ASAYİŞ - 22 Mart 2018 Perşembe 19:06

Katliamın zanlısı: 'Sevdiğim için yaptım pişman değilim'

A
A
A
Katliamın zanlısı: 'Sevdiğim için yaptım pişman değilim'

Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Ortaköy'de 5 kişiyi öldüren katil zanlısı jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Katil zanlısı, "Sevdiğim için yaptım pişman değilim" dedi.

Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Ortaköy'de 5 kişiyi öldüren katil zanlısı jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Katil zanlısı, "Sevdiğim için yaptım pişman değilim" dedi.
Şarkışla ilçesine bağlı Ortaköy'de sevdiği kız Pınar Ezgi Esen'in dedesi Hüseyin, anneannesi Cennet ve babası Tarık Esen'i öldüren katil zanlısı 28 yaşındaki Fırat Yurdakul polis ekipleri tarafından yakalandığı Kahramanmaraş'taki işlemlerinin ardından Sivas'ın Şarkışla ilçesine gönderildi. Yurdakul Şarkışla İlçe Jandarma Komutanlığı'nda alınan ifadesinde işlediği cinayetleri soğukkanlılıkla anlattı. Yurdakul, "Tarık Esen'in kızı olan Pınar Esen ile aramızda yaklaşık 8-9 yıldır devam eden bir aşk ilişkisi vardı. Birbirimizi yıllarca sevdik. Bu sevgimizi evlilik yaparak güzelleştirmek istedim. 2017 yılı yaz aylarında Pınar'ın annesi Nesrin Esen ile görüşmüştüm. Bana 'Bu kız ile artık evlen bir yuva kurun' demişti. Bende zaten onsuz yaşayamam dedim. Ancak bizim yapacağımız bu evliliğe Pınar'ın babası Tarık Esen karşı çıktı. Yaz aylarında bir görüşmemizde bana hitaben 'Senin gibi birine ben kız vermem sen kimsin ki benden kız alacaksın. Ben çobana kız falan vermem benim kızım şehirde kalacak' dedi. Bende sen bana Pınar'ı vermezsen beni öldürmüş olursun dedim. Her defasında bana hakaret etti ve beni aşağıladı. Benim sevgimi anlayamadılar. Olaydan üç gün önce Tarık ile bir telefon görüşmesi yapmıştım. Bu görüşmede Pınar'ı seviyorum sen ailene yıllarca sahip çıkmadın 8-9 yıldır eşinden, çocuklarından ayrı kaldın. Seni yerine ben sahip çıktım dedim. Tarık da bana 'Çakal sen benden kızımızı alamazsın sana vermem' dedi. Bende Tarık'a biz birbirimizi seviyoruz neden Pınar'ı vermiyorsun dedim. Ama Tarık bana yine hakaret etti" dedi.

"Kafamda her şey bitmişti" 

