EKONOMİ - 26 Kasım 2016 Cumartesi 10:35

Laleli esnafının yüzü gülüyor

A
A
A
Laleli esnafının yüzü gülüyor

Laleli Sanayici ve İşadamları Derneği (LASİAD) Başkanı Gıyaseddin Eyyüpkoca, Türkiye ile Rusya arasındaki uçak krizinin aşılmasıyla Laleli piyasasındaki ticaret hacminde yüzde 25’lik bir düzelmenin olduğunu belirtti.

Laleli Sanayici ve İşadamları Derneği (LASİAD) Başkanı Gıyaseddin Eyyüpkoca, Türkiye ile Rusya arasındaki uçak krizinin aşılarak yeniden ilişkilerin düzelmesiyle Laleli piyasasının hareketlendiğini söyledi. Eyyüpkoca, krizin aşılmasıyla Laleli piyasasındaki ticaret hacminin yüzde 25'lik iyileşme gösterdiğini bildirdi. Kriz döneminde Rusya ile yapılan ticaretin yüzde 20 seviyesine düştüğünü belirten Eyyüpkoca, rakamların inmesinde tek etkenin uçak krizi olmadığını da dile getirdi. Uçak krizinden önce Rusya’nın petrole dayanan ekonomisinin petrol fiyatlarının düşmesinden kaynaklanan çok ciddi sıkışma yaşandığını söyleyen Eyyüpkoca,”Uçak krizinden önce Rusya’nın petrole dayanan ekonomisinin petrol fiyatlarının düşmesinden kaynaklanan çok ciddi sıkışması vardı. Zaten yüzde 100’e yakın bir devalüasyon yaşanmıştı. Alım güçlerinde yüzde 60’a yakın düşüş söz konusu olmuştu. Kişi başına düşen gayri safi milli hasılada da o oranla düşüş olmuştu” dedi.

“Uçak kriziyle ticaret rakamları çok fazla düştü”
Rusya'daki var olan ekonomik sıkışmaya bir de uçak krizinin eklenmesinin Ruslarla iş yapan Laleli piyasasını da olumsuz etkilediğini dile getiren Eyyüpkoca “Rusya'daki var olan ekonomik sıkışmaya hemen uçak krizi de gelince olumsuz etkilendik. Zaten bizim ekonomik olarak en fazla bağımlı olduğumuz ve Laleli olarak baktığımızda pazarın yüzde 40’ına sahip bir ülkeydi Rusya. Uçak kriziyle beraber zaten ekonomik kriz yaşayan Rusya’da yaşanan yüzde 40’lık bir küçülme uçak kriziyle birlikte üstüne yüzde 40’ı daha koydu. Rusya ile yaptığımız ticaret durma noktasına geldi yüzde 20 seviyesine düştü. Bir seneye yakın Rusya ile yaşanan sıkıntılar bizi olumsuz etkiledi. Ülke ilişkilerinde hemen bugünden yarına bir düzelme söz konusu olmuyor, belli bir süreç alıyor. Yukarıdan aşağıya düzelme daha hızlı oluyor ama aşağıdan yukarıya düzelme daha kademeli bir şekilde devam ediyor. Uçak krizinden sonra Rusya ile olan ticaretimiz yüzde 80 civarında düştü. Bu uçak krizi açıldıktan sonra yüzde 25’lik bir düzelme oldu. Ama geri kalan yüzde 50-55’lik düzelmenin olması için Rusya ekonomisinin düzelmesi gerekiyor. İki Hafta önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bir açıklama yaparak Rusya ekonomisinin yüzde 40 daraldığını söyledi. Rusya ile aramızda siyasi bir kriz yok Rusya’nın kendi içerisinde ekonomik kriz var. Petrol fiyatlarının düzelmesi gerekiyor ki Rusya ekonomisinin bizim beklediğimiz rakamlara gelebilsin. Ben bir gün "Allah’ım ne olur petrol fiyatları yükselsin" diyeceğimi düşünmemiştim. Şimdi onu söylüyoruz. Rusya ile daha da yakınlaşacağız, bizim Rusya’ya, Rusya’nın da bize ihtiyacı var” diye konuştu.

