Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın Wikileaks'da açıklanan dosyalarla ilgili ABD aleyhine tazminat davası açmasını isteyerek, buna destek vereceklerini açıkladı.
Kemal Kılıçdaroğlu, Bursa'daki 3 yerel televizyonun Setbaşı'ndaki Mahfel Çay Bahçesi'nden yaptığı ortak canlı yayına katıldı.
Wikileaks adlı internet sitesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ilişkin bir İsviçre bankasında 8 ayrı hesabı olduğuna ilişkin iddiaların hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, bu belgelerin varlığını kimsenin inkar etmediğini, ABD Dışişleri Bakanı'nın da bu belgeleri kabul ettiğini söyledi.
İnternet sitesinde birçok iddia olduğunu, bunlara ilişkin kimsenin ''gerçektir'' diye bir şey diyemediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, bugün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ilişkin iddialar yer aldığını, yarın kendisi veya bir başka birisi hakkında da benzer iddiaların ortaya konabileceğine dikkati çekti.
"KİMSEYİ SUÇLAMADIK"
Kılıçdaroğlu, olayların açıklanmasının ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın herhangi bir yanıt vermediğini belirterek, şunları söyledi:
''İddia olduğu zaman iddiaya karşı, varsa, bir şey yanlışsa, çıkarsınız yanlış olduğunu kanıtlarsınız, mesele biter. Artı, sizin hakkınızda yalan yanlış iddialarla bulunanlara karşı yasal haklara başvurursunuz. O kadar basit bir şey. Bu olaylar açıklandı, sayın başbakan hiçbir yanıt vermedi. Biz ne dedik; 'bu bir iddiadır ama bu ciddi bir iddiadır'. Çünkü iddiada bulunan makam sıradan makam, sıradan bir kişi değildir. Bir devletin Türkiye'deki büyükelçisidir. Ve bu iddiayla ilgili olarak sayın başbakanın kamuoyunu tatmin edecek bir açıklamada bulunması gerektiğini söyledik. Kimseyi de suçlamadık aslında.''
"ABD'YE DAVA AÇSIN, DESTEKLERİZ"
''Başbakan Erdoğan'ın ABD'ye kızamadığını, bunun yerine muhalefete saldırdığını, gazetelerin bunu niye yazdığını sorguladığını'' öne süren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Sayın başbakanın şu gerçeği bilmesi lazım; eğer bir ülkenin yetkilisi görev yaptığı ülkedeki başbakanın 'İsviçre'deki bir bankada 8 ayrı hesabı var' diyorsa bu dünyanın her yerinde haberdir. Bu belgeler niye bütün dünyada bomba gibi karşılandı. Yoksa ne haber olmasa ne gazetelerde yer alır, ne de biz kalkar bir şey söyleriz. Başbakanın anlayamadığı nokta bu.
Şimdi başbakana önerim; bu belgelere itirazın mı var, belgeler doğru mu, değil. Söyledin, doğru değil. Yapacağın çok basit. Bu iddiayı sizlerden herhangi biriniz veya ben elimde hiçbir belge olmaksızın söyleseydim, sayın başbakan hemen ertesi gün hem ceza mahkemesine, hem tazminat için Sulh Ceza Mahkemesine veya Asliye Ceza mahkemelerine dava açardı, en yüksek tazminatları ister ve alırdı. Bekliyoruz, sayın başbakan ABD aleyhine tazminat davası açsın, uluslararası arenaya taşısın bunları. Biz de sayın başbakana destek verelim; evet diyelim; 'siz bizim başbakanımız hakkında nasıl böyle bir iddiada bulunursunuz' diye söyleyelim. Bunu yapacak mı sayın başbakan, bekliyoruz, kamuoyunu tatmin edecek açıklama istiyoruz biz.''
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün kendisiyle ilgili iddiaların ortaya atılmasının ardından hemen yazılı bir açıklama yapığını anımsatan Kılıçdaroğlu, aynı hassasiyeti Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan da beklediklerini tekrarladı.
