ASAYİŞ - 07 Aralık 2016 Çarşamba 09:27

Kesik bacaktan 'çekiçli' vahşet çıktı

A
A
A
Kesik bacaktan 'çekiçli' vahşet çıktı

Adana polisi, çöp ayrıştırma tesislerinde bulunan kesik bacağın uyuşturucu bağımlısı olduğu iddia edilen ve yalnız yaşayan bir kadına ait olduğunu ve bır kahvehane çırağı tarafından çekiçle öldürüldüğünü ortaya çıkardı.

 Adana polisi, çöp ayrıştırma tesislerinde bulunan kesik bacağın uyuşturucu bağımlısı olduğu iddia edilen ve yalnız yaşayan bir kadına ait olduğunu, kadının uyuşturucu kullanmak için geldiği tuvalette kahvehane çalışanı tarafından önce boğulup, sonra kafasına çekiçle vurularak öldürüldüğünü, daha sonra da bıçak ve çekiçle 5 parçaya ayrılıp torbalara konularak çöp kutularına atıldığını ortaya çıkardı. 

Olay 3 Aralık Cumartesi günü Sarıçam ilçesine bağlı Yeşiltepe Mahallesi'nde meydana gelmişti. İddiaya göre, Adana Büyükşehir Belediyesi Katı Atık Arıtma ve Ayrıştırma tesisinde görevliler, çuval içerisinde üzerinde kot pantolon ve çorap olan kesik kadın bacağı bulunca polise bildirdi. Asayiş Şube Müdürlüğüne ait Cinayet Bürosu ekipleri, bulunan bacağın kesilme şekli, bacağın üzerinde kot pantolonu ve ayağında çorap olması nedeniyle olayın cinayet olduğu ve 1-2 gün önce öldürülmüş olabileceği üzerinde yoğunlaştı. Adana Emniyet Müdürü Osman Ak ise özel ekip kurulması ve cinayetin aydınlatılması talimatını verdi.
Talimat üzerine kurulan özel ekibin bir bölümü çöp ayrıştırma merkezinde cinayete kurban gittiği tahmin edilen kadının vücudunun diğer uzuvlarını ararken diğer ekip ise kesik bacağın bulunduğu bölgede koku ve molekül köpeği ‘Avalanj’la birlikte arama yaptı. İlçe ve il merkezinden atık madde taşıyan kamyonların güzergahını belirleyen polis yaklaşık 30 mahallede bulunan 500 çöp konteynırının güzergahındaki 25 ila 30 yaş arasındaki ‘kayıp kadın’ başvurularını da araştırmaya başladı. O yaş aralığında kayıp başvurusu bulamayan ekipler, ölen kişinin kimsesiz veya yalnız yaşayan birisi olduğu kanaatine vardı.

Çöp araçlarından geriye dönük takipten olay yeri tespit edildi

Polis, 30 mahallede 500 çöp konteynerının araştırılması ve güvenlik kamerası incelemesinde kesik bacağın Sucuzade Mahallesi’nden yüklendiği belirlendi. Bunun üzerine polis Sucuzade Mahallesi'nde 25 ila 30 yaşında tek başına yaşayan ve son zamanlarda kaybolan bir kadın olup olmadığını araştırmaya başladı. Yapılan araştırmalarda Kasaplar Çarşındaki bir pansiyonda yalnız yaşayan ancak bir haftadır kendisinden haber alınamayan Songül Erçil (27) ismine ulaştı. Güvenlik kameralarını incelemeye alan polis, genç kadının en son 30071 Sokak’ta göründüğünü tespit etti. Bu sokağa yoğunlaşan cinayet masası ekipleri, kahvede çırak olarak çalışan F.K.'nın (37) Erçil’in kaybolmasının hemen ardından Uşak’a gittiğini belirledi. F.K'yı takibe alan ekipler, şüpheliyi Adana’ya geri döndüğünde kahvehanede gözaltına aldı.

"Boyalı uzun saç cinayeti itiraf ettirdi"

Emniyet Müdürlüğünde sorguya alınan zanlı önce sorgusunda kimseyi öldürmediğini ileri sürdü. Polis, zanlının aynı zamanda yaşadığı kahvehanede inceleme başlattı. Yapılan ilk incelemede polis kahvehanede boyalı kadın saçı buldu. Polisin yaptığı detaylı aramada birçok yerde aynı saçtan bulmasıyla cinayetin kahvehanede işlendiği şüphesi arttı. Olay Yeri İnceleme Müdürlüğüne ait ekipler, kahvehanenin tuvaletinde ‘Ultraviyole ışık’la yaptığı aramada yoğun kan lekesine rastladı. Önüne deliller konulan katil zanlısı F.K., suçunu itiraf ederek vahşice cinayeti nasıl işlediğini anlattı.

