POLİTİKA - 18 Kasım 2016 Cuma 19:44

Kurtulmuş: 'Anayasa ihtiyacı fantezi değildir'

A
A
A
Kurtulmuş: 'Anayasa ihtiyacı fantezi değildir'

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, anayasa değişikliğinin siyasetin bir numaralı gündem maddesi olduğunu belirterek, “Türkiye’de yeni bir Anayasa ihtiyacı fantezi değildir” dedi.

Çeşitli programlara katılmak üzere Ordu’ya gelen Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, AK Parti Ordu İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Burada gazetecilere açıklamalarda bulunan Kurtulmuş, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Gözaltına alına HDP’li vekiller hakkında konuşan Kurtulmuş, hukuki sürecin devam ettiğini yaşanan olayların Anayasa'ya ve yasalara uygun olduğunu söyledi. Başkanlık sistemi ve anayasa değişikliği konularına da değinen Kurtulmuş, kapsamlı bir değişikliğin ise yürütmeyi hızlandıracağını belirtti.

“Milletvekilleri ile ilgili başlatılan süreç anayasal ve yasalara uygundur”
Gözaltına alınan ve bazılarının ise tutuklu bulunduğu HDP’li vekiller hakkında konuşan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, sürecin anayasal ve yasalara uygun olduğunu vurguladı. HDP’li vekiller dışına birçok vekilin ifade verdiğini, ifade vermeyenler içinde hukuki işlemler yapıldığının altını çizen Kurtulmuş, “HDP’li milletvekilleri ifade vermekten kaçındılar, bununla ilgili de kolluk kuvvetlerine verilen talimatlar yerine getirilerek HDP’li milletvekilleri ile ilgili işlem başlatıldı. Bu işlemler çerçevesinde de bir kısmı tutuklandı, bir kısmı serbest bırakıldı. Dolayısıyla tamamen Anayasa’ya ve Türkiye’deki mevcut hukuk sitemine uygun bir süreç devam ediyor, bu sürecin sonuçlarını da hep beraber göreceğiz. Bu sürece siyaset olarak başından bu yana bizim müdahilimiz olmadı bundan sonrası da olması düşünülemez. Bu yargının bağımsız kendi kuralları içerisinde altmış olduğu adımlardır. Sürecin başlangıcı ise parlamentoda TBMM’de milletin vekilleri olan milletin verdiği oylarla yapılan Anayasa değişikliği çerçevesindedir. Bu durumun hukuki anayasaya ve yasalara uygun bir süreç olduğunu ifade edebiliriz” diye konuştu.

“Anayasa değişikliği bütün Türkiye’nin meselesidir”
Anayasa değişikliği hakkında konuşan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye’de anayasa değişikliği ihtiyacının her zaman gündemde olduğunu ifade etti. Bu süreçte parlamento içi ve dışındaki bütün siyasi görüşlerin fikrini almak istediklerini aktaran Kurtulmuş, “Türkiye’de yeni bir Anayasa ihtiyacı fantezi değildir. Yıllardır 12 Eylül’ün antidemokratik Anayasal yapısından kurtulması siyasetin hep bir numaralı gündem maddesi olmuştur. Biz başkanlık tartışmalarını da, Türkiye’de anayasa reformu ihtiyacının bir parçası olarak gördük. Yürütmenin daha etkin daha sonuç alıcı daha hızlı bir şekilde hareket etmesini sağlayacak mekanizmalardan birisi olarak gördük. Bu süreçte başından itibaren Türkiye siyasetinin ilgili bütün tarafları CHP’nin, MHP’nin bütün parlamento içi parlamento dışındaki bütün siyasi görüşlerin bu sürecin içerisinde olumlu katkı sunmalarını arzu ettik. Bu kapsamda geçtiğimiz hafta CHP 'kapımız açıktır' dedi, biz de kapımızın sonuna kadar açık olduğunu ifade ettik. Nihayetinde Türkiye’de bir anayasa değişikliği yapılacaksa bu değişiklik milletin tamamını ilgilendiren bir konudur ve sadece bir partinin sadece iktidar partisinin sadece ana muhalefet partisinin meselesi değil bütün Türkiye’nin meselesidir” şeklinde konuştu.