Köyde evde oturduğu sırada Taylan Koral'ın geldiğini ve bir süre sohbet ettiklerini anlatan Yurdakul, "Fazla evde durmadı ve Taylan evden ayrıldı. Ben Ortaköy'deki evimde yalnız yaşıyorum. Sabah erken saatlerden itibaren alkol almıştım. Telefon ile Tarık'ı aradım telefonu açmadı. Daha sonra mesaj çektim. Mesajıma da karşılık vermedi. Üçüncü mesajımda 'Sevdiğin için ölmekte, öldürmekte benim için güzel' dedim. Bu yazışmalarıma da cevap gelmedi. Daha sonra Cennet teyzeyi aradım. Cennet teyze bana 'Sana verecek kızımız yok. Yıllarca sevip de ayrılan ilk sen değilsin' dedi. Tarık ile ve Cennet teyze ile görüşmelerimden sonra evde kendime ait ruhsatsız av tüfeğini aldım. Tüfeğin içerisinde 8 adet fişek vardı. Evden ayrıldım ve Tarık'ın kaldığı eve doğru yürüdüm. Ben evim ile Tarık'ın evin arası 300 metreydi. Kafamda artık her şey bitmişti. Bana sevdiğim kız Pınar'ı vermemeleri artık hayatı durma noktasına getirmişti. Tarık'ın bulunduğu eve geldi. Kış ayları olduğu için köyde fazla insan yoktu. Yolda yürürken kimseyle karşılaşmadım. Havada zaten kararmıştı. Cennet elimdeki tüfeği gördü ve bana hitaben 'Defol git buradan oğlumun başına belaya sokma kendini öldürtme' dedi. Bende ben zaten ölmüşüm dedim. Bu sırada Tarık evin içerisinde koşarak geliyordu. Evin koridor kısmında Tarık'ı görür görmez hedef alarak ateş ettim. Bu sırada babası İbrahim Esen evin içerisinden çıktı. Tarık'a ateş edince Cennet elimdeki tüfeğe sarılarak ateş etmemi engellemeye çalıştı. Bende tüfekle bir el Cennet Esen'e ateş ettim. Bir defa daha ateş ettiğimi hatırlıyorum. Cennet Esen evin balkon kısmında, İbrahim ve Tarık Esen ise koridorda yere yığıldı. Olay sonrası evin içerisine girmedim. Bütün bunları evin balkon kısmından ateş ederek gerçekleştirdim. Evde küçük bir kız vardı. Evin içerisine doğru kaçtı. Ben çocuğa bir şey yapmadım. Ölüp ölmediklerini kontrol etmedim. Evin etrafında kimse yoktu. Cinayetleri ben işledim. Beni kimse teşvik etmedi" diye konuştu.

"Annemi gördükten sonra intihar edecektim" 

3 kişiyi öldürdükten sonra köyün içerisine doğru yürüdüğünü anlatan Yurdakul ifadesinde şunları söyledi:
"Olayda kullandığım elimdeki av tüfeğini mezarlığın kenarına bıraktım. Celal Koral'ın dükkanına geldim. Celal'e karşı öldürme maksadım yoktu. Celal'den iki, üç tane bira istedim. Bu sırada gün boyu aldığım alkolün etkisinin üzerimde olduğunu hatırlıyorum. Celal bana küfretti bana 'Borcunu ödemeden bira vermem' dedi. Bende dükkandan ayrıldım. Zaten hayat benim için bitmişti. Sevdiğim kızın babasını, dedesini ve ninesini öldürmüştüm. Celal'in de bana ağır konuşması zoruma gitti. Mezarlığın kenarına bıraktığım av tüfeğini alarak büfeye geldim. İlk büfeye girdiğimde Celal tekti. İkinci gitmemde Taylan'da babasının yanındaydı. Celal ile oğlu Taylan ile büfenin içerisindeydi. Celal 'Oğlum tüfek' der demez. Celal'e doğru hedef alarak ateş ettim. Taylan elimdeki tüfeğe sarılınca ona da ateş ettim. Daha sonra her ikisi de yere yığıldı. Tüfeğin içerisindeki mermiler bitinceye kadar ateş ettim. Dükkanın içerisinden para, bira aldım. Dükkanın içerisinde masa üzerinde Celal'e ait aracın anahtarını gördüm ve olay yerinden araçla ayrıldım. Gaziantep ilinde Nurdağı'na gidecektim. Burada Kozdere köyünde ikamet eden ninemin yanına gidecektim. Buraya gitme sebebim annem Niymet'i son bir defa gördükten sonra kendi kafama sıkacaktım. Zaten benim için hayat bitmişti. Hayattan hiçbir beklentim kalmadı."

"Pişman değilim" 

Jandarmadaki alınan ifadesinin ardından Yurdakul, sağlık kontrolünden geçirilmek üzere Şarkışla Devlet Hastanesi'ne getirildi. Burada bir basın mensubunun pişman mısın? sorusuna Yurdakul, "Sevdiğim için yaptım. Pişman değilim" dedi. Sağlık kontrolünden geçirildikten sonra Yurdakul güvenlik önlemleri arasından adliyeye sevk edildi. 

