CHP - 28 Mayıs 2015 Perşembe 12:45

Kılıçdaroğlu: 81 ilin kültür merkezlerinin olmasını isteriz

A
A
A
Kılıçdaroğlu: 81 ilin kültür merkezlerinin olmasını isteriz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Sadece İstanbul’un değil Ankara’nın, İstanbul’un, İzmir’in, 81 ilin kültür merkezlerinin olmasını, insanların burada paneller dinlemesini, sinema, pek çok etkinliği hayata geçirmesini, izlemesini isteriz” dedi.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, katıldığı bir televizyon programında belediyeler ve yerel gündeme ilişkin soruları yanıtladı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın başını yürüttüğü ‘Kardeş belediyeler’ projesiyle ilgili soruya Kılıçdaroğlu, “Kardeş belediyecilik projesi gerçekten önemli bir proje. Bazı belediyelerimizin olanakları fazla ama Anadolu’daki bazı belediyelerimizin olanakları da kısıtlı. Orada seçimi kazanan belediye başkanlarımız belde halkına hizmet vermek zorundalar. Bazen bir cenaze aracına ihtiyaçları oluyor, bazen bir itfaiye aracına ihtiyaçları oluyor. Bazen bir kadın dinlenme merkezine ihtiyaç oluyor. O zaman kardeş belediye devreye giriyor. Sonuçta bir kamu hizmetini doğuya, güneydoğuya, Orta Anadolu’ya götürmüş oluyor. Kardeş belediyecilik projesi bu açıdan çok çok önemli. Belediyelerin karşılıklı dayanışması belde halkına daha iyi hizmetin götürülmesi. Amaç bu” yanıtını verdi. 

“EĞER TÜRKİYE’NİN GÜZELLİKLERİNDEN YARARLANACAKSAK HERKESİN YARARLANMASI LAZIM”

Bazı belediyelerin hiç deniz görmemiş çocukları doğudan, güneydoğudan alıp denizi gösterdiği ve oralara oyun grupları kurduklarıyla ilgili soru üzerine Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:
“Türkiye hepimizin Türkiye’si. Eğer Türkiye’nin güzelliklerinden yararlanacaksak herkesin yararlanması lazım. Bu konuda belediyelere büyük görev düşüyor. Diyelim ki, kırsaldaki bir belediyenin vatandaşlara veya orada yaşayan çocuklar büyük kentleri görmek isterler, denizleri görmek isterler, müzeleri görmek isterler, spor karşılaşmalarını görmek isterler. Sonuçta bunlara hizmet etmek gerekiyor. Hizmeti kim yapacak? Bunu bir iş adamından bekleyemezsiniz ama bir belediye bunu rahatlıkla yapabilir. Çünkü belediyenin zaten asli görevlerinden birisi de budur, belde halkına hizmet vermek. Belde halkı derken mutlaka belli bir yaşın üstünde olanlar değil herkes için, o beldede yaşayan bütün yurttaşlar için eşit hizmet götürmek zorunda, güzel hizmetler götürmek zorunda. Gayet güzel. Bu aynı zamanda bir talimat anlamına da geliyor değil mi? İzmir’e de götürmeliler, onları Uludağ’a da götürmeliler. Onları İstanbul’a da getirmeliler. Burada müzeleri gezmeliler. Bakın, çocuk oyuncak müzesi var İstanbul’da. Buraları gezdirmeliler. Sonuçta bütün güzelliklerden bizim çocuklarımız yararlanmalı.”

“HEMŞEHRİ BULUŞMALARI DEVAM EDECEK”

CHP’nin başlatmış olduğu hemşheri buluşmasının devam edip etmeyeceğinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, “Kesinlikle devam edecek. Diyelim ki, günün birinde Trabzon’dan kopup İstanbul’a gelen veya çocukluğu bulunduğu ilde, Trabzon’da veya Ordu’da geçen ama daha sonra İstanbul’a gelip burada siyasete atılıp belediye başkanı olan birisinin yine kendi babasının, dedesinin topraklarına gidip oradaki vatandaşlarla buluşması, İstanbul’un kültürünü oraya taşıması çok güzel bir şey. Sonuçta onlar İstanbul’a geldiklerinde kapılarını çalacakları ve kendi kültürlerine sahip birisinin kendi sorunlarını çözebilecekleri bir belediye başkanıyla da buluşacaklar. Böyle bir kapıda aralanmış oluyor. O açıdan hemşehri buluşması çok çok önemli. Bu da elbette devam etmeli, sürdürülmeli bu. Sonuçta biz kültürleri kaynaştırmalıyız. Değişen zamana kendimizi uydurmalıyız. Bunu en iyi az önce ifade ettiğiniz hemşehri dayanışmasıyla yapılabilir. Bunu yapabiliriz. İnsanlar doğdukları topraklardaki kültürü kendi ülkelerine, yani yerleştikleri veya çocuklarını okula gönderdikleri yerlere de getiriyorlar. Burada İstanbul’da özellikle çok sayıda il, ilçe, köy, hatta belde dernekleri var. Diyelim ki, Sivaslıların, Trabzonluların, Orduluların dernekleri var. Bunlar bir araya geliyorlar. Şimdi bu kültürler İstanbul’da yaşıyor. Ama İstanbul’da yaşayan bu kültür aynı zamanda işte Trabzon’da, Ordu’da, Giresun’da, Sivas’ta oralarda da yaşıyor. Karşılıklı bir kaynaşma olacaktır. Hem insanlar birbirlerini daha iyi tanıyacaklardır, hem de bizim topraklarda büyüyen, buradan İstanbul’a giden ve orada siyasete atılıp belediye başkanı olan birisi bize geldi, bizi unutmadı, bizimle dayanışma içinde bu duyguyu yaşatması elbette çok güzel” şeklinde konuştu.

“KAPANAN BELEDİYELERİ REFERANDUM YAPACAĞIZ VE AÇACAĞIZ”

CHP’nin 8 Haziran’da iktidar olursa en büyük sıkıntı olan Bütünşehir Yasası'nda ve kapanan beldeler konusunda çalışmalarının olup olmayacağı sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Elbette iki temel alanda sorun var. Başka sorunlarda var ama şimdi iki temel alandaki sorun şu. Birincisi, kapanan belediyeleri referandum yapacağız ve açacağız. Hayır belediyemiz açılmasın gerek yok biz büyükşehirden memnunuz diyorlarsa açmayacağız. Yani kararı orada yerleşen halka vereceğiz. Elbette yerinde hizmeti bekliyorsa biz belediyemizin açılmasını istiyoruz diyecekler, bizde belediyelerini açacağız. İkinci konu köy tüzel kişiliklerinin kaldırılmasıdır. Köy tüzel kişiliklerinin meraları vardı, onların arabaları vardı, araçları vardı, gayrimenkulleri vardı. Bunlar ellerinden alındı ve muhtar sıradan bir mahalle muhtarına dönüştü. Dolayısıyla onların da köy tüzel kişiliklerinde haklarını teslim edeceğiz. Yani muhtarı bulunduğu bölgede yine güçlü bir kişi yapacağız. Bu arada tabii Büyükşehir Belediye Yasası'nın çıkmasından sonra şimdi köylerde oturanlar su parası ödeyecekler, mimara proje çizdirecekler, imar yasasına tabi olacaklar. Şimdi bunlar daha henüz halk tarafından yeteri kadar anlaşılmadı. Büyükşehir yasası parlamentoda görüşülürken CHP milletvekilleri önerge verdiler. Bunları en azından kırsal kesime uygulamayın. Fakat AKP seçime girecekti ve bir yıl süreyle bunun uygulanmamasına karar verdiler. Böylece seçimden sonra ancak vatandaş bu yüklerle karşı karşıya gelecekti. Şimdi bu yüklerle karşı karşıya gelmeye başladı ve şikayet ediyor. Tabii o zaman şikayet ediyorsa yapılacak bir şey var bu yasayı bu haliyle çıkaran CHP’nin önerilerini dinlemeyen siyasal iktidara sandıkta ders vermek.”

“81 İLİN KÜLTÜR MERKEZLERİNİN OLMASINI İSTERİZ”

“Türkiye’de uzun süredir sonuçlanamayan AKM. Hizmet ve onarımı konusunda iktidara geldiği zaman Cumhuriyet Halk Partisi hizmete geçirecek mi burayı?” sorusuna Kılıçdaroğlu, “Kesinlikle hem onarımını süratli bir şekilde yapacağız. Tabi projenin sahibi, mimarı, Ondan izin alarak onun arzu ettiği şekilde onarımını yapacağız ve süratli bir şekilde İstanbulluların hizmetine sunacağız. İstanbul gibi bir kentte bir kültür merkezinin uzun yıllardır boş bırakılması, hizmete açılmaması aslında o siyasal iktidarın kültüre bakış açısını gösterir. Biz her halükarda sadece İstanbul’un değil Ankara’nın, İstanbul’un, İzmir’in, 81 ilin kültür merkezlerinin olmasını, insanların burada paneller dinlemesini, sinema, pek çok etkinliği hayata geçirmesini, dinlemesini, izlemesini isteriz. Dolayısıyla kültür açısından katılım bir şehirde yaşamanın ve olmazsa olmaz koşullarından birisidir. Biz bunu yapacağız” yanıtını verdi.

“CHP’Lİ BELEDİYELERİN HANGİ KOŞULLARDA NELERİ GERÇEKLEŞTİRDİKLERİNİN İYİ ANLATILMASI LAZIM”

CHP’li belediyelerin birçok projenin mimarı olmasıyla ilgili ise Kılıçdaroğlu, “İlk tanzim satış mağazası, ilk metro. Baktığınız zaman çok şey var. Yani CHP bunların hepsini başlatan, ilk tercihli yol bunları başlatan bir siyasal parti. Bugün CHP’li belediyeler gerçekten çok güzel hizmetler veriyorlar. Bütün yoksul mahallelerde kreş açıyorlar, kültür merkezleri açıyorlar, kadın sığınma evleri açıyorlar, engelliler için, onların istihdamı için olanaklar sağlıyorlar. Bizim sorunumuz belki şu, hizmeti beldeye veriyoruz dolayısıyla sunduğumuz hizmet, yaptığımız hizmet beldeyle sınırlı kalıyor. Bunun tanıtımı yeteri kadar olmuyor. Belki en büyük eksikliklerden birisi bu. Oysa bunun Türkiye’ye anlatılması lazım, gösterilmesi lazım CHP’li belediyelerin hangi koşullarda neleri gerçekleştirdiklerinin iyi anlatılması lazım. Ben zaman zaman belediye başkanlarımızla bir araya geliriz, onlarla konuşurken derim ki, AK Parti bir pire yapıyor deve gibi satıyor. Ama biz kocaman deve yapıyoruz pire kadar bile satamıyoruz. Bunun mutlaka şu veya bu şekilde tanıtılması lazım. Çok güzel projelerimiz var gerçekten. Gidin Eskişehir’e, gidin Aydın’a, gidin İzmir’e, gidin Tekirdağ’a, gidin Muğla’ya, buralara baktığınız zaman çok güzel projeler var ve bunlar hayata geçiriliyor. CHP’li belediyelerin olduğu kentlerde sosyal hayat var. O kentlerde hayat var. O kentlerde insanlar caddelerinde, sokaklarında özgürce dinlenirler, özgürce yürürler, özgürce tartışırlar. Bakın İstanbul’a İstanbullu nefes almak için nereye gider? İstanbullu nefes almak için ya Beşiktaş’a gider, ya Maltepe’ye gider, ya Kartal’a gider ya Beykoz’a gider” ifadelerini kullandı.

“KREŞLER 24 SAAT AÇIK OLMALI”

Kılıçdaroğlu, CHP’li belediye başkanlarına ilişkin olarak ise şunları kaydetti:

“Tabii onlar aslında benim ne düşündüğümü biliyorlar. Bütün özellikle gecekondu mahallelerinden başlayarak kreş yapmalılar. Kadın eğitim merkezleri kurmalılar, kadın sığınma evleri kurmalılar, çocuklarımız için özellikle kreşlerde okul öncesi eğitimi matematiği sevdirmeliler o çocuklarımıza. Aynı zamanda kreşler 24 saat açık olmalı. Diyelim ki bir aile bir komşu ziyaretine gidecekse veya bir sosyal etkinliğe katılacaksa çocuğunu güvenle bırakabileceği bir yer, yani kreş olmalı ve oraya bırakmalı. Akşam döndüğünde de çocuğunu aldığında evine gitmelidir. Zihinsel engellilere özellikle büyük yardımda bulunmalılar. Zihinsel engellilerin de hem çalışabilecekleri veya korunabilecekleri mekanlara ihtiyaç var. Onların yapılması lazım.” 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Osmaniye F-16 sesiyle deprem korkusuna kapılan esnafın emekleyerek kaçmaya çalıştığı anlar kamerada Osmaniye’nin Düziçi ilçesinde alçak uçuş yapan F-16 uçağının sesini duyunca deprem oluyor sanan esnaf, emekleyerek kaçmaya çalıştı. Esnafın o anları iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. 1 Haziran Türk Hava Kuvvetleri Kuruluş Günü hazırlıkları münasebetiyle prova yapan F-16 uçağı, Düziçi ilçesi semalarında alçak uçuş gerçekleştirdi. Uçağın sesinden tedirgin olan çiğ köfteci Teoman Kaan Güler, deprem olduğunu zannederek can havliyle emekleyerek kaçmaya çalıştı. Güler’in emeklediği anlar ve nişanlısının iş yerinden kaçtığı anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Güler’in o anları sosyal medyada izleyenleri gülümsetti. Osmaniye’de büyük bir deprem yaşadıklarını, o yüzden sesi duyunca deprem olduğunu düşündüğünü söyleyen Teoman Kaan Güler, "Sesi ilk duyduğumda deprem oluyor sandım. Biliyorsunuz bölgemizde büyük bir deprem yaşandı. Ben deprem oluyor sandım, korkuyla kendimi yere attım, sonrasında emekleyerek bulunduğum ortamdan çıkmaya çalıştım. Dışarı çıkınca ne olduğunun farkına vardım. F-16 uçağı yakın geçiş yapmış ilçemizde, sonra dükkana girdim. Güvenlik kamerası görüntülerini izledim, komik bir görüntü ortaya çıkmış. Nişanlım arkada yatıyordu hasta olduğu için, o da sesleri duyunca deprem oluyor sanmış, arka tarafta uzun süre terliklerini aramış. Komik bir görüntü ortaya çıktı. Biz deprem oluyor sandık, F-16 uçağı geçmiş" dedi.
Hatay Afetzede kadınları hayata tutunduracak tesisin açılışı gerçekleştirildi HATAY (İHA) – Depremin yaralarının sarıldığı Hatay’ın Altınözü ilçesinde afetzede kadınların bir araya gelmesiyle kurulan HAZEK kadın kooperatifi tarafından içerisinde endüstriyel mutfak ve güzellik salonunun bulunduğu tesis, gerçekleştirilen açılışla hizmete girdi. Deprem bölgesindeki ekonominin iyileştirilmesi için yürütülen çalışmalar ve yatırımlar aralıksız devam ediyor. Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı tarafından bölgede yaşayan vatandaşların kalkınması amacıyla Hatay’ın Altınözü ilçesinde Üretim İyileştirir Geçim Kaynağı Tesisi’nin açılışı gerçekleştirildi. Avrupa Birliği tarafından fonlanan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Dünya Bankası iş birliğinde yürütülen Sosyal Girişimcilik, Güçlendirme ve Uyum (SEECO) Projesi kapsamında, Hatay Altınözü Zeytin Emeği Kadın Kooperatifi (HAZEK) içerisinde endüstriyel mutfak ve güzellik salonunun bulunduğu tesis hizmete girdi. "Kadınlarımız hayata dönmeden şehrimiz hayata dönmeyecek" Depremin yaralarının sarılması için esnafa ve kadınlara yönelik yürütülen çalışmalar hakkında bilgi veren Hatay Valisi Mustafa Masatlı, "Asırların felaketinde ilimiz hem ruhen hem de madden