GÜNDEM - 19 Temmuz 2014 Cumartesi 11:36

Kıbrıs'a ilk çıkan birliğin komutanı 40 yıl sonra o günü anlattı

A
A
A
Kıbrıs'a ilk çıkan birliğin komutanı 40 yıl sonra o günü anlattı

20 Temmuz 1974'te Kıbrıs’a ilk çıkan birliğin komutanı İbrahim Neşet İkiz 40 yıl sonra o günü anlattı.

20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nda adaya ilk ayak basan Gazi birlik Amfibi Deniz Piyade Alayı'nın Komutanı olan Deniz Yarbayı İbrahim Neşet İkiz, aynı gün bölgede şehit olan Üst Teğmen Yavuz Sokullu’nun adını alarak Yavuz Çıkarma Plajı olarak anılan plaja 40 yıl önce yapılan amfibi hücumu ve ilk dakikaları anlattı.

Deniz Kuvvetlerinden Albay Rütbesi ile emekli olan 81 yaşındaki Deniz Piyade Alayı Komutanı İkiz, Mersin’den marşlarla yüklenen gemilerin yine marşlarla ve Allah, Allah nidaları ile baskın şeklinde çıkarmayı yaptıklarını anlatırken o sabahı ve saatleri de aynı heyecanla yaşadı.

"MAĞUSA’DAN GİRNE'YE YÖNELDİK”

850 mevcutlu, iki taburlu özel bir birlik olan alayın olağanüstü coşku ve inançla adaya ayak bastığını, çıkarma öncesinde Rum Milli Muhafız Ordusu ve Yunan İstihbaratını yanıltmak için “sahte konvoy harekatıyla” dikkati Mağusa’ya doğru yönlendirdiklerini söyleyen İkiz, Kıbrıs Barış Harekatı’nda başarıda büyük katkısı olan 2'nci Ordu Komutanı Orgeneral Suat Tulga’nın "Ana hedefimiz Lefkoşa, Girne’nin doğu veya batısında bir plaj seçelim” diye çok yerinde bir teklifte bulunması ile planlara göre Boğazköy-Mağusa akademik plajlarına yapılacak olan çıkarmanın Girne’ye yöneldiğini söyledi. Her askerin harekata giderken kalbinden geçenin “evine muzaffer bir şekilde” dönmek olduğunu hatırlatan İkiz, bunu da layıkıyla yerine getirdiklerini ifade etti.

20 Temmuz Barış Harekatı'nın ilk gün ve saatlerini anlatan Emekli Deniz Albayı İbrahim Neşet İkiz şunları söyledi:
“Kıbrıs çıkarması olağanüstü başarılı bir çıkarmadır. Seçkin asker zamanın Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Kemal Kayacan’ın ifade ettiği gibi, 'asil Türk milletinin gururunun dünya kamuoyu önünde sınavıdır'. Kıbrıs Barış Harekatı’nda olağanüstü katkısı olan rahmetli Orgeneral Suat Tulga, son anda Boğazköy - Mağusa akademik plajlarına olacak çıkarmamızı genelkurmaya komutan görüşü olarak, 'Ana hedefimiz Lefkoşa, Girne’nin doğu veya batısına plaj seçelim' diye çok yerinde bir istekte bulunmuştur. Genelkurmay bu isteği kabul edince bizden Girne’nin doğusunda veya batısında plaj seçmemiz önerildi. Çıkarma gemileri komodoru mümtaz asker Albay Ahmet Özon ile ben çıkarma birlikleri brifing salonunda Perşembe gecesi, çıkarma plajı üzerinde mutabık kaldık. Detaylı çalışmalara geçildi. Hiç beklenilmeyen çıkarma plajının seçimi yanında ikinci hayati unsur da büyük bir başarı ile uyguladığımız ve çıkarma harekatı doktrinine uygun olan sahte konvoy harekatıdır. Deniz Kuvvetleri Harekat Daire Başkanı Tümamiral Nejat Serim Ankara’dan Mersin’e gelmişti. Kendilerine birkaç kere sahte konvoyun önemini arz etmeye çalıştım. 'Neşet yarbayım olanaklarımız şu anda buna imkan vermiyor, olanaklarımız belirli' demesine rağmen ısrarlarım karşısında dayanamayarak sahte konvoyu organize etti. Komutasını Mersin Merkez Komutanı Deniz Albay Ergun Dinçer’e verdiler. Sahte konvoy gece zikzaklar uygulayarak örnek bir şekilde, akademik Mağusa plajlarına yöneldi. Karşı taraf daha önce de bu plajlara çıkarma yapılacağını istihbar etmişti. Bütün olanaklarını oraya konsantre etti."

“MARŞLAR İNLEDİ”

Çıkarma konvoyunun barış hattını marşlarla geçtiğini anlatan İkiz, "Çıkarma konvoyu 60 küsur gemiydi. Gecikme oldu. Biz harekat halinde sancak gemisi Ertuğrul’dan, tahsisli aracımıza indik. Alayımız 2 taburlu olağanüstü şevk ve azimle dolu 850 civarındaydı. Marşlarla barış hattını geçtiler. Azami suretle geçildi. Zırhlı araçla karada ve denizde harekat yeteneğine sahip araçlarla hareket edildi. Asker olağanüstü coşku dolu ve azimliydi. 'Mutlaka bu çıkarmayı başaracağız' diyorduk hepimiz. Mersin’den harekatımızda marşlarla gemiler inledi. Bele kadar sularda geçtik. Rüzgar gibi çıktı ekip ve yüce Allah’a şükrettim. Karşı taraf olanakları içerisinde her türlü tedbiri bilinçle almıştı. Buraya çıkmamızı beklemiyorlardı. Bizim görevimiz kıyı başını tutmaktı. Deniz aşırı harekatlar, uygulamada silahlı kuvvetlerin en ağır güçlüklerle karşılaştığı harekatlardır. Özel birliklerle yapılır. Prova da aynı şartlarla yapılır ki hakiki harekatta hatalar çok ağır sonuçlar doğurur. Kıyı başının tutulmasından amaç ileri harekat için silah malzeme ve kıtaların emniyetle çıkacağı sahadır. Paraşüt tugayı ve Kıbrıs Türk alayının organizesiyle örnek harekatlar başladı ve geliştirildi" dedi.

Gazi Birlik Amfibi Deniz Piyade Alayı Komutanı Deniz Yarbayı İbrahim Neşet İkiz sözlerini şöyle sürdürdü:
"Anavatan Türkiye’de o günlerde hiçbir olay Kıbrıs’ın geleceği kadar ilgi uyandırmamıştı. Kaybettiğimiz şehitlerimizi, soylu Kıbrıs Türklerini ve Anavatan Türkiye’deki vatandaşlarımızı, şehitlerimizin ailelerini, kaybettiğimiz komutan, silah arkadaşlarımızı rahmet ve şükranla anıyorum. Her askerin savaş alanına giderken hissettiği şey evine muzaffer olarak dönmesidir. Kıbrıs çıkarması, örneği az görülen bir çıkarmadır. Olanakları içerisinde karşı tarafın hazır olduğu bir adaya 'Türkler çıkarma yapamazlar. Teşebbüs bile etseler çıkamazlar. Çıkabilenler bile olsa biz onları yok ederiz' mantalitesini bu çıkarma yok etmiştir." 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir