EĞİTİM - 10 Ağustos 2018 Cuma 14:35

KTO Karatay Üniversitesi yeni öğrencilerini bekliyor

A
A
A
KTO Karatay Üniversitesi yeni öğrencilerini bekliyor

Üniversite eğitimine başlayacak öğrenciler tercih heyecanı yaşarken Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi de yeni öğrencilerini karşılamaya hazırlanıyor.

KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bayram Sade, iki öğrenciden birinin burslu eğitim aldığı üniversitelerinde, ‘İş arayan değil işte aranan’ mezunlar yetiştirdiklerini söyledi.

İsmini, Selçuklular tarafından 1251 yılında yaptırılan ilk Vakıf Yükseköğretim Kurumu niteliğindeki Karatay Medresesi’nden alan KTO Karatay Üniversitesi’nin rektörü Prof. Dr. Bayram Sade, yıl boyu düzenledikleri sosyal ve kültürel etkinlikler sayesinde tercih yapacak öğrencilere daha kolay ulaştıklarını belirtti. Konya ve ilçeleri başta olmak üzere 45 şehirde adeta KTO Karatay Üniversitesi rüzgarı estiğini dile getiren Prof. Dr. Sade, “Öğrenci neden sizi tercih etmeli” sorusunu yanıtladı.

 

KTO Karatay Üniversitesi yeni öğrencilerini bekliyor

Sektör ihtiyaçlarına göre eğitim veriliyor

Rektör Prof. Dr. Sade, 1882 yılında kurulan 20 bin üyeli Konya Ticaret Odası’nın verdiği gücün eğitim hayatına katkıları olduğunu kaydederek, “Son derece modern ve nezih bir kampüs ortamı sunuyoruz öğrencilerimize. Kampüsümüzün hemen yanı başında konuk evlerimiz var. Bir ev konseptinde hazırlanmış nezih ortamlarımız var. Dolayısıyla öğrencilerin barınma sorunu söz konusu değil. 40’ın üzerinde laboratuvarımız, atölyemiz var. Oldukça modern imkanlar olarak karşımıza çıkıyor. Eğitimi nasıl yaptığınız, nerede yaptığınız çok önemli. Amfilerimiz ve sınıflarımız son derece modern. Öğrencimize sınıfında ısı ve havalandırma kontrollü, akıllı eğitim imkanları olan bir ortam sunuyorsunuz. Laboratuvarlarımız, atölyelerimiz de son derece modern. Üniversitemiz tatlı büyüyor. Şuan 8 bin civarında öğrencisi var, 38 programımız var, 6 fakültemiz, 2 yüksek okulumuz, 2 meslek yüksek okulumuz, 3 enstitüde lisansüstü eğitim veriyoruz. Mühendislik, Güzel Sanatlar ve Tasarım, İktisadi İdari Bilimler, Sosyal Beşeri Bilimler, Hukuk ve Tıp Fakültemiz ile Yabancı Diller Yüksekokulu ve Sağlık Bilimleri Yüksekokulumuz 4 yıllık eğitim veriyor. Adalet Meslek Yüksekokulu ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulumuz ile öğrenci ve sektör ihtiyaçlarına dönük 38 programda eğitim veriyoruz. Öğrenci sayımızı her bir bölüm ve programda sınırlı tutuyoruz. Çoğu bölüm ve programlarda 40-50 kişilik sınıflarımız var. Yani bu birçok üniversitenin ölçeğinde düşündüğümüzde çok mütevazi rakamlar ama eğitim kalitesi açısından son derece kritik” dedi.

“Her iki öğrencimizden birisi burslu eğitim alıyor”

