EKONOMİ - 11 Aralık 2009 Cuma 12:11

Koç: 30-40 milyar doları nasıl elimizin tersisle ittik

A
A
A
Koç: 30-40 milyar doları nasıl elimizin tersisle ittik

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mustafa V. Koç IMF anlaşmasına ilişkin olarak, "Böyle bir ortamda 30-40 milyar doları nasıl elimizin tersiyle ittiğimizi anlamak mümkün değil" dedi.

Koç, TÜSİAD YİK toplantısının açılışında konuşan Mustafa Koç, Tokat'ta şehit olan askerlerin, İETT otobüsüne yapılan molotof kokteylli saldırıda yaralanıp hayatını kaybeden Serap Eser'in ve Bursa'daki göçükte hayatını kaybeden maden işçilerinin ailelerine başsağlığı diledi.

2010 yılı için dünya ekonomisinde hızlı bir büyüme beklenmediğini belirten Koç, "Bizim için de dünya ekonomisinin rüzgarını arkamıza alarak özellikle işsizlik sorununu çözebilmek için ihtiyaç duyduğumuz yüksek büyüme hızını yakalamak da maalesef mümkün gözükmüyor. Orta vadeli programımız da bu gerçeği teyit ediyor. Üstelik de bu program sırasıyla yüzde 3,5, 4 ve 5'lik büyüme hedefleri koyarak yalnız 2010 yılının değil 2011 ve 2012 yıllarının da ılımlı büyüme yılları olacağını öngörüyor. Bu çerçeveden
baktığımızda 2009 yılına ilişkin algılarımızın 2010 yılını sorunsuz geçirmemize pek de yardımcı olmayacağı sonucuna varabiliriz" diye konuştu.

Özellikle bütçe tarafında ciddi bir sıkıntıyla karşı karşıla olunduğunu ifade eden Koç, küresel krize bütçe dengeleri bakımından kötü sayılmayacak bir ortamda girildiğini, krize karşı uygulanan önlemler neticesinde kamu harcamalarının hızla artmaya devama ettiğini ve sonuçta bütçede çok ciddi boyutlarda bir sapma ortaya çıktığını ifade etti.

Kamu borç dengesinin olumsuz yönde seyretmeye başladığını kaydeden Koç, kamu maliyesinin sağlamlığının bir ülkenin ekonomi politikalarına duyulan güveni doğrudan etkilediğini belirtti.

Türkiye'nin de bütçe performansını toparlayacağına ilişkin kuvvetli mesajları bugünden veriyor olmasının bu açıdan çok önemli olduğunu söyleyen Koç, "Bu yüzden mali kural bir an önce somutlaştırılmalı. Orta vadeli programda ilan edilmiş hedefler doğrultusunda kalınacağının işaretleri kuvvetli bir biçimde kamuoyuna verilmelidir" dedi.
Mustafa Koç, "Burada mevcut manzaranın bütün unsurlarını da gözden geçirdiğimizde böyle bir ortamda 30-40 milyar doları nasıl elimizin tersiyle ittiğimizi anlamanın da mümkün olmadığını söylemek zorundayım. IMF anlaşmasının getirilerini göz ardı etmenin iktisadı argümanlarının izah edilmeyecek bir yanı da yok gibi gözüküyor" dedi.

Türkiye'nin rekabet gücünü kendisinin artıracağını, kendi pazarını kendisinin yaratacağını, bütçe disiplinini kendisinin sağlayacağını belirten Koç, sürdürülebilir büyümenin temel ilkelerinin değişmediğini, Türkiye'nin temel ilkeler kayıtsız şartsız kabullenildiği ölçüde verimliliği ve rekabeti yeniden yakalayabilecek nadir ülkelerden biri olduğunu, bunu da gerçekleştirebileceğine yürekten inandığını söyledi.

Koç, "Bütün bunları yapabilmek için politik olarak huzur içinde olmamız lazım. Bu nokta, fevkalade önemli. Son aylarda yaptığımız TÜSİAD CEO anketinden çıkan sonuçlar da bu noktaya vurguluyor. Üyelerimizin görüş ve beklentilerini bir araya getirmek amacıyla yürütmekte olduğumuz bu anketler siyasi riskin nasıl sürekli yükseldiğine işaret ediyor.

Üretimdeki gerilemenin dip noktasına ulaşılmış olmasına ve ekonomik aktivitenin yavaş yavaş toparlanıyor olmasına karşılık beklentiler maalesef bir türlü iyileşme göstermiyor. Bu da bize içinden geçmekte olduğumuz ekonomik koşulların hiç de kolay olmadığını gösteriyor. CEO anketine gelen yanıtlardan üyelerimizin beklentilerinde olumsuz çıkan faktörlerin Türkiye'nin gelişme dinamiğini gerileten hep aynı faktörler olduğunu görüyoruz. Üyelerimize göre yatırım ortamının başlıca sorunları arasında kayıt dışı ekonomi, hukuki altyapıdaki belirsizlikler, vergi politikası ve siyasi belirsizler yer alıyor.

