POLİTİKA - 28 Şubat 2017 Salı 17:11

Kurtulmuş: 2008’de AK Parti’nin kapatılmasına ramak kalmıştı

A
A
A
Kurtulmuş: 2008’de AK Parti’nin kapatılmasına ramak kalmıştı

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Türkiye’de 1960’dan bu yana 68 siyasi partinin kapatıldığını biliyoruz. Bunların içerisinde 28 Şubat sürecinde Refah Partisi kapatıldı. AK Parti’nin de 2008’de kapatılmasına ramak kalmıştı” dedi.

Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, bir dizi panel ve konferansa katılmak için geldiği Samsun’da Ondokuz Mayıs Üniversitesinde (OMÜ) “28 Şubat Darbesi Toplumsal Etkileri” adlı panele katıldı.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, OMÜ’de panel öncesi öğrencilerle birlikte yemekhanede yemek yedi. Tabldot yemek alabilmek için öğrencilerle birlikte sıraya giren Kurtulmuş, ardından onlarla aynı sofrayı paylaştı. 

Numan Kurtulmuş, yemeğin ardından “28 Şubat Darbesi Toplumsal Etkileri” paneli için OMÜ Atatürk Kongre ve kültür Merkezine geçti. OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç’in selamlama konuşmasının ardından söz alan Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, “28 Şubat’ta gelen süreçte gazetelerin nasıl manşetler attığını, nasıl manipülasyon yaptığını biliyorsunuz. Türkiye’de cami, iman, inanç, başörtüsü ve hatta Kur’an-ı Kerim negatif bir algı üzerinden köşeye hapsedilmeye çalışılmıştır.

3 tane buldukları 10 sınıf istihbarat elamanı ile filmler çevirmişlerdir. Hem de İstanbul’un en büyük camilerinden bir tanesinde. Oralarda güya zikir adı altında zanaatlarını icra eden bir takım şarlatanları ortaya salmışlardır. Şimdi bu sistem nasıl vesayet kurabiliyorsa öyle kurabiliyordu. Anayasa Mahkemesiyle, yüksek yargıyla, askeri bürokrasisiyle bunlara yapıyorlardı. 12 Mart’ta ise bir muhtıra ile siyaseti hizaya sokmaya çalıştılar. 27 Nisan’da da aynısını yapmaya çalıştılar. Eğer 27 Nisan’da zamanın hükümeti olan AK Parti hükümeti biraz zayıf dursa hiç şüpheniz olmasın ki 27 Nisan’da da en az 12 Mart gibi güçlü bir muhtıraya dönecekti. Ama AK Parti hükümeti o muhtıra verenlere ‘haddinizi bilin, işimizin başındayız. Millet görevi bize vermiştir’ diye uyararak kışlalarına geri sokmuştur” diye konuştu.

“2008’de AK Parti’nin kapanmasına ramak kalmıştı”

Türkiye’de yaşanan süreçler sonrasından AK Parti’nin de kapanma riskiyle karşı karşıya kaldığını ifade eden Numan Kurtulmuş, “Türkiye’de 1960’dan bu yana 68 siyasi partinin kapatıldığını biliyoruz. Bunların içerisinde 28 Şubat sürecinde Refah Partisi kapatıldı. AK Parti’nin de 2008’de ramak kalmıştı. 6 yargıç kapanmasın demiş, 5 yargıç kapansın demiş. Birisi daha öteki tarafa geçse kapanıyordu. Kimsiniz siz? 11 tane yargıç. Bu partiye milyonlarca insan oy vermiş. Siz milyonlarca insanın oy verdiği partiyi 11 tane adamın eliyle nasıl yok sayarsınız? Ya da 12 Eylül’de bütün siyasi partileri kapatarak milletin tamamının oy vermiş olduğu siyasi partileri siz kim oluyorsunuz da diskalifiye edersiniz. O dönemin siyasi liderleri Demirel’i, Ecevit’i, Erbakan’ı ve Türkeş’i nasıl oluyor da derdest edip bir yerlere götürüp milletin oylarıyla iktidara gelenleri hapishanelere gönderirsiniz” şeklinde konuştu.