Üniversiteye girişte tam, yüzde 75 ve yüzde 50 bursları olduğunu anlatan Prof. Dr. Bayram Sade, ortalama her iki öğrenciden birinin burslu eğitim aldığını ifade etti. Rektör Sade şöyle konuştu, “Burs konusu çok önemli. Çünkü öğrencilerimiz bunu önemsiyor. Girişte tam bursumuz, yüzde 75, yüzde 50 burslarımız var. Hukuk ve Tıp Fakülteleri hariç yüzde 25 ile yüzde 5 arası tercih burslarımız var. Ücretli kontenjanlı, birinci tercihte yapan öğrencilerimize yüzde 25, ikinciye yüzde 20, üçüncüye yüzde 10, dördüncüye yüzde 5 bursumuz var. Ahilik bursumuz var. Tüm ülkedeki ticaret odası üyeleri, o odalar bizimle protokol yapmak kaydıyla onların birinci derece yakınlarının bizim okulumuzda ücretli okumaları halinde yüzde 15 oranında bursumuz var. Sayısal ve eşit ağırlıkta ilk 10 binden, sözelde ilk 5 binden, yabancı dilde ilk binden üniversitemizi kazananlar için yurtdışı dil okulu bursumuz var. 46 öğrencimizi Liverpool Üniversitesi’ne, İngiltere’ye gönderdik. Son derece nezih mekanlarda öğrencilerimizi ağırladılar, modern sınıflarda eğitim-öğretim görüldü ve ana dili İngilizce olan bir mekanda konuşma ve pratik ağırlıklı bir eğitim aldılar. Yaklaşık bir ay önce gitmişlerdi. Ben ziyaret ettim, inanılmaz değişim ve gelişim oldu. Bu programı güçlendirerek biz devam edeceğiz. İlk 10 binden kazanan öğrenciler için barınma bursumuz var, konukevinde ücretsiz barınmaları söz konusu. Lisansüstü bursiyerlik bursumuz var. Belli kriterlerden öğrencilerimiz burada lisansüstü eğitim yaptığında biz onları kısmi zamanlı alıyoruz. Hem lisansüstü eğitimi ücretsiz oluyor hem de ona ciddi bir ücret veriyoruz. Mezun bursları, kardeş bursumuz var. Her yüz öğrenciden yetmiş ikisi yüzde 5 ile yüzde 10 arası bir şekilde burslu. Bunu tam bursa dönüştürdüğümüzde, her iki öğrencimizden biri burslu. Yani bu burs oranı inanılmaz. Yükseköğretim Kurulunca (YÖK) en son yayınlanan raporda Türkiye’nin en çok burs veren 8. üniversitesi unvanına sahip olduk.”

“KTO Karatay Üniversitesi ‘A’ grubunda yer alıyor”

Rektör Prof. Dr. Bayram Sade, her yıl yayınlanan öğrenci memnuniyet araştırmasında tüm üniversiteler içinde 33 sırada yer alarak “A” grubunda bulunduklarını, kampüsün özelliği ve öğrenim deneyimi sıralamasında ise “A Plus” grubunda yer aldıklarını açıkladı. Akademik kadrolarının çok güçlü olduğuna değinen Rektör Sade, “Türkiye’nin en seçkin üniversitelerinde doktorasını yapmış, yurtdışında doktorasını yapmış, yabancı uyruklu olup yurtdışında nitelikli üniversitelerde doktora yapmış insanlar kadromuzda. 300 akademisyenimiz tam zamanlı, 150 civarında akademisyenimiz de kısmi zamanlı yani ders ücretli olarak görevlendirdiğimiz akademisyenlerimiz var” diye konuştu.

“İş arayan değil, işte aranan mezunlar”

Sloganlarının, “İş arayan değil, işte aranan mezunlar yetiştirmek” olduğunu vurgulayan Rektör Sade, “Karatay’ı seç 4 yıl öne geç” diyerek öğrencilerinin eğitim görürken sektör danışmanları sayesinde iş tecrübesi sahibi olduğunu söyledi.