çok derin yara aldı. Bu derin yaraların iyileştirilmesi konusunda dünyanın en büyük iyileştirme operasyonunu Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yürütüyoruz. Dünyanın en büyük iyileştirme operasyonunu neredeyse yarısı Hatay ilimize ait. Bizler bu afette çok can kaybettik. Yaklaşık 53 bin 700 kaybımızdan neredeyse 25 bini Hatay’da oldu. Kadınlarımız da bu süreçte çok yara aldı. Bunlardan özellikle emeğini, zamanını her şeyini işine ve gücüne adayan üreten kadınlarımız da maalesef çok sıkıntı çekti. Kadınlarımızı tekrar hayata kazandırmak, onları ayağa kaldırmak için çalışmalara başladık. Afette zarar gören bizim tespitimiz içerisinde 35 tane kadın kooperatifimizle temas kurduk. Kadın kooperatiflerimize 5 tane biz ekleyerek, toplamda 40 kadın kooperatifimizle yola çıktık. Ticaretin normale dönmesi için Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla, KOSGEB ve Kredi kooperatifleri dahil yurt içinde ve yurt dışında çok sayıda bağış ve krediler verildi. Emeğiyle, bileğiyle çalışan insanlarımıza 6 bin 180 prefabrik iş yeri yaptık. 30 adet prefabrik iş yeri de kadınlarımıza pozitif ayrımcılık yaparak, kadın kooperatiflerimize vermiş olduk. Buradaki temel amacımız; kadınlarımızın tekrar hayata dönmesiydi. Kadınlarımız hayata dönmeden şehrimiz hayata dönmeyecek. Kadınlarımız üretime katılmadan biz toplumsal ölçekte, orta kesimde üretimi tesis edemeyiz. Bizler de bu tür çalışmaları çok değerli görüyoruz" şeklinde konuştu. "11 ildeki 5 kalkınma ajansı bölgesinde bu hedefleri başarmak için kararlıyız" Üretim sürekliliğinin sağlanması, ürünlerin daha geniş bir kitleye ulaşması için destekler verdiklerini dile getiren Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürü Ahmet Şimşek, "Kalkınma ajansları genel müdürlüğü olarak Avrupa finansman ve Dünya Bankası iş birliğiyle SEECO projemizi yürütüyoruz. Kadınların ve gençlerin girişimcilik ruhlarını desteklemek, iş kurmalarına teşvik etmek ve mevcut girişimleri güçlendirmek için çalışıyoruz. 11 ildeki 5 kalkınma ajansı bölgesinde bu hedefleri başarmak için kararlıyız. Hatay tarihi, kültürel zenginliği ve misafirperver insanları ülkemizin gözbebeğidir. Karşılaştığımız deprem felaketi ülkemizdeki tüm insanlarda derin bir üzüntü bırakırken, yardımlaşmanın ve birbirimize destek olmanın önemini ülke olarak yeniden hatırladık. HAZEK kooperatifi bu zorlu koşullar içerisinde iyileşmenin yolunu dayanışma içinde çalışmaktan geçtiğini bizlere gösterdi. Projemizde kooperatifimiz için Hatay’da en büyük endüstriyel mutfağımızı kurduk. Üretim sürekliliğinin sağlanması, ürünlerin daha geniş bir kitleye ulaşması için destekler verdik. Bu tesiste yöresel ürünlerimizi değerlendirmek işleme ve paketleme süreçlerini modernize etmek ve nihayetinde Hatay’ın eşsiz lezzetlerini geniş kitlelere ulaştırmak için çalışıyoruz" dedi. Proje sayesinde kadın ve gençlerin kendi kendine yetebilirliğini desteklemek, sosyal girişimciliği güçlendirmek olduğunu söyleyen EUD Bölüm Başkanı Laurent Guirkinger, "Bugün Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansının hızlandırılmış destek programını başlatıyoruz. Bu her 2 girişimde Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Türkiye’de mülteci ve ev sahibi topluluklarda sosyal girişimcilik, güçlendirme ve uyum projesi kısa adıyla SEECO projesi kapsamında desteklenen girişimlerdir. İnancımız bu proje kadın ve gençlerin kendi kendine yetebilirliğini desteklemek, sosyal girişimciliği güçlendirmek suretiyle mülteciler dahil farklı gruplara ve kadınlara pek çok fırsat sunacaktır. Sosyal girişimcilik, sosyal ekonomik ve çevresel güçlükler ile mücadelemizde çok önemli bir role sahiptir. Bütün tarafların bu gayretleriyle bölgede etkilenen kişilerin yaşam ve işlevini eski haline getirme adına daha da anlam ve önem kazanan faaliyetler hız kazandı" şeklinde konuştu.