''BAŞARILI OLAMAZSAK 'HADİ BİZE EYVALLAH' DERİZ''
Kemal Kılıçdaroğlu, gelecek yıl yapılacak seçimlerde başarısız olmaları halinde, ''hadi bize eyvallah'' diyerek görevi daha iyi yapacak kişiye teslim edeceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, seçimlerde başarısızlık halinde, ''Başarısız olursak zaten tek başına ben değil, yönetim kadrosu olarak 'bu işi götüremedik' diyeceğiz, bunu samimi söylüyorum'' ifadelerini kullanarak sözlerini şöyle sürdürdü: "CHP'de rahatlıkla genel başkanlık yapacak partililer var. Eğer başarısız olursak, çıkacağız söyleyeceğiz; 'biz çalıştık, dilimiz döndüğünce halka anlattık, sorunlar karşısında çözüm önerileri ürettik, ama ne yapalım olmadı. Beklediğimiz sonucu alamadık. Başarılı olamazsak 'hadi bize eyvallah' deriz. Bizden sonra gelecek genel başkanın da emrinde çalışırız. Çünkü biz partiliyiz. Çünkü biz CHP'liyiz, koltuk peşinde değiliz''
''Sizce CHP için yüzde 30-32 oy almak başarı mıdır'' sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, ''Yüzde 30-32 az değil. Ama başarının kıstası nedir, iktidar olmak. Hele tek başına iktidar olmuşsanız, başarıyı yakalamışsınız demektir'' yanıtını verdi.
Kılıçdaroğlu, ''2011 yılında yapılacak seçimlerde türbanlı kadın milletvekili adaylarının da olabileceği, Başbakan Recep Recep Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan'ın da aday olabileceğine ilişkin iddialar var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?'' sorusuna, ''Sanmıyorum, böyle bir şey olmaz. Ülkenin bu kadar sorunu varken, böyle bir şey olacağını sanmıyorum. O konuyla ilgili geçmişte yaşanan bir süreç var, yargı kararları var. Başbakanın da böyle bir girişimde bulunacağını düşünmüyorum'' yanıtını verdi.
TÜRKİYE'DE ABD'YE AİT NÜKLEER TAKTİK SİLAHLARIN BULUNDUĞU İDDİASI
Kemal Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin, aynı internet sitesinde, ''Türkiye'de ABD ordusuna ait nükleer taktik silahların bulunduğu, MOSSAD Başkanı'nın ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı ile yaptığı görüşmede Türkiye'de darbe ile ilgili askerlerin korunması yönünde konuşmalar geçtiği, bu konuda gazetecilerden, siyasetçilerden bilgi alındığı yönünde de iddialar bulunduğunun hatırlatılması üzerine, büyükelçilerin siyasilerle görüşüp bilgiler aldığını, yine gazeteleri okuduktan sonra edindikleri bilgileri kendilerine göre ülkelerine rapor ettiğini bildirdi.
Türk Dışişleri Bakanlığı'nın da büyük olasılıkla böyle çalıştığını belirten Kılıçdaroğlu, diğer ülkelerdeki Türk büyükelçilerin edindikleri bilgileri kritpo ile gönderdiklerini, bunların da devlet arşivlerinde saklandığını kaydetti.
Kılıçdaroğlu, Gazze ile ilgili yaşanan olayın ardından hükümete, ''Siz haklıysanız İsrail ile yatığınız kriptoları açıklayın?'' çağrısında bulunduğunu dile getirerek, ancak bu talebinin ne Türk, ne de İsrail dışişleri bakanlığı tarafından kabul görmediğini belirtti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Gazze olayını anlatırken Ergenekon davasına gönderme yaptığını öne süren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Ama burada önemli bir şey var, sayın başbakanın itirafı var. Umarım medya bunu gözardı etmez. Sayın başbakan bu olayı anlatırken; kendisiyle ilgili, yanlış hatırlamıyorsam, 'İftira atanlar Ergenekon'dadırlar, onlar Ergenekon dolayısıyla yargılanıyorlar' dedi. Demek darbeyle ilgili değil, başka bir nedenden dolayı içerdeler. Başbakana karşı oldukları için içerdeler. Çok önemli bir itiraf. Sayın başbakana kim karşı çıkarsa, aynen paketleyip Ergenekon içinde Silivri'de içeri atabiliyorsunuz.''








