DÜNYA - 10 Eylül 2020 Perşembe 17:18

Küresel iklim değişikliği, dünya genelinde hayatı tehlikeye atıyor

A
A
A
Küresel iklim değişikliği, dünya genelinde hayatı tehlikeye atıyor

Küresel iklim değişikliğinin sonucu olarak dünya genelinde yaşanan doğal afetler, ani sıcaklık değişimi ve yangınlar hayatı tehlikeye atıyor.

Dünya genelinde iklim değişikliği sebebiyle son haftalarda yaşanan onlarca yangın ve sel felaketi hayatı olumsuz etkiliyor. Bilim insanları, artan sera gazları ve küresel emisyonun yükselmeye devam etmesi halinde dünyanın daha büyük doğal afetlerle karşı karşıya kalacağını bildirdi. İsviçre ETH Zurich Üniversitesi İklim Uzmanı Sonia Seneviratne, yaşanan iklim değişikliğinin insan kaynaklı olmadan yaşanmasının imkânsız olduğunu açıkladı. Seneviratne yaptığı açıklamada, “Yıllardır bilim insanları iklim değişikliğinden dolayı gerçekleşen fırtınalara ve ısı dalgalarına karşı bizi dikkatli olmamız için uyardı. Ancak bu durum artık değişiyor. Halen yeni sayılan Olay İlişkilendirme Biliminde gerçekleşen gelişmeler sayesinde araştırmacılar yaşanan olaylarda iklim değişikliğinin ne kadar rol oynadığını hesaplayabiliyor” ifadelerini kullandı.

Hissedilen ısı artışı

Yürütülen araştırmalardan elde edilen sonuçlar, dünya genelinde yaşanan ısı dalgalanmalarının hissedilen ısı artışındaki en büyük kanıt olduğunu gösteriyor. Bilim insanları yaptığı açıklamada, bu yıl karşılaşılan Sibirya’daki rekor sıcaklara, ormanları kurutan yüksek ısı dalgalarına ve Rus tundralarının bataklığa dönmesine en büyük sebebin iklim değişikliği olabileceğini bildirdi.

Oxford Üniversitesinde İklim Uzman ve yürütülen Olay İlişkilendirme Bilimi’ne destek veren Friederike Otto, “Eğer ısı dalgalarına gelirsek, iklim değişimi bu konu hakkında en büyük etkendir” ifadesini kullandı.
ABD’nin Batı sahillerini geçen ay vuran ısı dalgasının ardından, California’nın Mojave çölünde bulunan Ölüm vadisinde deniz seviyesinin altında olmasına rağmen 54.4 derece sıcaklığın görülmesi ile dünya yeni bir rekora şahit oldu. Haftalar sonra Los Angeles yakınlarındaki kavrulan bölgede pazar günü 49 derece sıcaklığın ölçülmesinin ardından tekrardan rekora imza atıldı.

California Üniversitesi İklim uzmanı Daniel Swain yaptığı açıklamada, “İklim değişimi, tarihi mevsim modeli üzerinde büyük bir etkisi yok. Ancak çoğu zaman mevsimlerin etkisini arttırıyor” dedi.

İngiltere’nin batısında yer alan Bristol Üniversitesi Araştırmacıları tarafından geçen ay yayınlanan çalışmaya göre, bir an önce emisyonların kesilmemesi halinde Karayipler’i yağmur ve kasırganın normalden 5 kat daha fazla ihtimalle vurabileceği bildirilmişti. Laura Kasırgası, ABD’nin Meksika eyaletinde bulunan Gulf bölgesindeki sıcak sular sayesinde güçlenerek kategori 4 derecesinde saatte 240 kilometre hızla Louisiana eyaletinin sahillerini vurmuştu. Louisiana Valisi John Bel Edwards Laura Kasırgası’nın, şu ana kadar eyaleti vuran en büyük kasırga olduğunu açıklamıştı.

İklim değişikliği ile bağlantılı olarak Hindistan Okyanusu’nun yüzeyinde karşılaşılan yüksek ısı artışı, Mayıs ayında Amphan Hortumu’nu kategori 5 seviyesine çıkararak 18 saat sonra Hindistan'ın batısında bulunan Bengal’i vurmuştu.

Bilim insanları tarafından, okyanus ısısında görülen yükselmelerin Çin’de bu yaz yaşanan kesintisiz yağmurların ve son 30 yılın en zorlayıcı sellerinin en büyük etkeni olabileceğini açıklanmıştı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.