“Laleli olarak yıllardır dolar konusunda efsunluyuz”
Dolardaki kur artışına da değinen Gıyaseddin Eyyüpkoca, “Laleli olarak yıllardır dolar konusunda efsunluyuz. Herhalde geçmişten aldığımız darbelerden kaynaklanan bir durum olsa gerek. Aldığımız ürünleri dolarla alıp dolar ile satıyoruz. Bu bize bir nebzede olsa rahat nefes aldırıyor. Doların yükselmesinde en az etkilenecek bölgelerden birisi biziz” dedi.

Türkiye - Rusya arasındaki ortak ticarette TL ve Ruble kullanılmasının doları devre dışı bırakacağını söyleyen Eyyüpkoca “Şuan Rusya ile tercihli ticaret anlaşması için ciddi anlamda konuşuluyor. Buradaki ana unsur iki ülke para birimleriyle ticaret yapılması ve karşılıklı bankalarında buna entegre edilmesiydi. Bizim onlara sattıklarımızda TL onların bize sattıklarında veya aldıkların ruble kullanmaları söz konusu. Geçmişte bu uygulanmaya başlanmıştı. O zaman banka komisyonları yüksekti. Eğer bankalar buna entegre edilirse o zaman bizim istediğimiz seviyelerde olacak ve tehdit olarak gördüğümüz dolar devre dışı kalacak” ifadelerini kullandı.

“Karaköy Limanı'nın taşınması bizi etkilemez”
Eyyüpkoca son olarak Laleli piyasasının ürün taşımada kullandığı Karaköy limanının taşınmasıyla ilgili olarak ise “Geçmişte biz Karaköy limanını çok fazla kullanıyorduk. Özellikle Ukrayna ve Rusya yüklemelerinde 1,5- 2 kilometre kuyruklar oluyordu. Daha sonra bu bölündü, Zeytinburnu ve Halkalı’ya gitti. Bundan sonra limanın olması ya da olmamasının bizi çok fazla sıkıntıya sokacağını düşünmüyorum. Çünkü özellikle son dönemlerde ticaretin hızlı dönmeye başlamasıyla kara yolu ve uçağı tercih etmeye başladık. Uçak ile taşımak ön planda çünkü biz refleksleriyle ile var olan bir bölgeyiz. Laleli olarak hızlı üretip hızlı satıyoruz. Karşı tarafa hızlı bir şekilde tüketip bize dönsün diye” diye konuştu.

Laleli'de tekstil sektöründe faaliyet gösteren firma sahibi Barış Köseliören, şuan Rusya ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin 20 milyar dolar civarında olduğunu belirterek “2014 Kasım ayında baktığımız zaman Rusya ile Türkiye arasında 40 milyar dolara yakın ticaret hacmi vardı. Şuan itibariyle baktığımız 20 milyar dolar civarında. Burada en büyük etken aslında Türkiye tarafından uçak düşürülmesi olayından ziyade Rusya’nın kendi içerisinde yaşadığı ekonomik kriz bunun olumsuz etkileri bize yansıyor. Tabi Antalya’ya da 4,5 milyon turist geliyordu 2016 yılından yasaktan dolayı turist gelmedi. Bin dolardan hesaplarsak 4,5 milyon dolar eder. Buda Türkiye açısından ciddi bir kayıp” dedi.

