CHP - 28 Mayıs 2015 Perşembe 12:45

Kılıçdaroğlu: 81 ilin kültür merkezlerinin olmasını isteriz

A
A
A
Kılıçdaroğlu: 81 ilin kültür merkezlerinin olmasını isteriz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Sadece İstanbul’un değil Ankara’nın, İstanbul’un, İzmir’in, 81 ilin kültür merkezlerinin olmasını, insanların burada paneller dinlemesini, sinema, pek çok etkinliği hayata geçirmesini, izlemesini isteriz” dedi.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, katıldığı bir televizyon programında belediyeler ve yerel gündeme ilişkin soruları yanıtladı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın başını yürüttüğü ‘Kardeş belediyeler’ projesiyle ilgili soruya Kılıçdaroğlu, “Kardeş belediyecilik projesi gerçekten önemli bir proje. Bazı belediyelerimizin olanakları fazla ama Anadolu’daki bazı belediyelerimizin olanakları da kısıtlı. Orada seçimi kazanan belediye başkanlarımız belde halkına hizmet vermek zorundalar. Bazen bir cenaze aracına ihtiyaçları oluyor, bazen bir itfaiye aracına ihtiyaçları oluyor. Bazen bir kadın dinlenme merkezine ihtiyaç oluyor. O zaman kardeş belediye devreye giriyor. Sonuçta bir kamu hizmetini doğuya, güneydoğuya, Orta Anadolu’ya götürmüş oluyor. Kardeş belediyecilik projesi bu açıdan çok çok önemli. Belediyelerin karşılıklı dayanışması belde halkına daha iyi hizmetin götürülmesi. Amaç bu” yanıtını verdi. 

“EĞER TÜRKİYE’NİN GÜZELLİKLERİNDEN YARARLANACAKSAK HERKESİN YARARLANMASI LAZIM”

Bazı belediyelerin hiç deniz görmemiş çocukları doğudan, güneydoğudan alıp denizi gösterdiği ve oralara oyun grupları kurduklarıyla ilgili soru üzerine Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:
“Türkiye hepimizin Türkiye’si. Eğer Türkiye’nin güzelliklerinden yararlanacaksak herkesin yararlanması lazım. Bu konuda belediyelere büyük görev düşüyor. Diyelim ki, kırsaldaki bir belediyenin vatandaşlara veya orada yaşayan çocuklar büyük kentleri görmek isterler, denizleri görmek isterler, müzeleri görmek isterler, spor karşılaşmalarını görmek isterler. Sonuçta bunlara hizmet etmek gerekiyor. Hizmeti kim yapacak? Bunu bir iş adamından bekleyemezsiniz ama bir belediye bunu rahatlıkla yapabilir. Çünkü belediyenin zaten asli görevlerinden birisi de budur, belde halkına hizmet vermek. Belde halkı derken mutlaka belli bir yaşın üstünde olanlar değil herkes için, o beldede yaşayan bütün yurttaşlar için eşit hizmet götürmek zorunda, güzel hizmetler götürmek zorunda. Gayet güzel. Bu aynı zamanda bir talimat anlamına da geliyor değil mi? İzmir’e de götürmeliler, onları Uludağ’a da götürmeliler. Onları İstanbul’a da getirmeliler. Burada müzeleri gezmeliler. Bakın, çocuk oyuncak müzesi var İstanbul’da. Buraları gezdirmeliler. Sonuçta bütün güzelliklerden bizim çocuklarımız yararlanmalı.”

“HEMŞEHRİ BULUŞMALARI DEVAM EDECEK”

