GÜNDEM - 25 Kasım 2015 Çarşamba 14:14

Liseli gençlerden 'tamponda hava yastığı' projesi

A
A
A
Liseli gençlerden 'tamponda hava yastığı' projesi

Her yıl yüzlerce insanın hayatını kaybettiği ve bir o kadar insanın da sakat kaldığı trafik canavarına bir türlü önlem bulunamazken, Malatyalı 4 genç kazalarda ölüm ve yaralanma oranlarını azaltacak bir buluş geliştirdi.

Malatya’da Kernek Anadolu Lisesi’nde son sınıfa giden Abdullah Batçıoğlu, Ahmet Faruk Yıldırım, Melih Kavuk ve Nihat Babacan yerli araçlar üzerine araştırma yaptıkları sırada akıllarında müthiş bir fikir geldi. 4 genç kazalarda araçların çarpışmadaki riskini en aza indirmek için ön ve arka tamponlarda kullanılacak hava yastığı projesini geliştirdi. Gençlerin geliştirdiği buluş mevcut sistemlerden farklı ve daha kapsamlı. Kaza esnasında iki araç arasındaki veya araç ile cisim arasındaki basıncı azaltmak ve çarpan aracın cisme veya araca verdiği zararı azaltmak için ön ye arka tampona yerleştirilen hava yastığı mekanizması sayesinde ölüm ve yaralanmaları oranının azalacağını belirten gençler, bu buluşlarını ise hayata geçirmek için girişimci desteği bekliyor.

Buldukları buluş ile birlikte Malatya Teknopark’a başvuran 4 liseli genç, Doç. Dr. Tolga Depci tarafından yönlendirilerek kendilerine gerekli mühendislik desteği sağlandı. Öğrencilerin fikrinin geliştirilerek faydalı modele başvurmaları sağlanırken “Ön ve arka tampon için hava yastığı” isimli buluş Türk Patent Enstitüsü tarafından ‘Faydalı Model’ olarak koruma altına alındı.

Buluşları hakkında açıklamalarda bulunan öğrenciler adına konuşan 17 yaşındaki Abdullah Batçıoğlu, mekanizmalarının dört bölümden oluştuğunu ve bunların sırasıyla sensör, elektronik kart, gaz tüpü ve hava yastığından oluştuğunu söyledi. Batçıoğlu, hava yastıklarının araçlarda çarpışmanın kaçınılmaz olduğu anlarda sensörlerin devreye girerek elektronik karta haber yolladığını sonrasında ise kartın gaz tüpünü uyarması ile hava yastığının gazla dolarak çarpışma anında açıldığını söyledi. Hava yastıklarının çıkış yerlerinin özel olarak tasarlandığını ve plaka ile araca hiçbir zarar vermeden çalışabildiğini belirten Batçıoğlu, buldukları bu buluş ile kazalarda oluşabilecek hasarları ortadan kaldırmayı hedeflediklerini ifade etti.

Bu buluşun maliyeti hakkında da bilgiler veren Batçıoğlu, normalde kullanılan hava yastığı sistemlerinin tek kullanımlık olduğunu ancak kendi buluşlarının ise yeniden kullanılabilir olması nedeniyle fazla bir maliyet gerektirmediğini kaydetti.

Dünyada benzer bazı buluşların olduğunu ancak kendilerinin bu buluşlardan daha farklı bir sistem geliştirdiklerini dile getiren Batçıoğlu, bu projenin dünyada bir ilk olan arka tamponda kullanma özelliğinin de bulunduğunu söyledi.