İstanbul Küçükçekmece’de kadın cinayeti Küçükçekmece, yolda bekleyen bir kadına kimliği henüz belirlenemeyen bir kişi tarafından silahlı saldırı düzenlendi. Kadın göğsüne ve boynunda aldığı kurşunlarla kaldırıldığı hastanede hayatını kaybederken, saldırgan ise kaçtı.Olay, saat 09.00 sıralarında Küçükçekmece Halkalı Merkez Mahallesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, kimliği henüz belirlenemeyen yabancı uyruklu kapüşonlu bir kişi, yol kenarında bekleyen bir kadına silahlı saldırı düzenledi. Saldırgan kadına 5 el ateş etti. Göğsünden ve boynundan aldığı mermilerle ağır yaralanan kadın yere yığılırken, yabancı uyruklu saldırgan ise olay yerinden koşarak uzaklaştı. Çevredeki vatandaşlar silah sesleriyle paniği kapılırken ihbar üzerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından kadın özel bir hastaneye kaldırıldı. Kadın tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Polis ekipleri ise, incelemenin ardından saldırganı yakalamak için çalışma başlattı.Olayla ilgili başlatılan soruşturma devam ediyor.Şahsın kadını takip ettiğini ileri süren görgü tanığı Turgay Yıldız, “Bir bayan yürüyerek buraya geldi. İlk önce aralarında bir itiş kalkış oldu. Sonra kadın, ‘imdat, yardım edin’ diye bağırdı. Sonra adam çantasında silahını çıkardı, bir el ateş etti. Ben de oraya doğru koşmaya başladım, ne oluyor diye, ne yapıyorsunuz dedim? Sanırım kadın vurulmanın etkisiyle yere düştü. Sonra şahıs, kadını yerde çevirip 4 el ateş etti, toplamda 5 el ateş etti. Göğsünden ve boynundan vurdu, adam öldürmeye gelmiş belli. Ambulansı aradık geldi, müdahale ettiler ama sanırsam kadını kurtaramadılar. Şahıs sıktıktan sonra kaçtı” dedi.
Çorum Özel çocukların gösterisi ayakta alkışlandı Çorum’un Alaca İlçesi’nde, Özel Egitim Uygulama Okulu bahçesinde ‘Engel-siz Şenlik’ adıyla düzenlenen kutlama programına, kentte bulunan rehabilitasyon ve bakım merkezinde öğrenim gören özel bireyler, Kaymakam Hicabi Aytemür, Belediye Başkanı Şerif Arslan, Emniyet Müdürü Anıl Kırıkçı, Jandarma Komutanı Uğur Gürsoy, Belediye Başkan Yardımcısı Oktay Yelkuvan, daire amirleri ve aileler katıldı. Yapılan etkinlikte, bakım merkezlerinde eğitim gören özel bireyler tarafından hazırlanan dans gösterileri sergilendi. Renkli görüntülere sahne olan kutlamada engelli bireyler gönüllerince eğlenirken coşkularına aileler de eşlik etti. Programda konuşan okul Müdürü Salih Atılgan, "Bugün burada engelliler haftasını kutlamak ve engelli vatandaşlarımıza olan desteğimizi bir kez daha vurgulamak için bir araya geldik. Engelliler haftası toplumumuzda, özel bireylerin haklarını, ihtiyaçlarını ve başarılarını ön plana çıkarmak için önemli bir fırsattır. Okul yönetimi olarak engelli vatandaşlarımızın yaşamlarını kolaylaştırmak ve onlara daha iyi bir gelecek sunmak adına çeşitli projeler ve etkinlikler düzenlemekteyiz. Engel-siz şenlikler, tiyatro gösterileri ve benzeri etkinliklerle engelli bireylerimizin topluma daha fazla adapte olmasını sağlamak için çaba gösteriyoruz, bizlerden hiç bir zaman desteklerini esirgemeyen Kaymakamımız Hicabi Aytemur’a, Belediye başkanımız Şerif Arslan’a ve ailelere şükranlarımı sunuyorum, Engelsiz yaşam için engelleri kaldıralım hayatı kolaylaştıralım hepimiz mutlu olalım” şeklinde konuştu.