SAĞLIK - 17 Kasım 2015 Salı 13:00

Kış ayında diyabete dikkat!

A
A
A
Kış ayında diyabete dikkat!

Diyabet Diyetisyeni Şeyma Ekizoğlu, kış aylarında diyabet hastalığına dikkat çekti.

Diyabetli bir hasta için kış aylarında en ufak bir halsizlik, kırgınlık veya herhangi bir hastalık belirtisinin kan şekerinin kontrolden çıkması için yeterli bir sebep olduğunu ifade eden Ekizoğlu, “Kış hastalıkları, uzun süre besin tüketmeyen bireyin kan şekeri dengesini; az yemesine karşın yükseltmeye devam ediyor. Uzun açlıkların ve bünyede oluşan stres faktörü ile dengeyi kurmak oldukça zorlaşıyor. Az yemek yediğini ve kan şekerinin düşeceğini düşünen diyabetli bireylerde sanıldığının aksine kan şekeri düzeyleri normalin çok üzerinde seyrediyor. Vücut stresine sebep olan, ısı dengesini değiştiren, ateş, bulantı, kusma, iştah değişikliğine sebep olan tüm enfektif kış hastalıkları diyabetli birey için daha kapsamlı ele alınmalı! Bu tip durumlar vücudu organik stres sürecine sokuyor ve stres hormonlarının artışına sebep olurken böbrek üstü bezlerinden salınan “kortizol ve adrenalin(epinefrin)” insülinin zıttı bir etki göstererek kan şekerini ivmeli şekilde yükseltmeye devam ediyor” diye konuştu.

Diyabetli bireyler için insülinin aksi davranan her hormonun yaşamı kısa süreliğine de olsa kabusa çevirdiğini kaydeden Diyabet Diyetisyeni Şeyma Ekizoğlu, şöyle konuştu:

“Bu durumdan şikayet eden birey sebebin ilaçlar olduğunu düşündüğü için genellikle tedavisini yarıda bıraktığı gibi beslenmesi konusunda da doğru olduğunu düşündüğü “yemezsem şekerimi düşürebilirim” düşüncesi ile vücuda yaşattığı uzun açlıklar iyileşme sürecini uzattığı gibi yüksek şeker (hiperglisemi) komasına kadar varabilecek durumlara sebep olabiliyor. “Hissediyorum şekerim düşük” veya “bir şey de yemedim nasıl olsa, şekerim yüksek olamaz” gibi yöntemler hastalık durumlarında yanıltıcı olacağı gibi, kan şekeri kontrolü için yol gösterici tek yöntem glikometre ile ölçmektir. Tam da kışa girerken ve dünya diyabet ayında iken! Elbette ilk isteğimiz hiç hasta olmamak adına bağışıklık arttırıcı önemler olacaktır. Bağışıklık sistemini korumada vitamin-mineral dengesine dikkat ederken çok düşük enerjili beslenme programlarından kaçınılmalı. C vitamini depo edilemeyen bir vitamin olması sebebiyle günlük tüketimine özen gösterilmeli. En şekersiz vit C deposu 3 besin ; 1-kırmızı biber 2-maydanoz 3-brokoli ! bıçak değmemesi ve ısıl işlemden geçmemiş olması önemli! Sofralar omega-3 yağ asitleriyle zenginleştirilmeli! Omega-3 yağ asitleri eksikliğinde, retinada görme fonksiyonunun azaldığı tespit edilmiştir. Omega-3 deposu besinler için ilk akla gelen; soğuk sularda yaşayan yağlı balıklar; somon balığı, ton balığı, uskumru, sardalya, hamsi olduğu gibi bitkisel kaynaklarından da söz edebiliriz. Keten tohumu, kivi, semizotu ilk 3 de yer alırken daha az oranlarda ceviz, badem, fındık, marul, lahana, brokoli olarak sıralayabiliriz. Tek tip diyetlerden uzak durup, beslenme uzmanları tarafınca bireye özel hazırlanmış yeterli-dengeli tıbbı beslenme tedavilerine yönelerek metabolizmayı tek çeşit besine mahkum etmeyin. Tek tip beslenme eksik tekerle yola çıkmak gibi! Renkli yaşamak her zaman mutluluk getirir, besinlerinizi seçerken tabağınızı renklendirin! Uzun süre aç kalmayın! Uzun açlık süreçleri, vücudun depolama eğilimi arttığı gibi bağışıklık sistemine de zarar veriyor. Uzun açlık sonrası düşen kan şekeri sonrasında gelen besine vücut daha fazla tepki verir, metabolizma tekrar aç kalacağını düşünerek gelen besini depolamaya ve yağ dokusunu arttırmaya yönelir. Güne 09:30’ a kadar yapılan bir kahvaltı ile başlayıp ana öğünler atlanmadan devam edilmeli. 4 saati geçen açlık süreçleri yaşanmamalı! Günlük yaşam döngünüze hareket katmak şart! Yaşamınıza dahil edebileceğiniz şekilde; belki hobi olarak dans belki işe giderken uzağa park edilmiş araba yahut otobüsten 3 durak önce inmek.. Hepsi bir çeşit hareket. Yeter ki size uygun ve sizinle bütünleşebilecek bir davranış biçimi olarak hayatınızda hareket olsun! Gece uykusu! hormon salınımının temelleri gece atılıyor. Uykunun temel 2 kuralı “karanlık ortam- 00:00-05:00 arası uyunan derin uyku”. Karanlık ortamda salınan büyüme hormonları ve iyi uykudan sonra salınan kortizol hormonu tüm gün metabolizmamızı düzene sokuyor. Günde ortalama 12 bardak( 2.0-2.5 lt) su tüketimi metabolik reaksiyonların gerçekleşebilmesi için şart olduğu gibi; diyabetin en çok etkilediği organ olan böbreğin sağlıklı çalışabilmesi birincil etmen. Ayrıca diyabetli bireylerde düzenli su tüketiminin yükselen kan şekerini belirli oranda düşürdüğü bildirilmiştir.” 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Nebi Hatipoğlu: “Eskişehirspor’un muhakkak şirketleşmesi ve kurumsallaşması lazım” AK Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu, Eskişehirspor İstişare Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Eskişehirspor’un muhakkak şirketleşmesi ve kurumsallaşması lazım. Eskişehir FK fikri ciddiye alınacak şeyler değildir” dedi. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Odunpazarı Belediyesi ve Tepebaşı Belediyesi öncülüğünde Eskişehirspor istişare toplantısı düzenlendi. Basına kapalı olarak yapılan toplantı, kentin ileri gelenlerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıya belediye başkanları, siyasi partilerin il başkanları, milletvekilleri, Eskişehirspor yönetimi katıldı. “Eskişehirspor’un muhakkak şirketleşmesi, kurumsallaşması lazım” Düzenlenen toplantının ardından açıklama yapan Nebi Hatipoğlu, Eskişehirspor’un şirketleşmesi ve kurumsallaşması gerektiğini ifade etti. Hatipoğlu, “Eskişehirspor’un önümüzdeki ay kongresi var. Kongre öncesi Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkanlarımız bir istişare toplantısı düzenleyerek, bizi de davet ettiler. Ben fikirlerimi anlattım. Daha önce söylediğim gibi Eskişehirspor’un muhakkak şirketleşmesi lazım, kurumsallaşması lazım. Bu