GÜNDEM - 27 Haziran 2016 Pazartesi 09:13

Kurgu ise skandal gerçek ise felaket!

A
A
A
Kurgu ise skandal gerçek ise felaket!

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), şikayetlerin artması üzerine geçen hafta evlilik programları yayınlayan 5 kanala ceza kesti.

RTÜK geçtiğimiz hafta 5 kanala evlilik programlarından dolayı ceza kesti. Argo kelimelerin kullanılması, cast oyuncularına yer verilmesi, ahlâka aykırı ifadelerin kullanılması gerekçeler arasında. 

* Bir sene önce İzmirli, 20 yaşında güzel bir kız çıkardılar evlilik programına. Ağzı laf yapan bu fettan kız, bir o talibine koştu bir ötekine. Bir Esra Erol'un programında çıktı, bir Zuhal Topal'ınkine. Şarkıcı İsmail YK bile mizansen icabı ona talip oldu. Kız, krizler geçirdi, şarkılar söyledi. Her bölümde yeni birine âşık oldu. Birisiyle tatile bile çıktı. En son ekranda tanıştığı talibiyle gece el ele sokakta dolaşırken görüntülendi.
* Sonra ortalama dindar bir ailenin mazbut kızı görüntüsünde birisini sürdüler ekrana. Aylarca tartıştırdılar. "Evlenmedim, evlenmemiş birini arıyorum" dedi aday ama 8 yıl evli kaldığı ortaya çıktı. Sonra "O benim erkek arkadaşım, aynı evde yaşadık" (lafa bak!) diye kıvırdı! Programda en mahrem şeylerini açıkladı. Tarkan için canlı yayında dövündü, albümünü öpüp ağladı. Bir süre ortadan kayboldu. Estetik yaptırıp ekranlara döndü/rüldü. 40. talibinde programdan aldılar. Son olarak da evlilik programı yapacağı haberlerini yaydılar.
* Bir diğeri talibini ailesiyle tanıştırdı. Birlikte gezdiler tozdular. Bir ay sonra da "Yerini yurdunu bilmiyor, işsiz güçsüz" diyerek damat adayını terk etti.
* Bir başkasının durumu daha felaketti. Taliplileriyle görüşürken kanal çalışanlarından birinden hamile kaldığı iddia edildi.

Kurgu ise skandal gerçek ise felaket!

Bütün bu adayların hepsi de maalesef başörtülüylü
Yaşananlar kurgu ise skandal. Gerçek ise tam bir felaket! Çünkü kahramanlar ne başörtülü olmanın sorumluluğunu ne de o sorumluluğun yüklediği dindarlığın ağırlığını taşıyor.
Oysa o başörtüsü için çok bedeller ödendi bu ülkede. Ama şimdi reyting uğruna ucuzca harcanıyor. Ve işin ilginci bu ucuzluğa millet prim veriyor.
28 Şubatçılar, sahte şeyhler ve mağdur Fadimeler üretmişti. Bilselerdi millet böyle çözülecek, yaparlardı bir izdivaç programı, koyarlardı ekrana bir iki boyalıyı. Aynen yukarıdakiler gibi...

Kurgu ise skandal gerçek ise felaket!

Yedirmeyiz dedik yedirdi

İspanya, millî takımımızın kalesine golleri tespih tanesi gibi bir bir dizerken ve Fatih Terim tercihleriyle bütün ülkeyi üzerken millet alkış mı tutacaktı? Elbette hayır. Maç gecesi TRT'ye konuk olan Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil de öyle yaptı. Terim'e ve takıma sitem etti.
Sen misin hazretlerini eleştiren? Terim bu yüzden TRT’ye, TRT de Şimşirgil'e ambargo koydu. Kanal Serdar Tuncer'in sunduğu Ramazan Sevinci programına katılacağını anons ettiği Şimşirgil'i son gün programdan çıkardı.
Pes doğrusu... Hem devlet kanalına ambargo koymayı kendine hak gören Terim'e, hem Terim'e sessiz kalan TRT'ye, hem de ağırlığını koymayan Serdar Tuncer'e…
Geçen hafta bir ilahiyatçının sözlerinden dolayı Tuncer ve TRT hedef alınmış biz de "Serdar Tuncer'i yedirmeyiz" diye yazmıştık. Ne var ki Serdar Tuncer, Ahmet Hoca’yı yedirdi. CNN Türk’e gösterdiği duruşun en azından yarısını burada da beklerdik.

Kurgu ise skandal gerçek ise felaket!

