek çevreye olan zararların en aza indirilmesi, vatandaşlarda orman yangınlarının çıkmasını önleme bilincinin oluşturulması amacıyla 81 ilde olduğu gibi Elazığ’da da "Orman Benim" kampanyası düzenlendi. Elazığ Orman Bölge Müdürlüğü Orman İşletme Müdürlüğü koordinesinde Fırat Üniversitesi rektörlük kampüsü ormanlık alanında yürütülen kampanya ile ilk, ortaokul, lise ve üniversite öğrencilerinin de katılımıyla orman içi ve bitişiğindeki yol kenarları, tarım arazileri, yerleşim yerleri ile tesislerin yanı başındaki yanıcı maddelerin azaltılması ve çöplerin temizlenmesiyle orman yangınlarının olumsuz etkilerinin azaltılması amaçlanıyor. Kampanya ile ilgili bilgi veren Elazığ Orman Bölge Müdürü Muhammed Salih Çetiner, “Tarım ve Orman Bakanlığımızın bugün saat 10.00’da 81 ilde eş zamanlı olarak başlatmış olduğu ’Orman Benim’ etkinliğini bugün sayın valimizin de koordinesinde Elazığ’da Fırat Üniversitesi’nin kampüsündeki mevcut ormanda icra etmek üzere toplanmış bulunmaktayız. Malum küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkisiyle orman yangınları büyük ölçüde tehdit oluşturmaya başlamıştır. Ülkemizde de orman yangınlarını önlemek amacıyla genel müdürlüğümüzün bizlere talimatları şu yönde; yangın öncesi eğitimlerin öğrenciden köy korucularına, jandarma birliklerimize ve vatandaşlara, yangın gönüllerine bu eğitimlerin zamanında yapılması yönünde talimatları olmuştu. 8 ilde malum Elazığ Orman Bölge Müdürlüğümüzün alanı Malatya’dan Hakkari’ye kadar, şu an 8 ilde de ’Orman Benim’ kampanyası uygulamaya geçildi. Bugün sizlerle yanıcı maddelerin ortadan kaldırılması, atılan çöplerin temizlenmesi, kurumuş dalların ve otların alandan temizlenmesi yönünde halkımızda, öğrencilerimiz arasında bilinçlendirme, bir hassasiyet oluşturma ve farkındalık oluşturmak amacıyla bugün bu etkinliği Elazığ’da icra edeceğiz” dedi. Düzenlenen programa Vali Yardımcısı Recep Gündüz, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bilal Üstündağ, kurum müdürleri, akademisyenler, öğretmen ve öğrenciler katıldı.
Niğde Niğde’de daha temiz bir orman için çöp topladılar Niğde’de "Orman Benim Kampanyası" çerçevesinde çöp toplama etkinliği düzenlendi. Orman yangınlarını önlemek ve temiz bir çevre için Kumluca-Hamamlı Erozyon Kontrol Sahasında düzenlenen çöp toplama etkinliğine Niğde Valisi Cahit Çelik, kurum müdürleri, emniyet teşkilatı mensupları, sağlıkçılar, izci kulüpleri, STK temsilcileri ve öğrenciler katıldı. Niğde Valisi Cahit Çelik, vatandaşları doğaya karşı daha dikkatli ve hassas olmaları konusunda uyardı. Bugün ’Orman Benim Kampanyası’ çerçevesinde Kumluca ve Hamamlı Mahallesi’ndeki yaklaşık bir 326 dönümlük ormanlık arazide temizlik yapılacağını belirten Vali Çelik, "Orman yangınlarının en büyük sebebi insan kaynaklı, son yıllarda Türkiye’de ortalama bir yılda 2 bin 600 civarında orman yangını oluyor ve bu meydana gelen orman yangınlarının yüzde 83’e yakını insan kaynaklı. Maalesef ormanlarımızı çok iyi kullanmıyoruz. Ormanlarımız hem habitat açısından hem de doğal güzellik açısından çok önemli. Ben sabahları bazen burada koşuyorum, gerçekten girdiğin zaman orman içerisinde her türlü çöpü bulabiliyorsunuz. Plastik atıklar, çöp poşetleri, şişeler, tek ülkemiz var, tek ilimiz var ve tek bir gezegenimiz var. Sonuçta dünya bizim evimiz. Türkiye de bizim evimiz. Bu anlamda ülkemizi, memleketimizi, temiz tutmak zorundayız. Bu anlamda tüm vatandaşlarımızı bu konuda uyarmak istiyorum. Daha dikkatli ve hassas olmalarını istirham ediyorum. Bir insan nihayetinde kendi evinde çöp içerisinde yaşamaz, yaşamak istemez. Çöp içerisinde eğer yaşıyorsa gerçekten biz o insana hasta damgasını vuruyoruz. Çevreye karşı da bu şekilde hareket etmemiz gerekiyor. Sonuçta burası bizim evimiz ve sahip çıkmamız gerekiyor. Ormanlarımızın temiz olması gerekiyor. Bir pet şişe, cam şişe yangına sebebiyet verebiliyor. İnşallah bundan sonraki süreçte vatandaşlarımız, bizler, öğrencilerimiz hem ormana hem doğaya hem çevreye daha duyarlı olurlar" ifadelerini kullandı.
