POLİTİKA - 29 Ocak 2015 Perşembe 11:14

Kılıçdaroğlu: 'Başkanlık sistemiyle ilgili ciddi endişelerim var'

A
A
A
Kılıçdaroğlu: 'Başkanlık sistemiyle ilgili ciddi endişelerim var'

Bursa'da konuşan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Türkiye'de başkanlık sisteminin yeterince tartışılmadığını söyleyerek, "Böyle bir sistemi bireysel olarak kabul etmediğim gibi ciddi endişelerim var. Bunun hayata geçme şansının çok zor olduğunu düşünüyorum" dedi.


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Line TV’de katıldığı programda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Bursa ziyareti hakkında açıklamalar yapan Kılıçdaroğlu, vatandaşların bir çok konuda şikayetleri olduğunu söyledi. Bu şikayetlerin hükümetten kaynaklandığını söyleyen Kılıçdaroğlu, bu sıkıntıları gidermek için parlamentodan birkaç kişi görevlendireceğini vurguladı. Siyasetçinin görevinin zenginleşmek değil, halka hizmet olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, siyasete girenlerin 'bana ne verecek' diye düşünmemesi gerektiğini açıkladı. Kendilerinin bunun için siyaset yaptığını ifade eden Kılıçdaroğlu, kişilerin özeline girmek istemediklerini söyledi. Seçimlerden önce ön seçim yaptıkları yerlerde daha başarılı olduklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, ön seçim oranını yüzde 85’lere çıkarttıklarını anlattı.

“BAŞKANLIK SİSTEMİ İLE İLGİLİ CİDDİ ENDİŞELERİM VAR”
Başkanlık sistemi ile ilgili soruya cevap veren Kemal Kılıçdaroğlu, “Başkanlık sistemi Türkiye’de yeterince tartışıldı mı? Hayır. Kişiye göre rejim olmaz, kişiye göre siyaset olmaz, politika üretilmez. Politika halk için, toplum için üretilebilir. 150 yıllık parlamenter deneyimimiz var. Aksaklıklar var ama giderilebilir. Peki, 150 yıllık geleneği neden birdenbire değiştiriyoruz? Birisi başkan olsun diye. Bunlar doğru değil. Siz eğer rejimi değiştirecekseniz bu ayrı bir şey. Ama siz otoriterleştiniz, toplumu baskıladınız, düşünce özgürlüğünü ortadan kaldırdınız, STK ile üniversiteleri susturdunuz. Şimdi topluma başka bir rejimi dayatıyorsunuz. Bunun sıkıntısı başbakan görevini yapamadığı için kaynaklanıyor. Daha önce başbakan olmadan başbakanlığı açıklandı. Böyle bir sistemi bireysel olarak kabul etmediğim gibi ciddi bir endişelerim var. Bunun hayata geçme şansının çok zor olduğunu düşünüyorum. Cumhurbaşkanın görevleri var. Anayasada tanımlanmış. Onun dışında başka bir işi yapamaz. Bu görevlere sağdık kalacağına dair TBMM’de yemin etti. Başkanlık sisteminden bahsettiniz nedir. 80 sonrası Kenan Evren’in kurduğu düzene bakın. O kendisini devlet başkanı olarak tanımlamıştı ama bu sistemden vazgeçemedi. Yeri geldiği zaman Evren’i ve 12 Eylül darbesini eleştiriyorlar ve sonra o sisteme uygun diyorlar. Böyle olmaz” dedi.

“İNSAN SUÇSUZLUĞUNU YARGIDA KANITLAR”
4 eski bakan ile ilgili soruya da cevap veren ana muhalefet lideri, “Hangi gerekçe ile siz bunu yüce divana göndermiyorsunuz? Gönderin yüce divana yargılansınlar. İnsan suçsuzluğunu yargıda kanıtlar. Hırsız da hırsız olmayanda bizim. Böyle bir anlayış olamaz. Eğer siz yolsuzluk yapanı kollarsınız, ahlaktan uzaklaşırsınız. Biz böyle tabloyu kabul edemeyiz. Ama şu gerçek, bir yolsuzluk, kasalar, kasaların içindeki paralar, ayakkabı kutuları, aldıkları gayrimenkuller var mı, var. Bunlar bilirkişi raporuyla onaylandı. Bu bilirkişiyi kendi mali bakanları atadı. Bu tablo ortadayken söyleyecek fazla bir şey bulamıyorum. Hırsızı yakalamışsınız hesap verecek masum insanlar suçlu gibi bağırıyor. Yüzde 54’ünü 1 kişi alıyor, geriye kalanı 99 kişi alıyor. Türkiye’nin manzarası bu” diye konuştu.