Köseliören, iki ülke liderinin aldığı inisiyatifle birlikte başlayan barış sürecinin ticarete yansımasının olumlu olduğunu söyleyerek “2014 yılında ekonomik kriz oldu ondan sonra uçak krizi de olumsuz etkiledi. Rusya’ya giden Türk arkadaşlarımız havalimanlarından geri gönderildi. Meddi ve manevi anlamda sıkıntı yaşadık. Şu sıralar çeşitli anlaşmalar imzalandı doğalgaz anlaşması gibi bunların olumlu yansımaları oluyor olacaktır da. Onun dışında petrol değerlendi şuan 46-47 dolar 25 dolarlardan bu rakamlara çıktı. Biz her iki ülkenin ticaret yapan esnafları olarak olumlu taraflarını görüyoruz. Zaman bizim için önemli olumlu taraflarının yansımasının daha hızlı olmasını bekliyoruz. Rusya kendini ağırdan alıyor. Bunu da süreç içerisinde düzeleceğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Rusya’da doların yükselmesi bizim için olumsuz”
Rusya’da doların yükselmesinin kendileri açısından olumsuz bir durum olduğunu sözlerine ekleyen Köseliören, “Bizden ürünlerimizi 10 dolara alan insanlar bunu Rusya’da 300-330 Rubleye satıyordu ama şuan 660 Rubleye satmaya başladılar. Rus vatandaşlarının geliri bu derecede artmadı. Bu da satışları olumsuz etkiliyor. Türkiye’de doların yükselmesi dolarla iş yapan bizler için belli noktalarda olumlu. Neden olumlu? Çünkü bizde eğer dolar artışı olursa hemen fiyatlarda düşüşe geçiyoruz. Satışları artırmak için eskiden 20 dolara sattığımız bluzu hemen 17 dolara çekiyoruz. Bu farkı alıp cebimize artmak yaz tatilinde Yunanistan’da harcamak gibi bir şey yapmıyoruz. Tam tersi satışlarımızı artırmak ve müşterimizin daha fazla ürün alması için fiyata bu şekilde yansıtıyoruz. Doların artması satışlarımızı artırmak için iyi ama ülke olarak baktığımız zaman olumsuz oluyor. Doğalgazı, petrolü ithal ediyoruz bunlar doğal olarak Türk halkına eksi olarak yansıyor” şeklinde konuştu. 