“Türkiye’deki darbelerin önünü açan husus Türkiye’nin üzerindeki hesaplardır”

Türkiye’nin üzerine oynanan olayların yönetim değişikliği yapmak olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, “Türkiye’deki darbelerin önünü açan husus Türkiye’nin üzerindeki hesaplardır ve Türkiye’nin darbeler marifetiyle dış müdahalelerle yönetiminin değiştirilmesidir. Bizim vatanımızın üzerinde yaşayan 80 milyon kişi var. Dünyanın en büyük ülkelerinden bin yıllık köylere rastlayamazsınız. Ama bizde bin yıllık, 2 bin yıllık ve 10 bin yıllık yerleşim yerlerine sahip olduğumuzu görürsünüz. Biz çok büyük bir medeniyetin çocuklarıyız. Bu medeniyet sadece kültürel olarak bu ülkenin insanlarını diri tutmuyor. Türkiye’nin insanları ufuk olarak da zihin olarak da çok ileriye gidiyor. Dünyanın hangi yerinde mazlum bir insan varsa bu aziz millet onla ilgileniyor. Bu olaylar yüzünden birileri Türkiye’nin kendi bölgesinde güçlü bir ülke olmasını istemiyor. Şu anda Türkiye ve çevremizde büyük olaylar oluyor.

Büyük resmi görmeden bu coğrafya da neler olduğunu anlayamazsınız. 15 Temmuz bu resmin sadece bir parçası. Tek başına ona bakarsanız bir şey anlamazsınız. Onu yerine koyup büyük resme bakmalısınız. PKK’yı, DEAŞ’ı, PYD’yi, FETÖ’yü büyük resimdeki yerine koyup öyle bakmak gerekir. Büyük resim, 1 asır önce Osmanlı Cihan Devleti’nden sonra bu coğrafyayı lime lime ederek suni sınırlarla dağıtanların planlarını uygulamasıdır. Bir asır sonrasının hesabını yaptılar. Bir şeyi unuttular. Bu Türkler, Kürtler, Araplar, Acemler ve bu coğrafya da yaşayan insanlar, 1 milyar 750 milyona yetişmiş olan büyük İslam medeniyetinin parçasıdır. Sınırlarını böldüler ama gönüllerini ve zihinlerini bölemediler” ifadelerini kullandı.

Erdi Demür - Kenan Akyüz

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Ressam Mehmet Bal Mersin’de anıldı Tarsuslu olan ve Türkiye’nin yetiştirdiği değerli ressam ve illüstrasyon sanatçılarından Mehmet Bal, vefatının 10. yıldönümünde, Mersin Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı bünyesindeki Tarsus’a Değerler Katanlar Kurulu (TADEKA) binasında düzenlenen ‘Söyleşi ve Film Afişleri Sergisi’ programında anıldı. Türk sinemasının unutulmaz filmlerinin afişlerini çizen Mehmet Bal’ın eserlerinin TADEKA binasında sergilendiği programa, sevenleri ve sanatseverler ilgi gösterdi. Mehmet Bal’ın yakın dostu olan ve programa konuşmacı olarak katılan yazar Hikmet Öz’ün slayt eşliğinde gerçekleştirdiği sunumda, Mehmet Bal’ın çocukluk yıllarından başlayarak, hayatından kesitler sunuldu. Konuşmacı Hikmet Öz; ressam ve karikatür çizim özelliğinin yanı sıra, merhum Mehmet Bal’ın Tarsus Nusret Mayın Gemisi Çanakkale Müzesi’ne 12 büyük boy tablo yaptığını ve Atatürk’ün Tarsus’a gelişini resmettiği eserlerinin bir kitapta toplandığını söyledi. “Mehmet Bal, Türkiye’nin yetiştirdiği çok iyi bir illüstrasyon ressamıydı” Sunumu büyük beğeni toplayan yazar Hikmet Öz, merhum Mehmet Bal’ın Türkiye’nin yetiştirdiği en ünlü illüstrasyon ressamlarından birisi olduğunu kaydederek, “Mehmet Bal, Türkiye’nin ve Tarsus’un yetiştirdiği nadir insanlardan biridir. Çok iyi bir illüstrasyon ressamıydı. O’nun muhteşem eserleri vardır. İlk çalışmaları afiş çalışmaları olmuştur. Daha sonra İstanbul’da büyük boyda sinema afişleri yapmaya başladı. Ancak 1980 yılından sonra esas karakterini ortaya koyan, sinema afişlerinin de verdiği bir deneme ve tecrübeyle Atatürk resimleri yapmaya başladı. Atatürk’ün hayat hikayesini de resimledi” dedi. “Mehmet Bal, ülke için gerçekten çok güzel şeyler yaptı” Hikmet Öz, Mehmet Bal’ın Atatürk’ün Tarsus ziyaretini resmettiği çalışmalarının daha sonra kitaplaştırıldığını da ifade ederek, “Bu çalışmanın en güzeli ve en büyüğü, 2013 yılında Tarsus Belediyesi tarafından basıldı ve ortaya çıkartıldı. Muhteşem bir kitap olan bu kitabı Mehmet Bal da çok beğendi. Mehmet Bal, bu kitaptan sonra artık bir şey yapmayacağını söyledi. Zaten bir yıl sonra da vefat etti. Çok güzel bir insandı ve ülke için gerçekten güzel şeyler yaptı” diye konuştu.