Bir liralık değeri yok

Çilem Doğan, geçen sene kendisini fuhşa zorladığını iddia ettiği kocasını öldürdü. Kadını bir anda kahraman ilan ettiler. Ve Çilem bir yılını doldurmadan 50 bin lira kefaletle serbest bırakıldı. İki haftadır Türkiye onu konuşuyor. Yok ilk işi soyadını değiştirmek olmuş, yok evinde sabaha kadar sevinçten uyuyamamış, yok cezaevinde mevlid okutmuş… Bir sürü hikâye. Türkiye’de mağduriyetinizle gündemde kalmanız için ya ayrılıkçı Kürt, ya militan Alevi ya marjinal solcu Türk olmanız, ya da bu tür insanların desteğini almanız gerekiyor. Bunların dışındaysanız ağzınızla kuş tutsanız sizinle ilgilenmezler. Mesela geçen hafta İstanbul Maslak’ta tuvalet bekçisi Fırat Karavil 1 lira tuvalet parasını istediği için zengin restoran sahibinin oğlu tarafından öldürüldü. Ama kimsenin ilgisini çekmedi. Çünkü o cübbeliydi ve sakallıydı… Oysa mağduriyetse onda âlâsı vardı. Hak arama mücadelesiyse bundan ötesi olmazdı. Bir günde unutuldu adam.

Kurgu ise skandal gerçek ise felaket!

Habere bak habere!

Cumhuriyet gazetesi orijinal bir haber yakalamış! İstanbul Adliyesi cuma günü camiye dönmüş. Hakim ve savcılar bodrum kattaki mescitte Kur'an-ı kerim dinlemiş. Hem de haremlik selamlıklarmış. Kur'an-ı kerimin zaten öyle dinlendiğini bilmeyince ve düşmanlık ettikleri dinin gereklerinden haberleri olmayınca böyle kendilerini rezil ederler işte. (Sahi adliyenin yanına bir cami şartmış! Bakın millet mescide sığmıyor.)

