Kıbrıs Amerikan Üniversitesi (KAÜ) Rektörü Prof. Dr. Uğur Özgöker, Özel bir Ekonomi programına konuk oldu, okul yönetiminin yeni projeleri hakkında bilgi verdi.
Prof. Dr. Özgöker, KAÜ’nün Arabahmet bölgesine butik bir üniversite olarak kurulduğunu anımsatarak, “Kilikya Ermeni Krallarının, Venedik Krallarının, Osmanlı valilerinin hüküm sürdüğü bu bölgeye, ikinci üniversitemizi özellikle kurduk. Tam karşımızda ki Orta Doğu’nun ilk ayakkabı fabrikalarından biri olan fabrikayı da restore etmek istiyoruz ” dedi.
Güzel Sanatlar Fakültesi… Tasarım ve Mükemmeliyet Merkezi
Prof. Dr. Özgöker, rektörlüğün yanındaki binayı Lefkoşa Belediyesi'nden aldıkları bilgisini de vererek, “ Lefkoşalının en eski otelidir. İçinde mevzii vardır. Mevziiyi de muhafaza edip Güzel Sanatlar Fakültesi yapacağız. Güvenlik Komutanımızla konuştuk. Askeri bölge içinde kalan Teresanta İtalyan Kız Lisesini alıp "Tasarım ve mükemmeliyet" merkezi yapmak istiyoruz. Müracaat ettiğimiz "Türkçe Kamu Yönetimi ve Siyasal Bilimleri" kurmak istiyoruz. Biz de siyaset bilimi İngilizceydi. Öğrenciler, Türkiye'de ve KKTC'de sınava girdiğinde başaramıyorlardı. Sorular Türkçe soruluyordu. Hedefimiz Türkçe bölümünü açmaktı, bunun da onayını aldık. Sol yanımızda ki Ermeni Restorandı da alıp "Aşçılık ve Gastronomi " programı açmak istiyoruz ” ifadelerini kullandı.
Sürekli Eğitim Merkezi ve iki proje daha
Özgöker, Sürekli Eğitim Merkezi projesinden de bahsederek, Girne Kapısı’ndan gelirken, 2 katlı bir ofisin açıldığını söyledi. “2-3 günlük emlak programları, finans programları, strateji ve güvenlik programları, bankacılık sigortacılık programları olan bir proje… Onu da hayata geçirdik” diyen Özgöker, şimdi iki projenin daha gündemlerinde olduğunu kaydetti. Özgöker “Girne Amerikan Üniversite'sinin bize tahsis ettiği 2 bina vardı; buraya İletişim Fakültesi açmak amaçlarımız arasında”.
"Devlet 3000 dönümlük bir bal ormanını, bilim kampüsü kurulması için tahsis etti"
Bir başka proje ise; Dipkarpaz köyünde. Devlet 3000 dönümlük bir bal ormanını, bilim kampüsü kurulması için üniversitemize tahsis etti. Çevre Türkleştirilecek, biz de bunu bir milli proje olarak kabul ettik ve Türkiye'den gelen suyun değerlendirilmesi için büyük bir yatırım yaptık. Malum şu anda gelen suyun 3’te 1’i tekrar denize geri atılıyor, "Organik tarım. Bahçe ve süs bitkiciliği, arıcılık" gibi dalların olacağı bir Ziraat Fakültesi kurmak istiyoruz. Bunların YÖDAK’tan onayını aldık, YÖK onayını bekliyoruz. 2 sene sonra burası Ziraat Fakültesi olacak. Öte yandan bu bölge hem Güney Rum tarafının, hem Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin mahkeme bölgesi. Tüm bu çevreler avukat yazıhanesi. Victoria Kız Lisesini alıp Hukuk Fakültesi kurmak istiyoruz. Hukuk Fakültesi'nin altı şartında tamamladık. Adalet Yüksek Okulu'nu kurduk. Daha sonra YÖDAK'a "İngiliz Hukuk Sistemi”ni teklif ettik. KKTC'de İngiliz Hukuk Sistemi okutuluyor. Türk Hukuk Sistemini okuyanlar, burada avukatlık yapamıyorlar. Fark derslerinin verilmesi için baroya kaydolmaları lazım. Bir sürü işlem gerekiyor. Aslında buradan mezun olanlar; Kıbrıslı Türkler, Kıbrıs’ta, İngiltere'de, Kanada'da Mısır'da Yeni Zelanda'da, Güney Kıbrıs’ta, ABD’de avukatlık yapacaklar.
Son proje ise üniversitemizin konuşlandığı bu konumda olacak. Lefkoşa'da ilk elektriğin geldiği bu caddeyi, İstanbul'un Rumeli Caddesi, Bağdat Caddesi, Ankara'nın Atatürk Bulvarı gibi, merkez haline getirmeyi istiyoruz “diyerek sözlerini sonlandırdı.
