GÜNDEM - 13 Eylül 2016 Salı 09:30

Katil arılarından Türkiye'de bir ilk

A
A
A
Katil arılarından Türkiye'de bir ilk

Bursa'da arı üretiminin yoğun olduğu Orhaneli ilçesinin dağlık alanlarındaki kolonileri gözüne kestiren katil arılar, Türkiye'de ilk kez görülen, devasa boyutta yaptıkları kovanla görenleri şaşkına çevirdi.

Dünyada ender şekilde rastlanan ve Türkiye'de ilk kez tespit edilen eşek (katil) arılarının devasa boyutta işledikleri kovan görenleri şaşkına çevirdi.  Orhaneli ilçesi Kusunlar köyü bölgesinde arıcılık faaliyeti yürüten üreticilerin kolonilerine saldırıp tamamını yok eden katil arılardan usanan üreticiler çare bulamıyor. Arı üretimi yapılan bölgedeki barakanın içerisine yuvalanan eşek arıları oluşturdukları dev kovan ile film sahnelerini aratmıyor.

Türkiye’deki yaygın türü “sarıca” olarak bilinen gövdesi kızılımsı sarı ve siyah çizgili olan eşek arıları Avrupa'da eşek arıları olarak da biliniyor. Katil eşek arılarının bazen kova büyüklüğünde olan yuvalarını, duvar ya da ağaç oyuklarına ya da toprak üstüne kurdukları belirtiliyor.  İnsanlar dahil tüm canlılar için tehdit oluşturan eşek arıları, dişleriyle ısırarak etrafa zarar verir. Zaman zaman insanlara yaptıkları saldırılarla da gündeme gelen eşek arıları kendilerine karşı tehdit hissettiklerinde iğnesini batırıyor.

Bu iğnenin zehirli olduğunu dile getiren Kanyon Arıcılığın sahibi Apiterapist Ali İlhan, "Sokması ile şiddetli ağrı veren eşek arısının zehri, insanda ağır alerji tepkilerine yol açabilir. Alerjisi olan bir insanı bir eşek arısı dahi öldürebilir. Toplu şekilde yapılan saldırılarda ise insanda arı sokmasına karşı alerji olmasa dahi ölümlere yol açabilecek sonuçlar doğurabilir. Eşek arıları bal yapmazlar, etçil canlılardır. Tarım zararlılarının ortadan kaldırılmasında önemli rol üstlenir çünkü yavrularını bu küçük böceklerle beslerler. Sadece yumurtalarını bırakmak için az sayıda petek göz örer. Ayrıca kraliçe yuvayı tek başına yapar. Ben 8 senedir arıcılık ile ilgileniyorum. Türkiye'de bu boyutta bir eşek arısı kovanı görülmedi. Bu kovan Türkiye'de bir ilk. Dünyada ender görülen bu olaya şahit olmak bana nasip oldu. Fakat bu eşek arıları çevrede bulunan arı kolonilerimize saldırarak ciddi zarar veriyor. Bunun önüne geçmemiz lazım. Bizim arılarımızın kafalarını kopararak yiyorlar. Üretimimiz büyük ölçüde sekteye uğruyor. Orhaneli bölgesi arıcılık ve arı ürünleri bakımından yüksek kalitede verim aldığımız bölgedir. Dünyaca ünlü apiterapistler bu bölgeye rağbet gösteriyor. Arılar, tüm insanlığın devam etmesi için olmazsa olmazlarımızdan olduğundan dolayı onları bir şekilde katil arılardan korumamız gereklidir" dedi. 

Onur Aktaş - Yakup Vardar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Naci Görür: "Çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız" Hatay’ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ söyleyişine katıldı. Türkiye’de 13,6 milyon önce deprem mekanizmaların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, depremleri durdurmanın mümkün olmadığını, toplum olarak depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorunda olduğunu söyledi. “Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı dün olduğu gibi toprağa veremeyiz" Deprem mekanizmasının Türkiye’de 13,6 milyon önce oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil çünkü bu mümkün değil. Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı, dün olduğu gibi toprağa veremeyiz. O halde yapılacak bir şey bilgi, aydın ve çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunları yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz” dedi. “İskenderun tarafına gelen kıta biraz büküldüğü ve eğildiğinde o bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor” Deprem sonrası İskenderun sahilindeki çökme konusuna değinen Prof. Dr. Görür, “İskenderun’da bazı yerler çökmüş ve batıyor. Neden batıyor konusu fayla ilgili bir durumdur. Bin yıl önce Bingöl ilinin Karlıova’dan gelen doğu fayı, yanal hareket ederken İskenderun’daki fay biraz eğiliyor. İskenderun tarafına gelen kıta biraz bükülüyor ve eğiliyor. O kısımda bir duvar ve diklik oluşturuyor. Burada düşey atılım meydana geliyor ve fay niteliği doğuruyor ve batıyor. Bu nedenle de bir bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor. Deniz seviyesinin göreceli olarak işlenmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İskenderun ilçesinde düzenlenen ’İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı konferansa yer bilimci Naci Görür’ün yanı sıra; İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz katıldı.
İstanbul Sadettin Saran: "Göreve gelirsek Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, 48 saat içinde 500 imza toplayabildiklerini belirterek, "Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" dedi. Fenerbahçe Başkanlığına adaylığını açıklayan İş İnsanı Sadettin Saran, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmansa kongre üyeleriyle bir araya geldi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu eski Başkanı Vefa Küçük de toplantı da yer alarak Saran’a destek verdi. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için çalışacaklarını aktaran Saran, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vererek, "Kasım ayında Ali Koç ile buluştum. Maddi manevi çok büyük emek verdiniz, bu işi öğrendin, devam edeceksen biz arkandayız ancak devam etmeyecekseniz biz bu işi çok iyi yaparız ve göreve talibiz dedim. O da, ’Çok iyi yapacağına ben de inanıyorum’ dedi. Kulüp bilançolarına, defterlere bakmamız için resmi olarak aday olmamız gerekiyordu. Takım şampiyonluğa gidiyor, kongre sürecine de sokmak istemiyoruz ama madem öyle dedik 48 saatte büyük teveccühle 500 imzayı topladık. Bunun için de çok teşekkür ediyoruz. Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız. Hem saha içinde hem saha dışında mücadele ediyoruz. Oyuncularımıza uzanan elleri kırmasını biliriz" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe hepimizindir" Fenerbahçe için birlik beraberlik mesajı beren 59 yaşındaki iş insanı, "Fenerbahçe hiçbir şahsa ait değildir. Fenerbahçe sizindir Fenerbahçe bizimdir. Fenerbahçe hepimizindir" diyerek sözlerini noktaladı. Saran’ın konuşmasının ardından Kongre Üyeleri yoğun alkışlarla destek verdi.