Anayasa değişikliği konusunda iki öneride bulunduklarını dile getiren Kurtulmuş, “Biz bu çerçevede iki anayasa çalışması yaptık. Bunlardan birisi büyük bir anayasal, anayasa değişikliği paketidir. İkincisi ise Türkiye’de başkanlık sistemi ile ilgili gerekli olan düzenlemeleri yapan daha küçük kapsamlı bir Anayasa çalışmasıdır ve 10-15 maddelik bir pakettir. Öyle görünüyor ki MHP başından itibaren başkanlık sistemi ya da cumhurbaşkanlığı sistemi adını verdiğimiz bu sistem değişikliği yani Türkiye’deki yürütmenin çift başlılıktan kurtarılarak tek başlı bir yürütmenin sağlanması, yasama, yürütme ve yargı arasındaki dengenin iyi tanımlandığı bir başkanlık mekanizmasının kurulmasını konusunda müspet bir yaklaşım içerisinde olacağı anlaşılıyor. Bu konudaki teklifimiz de MHP’ye iletilmiş vaziyettedir, bakılacak onlar da bir karar verecek ve aynı şekilde bu süreçte CHP’nin de bulunması, kabul ettikleri ve etmedikleri noktaları da kamuoyu ile paylaşarak yürümeleri Türkiye demokrasisinin bundan sonraki süreçlerde daha sağlıklı işlemesi bakımından da doğru yoldur. Ama biz bir başka partinin ne şekilde hareket edeceğini belirleyecek imkana sahip değiliz, biz bu konu da son derece açık ve netiz” ifadelerini kullandı.

“367’yi aşsak bile millete gideceğiz”
Anayasa değişikliği sürecinde parlamentoda 367’yi bulmaları halinde, yine de halka gideceklerini söyleyen Kurtulmuş, “Biz bu değişikler kapsamında başından bu yana diyoruz ki, iki tane teklifimiz var. Bunlardan birisi kapsamlı bir değişikliktir, anayasa reformudur. Bir diğeri ise mevcut durumu düzeltecek cumhurbaşkanlığı ve ya başkanlık sistemi yani yürütmeyi tek elde toplayan dar kapsamlı bir değişikliktir. Bu değişikliği 330’u aşacağımızı anladığımız anda parlamentoya getiririz, 367’yi aşsak bile millete götürürüz. 330 ve 367 arasında da olursa zaten referanduma gideceğiz. Dolayısıyla biz çok net bir şekilde bu süreci yürütüyoruz, diğer partilerden de aynı netlikte bu sürece katılmalarını arzu ediyoruz. Bu durumun Türkiye demokrasisine katkı da bulunacağını ifade ediyoruz” açıklamasında bulundu.

Avrupa’ya giden HDP’li milletvekillerine ve Avrupa’nın bu durum karşısındaki tutumunu değerlendiren Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş şöyle konuştu:  “Bu durum son derece yanlış bir tavırdır, antidemokratik bir tavırdır, demokrasi düşmanlarına bağrını açmaktır, Türkiye karşıtlarına ev sahipliği yapmaktır. Ortada net bir mesele var, yargı süreçlerinden kaçmış ve Avrupa’ya kaçmış olan milletvekilleri var. Benzer şey onlar için olsaydı, diyelim ki Fransa’da, Almanya’da, Belçika’dan, İngiltere’den, oradaki sistemle problemi olan, orada yargı süreçleri içinde ifade vermesi istendiği halde kalkıp Türkiye’ye gelen milletvekilleri olsaydı ve biz bunları ev sahipliği yapıp resmi olarak koruma altına alsaydık ne hissederlerse biz de aynı şeyleri hissediyoruz. Bu kabul edilebilir bir şey değildir. Demokratik dayanışma falan değildir çünkü ortada bir demokrasi mücadelesi yok. Açıkçası teröre destek olan milletvekillerine Avrupalı dostlarımız destek olmasınlar Türkiye olarak bunu bekliyoruz. Türkiye halkına karşı bir dostluk göstergesi değildir. Türk halk bu dost Avrupalı müttefik ülkelerin halklarıyla beraber olacaklar. Ben Avrupalıların birkaç tane terörist ve terörist destekçisini değil 80 milyon Türk halkını desteklemelerinin daha doğru olduğunu düşünüyorum.” 