Hazırladıkları buluşa Türkiye'de ve dünyada yeni olan ve sanayiye uygulanabilen buluşların sahiplerine belirli bir süre ürünü üretme ve pazarlama hakkının tanındığı Faydalı Model patenti alan gençler şimdi kendilerine destek verecek bir girişimci bekliyorlar. Buluşlarının seri üretimine geçmesi durumunda ise Türkiye’de ve dünyada kazalarda yaşanan ölüm ve yaralanma oranlarının sıfıra ineceğini düşünen gençlerin tek umudu bir girişimcinin kendilerini desteklemesi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir, sokaklarında domuz sürüleri ile doğal yaşam parkına döndü İzmir’in Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde sürü halinde yerleşim yerlerine inen yaban domuzları, dev cüsseleriyle cadde ve sokaklarda cirit atarak korku salıyor. Geceleri sokağa çıkmaya korkan vatandaşlar yetkilileri kalıcı önlem almaya çağırırken, bazı kişilerin ise alıştıkları domuzlardan kaçmak yerine onları cep telefonlarıyla görüntülemesi dikkat çekti. İzmir’de yaban hayatı ile kent yaşamı arasındaki sınırlar iyice belirsizleşmeye başladı. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde gece saatlerinde ortaya çıkan domuz sürüleri, yerleşim yerlerinde özgürce dolaşırken görüntülendi. Kent sakinleri, gündüzleri sahipsiz köpeklerden, geceleri ise sayıları her geçen gün artan dev domuz sürülerinden dert yanıyor. Dün gece geç saatlerde Balçova sokaklarına inen yaban domuzları, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve caddelerde sürü halinde ilerleyen domuzlar, trafikteki sürücülere ve yoldaki vatandaşlara aldırış etmeden dolaşmaya devam etti. Bazı İzmirlilerin artık bu duruma alıştığı ve kaçmak yerine cep telefonlarına sarılarak o anları kaydettiği görüldü. Kentin korkulu rüyası haline geldi Öte yandan, her gece sokaklarda karşılaştıkları bu tablodan büyük rahatsızlık duyan vatandaşlar ise yetkililere çağrıda bulundu. Geceleri yaya olarak dışarı çıkmaya korktuklarını belirten mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda artık kalıcı ve somut bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Bazı vatandaşlar da şehir merkezinin domuzların doğal alanı haline gelmesinde, sokak hayvanları için özellikle kaldırımlara kedi-köpek maması koyulmasının da etkili olduğunu iddia etti. Sürü halinde geziyorlar Yaşan durumda bir dengesizlik olduğunu aktaran Balçova ilçesi sakini Osman İlhan, "Çünkü bu hayvanların buraya inmemesi gerekiyor. İnsanlar yemek veriyor, ekmek kırıntıları koyuyor; onlar da buna alışıp devamlı geliyorlar, bazen 10, 15, hatta 20 tane oluyorlar. Balçova Belediyesi bu konuda tabelalar asmış; bu hayvanlara ekmek ve kırıntı atılmaması, doğal yaşamlarına bırakılması gerektiğini söylüyor ama dinleyen var mı bilmiyorum, genelde dinlemiyorlar. İnsanlar ekmek ve yemek artıkları bırakıyor, bu yüzden domuzlar her akşam saat 10.30-11.00 gibi ormandan buraya iniyor. Sokağa çıktığımızda görüyoruz ve bu da bir korku oluşturuyor. Mesela ben gece saat 2’de evimin önünden geçerken korktum; gürültülü seslerle, yavrularıyla birlikte 15-20 kişilik sürüler halinde geçiyorlar. Sürü halinde ses çıkararak ilerliyorlar ve köpek olsa bir şekilde müdahale edersiniz ama onların huyunu suyunu bilmediğimiz için bir şey yapamıyoruz" dedi. "Domuz ailesi çıkabilir" Domuzlardan aslında şikayetçi değiliz diyen esnaf Devrim Çıntay, "Muhtemelen domuzlar bizden şikayetçidir çünkü buraya gelip onların yerini işgal etmiş durumdayız. Bu konuda hem domuzların hem de insanların yanlış davranışları var; özellikle insanların yem ve mama bırakması önemli bir etken çünkü domuzlar kedi mamasının kokusuna geliyorlar diye düşünüyorum. İlk başta insan korkar gibi oluyor ama sonra bakıyorsun ki onlar senden korkuyor ve zaten kaçıyorlar, bu yüzden aslında çok büyük bir tehlike arz ettiklerini düşünmüyorum; tabii küçük çocuklar konusu ayrı. Balçova Belediyesinin bu konuyla ilgili çok bir şey yaptığını sanmıyorum, çünkü hayvanlara burada farklı bakıldığı için toplama gibi uygulamalar da yapılamaz; muhtemelen belediye bir çalışma yapmıyor, yapsa görürdük diye düşünüyorum. Geçenlerde trafik kazası oldu, domuzlar büyük olduğu için arabalarda oluşan hasar da büyük oluyor ama herhalde domuzlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu nedenle ‘Dikkat hayvan çıkabilir’ tabelaları yerine ‘Dikkat domuz çıkabilir’ ya da ‘Domuz ailesi çıkabilir’ şeklinde tabelaların olması bana daha mantıklı geliyor" ifadelerini kullandı. Balçova ilçesinde emlakçılık yapan Vedat Küçükgökçe ise, "Burada çok aşırı sayıda domuz görüyoruz ve oldukça da büyükler. Bu durum ciddi anlamda tehlike arz ediyor çünkü bunlar vahşi hayvanlar. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak; yaşandıktan sonra önlem almak ise çok daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu yüzden önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Teller açık olduğu için domuzlar rahat rahat girip çıkıyorlar. Ayrıca burada onlara yemek veriliyor, ekmek atanlar var. Hem çevre kirliliği oluşmuş durumda hem de vahşi hayvanların insanların arasında olmaması gerektiğini düşünüyorum; bu açık bir tehlike oluşturuyor" diye ekledi.