“BU DOSYA GELECEKTE AÇILACAK”
İran kadar yürekli olamadıklarını anlatan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Onlar soruşturma açtı, biz dosyayı kapattık. AB parlamentosundan bir kişi geldi, ‘Bu kadar yolsuzluk varken bu dosyanın kapatılmasını nasıl buluyorsunuz’ dedi. Bu saatten sonra AK Parti dosyayı kapattığı için şaibelidir. Ama bu dosya bugün kapanmıştır. Bu dosya gelecekte açılacak. Bu konuda benim sözün var. Hırsızlık, kul hakkı yiyeceksiniz, malı götüreceksiniz toplum ses çıkartmayacak. Bu olmaz. AK Parti’ye oy verenler, böyle bir tabloya izin vermeyin. Din, Kuran-ı Kerim üzerinden siyaset yaptırmayın. Herkesin oturup düşünmesi lazım. Bu ülkeye yazık ve günahtır. Bir ülkede hırsızları at koşturduğu, namuslu insanların köşeye çekildiği bir tablo oluşturursak gelecek kuşaklara bunun hesabını veremeyiz. Namusu, şerefi, itibari ayakta tutmak zorundayız. Hırsızların yönelttiği bir ülkeyi nasıl kabul edebiliriz. Siyasi görüşlerimiz farklı olabilir, ama bizim ortak paydalarımız olmak zorundadır. Farklı görüşlerimiz olabilir. O açıdan Türkiye’nin geleceği için 2015 seçimleri önemli. Temiz siyaseti egemen kılmalıyız.”

“EKONOMİ İYİYE GİTMİYOR”
Ekonominin iyiye gitmediğini belirten Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
“Bir ülkede 5 buçuk milyon işsiz varsa ekonomi iyi değil demektir. Türkiye’de işsizlik oranlarından başbakanın haberi yok. Ülke iyi yönetilmiyor. Bu kadar sorun varsa ülkenin iyi yönetilmediğini herkesin bilmesi lazım. Ekonomi konusunda üreten Türkiye’yi hep dile getirdim. Türkiye ürettiği zaman büyür, Ama neyi üreteceğiz. Katma değeri yüksek ürün üretmek zorundayız. Bizim Güney Kore’den önce otomobilimiz vardı. Biz onlardan önce ürettik. Ama onların dünya çapında 3 önemli markası var. Biz onlardan önce ilk 20’ye girmiştik. 14. sıradayken, 19. sıraya geriledik. Bu konuda güzel projelerimiz var. Önümüzdeki süreç içinde bu projeler tamamlanmak üzere. Bunları açıklayacağız. CHP eleştirir, hiç politika üretmez diyorlar. Bizim geçen seçimlerde ürettiğimiz 5 politikayı AK Parti hayata geçirdi. Üstelik bunları doğru dürüst geçiremediler. Bu seçimlerde de projelerimiz olacak. Doğrudan halkın sorunları çözecek projelerimiz olacak.”

“İŞSİZLİK BÜTÜN KÖTÜLÜKLERİN ANASIDIR”
İşsizliğin kötülüklerin anası olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Herkese aş, herkese iş olan Türkiye mutlu Türkiye’dir. Bir ülkede işsizlik varsa, uyuşturucu, kaçakçılık, yolsuzluk varsa her şey olabilir. İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır. Yıldırım’daki ailelerin en büyük şikayeti uyuşturucu. AK Parti’ye en çok oy veren bölgelerde uyuşturucu yaygınlaşıyor” açıklamasını yaptı.

“AYDA 150 LİRAYA GEÇİNEN 1 MİLYONUN ÜZERİNDE İNSAN VAR”
Yoksul kesimlere daha fazla gitmeleri ve ilgilenmeleri gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, “Biz o insanlara neden oy vermediniz diye suçlamamız olamaz. Bizim o insanlara gidip kendimizi anlatmamız lazım. AK Parti, onların sürekli yoksul kalmasını istiyor. Biz ise yoksulluğun tamamen bitirilmesini istiyoruz. Yoksulluğu sıfırlayacağız. İşsizlik varsa, yoksulluk vardır. Ayda 150 liraya geçinen 1 milyonun üzerinde insan var. AK Parti milletvekillerine ayda 150 lira verelim buyurun geçinsinler. Kimsenin endişesi olmasın sosyal yardımlar artacak ve iş imkanları sağlanacak. Biz istihdam oluşturup, yoksulluğu bitireceğiz” şeklinde konuştu.

“4 YILLIK YETKİ İSTİYORUM”
Her siyasi partinin iktidar olmayı hedeflediğini belirten Kemal Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Oyumuzun arttığını biliyorum ama iktidar olamadık. Ancak bir gerçek ortaya çıktı. 12 yıldır tek başına iktidar var, hiç kimseyi suçlayamaz. İstediği yasayı çıkartabiliyor. Vatandaşın, ‘12 yıldır seni iktidar yaptım. Benim sorunumu neden çözmedin? Sorunu çözmediysen ben seni değiştireceğim’ demesi lazım. 4 yıllık yetki istiyorum. 12 yıldaki gibi sorunları arttırarak değil, sorunları çözmek istiyoruz.” 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.