Uğur Yiğit - Tolga Şardağ
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Türk Ocağında ’Hz. İnsan olma yolunda Nebevi Ahlâk’ konulu konferans Eskişehir Türk Ocağından ‘Hz. İnsan olma yolunda Nebevi Ahlâk’ konulu ramazan konferans gerçekleştirildi. Ramazan’ın her pazarında devam eden ‘Ramazan konferanslarının’ bu sene ilkinde Prof. Dr. Kâmil Sarıtaş tarafından verilen ‘Hz. İnsan Olma Yolunda Nebevi Ahlâk’ konulu konferans verdi. Türk Ocağından gerçekleşen konferansta konuşan Prof. Dr. Sarıtaş, “Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V.), Allah’ın muradını insanlara tebliğ edip tevhidî noktada insanın zihin dönüşümü sağlamayı amaçlamış, akabinde insanların değerler çerçevesinde düşünmelerini ve davranmalarını hedeflemiştir. Ruhları uyarmak, gönülleri aydınlatmak, nefisleri arındırmak ve anlam arayışına sevk etmek üzere barış, emniyet, selamet ve huzur anlamına gelen İslam’ı tebliğ etmiştir. O’nun sünneti, Kur’an-ı Kerim’den sonraki vazgeçilmez ikinci kaynaktır. Bu minvalde Hz. Peygamberin her yönünü özellikle de ahlaki yönünü iyice tetkik etmek gerekir. Hz. Peygamber, kendisine inanan ve inanmayan bütün insanların tanıklığı ile insanlık tarihinin en büyük ferdidir. Peygamberliğini reddedenler bile örnek bir insan olduğu konusunda hem fikirdir. Risaletten önce insani vazifelerine/sorumluluklarına dikkat edip el-Emin olarak anıldığı gibi, vahiy aldıktan sonra da hayatın içindeki sorumluluklarını hassasiyetle yerine getirmiştir. Ahlakın nasıl yaşanacağını herkesin anlayacağı tarzda açıklamış, bir insan, baba, eş, dede, akraba, arkadaş, komşu, yönetici ve komutan olarak üzerine düşen ahlaki rolleri en güzel şekilde yerine getirmiş, uygulamıştır. Yaşadığını söylemiş, söylediğini de yaşamıştır. Güzel ahlaklı olması peygamber olmasıyla kazandığı bir özellik değildir. Öyle ki insan, insan olmak itibariyle ahlaki bir varlıktır, Müslüman olmak veya bir dine inanmak hasebiyle insan ahlaki bir varlık olmaz. Onun çocukluğunda ve gençliğinde kazandığı güzel meziyetler İslam’la zirveye çıkmış, vahiyle olgunlaşmıştır. Peygamberimiz indinde ahlaki emirler aynı zamanda dini emirlerdir. Onun indinde ahlak inançla, ibadetle, bilgiyle, ahiret düşüncesi ile de yakından ilgilidir. Hz. Peygamber Hz. İnsan olma yolunda bazı ahlaki ilkeler ileri sürmüştür. Dikkatle incelendiği zaman tüm insanlığı kuşatan bu ilkelerin insanın Hz. İnsan olmasını sağlayacağı görülür: Hz. Peygamber, Mevlâna, Hacı Bektaş Veli ve Yunus Emre gibi insan-ı kamillerin yetişmesine vesile olmuştur’’ dedi. Soru ve cevaplardan sonra Eskişehir Türk Ocağı Başkanı Prof. Dr. Nedim Ünal’ın teşekkür konuşması ve şükran beratı takdimi ile program sona erdi.