Doğan Arzık

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Adalet Bakanı Tunç, çocuklarla birlikte tezahürat yaptı Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bartın’da AK Partili belediye başkanlarını ziyaretti. Bakan Tunç, kendisini karşılayan sporcu çocuklarla birlikte "Şampiyon Kozcağızspor" tezahüratı yaptı. Bakan Tunç’a futbolcu olmak istediklerini söyleyen çocuklardan bazıları Kerem Aktürkoğlu, bazısı da irfan Can gibi futbolcu olmak istediklerini söyledi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ulus ilçesini ziyaretinin ardından önce Abdipaşa beldesine ardından Kumluca beldesine geçti. Tunç, Abdipaşa Belediye Başkanı Belediye Başkanı Yaşar Dönmez ve Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Bozkurt’u makamında ziyaret etti. Belediye başkanları ve belediye meclis üyelerini tebrik eden Bakan Tunç, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlarla da tek tek tokalaşarak, destekleri nedeniyle teşekkür etti. Daha sonra ise Kozcağız beldesine geçen Yılmaz Tunç, burada meşalelerle karşılandı. Tunç, kendisini karşılamaya gelen Kozcağız Belediyespor Futbol Okulu oyuncuları ile de bir süre sohbet etti. Çocuklarla sohbet eden Tunç, sporculara taleplerini sordu. Bakan Tunç’un, "Neye ihtiyacınız var" sorusuna ise bir çocuk ise "Her şeye" cevabını verdi. Bu cevap Bakan Tunç’u, beraberindekileri güldürdü. Bakan Tunç, çocuklara yapmak istedikleri meslekleri de sordu. Bakan’ın, "Futbolcu olmak isteyen var mı" sorusuna ise tüm çocuklar el kaldırdı. Bir çocuk, "Kerem Aktürkoğlu gibi olacağım", başka bir çocuk da ’’Ben de İrfan Can" dedi. Zonguldakspor’un lisanslı futbolcusu olan bir çocuğu örnek gösteren Bakan Tunç, "Olmaz, öncelikle okulunuzu bitirmelisiniz. Okulu bitirip meslek sahibi olmak lazım, ayrıca sporcu da olursunuz" şeklinde konuştu. Tunç, çocuklarla birlikte "Şampiyon Kozcağızspor" tezahüratı yaparak, onlara hem derslerini çalışmaları hem de spor yapmaları konusunda tavsiyelerde bulundu. Bakan Tunç, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlara yönelik yaptığı konuşmada destekler için teşekkür ederek, Kozcağız Beldesi’ne ilçe belediyelerinden daha fazla hizmet gelmesi için çalışacaklarını ifade etti. Bakan Tunç, seçilen tüm belediye başkanları, meclis üyeleri ve muhtarlara görevinde başarılar dileyerek, "Zorlu bir seçim süreci, büyük bir rekabet içerisinde Kozcağız’da bu Ak Partili belediyecilik anlayışı devam etsin dediniz. Buradaki ışık hiç sönmesin dediniz. Biz de sizin o güven layık olabilmek için gece gündüz çalışacağız inşallah" diye konuştu
Ankara TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" dedi. Türkiye Kreatif Ekonomi Zirvesi, Ankara’da gerçekleştirildi. TOBB İkiz Kuleler’de düzenlenen zirveye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, Ticaret Bakanı Yardımcısı Ö. Volkan Ağar, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, TOBB Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Başkanı Ali Ata Kavame ve Meclis Başkan Yardımcısı Berat Kuzu katıldı. Zirvede konuşan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’deki dizi sektörü potansiyelinin ekonomiye katkısı için harekete geçilmesi gerektiğini kaydetti. Konuşmasında, "Kreatif endüstriler sadece dizi ve film sektöründen ibaret değil. Diğer 15 alt sektörü de aynı önemle dikkate almalı ve desteklemeliyiz" diyen Hisarcıklıoğlu, küratörler, sanatçılar ve içerik üreticiler gibi alanlarda da Türkiye’nin önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşmenin iş