Rektör Bayram Sade şunları aktardı; “Bu sloganımıza, ‘İş kuran mezunlar yetiştirme’ diye bir madde daha ilave ettik. Yani herkes işte aranan mezunlar olmasın aynı zamanda işini de kursun. Madem biz iş dünyasının, ticaret dünyasının üniversitesiyiz 20 bin üyemiz var, 20 bin tane başarılı iş adamı karşımızda, bunlar rol model olsun ve gençlerimizi öyle bir girişimcilik ruhu kazandıralım ki burada mezun olduğunda bir yerde iş ile uğraşmasın. Mümkünse kendi işini kuracak heyecan ve motivasyona sahip olsun. Bunun için argümanlarımız sektör danışmanlığı projemiz var. Ticaret odası üye iş yerlerinde öğrencilerimize birinci sınıftan itibaren sektör danışmanı atıyoruz. Bu proje sadece Türkiye’de bize özgü bir proje. Yani düşünün ki, birinci sınıfta bir sektörden birisi danışman atanıyor, böylece onun ufkunu vizyonunu geliştiriyor, sektörü tanıtıyor. Türkiye’deki ve dünyadaki trendleri tanıtıyor. Hangi sektör ne ister birinden onu öğreniyor ve böylece aslında o sektör danışmanıyla mezun olduğunda dört yıllık bir deneyimle mezun olmuş oluyor. Yani biz, Karatay’ı seç dört yıl öne geç diyoruz. Aslında bu dört yılın esprisi sektörde dört yıl çalışarak elde edeceğiniz tecrübeyi siz okurken elde edin, böylece bu projeyi uygulamayan üniversitelere göre mezun olduğunuzda dört yıl önde olun anlamındadır. Çok kritik ve önemli bir proje. Başka projelerimiz de var. Ama neden tercih etmeli sorusunun cevaplarından bir tanesi de Çift Anadal Programları (ÇAP) olacak. Üniversitemizin herhalde birçok üniversiteden en önemli farkı bu olacak. Biz yan dala bakmıyoruz. Biz diyoruz ki, madem öğrencinin gönlünde başka bir bölümde okuma arzusu varsa aynı zamanda iki diploma alarak mezun olsun. Şuan 130 civarı programda ÇAP seçeneği var. Fakülte ve yüksekokullar kendi içinde çapraz ÇAP yapıyor istisnasız. Fakülteler arasında uygun bölümler arasında da ÇAP var. Örneğin, Sağlık Bilimleri Yüksekokulu, hemşirelik, ebelik, odyoloji, çocuk gelişimi, beslenme, diyetetik gibi bölümler kendi aralarında ÇAP yaptığı gibi, işletme bölümünde de ÇAP yapıyor. Aslında mezun olduğunda ikinci diploma sağlık yöneticiliği sıfatıyla o yetiyle veya endüstri mühendisliği işletme bölümüyle ÇAP yapıyor. Ya da inşaat mühendisliği mimarlıkla, mimarlık inşaat mühendisliğiyle. Bu çok kritik ve önemli. Bu kadar seçeneğin kolay kolay sunulacağını düşünmüyorum. Bir de bir güzel tarafı bir çok vakıf üniversitesi ÇAP’ı yani ana daldaki eğitim dışındaki kısmı tamamen ücretli yapıyor. Bizde ise ana daldaki bursu ne ise çift ana daldaki bursu da o. Bu uygulamada bize özgü. Bütün bunları aslında bir araya getirdiğimizde, mekan konforunu, sınıf refahını, atölye ve laboratuvar imkanlarını, sektör danışmanlığını, uygulama ve staj imkanlarını ve diğer konuları bir araya getirdiğimizde aslında o sorunun cevabı kendiliğinden ortaya çıkıyor. Dolayısıyla üniversitemiz hakikaten KTO’dan aldığı gücü eğitime yansıtan ve öğrencilerimizin kariyerine de bunu yansıtan bir üniversite. Bizim iddiamız öğrencimiz mezun olduktan sonra işte aranacak, açıkta kalma şansı hiç yok.”

Mezuniyet sonrası öğrenci takibi

Rektör Prof. Dr. Sade, mezuniyet sonrası da öğrencilerini yalnız bırakmadıklarını, iş sahibi olup olmadığını yakından takip ettiklerini söyleyerek, “Bizim kariyer merkezimiz her altı ayda bir mezun öğrencileri tek tek arıyor. İş mi kurmuş, iş mi bulmuş, yüksek lisans yapıyor mu, ne yapıyor, kariyeriyle ilgili planları nedir bunları tarıyor ve müdahale etmesi gereken yerde, ola ki iş bulamamış ya da işini beğenmediği için önüne çıkan iş fırsatlarını iş arayan gençlerimizi hemen portal vasıtasıyla ticaret odası üyeleriyle buluşturuyor ve böylece aslında onun hızlıca iş bulma imkanı ortaya çıkıyor. Zaten iş kurmada da mentorlarımız iş dünyasının başarılı insanları olarak karşımıza çıkıyor. Böylece sadece okurken değil, mezun olduktan sonraki süreçte de öğrencilerimizi sıkı sıkıya takip ediyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.