SPOR - 08 Temmuz 2022 Cuma 16:01

Kazımcan Karataş: 'Şanlı formamızla sahaya çıkmak için heyecanlanıyorum'

A
A
A
Kazımcan Karataş: 'Şanlı formamızla sahaya çıkmak için heyecanlanıyorum'

Galatasaray'ın yeni transferi Kazımcan Karataş, çok heyecanlı ve mutlu olduğunu belirterek, "Şanlı formamızla sahaya çıkmak için heyecanlanıyorum" dedi.

Galatasaray'ın yeni transferi Kazımcan Karataş, Avusturya kampında antrenman öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Çok heyecanlı ve mutlu olduğunu belirten Karataş, "Şanlı formamızla sahaya çıkmak için heyecanlanıyorum, o günü sabırsızlıkla bekliyorum. Tabii heyecanlıyım, burada olduğum için de ayrıca mutluyum. Umarım hem benim için hem Galatasaray ailesi için güzel başarılara imza atarım. İnşallah olumlu ve güzel olur bizim için. Geldiğim günden bugüne kadar sıcakkanlı, aile ortamını bana hissettirdiler. Kampta da sohbet, muhabbetlerimiz devam ediyor. Gerçekten sıcakkanlı karşıladılar beni. Bu aile ortamında ben de bulunduğum için mutlu ve huzurluyum" diye konuştu.

"Sol bekte kendimi daha iyi hissediyorum"

Hangi bölgede oynamayı sevdiğinin sorulması üzerine Karataş, "Geçen sezon sol bekte daha çok ağırlıklı bir sezon geçirdim. Okan hocamızla bu konu hakkında konuşmadık. Okan hocam bana saha içinde hangi bölgede görev verirse elimden geleni yapacağımı izah etmek istiyorum. Sol bekte öne çıkışlarda daha rahat hissediyorum ve daha güvenli oluyorum. Bu yüzden de sol bek mevkisinde kendimi daha iyi hissediyorum" şeklinde konuştu.

"A Milli Takım'da şans bulmak istiyorum"

Futbola nasıl başladığını anlatan 19 yaşındaki futbolcu, "6 yaşında Altay Spor Kulübü’nde başladım. Ardından da yaş kategorilerinde U11, U12, U13, U14 ve U15 derken A takımda kendimi buldum. Herkesin hayali olan o forma altında A takımla oynamak herkese nasip olmuyor. Geçen sezon iyi bir sezon geçirdim. Ardından da Galatasaray’a transfer oldum. Mutluyum. Her basamağı sıra sıra geçmek lazım. Birden çıkarsak birden düşmemiz de o kadar kolay olabiliyor. Şu anda U16, U17, U19 ve daha yeni de Ümit Milli Takıma çağırıldım. Yavaş yavaş A takıma çağırılarak şans bulmak ve süre almak istiyorum" ifadelerini kullandı.

Taraftarlardan destek beklediğini aktaran genç futbolcu, "İlk maçtan son maça kadar bizi desteklesinler. Onların bize güvenini ve inancını sahada yansıtarak elimizden geleni yapacağız. Takım olarak da bunun bilincindeyiz. Sol bek mevkisinde de Galatasaray’a katkı vereceğimi düşünüyorum. Tabii farkı bölgelerde de şans bulursam elimden geleni yapabileceğimi düşünüyorum" açıklamasında bulundu.

"Saha içinde özgür ve güvenli hissediyorum"

"Kendimi saha içinde özgür ve güvenli hissediyorum" diyen Kazımcan Karataş, sözlerine şöyle devam etti:
"Öne çıkışlarımda ve takıma katkı vereceğim anlarda önümdeki, sağımdaki ve solumdaki oyuncu iyi olduğu sürece onlar bana katkı veriyor, ben de onlara katkı verdikçe daha iyi şartlar oluşuyor. Daha iyi maç çıkartıyorum. 88 numaranın bir önemi yok ama güzel bulduğum bir numara. Bu sene 88 numaralı Galatasaray forması giyeceğim. Umarım hayırlısı olur benim için."

"Okan Hocamla çalıştığım için mutlu ve huzurluyum"

Teknik Direktör Okan Buruk hakkında da konuşan Kazımcan, "Okan hoca takip ettiğim bir hocaydı. Türk futbolunda değerli bir hocamız. Onunla çalıştığım için ayrıca mutlu ve huzurluyum. Okan hocayla görüştüğüm zamanlarda da bana o sıcakkanlılığını hissettirdi. Galatasaray’ın nasıl büyük bir aile ve camia olduğunu söyledi ve onu dile getirdi bana. Ben de bu şartlar oluştuğu takdirde Galatasaray forması giyeceğimi söyledim. Şartlar oluştu ve şu an Galatasaray forması giyiyorum. Umarım uzun yıllar da bu formaya hizmet ederim" dedi.