Kırıkkale Kırıkkale’de "otobüsüm nerede" uygulaması başladı Kırıkkale Belediyesi tarafından şehir içi toplu taşıma araçlarında hayata geçirilen "otobüsüm nerede" mobil uygulaması sayesinde vatandaşlar otobüslerin anlık konum bilgilerini ve hareket saat bilgilerini öğrenebilecek. Kırıkkale Belediyesi’nden yapılan açıklamada, "otobüsüm nerede" uygulaması sayesinde vatandaşların cep telefonlarından şehir içi hat otobüslerinin konumunu görebilecekleri bildirildi. Uygulama ile otobüslerin anlık konum bilgileri, otobüs hareket saatleri, kart dolum noktaları, duraktan geçen hat bilgileri, kart türleri ve bakiye işlemlerinin yapılabileceği belirtildi. Açıklamada, görüşlerine yer verilen Kırıkkale Belediye Başkanı Mehmet Saygılı, geçen yıl belediye olarak hizmete sundukları toplu taşıma otobüslerinin vatandaşlara konforlu seyahat hizmeti sunduklarını söyledi. Vatandaşların huzur, rahat ve güven içinde yolculuk yapmasını sağladıklarını ifade eden Saygılı, "İşte bu projelerimizden biri de ulaşım portalımız. Bilgi İşlem Müdürlüğümüzce geliştirdiği proje ile toplu ulaşımda çok daha iyi noktalara geleceğimize inanıyorum. Bu uygulama ile vatandaşlarımıza büyük kolaylık getirmiş oluyoruz. Vatandaşımızın evinden çıkmadan mobil cihazından bakıp otobüsünün nerede olduğunu görüp ona göre hareket edecek. Bunun yanında otobüs hareket saatlerini, kart dolum noktalarını, duraktan geçen hat bilgilerini görebilecek. Ayrıca ulaşımla ilgili anlık duyuru ve haberleri de yakından takip edecek. Uygulamayı daha da geliştireceğiz. Ben, emeği geçen Bilgi İşlem personelimize teşekkür ederim" dedi.
Erzincan Eğitim Fakültesi öğrencilerinden resim sergisi EBYÜ’de İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Çanakkale Zaferi anısına resim sergisi düzenlendi. İstiklal Marşı’nın kabulü ve 18 Mart Çanakkale Zaferi Haftası münasebetiyle Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi ve Görsel Sanatlar Kulübü işbirliği ile "12 Mart İstiklal Marşı- Mehmet Akif Ersoy ve 18 Mart Çanakkale Şehitleri Resim Sergisi” düzenlendi. Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sergi açılışına Rektör Prof. Dr. Akın Levent, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. A. Ercan Ekinci, Prof. Dr. Adem Başıbüyük, Prof. Dr. Çağrı Çırak, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mücahit Kağan, Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Dr. Erdem Yavuz, Doç. Dr. Alper Kaşkaya, Güzel Sanatlar Eğitimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Orhan Taşkesen, Güzel Sanatlar Eğitimi Resim-İş Anabilim Dalı akademisyenleri ile Görsel Sanatlar Kulübü öğrencileri ve davetliler katıldı. Sergide açılış konuşması yapan Rektör Prof. Dr. Akın Levent, “12 Mart İstiklal Marşı’nın kabul edilmesi ve 18 Mart Çanakkale Zaferi sebebiyle düzenlenen bu sergi vesilesi ile Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve ebediyete intikal eden tüm şehitlerimizi rahmetle yad ediyoruz. Onların aziz hatıralarını yaşatmak ve onların bize bıraktığı mirası korumak en büyük görevimizdir. Bu vesileyle, emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyor, bu serginin hayata geçirilmesindeki destekleri için Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü ve Görsel Sanatlar Kulübü’ne ve tüm katılımcılara şükranlarımı iletiyorum” dedi. “Türk’ün Özü Akif’in Sözü” teması ile hazırlanılan sergide toplam 34 eser sergilendi. Rektör Levent ve katılımcılar eserleri tek tek inceleyerek eser sahiplerinden bilgi aldı. Resim Sergisi açılışı fotoğraf çekiminin ardından son buldu.