Gül Kaba- Ali Canberk Özbuğutu 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Yabancı uyruklu kadın insan ticaretinden tutuklandı Samsun’da polis ekipleri tarafından yabancı uyruklu kadınları zorla çalıştırıp fuhşa sürükleyenlere yönelik yapılan operasyonda Kırgız uyruklu kadın ile birlikte 3 kişi yakalandı. Adliyeye sevk edilen yabancı uyruklu kadın tutuklanırken, 2 şahıs serbest bırakıldı. Edinilen bilgiye göre, Samsun Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü ekipleri, alınan istihbari bilgiler doğrultusunda yaptıkları çalışma sonucu Kırgız uyruklu M.A. adlı kadının, Özbekistan ve Azerbaycan’dan yasal yollardan kadın getirdiği, Türkiye’de kalış süresi dolan kadınları hasta bakıcılık işinde çalıştırdığı, bu kadınlardan komisyon adı altında para aldığı ve yine söz konusu kadınlara fuhuş yaptırdığını tespit etti. Göçmen polisi, H.G. adlı şahsın M.A. adlı kadının getirdiği kadınlara fuhuş yaptırdığını ve E.Y. adlı şahsın da M.A. ile birlikte kadınları zorla çalıştırdığını ortaya çıkardı. Polis yaptığı operasyon sonucu Kırgız uyruklu M.A. ile Türk vatandaşı E.Y. ve H.G.’yi yakalayarak gözaltına aldı. Polisin operasyonunda 6 kadın kurtarıldı. Kurtarılan 6 mağdur kadının da sınır dışı edilmesi için çalışma başlatıldı. Samsun Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğünde sorguları tamamlanan M.A. adlı kadın ile E.Y. ve H.G. bugün Samsun Adliyesine sevk edildi. E.Y. ve H.G. savcıya ifade verdikten sonra serbest bırakılırken, nöbetçi mahkemeye ifade veren M.A. adlı kadın mahkemece "insan ticareti" suçundan tutuklanarak Samsun T Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi.
Ankara Savunma Sanayii Başkanı Görgün: “Simülasyon teknolojileri dünyada artan bir önem kazandı” Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, "Son yıllarda simülasyon teknolojileri dünyada artan bir önem kazandı. Askeri simülatör ve eğitim sistemleri, pazar büyüklüğü 2022 yılında 9,2 milyar dolar olarak gerçekleşmiş olup, bu rakamın 2027 yılına kadar yıllık bileşik yüzde 5,6 oranında büyüyerek 12,2 milyar dolar seviyesine ulaşması öngörülmektedir" dedi. Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, SİMSOFT ANKARA HAB’da SİMMER adında simülasyon merkezini açtı. Türkiye’nin uzay ve havacılık sanayiine kaldıraç olacak yerli ve yabancı firmaların ve yan sanayi firmalarının bölgeye çekilmesi doğrultusunda kurulan Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesinin (HAB) birinci etabı için çalışmalar 2017 yılının son çeyreği ile başladığını belirtti. Test merkezinin küçük ve orta ölçekli işletmelerin sektöre daha çok dahil edilebilmesi amacıyla kurulduğunu belirten Görgün, "Birinci etabımızda fiili üretime geçen firma sayısı 43 olup, firmalarımız toplam 253 bin metrekare kapalı alanda üretim faaliyetlerini yürütmektedir. Buna ilaveten inşaat faaliyeti aktif olarak devam eden 74 firmamız bulunmaktadır. Yine bugün itibari ile 2 bin 200 kişiye istihdam sağlanmakta olan OSB’mizde inşaatı devam eden sanayicilerimizin de faaliyete geçmesi ile birlikte istihdam sayısının 7 bin 500 olacağını öngörmekteyiz. OSB’mizin her iki etabının da faaliyete geçmesi ile birlikte bölgemiz toplam alanı 700 hektar seviyelerine ulaşacak. Yapılacak toplam yatırım tutarı 3 milyar dolar olacak ve bölgede 20 bin kişiye istihdam sağlanacaktır" diye konuştu. Askeri ve sivil amaçlı eğitim simülatörleri üretilecek Son yıllarda simülasyon teknolojilerinin dünyada artan bir önem kazandığının altını çizen Görgün, simülasyon teknolojilerinin NATO bünyesinde de kritik teknoloji olarak kabul edildiğini dile getirerek, "Askeri simülatör ve eğitim sistemleri pazar büyüklüğü 2022 yılında 9,2 milyar olarak gerçekleşmiş olup, bu rakamın 2027 yılına kadar yıllık bileşik yüzde 5,6 oranında büyüyerek 12,2 milyar dolar seviyesine ulaşması öngörülmektedir. Başkanlığımız tarafından Simsoft firmamıza sağlanan kredi desteği ile bugün açılışını gerçekleştireceğimiz ’SİMMER- Yeni Nesil Simülatör Üretim, Eğitim ve Test Merkezi’nde hava, kara ve deniz platformlarına yönelik askeri ve sivil amaçlı eğitim simülatörlerinin üretimi, donanım entegrasyonu, araştırma ve test faaliyetleri yapılacaktır. Kurulan üretim hattı üzerinde, büyüklüklerine ve tiplerine bağlı olarak 10 adet simülatörün üretimi ve entegrasyonu eş zamanlı olarak yapılabilecektir. Simülatör sistemlerinde yer alan farklı kapasitelerde ve farklı serbestlik derecelerine sahip hareket sistemlerinin tasarım, üretim, entegrasyon ve test işlemleri gerçekleştirilebilecek, özgün yazılım çözümlerinin yanında, donanım ve elektromekanik sistemlerin geliştirilmesi ve üretimi de yapılacaktır" ifadelerini kullandı.