GÜNDEM - 07 Temmuz 2015 Salı 14:47

Körfez Geçiş Köprüsü'nde en ağır parçanın montajı tamamlandı

A
A
A
Körfez Geçiş Köprüsü'nde en ağır parçanın montajı tamamlandı

Gebze-İzmir Otoyolu Projesi'nde Güney Yaklaşım Viyadüğü'nün 2 bin 600 tonluk en ağır tabliyesinin yerleştirilme işlemi tamamlandı.

İzmit-Körfez Asma Köprüsü’nün Güney Yaklaşım Viyadüğü’nde yapımına başlanılan 2 bin 600 ton, 1.4 kilometre uzunluğundaki en ağır parçanın 57 metre yükseğe kaldırılma işlemi tamamlandı. Türkiye’nin en büyük ağır kaldırma operasyonu olan işlem 11 saatlik dilimin ardından başarı ile sonuçlandırıldı. Gebze-İzmir Otoyolu Projesi kapsamında İzmit-Körfez Asma Köprüsü Güney Yaklaşım Viyadüğü’nün 124 metre boy 36 metre genişliğindeki tabliyesi, ‘ağır kaldırma’ yöntemiyle 57 metre yükseğe kaldırıldı. Türkiye’nin en büyük ağır kaldırma operasyonu olan bu uygulamayla aynı zamanda yeni Türkiye rekoru da kırıldı.

Gebze-Orhangazi-İzmit otoyolunun en kritik olan ve Yalova’nın Altınova ilçesi sınırları içerisindeki Hersek burnunda yapımı devam eden Güney Yaklaşım Viyadüğü’ndeki çalışmalar hakkında bilgi veren Gebze-Orhangazi Otoyolu Güney Yaklaşım Viyadüğü Proje Müdürü Cüneyt Gümüşdağ, “5 Temmuz’da yaptığımız ikinci operasyonla da ikinci açıklıkta 2 bin 600 ton ağırlığında 36 metrelik yol genişliğinin tamamı, 124 metre uzunluğunda ağır kaldırma operasyonuyla birlikte monte edildi. Bu montajın tamamlanmasıyla birlikte 1.4 kilometrelik tabya yapısı yekpare halini aldı. Bu bizim projemizdeki ana yapının son parçasıydı. Bu ana yapının tamamlanmasıyla birlikte asfalt yapı, çelik, elektrifikasyon gibi tamamlama işleriyle birlikte Eylül 2015 tarihiyle birlikte de Güney Yaklaşım Viyadüğü faaliyetlerini de tamamlamayı hedefliyoruz” dedi.

Projenin tamamen Türk işçiliğiyle tamamlandığını ifade eden Gümüşdağ, “Biz en zorlu dönemimizde en etkili kadroya ulaştığımızda kadromuzun tamamı Türk’tü. Yaklaşık 150 mühendisle çalıştık üretimde. Elbette dünyadan pek çok uzmanla kritik operasyonlarda destek aldık. Ama emek Türk emeği. En çok zorlandığımız husus ise benzer bir yağının dünyanın hiçbir yerinde bulunmayışıydı. Yapının 2 bin metre bir yarıçapla kıvrılması ve bunun 1.2 kilometre geride yapılarak doğru koordinatlara getirilmesi çok büyük bir mühendislik başarısıdır” diye konuştu.