"Bıçak ve keserle 5 parçaya ayırdım"

Zanlı F.K.'nın ifadesinde gece yarısı Elçil'in kahvehaneye gelerek, "Tuvalette uyuşturucu kullanabilir miyim?" dediğini belirterek, "Kahvehanede uyuşturucu kullanıp başıma belaya sokacaksın dedim, ancak 'bir şey olmaz' diyerek gitmek istemeyince tartıştık. Ben de sinirlenerek kovdum ancak bana hakaret edince sinirlenerek elimle boğdum. Bu sırada yere düştü kahvehaneden aldığım çekiçle kafasına vurarak öldürdüm. Daha sonrada cesedi tuvalete alarak burada yanıma bıçak alıp iki bacağını, kollarını, başını bıçağın üzerine çekiçle vurarak ayırdım. 5 parçayı daha sonra torbalara koyarak ayrı ayrı çöp konteynırlarına attım. Kadını hiç tanımam daha önce hiç görmedim. Cinayetin ortaya çıkmaması için 5 parçaya böldüm" dediği öğrenildi.
Zanlının emniyetteki sorgusu devam ediyor.  

Fatih Keçe
ADANA 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Sahurdan sonra hemen uyumayın: Organları yoruyor Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Elif Zeynep Özer, sahurdan sonra hemen uyumanın organları yorduğunu söyledi. Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Elif Zeynep Özer, Ramazan ayında beslenmede dikkat edilmesi gereken hususlarla ilgili bilgi verdi. Ramazan orucunun vücuttaki toksinlerin temizlenmesine imkan sağladığını belirten Özer, sahurun önemli bir besin olduğuna dikkat çekti. Sahurdan sonra hemen uyumamak gerektiğine dikkat çeken Özer, iftardan sonra da çorba içtikten sonra bir kaç dakika bekleyip ana yemeğin verilen aranın ardından yenilmesi gerektiğini kaydetti. "Ramazan insan vücudunu yeniliyor" Ramazan ayında sağlıklı beslenmeye karşı herhangi bir engel bulunmadığını belirterek, “Aksine özellikle sağlıklı beslenme Ramazan’da mümkün olabilmektedir. Çünkü 11 ay boyunca yediğimiz gıdaların tamamının vücuttan atılması bir hayli zor. Ramazan orucu içerisinde yaşanan uzun süreli ‘açlık’ ile vücutta birikmiş toksinlerin temizlenmesine, insan vücudunun yenilenmesinin desteklenmesine destek olmaktadır. Orucun insanın beslenme alışkanlıklarından kaynaklanan mevcut sıhhi durumunun iyilik halini daha iyiye taşıyabilmesini sağlaması üzerine oluşturulmuş bir sistem şeklinde düşünülebilir” dedi. “Vücudun su dengesi bakımından kahve ve çay tüketimine dikkat edilmeli” Oruç tutarken uzak durulması gereken yiyeceklerle ilgili örnekler veren Özer, “Ramazan, aşırılıklardan ve abartıdan uzak kalma felsefesine sahiptir. Her anlamdaki aşırılık insana zarar verir. Gıdada da durum aynı şekilde, örneğin en sağlıklı olarak bilinen bir gıda abartılı bir biçimde fazla tüketilirse bu gıda kişiye zamanla zarar vermeye başlayacaktır. Ramazan’da, yani özellikle uzun süreli aç kalmış bir mideye, ilk besin maddesi olarak basit karbonhidratlar girerse burada sağlıklı beslenmeden kesinlikle bahsedemeyiz. Basit karbonhidratların özellikle Ramazan’da fazla tüketilmemesine özen gösterilmelidir. Basit karbonhidrat içeren besinler olarak; toz şekerler, mısır şekerleri, beyaz ekmek gibi unlu mamullerden bahsedebiliriz. Bunların dışında fazla tuzlu yiyecekleler vücutta su tutacağı ve kişide su ihtiyacı uyandıracağı için özellikle Ramazan ayında bu tür beslenme şeklinden muhakkak kaçınılmalı. Vücudun su dengesi bakımından kahve ve çay tüketimine de dikkat edilmeli” diye konuştu. “Özellikle kadınlar sahur yapmalıdır” Kadınların sahur