İstanbul Yabancıya satışta İstanbul ilk sırada Emlak Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, “Konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 1,7’ye kadar geriledi. İstanbul ise yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sıradaki yerini koruyor” dedi. Konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 1,7’ye kadar geriledi. İstanbul yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sıradaki yerini koruyor. 2024 yılı ilk çeyreğine kadarki sürede satın alım sureti ile en çok bağımsız bölüm edinilen ilk 10 il hakkında bilgiler veren Altın Emlak Global Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı, “İlk sırada 120 bin 459 bağımsız bölüm satışı ile İstanbul yer alıyor. 2. Sırada 79 bin 684 satışla Antalya bulunuyor. Mersin 13 bin 75 satışla 3. Sırada yer alırken, Bursa 12 bin 398 satışla 4. Sırada bulunuyor. Ankara 11 bin 968 satışla 5. Sırada iken, Yalova 8 bin 575 satışla 6. Sırada bulunuyor. 7. Sırada yer alan Muğla’da 8 bin 449, 8. Sırada yer alan Aydın’da 6 bin 690, 9. Sırada yer alan İzmir’de 5 bin 910 ve 10.sırada yer alan Trabzon’da 5 bin 214 satış rakamı var” dedi. Ülkeler sıralamasında ilk sıra Rusya Federasyonu’nun Gene 2024 yılı ilk çeyreğine kadarki sürede satın alım sureti ile en çok bağımsız bölüm edinen ilk on ülke hakkında da değerlendirmelerde bulunan Özelmacıklı, “Ülke uyruklarına göre en çok satış Rusya Federasyonu vatandaşlarına yapıldı. Bu sayının toplamda 44 bin 28’e ulaştığını görüyoruz. Bu ülkeyi 32 bin 658 ile İran, 28 bin 712 ile de Irak takip ediyor. 4. Sırada ise 13 bin 435 ile Almanya, 5. Sırada ise 13 bin 17 satışla Kuveyt yer alıyor. Listede Suudi Arabistan 12 bin 963 ile 6. Sırada ilen İngiltere’de 11 bin 150 ile 7. Sırada bulunuyor. Afganistan listede 9 bin 242 satış ile 8. Sırada iken, Ukrayna 8 bin 189 satışla 9. Sırada. Son sırada ise 7 bin 914 satışla Azerbaycan yer alıyor” dedi. Konut öncelikli tercih Yabancıların satın almak sureti ile edindikleri taşınmaz adetlerine de değinen Özelmacıklı, “2024 yılı ilk çeyreğine kadarki sürede bağımsız bölüm edinimlerinin toplamının 292 bin 436 seviyesinde iken arsa - arazi ediniminin ise 16 bin 331 seviyesinde. Toplam taşınmaz edinimi sayısına baktığımızda ise 308 bin 767 adet seviyesinde. Taşınmaz sayısı dışında Türkiye genelinde toplam yabancı mülkiyet sayısı ise 360 bin 440 seviyesine ulaştı” şeklinde konuştu. Birçok düzenleme yapıldı Yabancı gerçek kişilerin ülkemizde taşınmaz satın almaları yoluyla istisnai yoldan Türk vatandaşlığı kazanabilmelerinin mümkün kılındığını lakin son dönemde sektörün mülteci ve yatırımcı karmaşasında çok kan kaybettiğini ifade eden Özelmacıklı, “12 Aralık 2023 tarihinden itibaren vatandaşlık kazanabilmek amacıyla yapısız ve iki yıl içerisinde proje geliştirme zorunluluğu bulunan taşınmazlar ile tarımsal nitelikli arazilerin vatandaşlık kazanabilmek amacıyla edinilmesi mümkün bulunmuyor. Noterde düzenlenen satış vaadi sözleşmelerine dayalı olarak yapılacak başvurularda kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulmuş taşınmazlar esas alınabiliyor. Satış yoluyla edinilecek taşınmaz sayısında herhangi bir sınırlama bulunmuyor. Lakin yönetmelikte belirtilen tutarın sağlanması esas” diye konuştu.