yapma şekillerini tamamen değiştirdiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, yenilikçi endüstrilerin bu dönüşümün merkezinde yer aldığını söyledi. Yenilikçi endüstrilerin ihracatının 30 milyar dolar seviyesine taşınması gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, hedefin oyun ve yazılım sektörüyle birlikte kreatif endüstrilerin ihracatını 30 milyar dolar seviyesine taşımak olmasını gerektiğini vurguladı. "Eğitim ve destek programları ön planda" Yenilikçi endüstrilerin gelişmesi için eğitim ve destek programlarının ön plana çıkarılması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: "Bu potansiyeli daha da yukarı taşımak için eğitim ve destek programlarını ön plana çıkarmalıyız. Özellikle dijital iletişim kanallarıyla, dünya geneline yayılan içerik ekonomisinin lideri olmak için, eğitim ve destek programlarına odaklanmalıyız." "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Devletin öncülük ettiği ve desteklediği dizi ve sinema sektörlerindeki projelerin başarılı olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, Yeni Zelanda’dan Brezilya’ya kadar 150 ülkede, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" diye konuştu. Dizi ve filmlerin, dünyanın en büyük platformlarında rahatlıkla kendine yer bulduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Hızla gelişen teknoloji ve yapay zeka, kreatif endüstrilerin değer zincirini önemli ölçüde farklılaştırdı. Diğer bir ifadeyle, yeni ürün ve iş modeli geliştirme, yeni dağıtım kanalı, pazar fırsatları keşfetme ve daha düşük maliyetle üretim için kullanılan dijital teknolojiler, kreatif endüstriler sektörümüze çok önemli fırsatlar sunmaya başladı. Dünyanın her yerinde Türk küratörler, sanatçılar, içerik üreticiler görüyoruz. Kreatif endüstrilerin alt sektörlerin tamamına devlet desteklerini yönlendirerek, sektörün ürettiği katma değeri artırmalıyız. Zira bu sektörler, soyut varlıklardan elde edilen katkıyla ekonomimizi çeşitlendiriyor" dedi. Küresel ekonomide çevreyi kirletmeyen ve katma değerli ürünler üretmeyi sağlayan, fikri mülkiyet, telif, patent gibi unsurların öneminin her geçen gün arttığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Bakın dünya genelinde sektörün toplam büyüklüğü 2 trilyon doları geçiyor. Türkiye kreatif endüstriler sektörü ise büyüklük olarak gelişmekte olan ülkeler arasında 8. Sırada yer alıyor. Yani bizim dünya pazarından aldığımız pay, okyanusta bir damla. Bir diğer önemli husus da şu. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşme, iş yapma şekillerimizi tamamen değiştirdi. Ne yapıyorsak yapalım, işimizi mutlaka dijitale taşımak zorundayız. Bütün şirketler artık dijitalde var olmak zorunda" ifadelerini kullandı. Bu zirvenin her girişim gibi bir hayalle başladığını söyleyen TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Meclisi Başkanı Ali Ata Kavame, "Biz inandığımız bir hikaye anlatmaya karar verdik. Hikaye anlatıcılığı ne kadar güzel şey. ’Hikaye anlatma bana’ diye başlayan cümleler duyarsınız hayatınızda. Bu kürsü bugün hikayeni anlat diyenlerin. Bu salon bu hayatta bir hikayesi olanların. En ön sıradan son koltukta oturana kadar sorsak neler anlatır. Bizim hikayemiz bu ülkenin geleceği ile ilgili. Bu kadar kreatif zekanın buraya toplanmasının sebebi bu. Türkiye’nin iş dünyasının kalbinde bize burayı açmalarının sebebi bu, devletin en önemli kurumlarının zamanlarını ayırıp bize kıymet vermelerinin sebebi bu. Tek bir hikayeyi beraber örmek için birlikteyiz" dedi.