yapmaları noktasında tavsiyede bulunan Özer, “Sahur oruç tutarken önemli, fakat olmazsa olmaz değil. Ramazan ayının her yıl değişmesinin beraberinde getirdiği açlık süreçleri de değişmekte, bunun oluşturduğu 16 saat ve üzeri açlık durumlarında hormonal dengenin korunması bakımından özellikle kadınların sahur yapmalarını tavsiye ederim. Ramazan’da yapılan en büyük yanlışlardan biri ise, günlük su tüketimini iftardan sonraki süreçte tamamlayabilmek adına tek seferde büyük yudumlarla su tüketmek. Günlük tüketilmesi gereken su miktarının yudum yudum içilerek tamamlanması istenilen faydayı sağlayacaktır. Unutulmamalıdır ki hızlı içilen su vücuttan hızla atılırken yavaş yavaş/yudum yudum içilen su vücuttan daha yavaş atılır. Fazla susuzluk çekmemek ve gerekli mineral dengesinin sağlanabilmesi adına soda ve demirhindi şerbetinin (Osmanlı Saray Mutfağı’ndan) içilmesini öneririm. Eğer kişinin mide sorunu yoksa sodaya limon ve az miktarda tuz eklenip içilmesi faydalıyken, kişinin mide sorunu varsa kişi sodayı suyla karıştırarak içebileceği gibi yüksek mineralli su da tercih edebilir. Ramazan ayında yoğun baş ağrıları yaşanmaması adına su tüketimi oldukça önemlidir” şeklinde konuştu. “Sahurun hemen ardından uyunmuşsa, organların yorulması söz konusu olacaktır” Sahurda işlenmiş gıdalardan uzak durulması gerektiğini belirten Özer, “Sebzeden zengin, yumurta (haşlanmış, omlet vb), peynir ve az tuzlu zeytin tercih edilebilir. Meyve istenirse tüketilebilir; ancak içerisinde şeker bulunduğu için acıkmaya etki edeceği bilinmelidir. Salam, sucuk, sosis gibi işlenmiş gıdaları tüketmemeli ve fazla şekerli gıdalardan uzak durulmalıdır. Doğallıktan uzaklaşmış gıdaları tercih listemizin dışında tutmalıyız. Vücudun kendi sisteminde organlar sürekli çalışma halindedir. İnsan uyuyunca organları daha yavaş çalışarak dinlenebilme sağlanırken, sahurda yiyecek-içecek tüketiminde bulunulup hemen ardından uyunmuşsa, organların yorulması söz konusu olacaktır. Yemek yedikten en iyi ihtimalle minimum bir saat sonra uyunmalıdır” ifadelerini kullandı. “İşlenmiş gıdalardan uzak durulmalıdır” Gluten hassasiyeti olanların Ramazan’da çok şanslı olduklarını söyleyen Özer, "Sağlıklı beslenmede bilinen yanlışlardan biri unlu mamulleri (örneğin ekmek) yersek tok kalırız düşüncesidir. Glutensiz beslenenler zaten undan uzak bir beslenme biçimleri olduğu için halihazırdaki sağlıklı beslenme biçimlerini koruyarak Ramazan ayını rahat geçirebileceklerdir. Sağlıklı beslenme rutininde yer alan sebze yemekleri ile proteince zengin yiyeceklerle beslenilirse açlık hissini yoğun yaşamayacaklardır. Ramazan ayında ve Ramazan ayı dışında da dikkat edilmesi gereken en önemli husus işlenmiş gıdalardan uzak durulmasıdır. Bu, gıda alerjisi olmayan kişiler için de geçerlidir” dedi.
Bursa Bursa’da yanan ormanların yerine 48 bin fidan dikildi Bursa’da 11 Ağustos 2018 tarihinde Mudanya ilçesinde çıkan orman yangınında 36 hektar alan zarar gördü. Zarar gören alanlara Bursa Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri, 2024 yılından itibaren 15 bin adeti tıbbi aromatik bitki olmak üzere 48 bin fidan dikti. Bursa’nın Mudanya ilçesi Çağrışan Mahallesi’nde 11 Ağustos 2018 tarihinde çıkan orman yangınında 36 hektar alan zarar görmüştü. Bursa Orman Bölge Müdürlüğü ekiplerinin çalışmaları ile birlikte yanarak zarar gören ağaç ve diğer bitkilerin temizlenmesinin ardından toprak işlendi. 