CHP’nin başlatmış olduğu hemşheri buluşmasının devam edip etmeyeceğinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, “Kesinlikle devam edecek. Diyelim ki, günün birinde Trabzon’dan kopup İstanbul’a gelen veya çocukluğu bulunduğu ilde, Trabzon’da veya Ordu’da geçen ama daha sonra İstanbul’a gelip burada siyasete atılıp belediye başkanı olan birisinin yine kendi babasının, dedesinin topraklarına gidip oradaki vatandaşlarla buluşması, İstanbul’un kültürünü oraya taşıması çok güzel bir şey. Sonuçta onlar İstanbul’a geldiklerinde kapılarını çalacakları ve kendi kültürlerine sahip birisinin kendi sorunlarını çözebilecekleri bir belediye başkanıyla da buluşacaklar. Böyle bir kapıda aralanmış oluyor. O açıdan hemşehri buluşması çok çok önemli. Bu da elbette devam etmeli, sürdürülmeli bu. Sonuçta biz kültürleri kaynaştırmalıyız. Değişen zamana kendimizi uydurmalıyız. Bunu en iyi az önce ifade ettiğiniz hemşehri dayanışmasıyla yapılabilir. Bunu yapabiliriz. İnsanlar doğdukları topraklardaki kültürü kendi ülkelerine, yani yerleştikleri veya çocuklarını okula gönderdikleri yerlere de getiriyorlar. Burada İstanbul’da özellikle çok sayıda il, ilçe, köy, hatta belde dernekleri var. Diyelim ki, Sivaslıların, Trabzonluların, Orduluların dernekleri var. Bunlar bir araya geliyorlar. Şimdi bu kültürler İstanbul’da yaşıyor. Ama İstanbul’da yaşayan bu kültür aynı zamanda işte Trabzon’da, Ordu’da, Giresun’da, Sivas’ta oralarda da yaşıyor. Karşılıklı bir kaynaşma olacaktır. Hem insanlar birbirlerini daha iyi tanıyacaklardır, hem de bizim topraklarda büyüyen, buradan İstanbul’a giden ve orada siyasete atılıp belediye başkanı olan birisi bize geldi, bizi unutmadı, bizimle dayanışma içinde bu duyguyu yaşatması elbette çok güzel” şeklinde konuştu.

“KAPANAN BELEDİYELERİ REFERANDUM YAPACAĞIZ VE AÇACAĞIZ”

CHP’nin 8 Haziran’da iktidar olursa en büyük sıkıntı olan Bütünşehir Yasası'nda ve kapanan beldeler konusunda çalışmalarının olup olmayacağı sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Elbette iki temel alanda sorun var. Başka sorunlarda var ama şimdi iki temel alandaki sorun şu. Birincisi, kapanan belediyeleri referandum yapacağız ve açacağız. Hayır belediyemiz açılmasın gerek yok biz büyükşehirden memnunuz diyorlarsa açmayacağız. Yani kararı orada yerleşen halka vereceğiz. Elbette yerinde hizmeti bekliyorsa biz belediyemizin açılmasını istiyoruz diyecekler, bizde belediyelerini açacağız. İkinci konu köy tüzel kişiliklerinin kaldırılmasıdır. Köy tüzel kişiliklerinin meraları vardı, onların arabaları vardı, araçları vardı, gayrimenkulleri vardı. Bunlar ellerinden alındı ve muhtar sıradan bir mahalle muhtarına dönüştü. Dolayısıyla onların da köy tüzel kişiliklerinde haklarını teslim edeceğiz. Yani muhtarı bulunduğu bölgede yine güçlü bir kişi yapacağız. Bu arada tabii Büyükşehir Belediye Yasası'nın çıkmasından sonra şimdi köylerde oturanlar su parası ödeyecekler, mimara proje çizdirecekler, imar yasasına tabi olacaklar. Şimdi bunlar daha henüz halk tarafından yeteri kadar anlaşılmadı. Büyükşehir yasası parlamentoda görüşülürken CHP milletvekilleri önerge verdiler. Bunları en azından kırsal kesime uygulamayın. Fakat AKP seçime girecekti ve bir yıl süreyle bunun uygulanmamasına karar verdiler. Böylece seçimden sonra ancak vatandaş bu yüklerle karşı karşıya gelecekti. Şimdi bu yüklerle karşı karşıya gelmeye başladı ve şikayet ediyor. Tabii o zaman şikayet ediyorsa yapılacak bir şey var bu yasayı bu haliyle çıkaran CHP’nin önerilerini dinlemeyen siyasal iktidara sandıkta ders vermek.”

