EKONOMİ - 21 Haziran 2021 Pazartesi 11:41

Kiralamanın yükseliş dönemi başladı

A
A
A
Kiralamanın yükseliş dönemi başladı

Yüksek fiyatlı teknolojik ürünler başta olmak üzere farklı kategorilerde dönemsel ve aylık olarak düşük rakamlara kiralama imkanı sunan kiralabunu.com, ‘satın alma-kirala modeliyle’ aylık değeri 100 milyon TL ‘ye ulaşan ürünlerin dolapta değil, sıcak ekonomide değerlendirilmesini hedefliyor.

Kiralama sektörü pandemiye rağmen büyümeye devam ediyor. Gayrimenkul, otomobil gibi kiralamaların dışında özellikle ‘paylaşım ekonomisinin’ artması ve çeşitlenmesiyle elektronik ürünlerden, kişisel teknolojik ürünlere, bebek bakım ürünlerinden spor aletlerine kadar pek çok cihaz artık kiralanabiliyor. Bu sektörün Türkiye’deki temsilcisi kiralabunu.com’un CEO’su Simon Sinan Ventura, “Kiralama sektörü Türkiye’de de özellikle pandemi döneminde hızlı yükselişe geçti. Özellikle elektronik ve teknolojik ürünlerde talep patlaması yaşıyoruz. Her ay ortalama 2 milyon TL’nin üzerinde envanter talebi alıyoruz. Yaz tatili insanların satın alma yerine kiralamayı daha yoğun düşündüğü bir dönem. Önümüzdeki ay envanter talebimizin 5 milyon TL’yi bulacağını öngörüyoruz. Bu yılın başından beri her ay yüzde 100’ün üstünde büyüme gösteriyoruz” dedi.

“Milli serveti dolapta değil cepte tutmak önemli”

Bir ‘fintech’ yatırımı olduklarını ifade eden Ventura, şunları söyledi: “Satın alma yerine dış finansman açısından daha verimli olanı ‘kiralamayı’ öneriyoruz. Türkiye’de yılda 1 milyar TL’lik elektronik ürün kiralanabilir; büyük bir ekonomiyiz senelik 21 milyon cihaz yeni satın almamız var. Özellikle yüksek fiyatlı ve ithalata bağımlı olduğumuz ürünlerde bu potansiyeli kullanmamız gerekiyor. Ülkelerin dış finansman açığını iyileştirmek için kiralama modeli öneriliyor. 80 milyon nüfusa sahip Almanya’da kiralama sektörü yüzde 3-4 arasında değişen bir büyüklüğe sahip. Milli serveti dolapta değil cepte tutmak gerekiyor.