"Umarım mayıslar bizim olur ve şampiyonluklar bizim olur"

Taraftarlar için savaşacaklarını vurgulayan Karataş, "Taraftarlarımızla dün Avusturya’da buluştuk. Buraya indiğimiz zaman bu camianın bir parçası olmak için elimden geleni yapabileceğimi bir kez daha hissettim. Taraftarlarımız bize inansınlar, güvensinler. Biz onlar için savaşacağız, onlar da bizim için tribünde savaşsınlar. Umarım mayıslar bizim olur ve şampiyonluklar bizim olur" diyerek cümlelerini tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Hayvanseverlerden yerel yönetimlere ’yetersiz hizmet’ tepkisi Eskişehir kent merkezine 150 kilometre uzaklıkta belinden sakatlanmış halde bulunan köpek, hayvanseverler tarafından veterinere götürülerek tedavi altına alındı. Hayvanları Koruma, Yaşam Haklarını Savunma ve Yardımlaşma Derneği (MANCAHANE) Başkanı Nesrin Çiçek, “Belediyelerde herhangi bir bu konuyla ilgili faaliyet yok. Zaten ulaştığımız zaman bize söylenilen ’Şu an aracımız yok, barınağımız yok, protokolümüz yok.’ Hayvanlar ölüme mahkum ediliyor” dedi Geçtiğimiz günlerde Mihalıççık ilçesine bağlı Sazak Mahallesi yakınlarında hayvanseverler bir köpeğin acı çektiğini fark etti. Araçlarını kenara çekerek yol kenarında bulunan köpeğin yanına giden vatandaşlar, talihsiz hayvanın arka ayaklarını kullanamadığı için yürüyemediğini fark etti. Kent merkezine yaklaşık 150 kilometre uzaklıkta olan mahalleden köpeği araçlarına alan vatandaşlar, MANCAHANE Başkanı Nesrin Çiçek’e haber vererek, yaralı hayvanı özel bir veteriner kliniğine getirdi. Burada filmi çekilen köpeğin omurgasının bazı bölümlerinde kırık olduğu, buna bağlı olarak yürüyemediği belirlendi. MANCAHANE Başkanı Çiçek, hayırseverlerin özverisine dikkat çekerek, yerel yönetimlerin sokak hayvanları konusunda eksik kaldığının altını çizdi. “Belediyelerde herhangi bir bu konuyla ilgili faaliyet yok” Buna benzer durumlarda tedavi masrafını ceplerinden karşıladıklarını belirten Çiçek, şöyle devam etti: “Bu durumda sadece vicdanımızla cebimiz arasında sıkışan insanlarız. Kısa zaman önce bir yerel seçim atlattık biliyorsunuz. Herkes bol bol vaatlerde bulundu bu yönde. Ama Türkiye’de her şey çok çabuk unutulur. Verilen vaatler de unutuldu. Şu anda rezilliğin tam zirve seviyesindeyiz. Yine kazalı bir can, yine kapı duvar. Belediyelerde herhangi bir bu konuyla ilgili faaliyet yok. Zaten ulaştığımız zaman bize söylenilen ’Şu an aracımız yok, barınağımız yok, protokolümüz yok.’ Hayvanlar ölüme mahkum ediliyor. Önümüzde bu hayvanla ilgili uzun bir süreç var. Hayvanlar da insanlar gibi et ve kemikten ibaret olduğu için operasyonun yapıldığı ertesi gün ayaklanmıyor. Bu süreçte de işte ameliyat olacak, tedavisi ve bakımı süregelecek. 3, 4, 5 ayı bulabilecek. Bu durumda da maalesef ben ilçe belediyemizin böyle bir kapsamlı veteriner hekim kadrosu olmadığı için biz kendi imkanlarımızla bunu çözmeye çalışacağız. Hayır, bu konuda hiçbir zaman bugüne kadar destek olmadı ya da çok nadir oldu.” “Omurga cerrahisi zor bir operasyon” Köpeğin durumu hakkında detaylı bilgi veren Veteriner Hekim Evren Fatih Mumcu, “Köpeğimiz dişi ve yaklaşık 1 buçuk yaşında. Bel omurlarının 5. ve 4 omurlarında bir kırığımız var. Buraya bir operasyon yapacağız. Ama bu operasyonlar şans operasyonudur. İnşallah yürütebiliriz. Muhtemelen bir araç çarpmış. Tam arkasından vurmuş. Bel omurları ikiye ayrılmış. Fakat şöyle söyleyeyim, yüzde 80 iyileşme ihtimali var. Durumu çok kötü değil. Ama omurga cerrahisi zor bir operasyon. Getirilmeseydi arka tarafları sürüyerek tamamen kötürüm kalırdı ve sürüye sürüye kasları tamamen dışarı çıkarıp ölürdü” dedi.