“81 İLİN KÜLTÜR MERKEZLERİNİN OLMASINI İSTERİZ”

“Türkiye’de uzun süredir sonuçlanamayan AKM. Hizmet ve onarımı konusunda iktidara geldiği zaman Cumhuriyet Halk Partisi hizmete geçirecek mi burayı?” sorusuna Kılıçdaroğlu, “Kesinlikle hem onarımını süratli bir şekilde yapacağız. Tabi projenin sahibi, mimarı, Ondan izin alarak onun arzu ettiği şekilde onarımını yapacağız ve süratli bir şekilde İstanbulluların hizmetine sunacağız. İstanbul gibi bir kentte bir kültür merkezinin uzun yıllardır boş bırakılması, hizmete açılmaması aslında o siyasal iktidarın kültüre bakış açısını gösterir. Biz her halükarda sadece İstanbul’un değil Ankara’nın, İstanbul’un, İzmir’in, 81 ilin kültür merkezlerinin olmasını, insanların burada paneller dinlemesini, sinema, pek çok etkinliği hayata geçirmesini, dinlemesini, izlemesini isteriz. Dolayısıyla kültür açısından katılım bir şehirde yaşamanın ve olmazsa olmaz koşullarından birisidir. Biz bunu yapacağız” yanıtını verdi.

“CHP’Lİ BELEDİYELERİN HANGİ KOŞULLARDA NELERİ GERÇEKLEŞTİRDİKLERİNİN İYİ ANLATILMASI LAZIM”

CHP’li belediyelerin birçok projenin mimarı olmasıyla ilgili ise Kılıçdaroğlu, “İlk tanzim satış mağazası, ilk metro. Baktığınız zaman çok şey var. Yani CHP bunların hepsini başlatan, ilk tercihli yol bunları başlatan bir siyasal parti. Bugün CHP’li belediyeler gerçekten çok güzel hizmetler veriyorlar. Bütün yoksul mahallelerde kreş açıyorlar, kültür merkezleri açıyorlar, kadın sığınma evleri açıyorlar, engelliler için, onların istihdamı için olanaklar sağlıyorlar. Bizim sorunumuz belki şu, hizmeti beldeye veriyoruz dolayısıyla sunduğumuz hizmet, yaptığımız hizmet beldeyle sınırlı kalıyor. Bunun tanıtımı yeteri kadar olmuyor. Belki en büyük eksikliklerden birisi bu. Oysa bunun Türkiye’ye anlatılması lazım, gösterilmesi lazım CHP’li belediyelerin hangi koşullarda neleri gerçekleştirdiklerinin iyi anlatılması lazım. Ben zaman zaman belediye başkanlarımızla bir araya geliriz, onlarla konuşurken derim ki, AK Parti bir pire yapıyor deve gibi satıyor. Ama biz kocaman deve yapıyoruz pire kadar bile satamıyoruz. Bunun mutlaka şu veya bu şekilde tanıtılması lazım. Çok güzel projelerimiz var gerçekten. Gidin Eskişehir’e, gidin Aydın’a, gidin İzmir’e, gidin Tekirdağ’a, gidin Muğla’ya, buralara baktığınız zaman çok güzel projeler var ve bunlar hayata geçiriliyor. CHP’li belediyelerin olduğu kentlerde sosyal hayat var. O kentlerde hayat var. O kentlerde insanlar caddelerinde, sokaklarında özgürce dinlenirler, özgürce yürürler, özgürce tartışırlar. Bakın İstanbul’a İstanbullu nefes almak için nereye gider? İstanbullu nefes almak için ya Beşiktaş’a gider, ya Maltepe’ye gider, ya Kartal’a gider ya Beykoz’a gider” ifadelerini kullandı.

“KREŞLER 24 SAAT AÇIK OLMALI”

Kılıçdaroğlu, CHP’li belediye başkanlarına ilişkin olarak ise şunları kaydetti:

“Tabii onlar aslında benim ne düşündüğümü biliyorlar. Bütün özellikle gecekondu mahallelerinden başlayarak kreş yapmalılar. Kadın eğitim merkezleri kurmalılar, kadın sığınma evleri kurmalılar, çocuklarımız için özellikle kreşlerde okul öncesi eğitimi matematiği sevdirmeliler o çocuklarımıza. Aynı zamanda kreşler 24 saat açık olmalı. Diyelim ki bir aile bir komşu ziyaretine gidecekse veya bir sosyal etkinliğe katılacaksa çocuğunu güvenle bırakabileceği bir yer, yani kreş olmalı ve oraya bırakmalı. Akşam döndüğünde de çocuğunu aldığında evine gitmelidir. Zihinsel engellilere özellikle büyük yardımda bulunmalılar. Zihinsel engellilerin de hem çalışabilecekleri veya korunabilecekleri mekanlara ihtiyaç var. Onların yapılması lazım.” 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.