doğrultuda biz de gerekli destekleri vereceğimizi söyledik. Milletvekillerinin, başkanların hangi partiden olduğunun çok bir önemi yok. Eskişehirspor partiler üstüdür. Ben AK Parti Milletvekili olarak diğer milletvekillerimizle birlikte, hükümetimiz, spor bakanlığımız Eskişehirspor’un daha önceki yıllarda hep yanındaydık, bundan sonra da yanında olacağız. Başkan kim olursa olsun, oraya yakışan bir başkan olduktan sonra biz hangi partiden olduğuna bakmayız. Eskişehirspor’un hak ettiği yere gelmesi için çalışmalarımı yaparız. Burada da bunları söyledik. İnşallah başkanlar da elini taşın altına koyar. Böylelikle Eskişehirspor hak ettiği yere gelir diye düşünüyorum” dedi. “Eskişehir FK fikri ciddiye alınacak şeyler değildir” Nebi Hatipoğlu, düzenlenen toplantı sonrasında kendisine yöneltilen "Eskişehir FK fikirleri hakkında ne düşünüyorsunuz?" sorusuna, “Eskişehirspor’un geçmiş dönemlerden kalan borçları var. Bu borçları ödememek adına yeni bir futbol kulübü kuralım, bunun arkasında bir yapı oluşturalım gibi bazı söylemler oldu. Tabi bunlar ciddiye alınacak şeyler değildir. Çünkü Eskişehirspor arması ve kulüp önemli. Yeni bir kulüp kurduğun zaman onun bir anlamı kalmıyor. Peşinden kimse koşmaz. Daha önce Eskişehir Basket’te bu yapıldı. Yarım bırakıp gittiler. Eskişehir Basket’i de kapattılar. Biz bu borçları ödemeyelim, gidip yeni kulüp kuralım falan bunlar Eskişehir’de işlemez. Belki başka şehirlerde işler. Bunu söyleyen Eskişehirlinin Eskişehirsporluluğundan şüphe ederim” diye cevap verdi. “Eskişehir FK düşünülemez” Eskişehirspor’un bulunduğu mevcut durumun tersine çevrilmesi ve eski günlerine dönebilmesi için düzenlenen toplantıdan sonra konuşan Eskişehirspor Başkanı Erkan Koca ise şunları söyledi: “İlk oturum gerçekleşti. Öncelikle açılış konuşmasını biz yaptık ve bu toplantıyı organize edenlere teşekkür ettik. Bugün burada gerçekten çok önemli isimler var. Eskişehirspor’un kurtuluşu da aslında bu isimlerden geçiyor. Fakat buraya gelen birkaç kişi ve üyenin Eskişehirspor FK, Yeni Eskişehirspor demeleri bizi oldukça üzdü. Bunlara karşı gündemimizde böyle bir durum olmadığını, eğer böyle bir gündemle devam ederse toplantıda olmayacağımızı açıkça söyledim. İçeride basın mensupları da olsaydı, taraftarlardan da bir heyet kurulup toplantıyı izlemeleri için imkan olsaydı. Burada böyle bir imkan da olmadı. Herkes herkesi tanıyor, basın içeride yok. Taraftar bu kulübün sahibi. Taraftarın kendi içinden seçeceği bir heyet burada olabilirdi. Hayırlısı olsun, inşallah hayırlara vesile olur. Bugün burada buluşmak, Eskişehir’in önemli isimleriyle, siyasetçileriyle, il başkanları, milletvekilleri, belediye başkanları ile Eskişehirspor’u konuşmak, Eskişehirspor FK ve Yeni Eskişehirspor konuları haricinde ümitlendirdi ve umutlandırdı. İnşallah iyi olacak.”
Balıkesir Kapıdağ Turizm Geliştirme Komisyonu’ndan ilk ziyaret Bandırma Ticaret Odası ve Erdek Ticaret Odası arasında imzalanan iş birliği protokolü ile oluşturulan “Kapıdağ Turizm Geliştirme Komisyonu” ilk ziyaretini Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı’ya gerçekleştirdi. Yeni oluşan komisyonunun ilk hedefinin sezon öncesinde Erdek ile ilgili farkındalığı en üst seviyeye getirerek, turizmde verimli bir sezon geçirmek olduğunu belirten Erdek Ticaret Odası Başkanı Hüseyin Uz, bundan sonraki süreçlerde akademi ve turizm sektörünün aktörleri ile iş birliği içerisinde bölgenin tanıtımına yönelik gerekli adımların atılması gerektiğini belirtti. Komisyonun yol haritası ile ilgili Prof. Dr. Mustafa Sarı’ya bilgi veren Bandırma Ticaret Odası Başkanı Adem Yılmaz ise bölgenin turizm payının artması için her türlü iş birliğine hazır olduklarını dile getirdi. “Erdek Körfezi Marmara Denizi’nin En Temiz Körfezi” Komisyon üyelerine Marmara Denizi ile ilgili son bilgileri veren Prof. Dr. Mustafa Sarı; Marmara Denizi’nde bulunan körfezler içerisinde en temiz körfezin Erdek Körfezi olduğunu, dünyada yaşayan tek pinaların bu bölgede bulunduğunu ve pinaların dünya koruma listesinde olan çok özel bir canlı türü olduğunu belirtti. Denizi temizlemede doğaya muhteşem katkıları olan pinaların korunarak bu alanda çoğalmasının sağlanması gerekliliğine işaret eden Prof. Dr. Mustafa Sarı, işletmelerin bu konuda azami dikkat göstermesi gerektiğini dile getirdi. Yapılan bu iş birliğinden duyduğu memnuniyeti de ifade eden Prof. Dr. Mustafa Sarı, protokol kapsamında yapılacak etkinliklere destek vereceğini belirtirken, bundan sonra gerçekleştirilecek etkinlikler ile ilgili fikir alışverişinde bulunuldu.