4 ay süren çalışmaların ardından aralık ayında ilk fidan toprakla buluşturuldu. Yangında zarar gören alanı tekrar ormanlaştırma çalışmaları çerçevesinde, 15 bin adeti tıbbi aromatik bitki olmak üzere toplam 48 bin fidan dikilen alan zamanla eski görünümüne kavuşacak. "Saha içerisinde hiçbir alan kaybımız olmadı" Orman yangınında zarar gören alanın tamamının ormanlaştırıldığını ifade eden Bursa Orman Bölge Müdürü Esat Şimşek, "İçinde bulunduğumuz alan 11 Ağustos 2018 yılında çıkan Mudanya Çağrışan alanı içerisindeyiz. Burada 36 hektarlık alan orman yangınında zarar gördü. Bu 36 hektarlık alan içerisinde çalışma arkadaşlarımız hızlı ve etkili müdahale ile 1 gün içerisinde bu alanı kontrol altına aldılar. Hemen arkasından bu alanın tekrar orman olabilmesi için gerekli adımların atılması, başka bir faaliyet ve amaç için kullanılmaması için çalışmalara başladılar. İlk iş olarak içerisinde zarar görmüş ağaç ve çalıları temizleyerek araziyi toprak işlemesi yaparak fidan dikimi haline getirdiler. Kısa bir süre içerisinde ağustos ayından aralık ayına kadar bu faaliyetleri yerine getirdik. İlk fidanı da aralık ayında toprakla buluşturduk. Toplam saha içerisinde 48 bin fidan toprakla buluşturuldu, bunun 15 bin tanesi de tıbbi aromatik bitki. Saha içerisinde hiçbir alan kaybımız olmadı" şeklinde konuştu. Son 10 yılda çıkan 774 yangından zarar gören 2 bin 398 hektar alan tekrar ormanlaştırıldı Orman yangınlarında zarar gören alanların orman bölge müdürlüğü ekipleri tarafından tekrar ormanlaştırıldığını ve kesinlikle farklı bir amaçla kullanılmadığının altını çizen Şimşek, "Türkiye ormanlarında 1 metrekare bile yanan alan başka bir faaliyet ve amaç için kullanılmıyor. Son 10 yıl içerisinde Bursa Orman Bölge Müdürlüğü’nde 774 adet yangın 2 bin 398 hektarlık alan da bu yangınlardan zarar gördü. Bu alanlar içerisinde de şimdiye kadar tamamında bu faaliyetleri yerine getirdik, tamamında da ağaçlandırma çalışmalarını yaptık. Her sene bu alanlarda koruma kontrollerimizi ve bakım çalışmalarımızı yapıyoruz. 2023 yılı içerisinde Bursa Orman Bölge Müdürlüğü’nde 76 adet yangın meydana geldi. Bu yangınlarda da 395 hektarlık alan zarar gördü. Şu ana kadar 2023 yılında çıkmasına rağmen 218 hektarlık alanda 265 bin fidanı toprakla buluşturduk. Bu günden sonra da 175 hektarlık alanda 180 bin fidanı yıl sonuna kadar toprakla buluşturarak 1 yıl içerisinde ormanlaştıracağız" ifadelerini kullandı. "Orman yangınlarının önlenmesi için proje geliştiriyoruz" Bursa Orman Bölge Müdürlüğü ekiplerinin muhtemel orman yangınlarına karşı daima hazırlıklı olduğunu ifade eden Şimşek, "2024 yılı ile ilgili çalışmalarımızda Bursa Orman Bölge Müdürlüğü olarak orman yangınlarını önleme ve mücadele çerçevesinde 2 helikopter, 55 arazöz, 12 su ikmal aracı, 19 iş makinesi, bu konularda uzman 175 kişilik teknik uzman kadromuz ve 529 yangın personelimiz ile hazır bir şekilde orman yangınlarını önleme ve mücadele konusunda çalışmalarımıza başladık. Yangınların çıkmaması için eğitimler ve bu konu ile alakalı vatandaşları bilgilendirme çalışmalarına önem verdik. 2024 yılı içerisinde hedefimiz 10 bin kişiye bir proje geliştirip orman yangınlarının önlenmesi ile ilgili eğitimler planlayıp yangınların çıkmaması için bir proje geliştiriyoruz" dedi.