Kaynak: Türkiye gazetesi/ Fatih Selek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman İsias Otel Davası sürüyor Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde 72 kişinin hayatını kaybettiği İsias Otel’le ilgili davanın ikinci duruşması sürüyor. Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada 3’ü tutuklu 11 sanık yargılanıyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ünal Üstel, bazı bakanlar ve hayatını kaybeden kişilerin yakınları davayı takip ediyor. Adliye önündeki basın açıklamalarının ardından duruşma başladı. Mahkeme Başkanı, 72 ölü, 8 yaralının bulunduğu dosyaya, 2 kişinin yaralandığı birleşen dosya kapsamında sanıkların savunmasını istedi. Birleşen dosya kapsamında savunma yapan sanık Ahmet Bozkurt, “Benim mühendislerim, hesap uzmanlarım, işlerini çok doğru yapmışlar, hiçbir eksiğim yoktur. Birleşen dosya kapsamındaki 24 Mart tarihinde Gazi Üniversitesi’nden alınan raporda bazı hususlara itirazım var. Benim asli kusurlu olduğunu belirtilmiştir. Ben hiçbir eksiğim yok, tüm işlemlerimizi doğru yaptık. Benim hiçbir kusurum yok. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin raporuna yaptığım itirazın aynısını Gazi Üniversitesi raporuna da yapıyorum” dedi. İsisas Otel müellifi Erdem Yıldız, savunmasında, “Ana savunmada yaptığım savunmamın aynısı, birleşen dosyada da yapıyorum. Gazi Üniversitesinin ek ve kök raporuna ilişkin, sahte evrak üzerinden suçlamışlar. Ben suçlamaları kabul etmiyorum. Benim ortada hiç olmayan statik projem ruhsata nasıl yazılıyor? Benim projem nerede? Ortada proje yok. Evrakta sahtecilik yapıldığını düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Tutuksuz sanık fenni mesul Halil Bağcı, “Aleyhimde olan suçlamaları kabul etmiyorum” dedi. Mahkeme heyeti, ilk duruşmada dinlenmeyen müştekileri dinledi. Tanık Murat Kuştepe, “Ben binanın yanında otopark işletiyorum. Ben otelin lobisi ve girişi dışında bir yeri görmedim. Benim otopark ile anlaşmaları vardı. Araçları getiriyorlar. Otelin içindeki tadilatı bilmiyorum, sadece dış cepheyi yaptıklarını biliyorum” dedi. Müşteki avukatları özel olarak hazırlatılan ve mahkemeye sunulan uzman raporlarını hazırlayan uzmanların dinlenmesini talep etti. Sanık avukatları, Mahkeme Heyetinin Gazi Üniversitesinden alınan raporu hazırlayan ve özel rapor hazırlayan kişilerin mahkemede dinlenmesine karşı çıktı. Mahkeme heyeti, uzmanların dinlenmesi ile ilgili talebi kabul ederken sanık avukatları karara tepki gösterdi. Sanık avukatları, uzmanların dinlenmesi noktasında öncelikle Gazi Üniversitesinin raporunu hazırlayan uzmanların dinlenmesi gerektiğini vurguladı. Duruşmaya 5 dakika ara verildi.
Bursa Gemlik Belediyesi’nde Başkan Yardımcıları ve Özel Kalem Müdürü belli oldu Gemlik Belediyesi’nde Şükrü Deviren’in belediye başkanı olmasının ardından, Deviren’in A Takımı’da belli oldu. Mecliste toplam 20 meclis üyesi ile birlikte çalışacak olan Şükrü Deviren, meclis üyelerinden Arzu Şen Karataş ve Durmuş Uslu’yu belediye başkan yardımcısı olarak görevlendi. Öte yandan Gemlik Ticaret Borsası’nda genel sekreter olarak görev yapan Bahadır Selvi’de Özel Kalem Müdürü olarak görev yapacak isimler arasında yer aldı. Arzu Şen Karataş kimdir? 1971 Gemlik doğumlu Arzu Karataş, İlk,orta ve lise öğrenimini Gemlik’te tamamladı. İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık bölümünü bitirdi. 15 yıl özel bir şirkette mimar olarak çalışan Arzu Şen Karataş, 2009 yılından bu yana kendi bürosunda mimarlık mesleğini devam ettirmektedir. C sınıfı iş güvenlik uzmanı olan Karataş, 2000-2001 yıllarında Eskişehir Tepebaşı Belediyesi’nde mimar olarak çalıştı. 2009-2014 yıllarında Gemlik Belediye Meclis Üyesi olarak görev yapan Arzu Şen Karataş, 2019-2024 yılları arasında Bursa Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi ve Gemlik Belediyesi Meclis Üyesi ve imar komisyonu başkanı görevlerini yürüttü. Evli ve bir çocuk annesidir. Durmuş Uslu kimdir? 1969 Giresun Dereli Kızıltaşköyü doğumlu olan Durmuş Uslu, 1984 yılında Gemlik’e yerleşerek, inşaat işi ile uğraşmaya başladı. 1988 yılında kurulan Gemlik Giresunlular Derneği’nin 4 dönem başkanlığını yapmıştır. Gemlik Kent Konseyi ve Gemlik Hemşehri Dernekleri’nin kuruluşlarında yönetim kurulu üyeliği yapan Durmuş Uslu, Giresun Sanayici ve İşadamları Dernekleri’nde de kurucu yönetim kurulu üyeliği, Gemlik Çotanakspor Kulübü kurucu üyesi olarak görev yaptı. 2019 yılında gerçekleşen yerel seçimlerde Gemlik Belediyesi Meclis Üyesi olarak imar başta olmak üzere, encümen, çevre sağlık, kentsel dönüşüm, spor, milli eğitim, hukuk komisyonlarında görev almıştır. Ayrıca 4 yıldır Gemlik Belediyespor Kulübü ve Gemlik Amatör Spor Kulüpler Birliği başkanlığı görevini yürüten Durmuş Uslu, Evli ve iki çocuk babasıdır. Bahadır Selvi kimdir? 1985 yılında Gemlik’te doğan Bahadır Selvi, İlköğrenimini Gemlik Şehit Cemal İlkokulunda tamamladıktan sonra orta ve lise öğrenimini İstanbul Özel Darüşşafaka Lisesinde tamamladı. Üniversite öğrenimini ise Dumlupınar Üniversitesi Bankacılık ve Finans Bölümünde tamamladı. Üniversite öğreniminde 1 yıl boyunca University of Economics in Bratislava’da Ekonomi alanında eğitim alarak özel Banka ve çeşitli sektörlerde yöneticilik yaptı. Yurt içinde ve yurt dışında kalkınma ajansları, FAO gibi kurumlarda gerçekleştirilen projelerde aktif görev alan Bahadır Selvi, Kurumsal değişim ve dönüşüm odaklı birçok çeşitli mesleki seminer, panel, sempozyum ve konferanslara katılım sağladı. Son olarak Gemlik Ticaret Borsası’nda Genel Sekreterlik görevini yürütmüştür. Evli ve 1 çocuk babası olan Bahadır Selvi, iyi seviyede İngilizce bilmektedir.