Osmaniye Geleneksel ’Çini Sanatı’na kadınların eli değiyor Osmaniye’de Kadim Sanatlar Atölyesi ve Halk Eğitim Müdürlüğü bünyesinde açılan ’Çini Sanatı’ kursuna katılan kadınlar, seramik üzerine işlenen motifleriyle hem birbirinden güzel ürünler yapıyor hem de eğleniyorlar. Osmaniye’de kadınlar unutulmaya yüz tutmuş, Geleneksel Türk Sanatlarından olan çini Sanatını yaşatmak adına Kadim Sanatlar Atölyesi ve Halk Eğitimi Merkezi bünyesinde açılan kursta ’Çini Sanatı’ eğitimi alıyorlar. Kadınlar, usta öğretici İlkay Kuzulu İlhan önderliğinde aldıkları eğitimler çerçevesinde çeşitli ürünler yaparak hem ev meslek öğreniyor hem de terapi niteliği taşıyan motifleri çizerek eğlenceli vakit geçiriyorlar. Çini sanatıyla şans eseri tanıştığını söyleyen usta öğretici İlkay Kuzulu İlhan, ’’Şu anda Düziçi’nde yaşıyoruz eşimin görevi dolayısıyla daha önceki görev yerimiz olan Amasya’da Çin’iyle tanıştım. Oradaki usta öğreticilerimin sayesinde 8 yıldır çini yapıyorum, aynı zamanda çini ustasıyım. Aslında çok da farkında olarak başlamadım çini yolculuğuna tesadüfen, Amasya’da bir halk eğitimi merkezine girdim seramikle ilgili bir şeyler görebilir miyim diye çini bisküvisini orada ilk kez gördüm ve ondan sonrasında üstünü dekorlanması derken derken şu anda 8’inci senem. Şimdi de aldığım derslerle geliştirdim daha çok replika çalışıyorum zamanında yapılmış olan klasik ürünlerin desenlerine çalışıyorum tasarım çok fazla çalışmıyorum. Bugün de arkadaşımın ricası üzerine bir workshop düzenledik. Ürünlerimi çok fazla dışa yönelik değil de eşime ve çocuklarıma hatıra kalsın benden sonrası için evladiyelik olarak hazırladım" diye konuştu. Halk Eğitim Merkezi ile birlikte kadınlar için farklı el sanatları kursu açtıklarını söyleyen Kadim Sanatlar Atölyesi Sahibi Ebru Onan Aksoy, ’’Bugün çok güzel bir atölye çalışması gerçekleştiriyoruz. Ben biraz Kadim Sanatlar Atölyesinden bahsetmek istiyorum; 8-9 yıldır faaliyet göstermekte olan ve birçok el sanatlarının yapıldığı, uygulandığı ve eğitimlerinin verildiği bir atölye. Burada dekoratif el sanatlarının birçok türünü yapıyoruz. Birçok rolyef kirpi oku, bakır, alüminyum, kağıt çalışıyoruz. Dekoratif boyamalar gerçekleştiriyoruz. Makromeler, soğuk porselenle birçok alanda eğitimlerimiz ve uygulamalarımız var. Yıllardır çok güzel workshoplar yaptık. Çok güzel işlere imza attık hanımlarla. Bu yılda hem hafta içi grubunda halk eğitime bağlı dekoratif sanatlar, el sanatlarıyla ilgili atölyeler yapıyoruz" dedi. Etkinliğe öğrenci olarak katılan Songül Aksay, ’’Sanatsal aktivite var mıdır diye merak ederek internette araştırma sonucunda Kadim Sanatlar Atölyesi’ne rastladım. Hemen de yakın zamanda çiniyle ilgili bir atölye çalışması olduğunu duyunca hemen ulaştım, iletişime geçtim buradayım şu anda kendimi çok iyi hissediyorum. Gelmeden önce araştırdım çini gerçekten de geleneksel bir sanat dalıymış şu an bu fırçaya elime alabildiğim için ve bu dokunuşları yapabildiğim için kendimi şanslı hissediyorum ve tavsiye ediyorum herkese bu tecrübeyi yaşayabilmeleri istiyorum" dedi.