Kobiler kiralamayı tercih ediyor

Bireysel kiralanabilir ürün taleplerinin oldukça yoğun olduğunu belirten Ventura, özellikle orta-küçük ölçekli işletmelerden de taleplerin arttığına dikkat çekti. Ventura, “100’ü aşkın ürünü tüketicilerimize kiralabunu.com’da sunuyoruz. Türkiye ‘de henüz elektronik kiralaması şahıs bazında veya küçük işletmelerde yok, bu alışkanlığı elde etmemiz ve sermayemizi işimiz için hazırda tutmamız gerekiyor. Son dönemlerde bireysel taleplerin yanı sıra işlerini son teknolojiyle yürütmek isteyen kobiler de ürünleri yüzde 30 daha ucuza mal ettikleri için kiralamayı tercih ediyorlar. Akıllı teknolojiye sürekli yatırım yapmak yerine finansal durum kriterlerine göre akıllı yatırım yaparak kiralıyorlar. Talepler karşısında finansal teknoloji şirketi olarak ürün envanterimizi büyütmeyi planlıyoruz. 2021 yıl sonunda 50 milyon TL değerinde envanter talebi oluşturmayı hedefliyoruz. Bu talepte önceliği cep telefonları, giyilebilir teknolojiler başı çekecek” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya "İyilik Elçisi" Projesi gençlere yardımlaşma ve tarih bilinci aşılıyor Yeşilyurt Belediyesi Sosyal Hizmetler Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen ‘İyilik Elçisi’ Projesi kapsamında Beydağı Anadolu Lisesi öğrencilerine yönelik anlamlı ve farkındalık dolu bir program düzenlendi. Programda gençlere yardımlaşma, paylaşma ve toplumsal dayanışmanın önemi anlatılırken, sosyal sorumluluk bilincinin küçük yaşlarda kazanılmasının gerekliliğine vurgu yapıldı. Yeşilyurt Belediyesi, "iyiliğin izinde, bilinçle büyüyen gençler" yetiştirmek amacıyla sosyal, kültürel ve eğitici projelerini kararlılıkla sürdürmeye devam ediyor. ‘İyilik Elçisi’ Projesi kapsamında gerçekleşen gezi ve inceleme ziyaretine katılan Beydağı Anadolu Lisesi öğrencileri, Yeşilyurt Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Hayır Çarşısını ziyaret etti. Burada yürütülen yardım faaliyetleri hakkında detaylı bilgiler alan öğrenciler, ihtiyaç sahiplerine ulaştırılan desteklerin nasıl organize edildiğini yerinde görme fırsatı buldu. Emanet Çarşı’nın, dayanışma kültürünü güçlendiren ve iyiliği çoğaltan bir sosyal hizmet modeli olduğuna dikkat çekildi. Programın devamında öğrenciler için Savaş Müzesi, Tekstil Müzesi ve Cezaevi Müzesi gezileri düzenlendi. Gerçekleştirilen müze ziyaretleriyle gençler, Malatya’nın ve ülkemizin yakın tarihine, kültürel ve sosyal mirasına yakından tanıklık etti. Savaş Müzesi’nde milli mücadele ruhu ve fedakârlık duygusu ön plana çıkarken, Tekstil Müzesi’nde kentin üretim kültürü ve emeğin değeri anlatıldı. Cezaevi Müzesi gezisinde ise geçmişten günümüze toplumsal hafıza ve insan hikâyeleri üzerinden önemli mesajlar paylaşıldı. ‘İyilik Elçisi’ Projesi ile öğrencilerin hem sosyal sorumluluk bilinci kazanması hem de tarih ve kültürle bağ kurarak bilinçli bireyler olarak yetişmeleri hedefleniyor. Program sonunda öğrenciler, yardımlaşmanın ve paylaşmanın toplumsal birlikteliğin temel taşlarından biri olduğunu bir kez daha idrak ederken, tarih bilinciyle geleceğe daha güçlü adımlarla yürümenin önemini kavradı.
Diyarbakır DTSO Başkanı Kaya: "2026’da en büyük beklenti kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması" Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, 2025 yılının hem ticaret hem de imalat ve sanayi sektörü açısından istedikleri düzeyde geçmediğini ifade ederek, 2026’ya yönelik en büyük beklentilerinin kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması olduğunu belirtti. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, 2025 yılını değerlendirdi. Kaya, "Doğrusu 2025 yılı, hem ticaret hem de imalat ve sanayi sektörü açısından istediğimiz düzeyde geçti diyemeyiz. Bu süreci olumsuz etkileyen en önemli faktörlerden biri, banka faiz oranlarının oldukça yüksek olmasıdır. Yüksek faiz oranları, işletmelerin büyümesini neredeyse imkansız hale getirmiştir. Burada iki durumu birlikte değerlendirmek gerekir. Birincisi, kredi kullanmış olan işletmeler, faiz oranlarının yüksekliği nedeniyle büyüme hedeflerinden vazgeçerek kredilerini kapatma yoluna gitmişlerdir. Bu durum, işletmelerin öz kaynaklarını nakde çevirmelerine ve dolayısıyla faaliyetlerini yavaşlatmalarına, hatta durma noktasına getirmelerine neden olmuştur. İkinci olarak ise büyümeyi hedefleyen işletmelerin, yalnızca öz kaynaklarıyla büyümelerinin mümkün olmaması ve krediye erişimde yaşanan zorluklar öne çıkmaktadır. Krediye ulaşabilen işletmeler ise yüksek faiz oranları ve düşük karlılık nedeniyle bu yoldan vazgeçmiş, bu da büyümeyi engellemiştir. Bu sürecin sonucu olarak özellikle istihdam kaybı yaşanmıştır. Diyarbakır için istihdam açısından büyük önem taşıyan, yoğun bir sektör olan hazır giyim ve tekstil sektöründe yaklaşık yüzde 30’a varan istihdam kaybı meydana gelmiştir. Bununla birlikte yalnızca istihdam değil, işletmelerin yaklaşık yüzde 30’unun faaliyetlerini durdurması gibi ciddi sonuçlar da ortaya çıkmıştır" dedi. 2026’da beklenti kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye kolay erişim 2026 yılına yönelik en büyük beklentilerinin kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması olduğunu ifade eden Kaya, şu ifadeleri kullandı: "Kredi oranlarının düşmesi, bölgede sektörlerin hızlı bir şekilde gelişmesini sağlayacaktır. İlimizin sanayi altyapısı bu açıdan güçlüdür. Her türlü sanayi ürününü üretebilecek kapasitemiz, alanlarımız, altyapımız, beşeri sermayemiz ve genç nüfusumuz bulunmaktadır. Gelişmiş ülkelerin en önemli özelliklerinden biri, komşularıyla yaptıkları ticaretin yüksekliğidir. Barış süreci de tam olarak bunu etkileyecek bir unsurdur. Türkiye’nin güney komşularıyla yakalayacağı bir barış ortamı, en fazla sınır ve komşu illerin ticaretini ve ekonomisini olumlu yönde etkileyecektir. İhracat rakamlarına baktığımızda Irak’ın bu anlamda önemli bir örnek olduğunu görüyoruz. Irak, en çok ticaret yaptığımız ülkeler arasında hızla üst sıralara çıkmıştır. Aynı süreci Suriye için de yakalayabiliriz. Suriye’nin yeniden imarı ve kalkınmasında itici güç Türkiye, özellikle de bölge illeri olacaktır. Bu nedenle barış sürecinin en olumlu etkileyeceği alan ekonomidir. Bu süreç, hem Türkiye hem de güney komşularımız için önemli bir kalkınma modeli oluşturacaktır." 2026 yılı özellikle tüccarların, sanayicilerin ve imalatçıların arzu ettiği performansın yakalandığı bir yıl olmasını dileyen Kaya, "Barış sürecinin gelişmesi ve güney komşularımızla ilişkilerin güçlenmesi, hem ekonomimizin gelişmesine hem de yaşam kalitemizin artmasına katkı sağlayacaktır. Bu vesileyle hem üyelerimizin hem de halkımızın yeni yıla barış, huzur ve mutluluk içinde girmesini temenni ediyorum" diye konuştu.