Öyle gözüküyor ki bu meseleyi çözmeden ekonominin sürdürülebilir bir büyüme politikasına oturması maalesef mümkün değil. Dünyanın 1929'dan bu yana yaşadığı en büyük krizde normal olarak konjonktürden kaynaklanan risklerin ağırlık taşımasını beklerdik. Anketler konjonktürden kaynaklanan riskler kadar makro ekonomik istikrar ve siyasi istikrarın korunmasından duyulan endişelerin de varlığını ortaya koyuyor" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Bakan Yardımcısı Eminoğlu, Muş’ta sporun geleceğini gençlerle konuştu Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Enes Eminoğlu, Muş Spor Lisesi’ndeki öğrencilerle bir araya geldi. Muş Spor Lisesi Öğrencileriyle Söyleşi programı kapsamında buluşan Eminoğlu, Sultan Alparslan’ın şehrinde olmaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade etti. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın birkaç ay öncesinde Muş’ta milli sporcularla bir araya geldiğini söyleyen Eminoğlu, "Özellikle spor lisemizde genç arkadaşlarımızla buluşmak istedik. Dereceye giren arkadaşlarımıza yürekten tebrik ediyorum. Biz bu buluşmalarda sizleri dinlemek istiyoruz. Sizlerden gelen geri dönüşleri, sizlerin önerileri, katma değerleri, eleştirileri varsa onları dinlemek istiyoruz. Gerçekten spor anlamında Türkiye son 20 yılda, çok büyük şansımız var, Sayın Cumhurbaşkanımız sporu seviyor, futbolu seviyor, bütün branşları seviyor. Medyadan takip ederseniz her ay başarılı olan dünya şampiyonlarımızı külliyede misafir ediyor. Dünyada sporu böyle yakından takip eden ve seven belki nadir cumhurbaşkanlarından biri. Muş’ta, Bitlis’te, Van’da, 81’in tamamında sporda sessiz bir devrim yaşandı. Bugün baktığımızda spor tesisleri, yüzme havuzları, gençlik merkezlerimiz var" dedi. "Son 20 yılda, 200 yıllık iş yapıldı" Eminoğlu, "2002’de yurt kapasite sayısı 100 bindi, şimdi 1 milyonu geçti. Gençlik Merkezi sayısı 9’du, 600’e yaklaştı. Son 20 yılda, 200 yıllık iş yapıldı. Burada Sayın Cumhurbaşkanımızın gençlere verdiği değerin en büyük karşılığıdır. Balkanlar, Avrupa, dünya ve olimpiyatlara katılacak arkadaşlarımız bu sıralardan çıkacak. Ülkemizi en güzel şekilde temsil edecekler ve bayrağımızı göndere çekeceksiniz. İstiklal Marşı’mızı bütün dünyaya okuyacaksınız. O yüzden yaptığınız iş çok önemli arkadaşlar. Diğer genç arkadaşlarımıza rol model oluyorsunuz. Bu büyük bir emek, büyük bir özveri. O yüzden her birinizi hayranlıkla tebrik ediyorum. İnşallah daha güzel başarılar da imza atacaksınız. Bu ülkede sporda sessiz bir devrim yaşandı. Hala da devam ediyor. Yatırımlar, tesisler her alana gittiğinizde Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın özellikle yatırımları görünüyor. Havuzlar, sentetik sahalar, basketbol salonları, atletizm pistleri, statlar vesaire baktığımızda doğusu, güneyi, batısı, kuzeyi tamamen tesislerle çevrilmiş vaziyette. Bu oranları da artırmamız lazım. Spor ile meşgul olan gençler, dijital, madde ve diğer bağımlılıkta önleyici faktör olarak bir rol oynuyorsunuz. Ben her birinizi tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı. "Spor lisesinde geçtiğimiz dönemde ilimizin gururu oldular" Muş Valisi Avni Çakır da, Muş’un genç ve dinamik nüfus yapısının sporu doğal olarak ön plana çıkardığını belirterek, ilde sporun hem eğitimle hem de sosyal hayatla bütünleştiğini ifade etti. Vali Çakır, "Hem ilimizdeki gençlerimizin beklentileri, hayalleri, hem Muş’un spordaki konumu, durumu, hem ihtiyaçları çok güzel bir söyleşi olmuştu. Muş bir öğrenci şehri. Türkiye’nin en genç nüfuslarından birine sahip bir ilimiz. Nüfusumuz yaklaşık 400 bin. Bunun 200 bini 22 yaş altı diye söyleyebiliriz. Genç yoğun nüfusuna sahip olunca da bu da spor demek. Hem eğitimde hem de sporda çok güzel adımlar atıldı. Spor lisesinde geçtiğimiz dönemde ilimizin gururu oldular. Diğer branşlarda sporcu kardeşlerimiz var. Çok tercih edilen okulumuz. Sporla bütünleşmiş bir şehir. Spor yatırımları anlamında da çok iyi bir imkanlara sahibiz. Özellikle spor alanının güzel yatırılar yaptığı için teşekkür ediyoruz. Amacımız gençleri yarınlara çok daha güçlü bir şekilde hazırlamak" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından sporcuların talep ve önerileri dinlendi. Söyleşiye, Muş Gençlik ve Spor Müdürü Yusuf Kılıç, İl Milli Eğitim Müdürü Abdulkadir Altay ve sporcular katıldı.