Köprünün yapımı sırasında çevrenin korunması için güzergahı değiştirmek zorunda kaldıklarını söyleyen Gümüşdağ, “Güzergahın belirlenmesi aşamasında da arkamızda görünen Hersek Gölü’nün korunması amacıyla güzergahımız köprüden düz bir iniş yerine 2 bin metre yarıçapında bir kıvrımla, göle temas etmeden geçmiştir. Çünkü bu göl allı turnaların göç yolları üzerinde konakladıkları ve aslında barındırdığı mikroorganizmalarla allı turnalara bu kırmızı rengini vermesini sağlayan mikroorganizmaları yaşatan bir göl. Bu anlamda çevreye de çok duyarlı bir proje gerçekleşmiştir Güney Yaklaşım Viyadüğü’nde. Benzeri uygulamalar köprünün boyasında yapılmıştır. Seçtiğimiz boya içme suyunun taşımasında dahil kullanılan doğaya zararsız bir boyadır. Boya yapabilmek için çelik yüzeyine yapılan kumlama işinde de kullandığımız aşındırıcı medya da çakıl taşıdır. Bu seçimler yapımı güçleştirmekle birlikte bizim çevreye olan saygımızı da göstermektedir” şeklinde konuştu. 

GÜRCAN YILMAZ - GÜVEN KAYA
KOCAELİ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Marmaris Kordon Caddesi taksicilerinden belediyeye tepki Muğla’nın Marmaris ilçesi Tepe Mahallesi’nde bulunan Kordon Caddesi’nde Marmaris Belediyesi tarafından hayata geçirilmesi planlanan yürüyüş yolu ve meydan düzenlemesi projesine, cadde üzerinde hizmet veren üç taksi durağı basın açıklamasıyla tepki gösterdi. Taksi duraklarında görev yapan taksiciler, Marmaris Atatürk Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı önünde bir araya gelerek kamuoyuna çağrıda bulundu. Yaklaşık 50 yıldır Kordon Caddesi’nde kesintisiz hizmet verdiklerini belirten taksi esnafı, söz konusu projenin ulaşım bilimine, şehir planlama esaslarına ve kamu yararı ilkesine aykırı olduğunu savundu. Açıklamada, "Bugün tartışılan mesele bir meydan meselesi değil; akıl mı rant mı, bilim mi keyfilik mi meselesidir" ifadelerine yer verildi. Taksiciler, Kordon Caddesi’nin kaymakamlık, emniyet birimleri, bankalar, liman, tur tekneleri, eczaneler ve taksi duraklarıyla Marmaris’in en kritik kamusal ulaşım akslarından biri olduğuna dikkat çekerek, bu hattın araç trafiğine kapatılmasının şehir içi ulaşımı olumsuz etkileyeceğini dile getirdi. Yapılan açıklamada, tek giriş-çıkışlı bölgelerde yayalaştırmanın alternatif ulaşım koridorları oluşturulmadan uygulanmasının trafik kilitlenmesine ve acil hizmetlere erişimde aksamalara yol açacağı vurgulandı. Marmaris’in bir metropol olmadığına işaret edilen açıklamada, ilçenin mevsimsel turizm ekonomisiyle ayakta durduğu, bu nedenle taksi duraklarının bilinçli bir planlamayla üç ayrı noktada konumlandırıldığı ifade edildi. Kordon Caddesi’nde Es Taksi’nin 38, Çınar Taksi’nin 23, Özlem Taksi’nin ise 26 araçla hizmet verdiği belirtilerek, bu dağılımın yıllara dayanan saha tecrübesinin sonucu olduğu kaydedildi. Durak sayısının bire düşürülmesinin yaklaşık bin kişinin geçimini doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyeceğini savunan taksiciler, böyle bir durumda Marmaris ulaşım sisteminin ciddi zarar göreceğini öne sürdü. Açıklamada, projenin hayata geçirilmesi halinde yalnızca taksicilerin değil, vatandaşların, esnafın, turistlerin, yaşlı ve engellilerin de mağdur olacağı belirtildi. "Henüz yazılı bir açıklama almadık" Basın açıklamasının ardından meydanda konuşan Marmaris Şoförler Odası Başkanı Bülent Kalaycı Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü ile görüşme gerçekleştirdiklerini ve taleplerini ilettiklerini ancak şu ana kadar kendilerine yazılı bir açıklama ulaşmadığını söyledi. Kalaycı, "Biz Marmaris’in yararına yapılan tüm projelerin yanındayız, önce bunu belirtelim. Konu ile ilgili Belediye başkanımızla görüştük, tüm taleplerimizi kendisine ilettik. Ancak elimizde henüz yazılı bir belge yok. Burada 90 taksinin tek durakta toplanması yüzlerce taksi şoförünü ve taksici esnafını doğrudan etkiler" ifadelerini kullandı. Taksi esnafı, belediyenin projeye ilişkin işlemlerinin denetlenmesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın sürece müdahil olması ve kamu zararına yol açtığı iddia edilen uygulamalar için müfettiş görevlendirilmesi talep ederek, tazminatlarının verilmesini istediler. Açıklamanın sonunda, taleplerin karşılanmaması halinde konunun yargıya taşınacağı belirtilerek, "Marmaris masa başında değil, yaşayanlarıyla yönetilmelidir" ifadeleriyle kamuoyuna çağrıda bulunuldu.
İzmir Hükümlülerin el emeği göz nuru ürünleri görücüye çıktı Ödemiş T ve M Tipi Ceza İnfaz Kurumlarındaki hükümlülerin el emeği göz nuru eserleri, tarihi Çakırağa Konağı’nda düzenlenen anlamlı bir sergiyle ziyarete açıldı. Satıştan elde edilen gelirlerin doğrudan hükümlülerin hesaplarına yatırılacağı bu özel sergi, 21 Aralık tarihine kadar ziyaretçilerini bekliyor. Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, Ödemiş T Tipi ve M Tipi Ceza İnfaz Kurumlarında barındırılan hükümlü ve tutukluların topluma kazandırılması çalışmaları kapsamında anlamlı bir etkinlik gerçekleştirildi. Sosyal ve kültürel faaliyetler çerçevesinde üretilen yağlı boya resimler ve el sanatı ürünleri, Birgi Çakırağa Konağı önünde düzenlenen törenle sergilenmeye başlandı. Protokolden yoğun katılım Cumhuriyet Savcısı Fatih İbiş’in koordinesinde titizlikle hazırlanan serginin açılışına; Ödemiş Kaymakamı Hakan Yavuz Erdoğan, Ödemiş Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Karabulut, Ödemiş Belediye Başkanı Mustafa Turan, hakim ve savcılar, cezaevi müdürleri, denetimli serbestlik personeli ve çok sayıda vatandaş katıldı. Protokol üyeleri açılış kurdelesini kestikten sonra sergiyi gezerek ürünleri inceledi. Geliri hükümlülere umut olacak Serginin açılış konuşmasını yapan Ödemiş Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Karabulut, ceza infaz sisteminin sadece bir yaptırım değil, aynı zamanda bireyi topluma kazandırma süreci olduğunu vurguladı. Karabulut, "Burada sergilenen her bir ürün sabır, emek ve umutla üretilmiştir. Ürünlerin satış fiyatları bizzat hükümlüler tarafından belirlenmiş olup, elde edilen gelirler doğrudan kendilerinin veya ailelerinin hesaplarına yatırılacaktır. Bu sayede maddi durumu iyi olmayan bireylerin hayata tutunmalarına destek olunmaktadır" dedi. Tarihi mekanda sanat köprüsü Başsavcı Karabulut, serginin toplum ile ceza infaz kurumları arasında bir gönül köprüsü kurduğuna dikkat çekerek emeği geçen personele ve tüm kurumlara teşekkür etti. Tarihi Çakırağa Konağı’nın atmosferinde sergilenen özgün yağlı boya tablolar ve el sanatları ürünleri, katılımcılardan tam not aldı. Ziyaretçilerini bekliyor 18 Aralık’ta protokolün katılımıyla kapılarını açan sergi; 19, 20 ve 21 Aralık 2025 tarihlerinde de halkın ziyaretine açık kalacak. Vatandaşlar, hem sanata destek olup hem de hükümlülerin topluma yeniden kazandırılması sürecine katkı sağlayabilecek.